Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2021/1026 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/641 Esas
KARAR NO :2021/1026

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/05/2012
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı bankanın merkez şubesinin … numaralı hesabın müşterisi olduğunu, davalı banka ile müvekkili şirket arasında kredi sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili şirket şubesindeki belirtilen hesabında yapılan incelemede, şirket yetkililerinin bilgisi ve onayı bulunmayan ve müvekkili şirket muhasebe ve kayıtlarında yer almayan 08/08/2011 tarihli hesap hareketlerinin bulunduğunu, müvekkili şirketin hesabında gerçekleşen 08/08/2011 tarihli hukuka aykırı işlemler ile müvekkili şirket aleyhine 500.000,00-TL’lik kredi borcu doğduğunu, kredi konusu 500.000,00-TL’nin 496.000,00-TL’sinin … Bankası … Şubesi’nin … IBAN No’lu … adlı 3. kişi hesabına EFT yapıldığını, 4.000,00-TL’sinin banka tarafından dosya masrafı olarak alındığını, müvekkili şirketin … 20. Noterliği aracılığı ile gönderdiği 08 Eylül 2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile davalı bankaya ihbar edildiğini, kredi ve ferilerine itiraz edildiğinin bildirildiğini, ihtarnameye davalı banka tarafından cevap verildiğini ve cevabi ihtarnamede kredi kullandırılmasına ve kredinin 3. kişinin hesabına aktarılmasına ilişkin olarak müvekkili şirket yetkilileri tarafından talimat verildiğinin iddia edildiğini, davalı bankanın sahte olarak düzenlediği faks talimat yazıları ile müvekkili şirket hesabına 500.000,00-TL’lik kredi çıkarttığını ve ardından müvekkili şirketin hesabındaki 496.000,00 TL’yi 3. kişinin hesabına gönderdiğini, davalı banka ile müvekkili şirket arasındaki kredi sözleşmesinde yer alan düzenlemeler nedeniyle müvekkili şirket bakımından icra tehdidi bulunduğundan kredi ve ferilerine ilişkin ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığını, sonrasında İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dava ikame edildiğini, işbu dava dosyasının İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkil şirketçe davalı bankaya ödenen 135.026,73-TL’nin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağa ilişkin açılmış ve halen devam etmekte olan başka bir davanın bulunduğunu ve davanın dava şartı yokluğu ve derdestlik itirazı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkili bankanın müşterisi olan davacının 08/08/2011 tarihinde 500.000,00 TL nakit kredi talebinde bulunduğunu ve kullandığını, daha sonra haksız bir şekilde şirket yetkililerinin bilgisi ve onayı olmadan kredinin kullandırıldığını bu nedenle de ödeme yapmak zorunda kaldıklarını iddia ederek 405.080,28 TL’nin faiziyle iadesini ve vadesi gelmeyen 135.026,73 TL’nin menfi tespitine ilişkin müvekkili bankanın aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, yargılama devam ederken vadesi gelmeyen 135.026,73 TL’nin de ödendiğini, davanın istirdat davasına dönüştüğünü, aynı alacağın talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı davasının sonucunun beklenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının … 20. Noterliğinin 08/09/2011 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, müvekkilince … 36. Noterliğinin 14/09/2011 tarihli ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile bankaya gönderilen ihtarnamenin hukuksal dayanağının bulunmadığının bildirildiğini, müvekkili bankanın sözleşme hükümlerine ve yasaya uygun hareket ettiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası
2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası
3-Genel kredi sözleşmesi, Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi, İhtarnameler
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, davacı tarafından icra tehdidi altında yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … Turizm davalısının … … Bank A.Ş, talebin bankanın hukuka aykırı işlemleri nedeniyle davacı şirket aleyhine geçekleştirilen kredi çekme işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu, tarafları ve dava konusu aynı olduğundan bahisle İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacıların aynı olduğu, davalının … Bankası A.Ş. olduğu, davacı şirket yetkililerinin onayı dışında yapılan işlemler nedeniyle ödemek zorunda kalınan 405.080,28-TL’nin iadesi, davacının borçlu bulunmadığının tespiti ve ödemenin tedbiren durdurulması istemine ilişkin olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının tarafları ve dava konusu aynı olduğundan bahisle iş bu dosyaya birleştirilmesine karar verildiği, 07.10.2021 tarihli 18. Celse 3 no.lu ara karar ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının tefrik edilerek 2021/641 Esasını aldığı görülmüştür.
Derdestlik, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddesinde dava şartı olarak “aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” şeklinde düzenlenmiş olup, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir davanın ikinci kez açılamayacağını ifade eder. Aynı dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus ileri sürülmese bile re’sen gözetilerek ikinci dava, dava şartı yokluğundan reddedilir. Derdestliğin olması için aynı davanın iki kez açılması gerekir.
Aynı Kanun’un 115/2. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün olan dava şartı noksanlığının tamamlanabileceği belirtildikten sonra 115/3. maddesinde de “Dava şartı noksanlığı mahkemece davanın esasına girilmesinden önce farkedilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmiş ise başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü dava usulden reddedilemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
2004 sayılı İcra iflas Kanunun 72. maddesinde; menfi tespit davasının, icra takibinden önce veya takip sırasında açılabileceği ancak borcun tamamının takibe itiraz edilmemiş olması veya itirazın kaldırılmış olması nedeniyle ödenmiş olması durumunda borçlunun borcun tamamının ödendiği tarihten itibaren bir yıl içinde istirdat davası açabileceği öngörülmüşü olup, istirdat davası için öngörülen bu süre hakdüşürücü süre niteliğindedir. Ancak menfi tespit davası icra takibinden önce veya takip sırasında açılabileceği için, her hangi bir hakdüşürücü süre öngörülmemiştir. Yine menfi tespit davası devam ederken, borcun ödenmek zorunda kalınması halinde de davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Sözleşmelerin incelenmesinde; davacı şirket ile davalı … A.Ş. (… …) arasında 12.09.2008 tarihinde 1.500.000,00-TL bedelli kredi sözleşmesi akdedildiği, yine taraflar arasında 11/09/2008 tarihli bankacılık işlemleri sözleşmesi akdedildiği görülmüştür.
İhtarnamenin incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı banka aleyhine … 30. Noterliği’nin 13.04.2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname keşide edildiği, davacı şirket aleyhine doğan 500.000,00-TL’lik kredi borcunun davacı onayı ve bilgisi dışında usulsüz olarak 3. kişiye havale edilen 496.000,00-TL’lık kısmına ilişkin olarak doğan zararın tazmin edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; mahkememizin … esas sayılı dosyası ile işbu dava dosyasındaki dava dilekçesinin incelenmesinde Mahkememiz dosyasındaki tarafların, dava konusunun, hukuki sebeplerin aynı olduğu, mahkememizin … Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, eldeki davanın ise bu dava sırasında yapılan ödemelerin istirdadı talebi ile açıldığı, İİK 72/6 uyarınca menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği, bu halde eldeki davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddi gerektiği kanaatiyle, davanın derdestlik dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı yasının 114/ı maddesi uyarınca derdestlik dava şartı nedeniyle REDDİNE,
2-59,30-TL başvuru harcı ve 59,30-TL peşin harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır