Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 E. 2023/334 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/628 Esas
KARAR NO :2023/334

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2021
KARAR TARİHİ:19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup fatura alacaklı tarafından tahsil edilemediğini, bunun üzerine davacı şirket adına …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı taraf herhangi bir sebep göstermeksizin borcu olmadığını iddia ederek icra takibine borca işlemiş ve işleyecek faiz ve tüm ferilerine itirazda bulunduğunu, borçlu taraf haklı bir neden bulunmaksızın borcunu inkar etmekle alacaklıyı zor duruma düşürmekte ve borcunu ödemekten kaçındığını, davanın kabulünü, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, davalı taraf hakkında %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER
1-Cari hesap ekstresi sureti.
2-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası UYAP sureti
3-Faturalar
4-Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtları içeren CD
5-Bilirkişi Raporu
Bilirkişi tarafından düzenlenen 22/08/2022 tarihli Nihai raporda özetle; dava konusunun davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak davacı şirketin mahkemece belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, davalı ticari defterleri ile ilgili olarak davalı şirketin 06.05/2022 tarihinde yerinde inceleme talebinde bulunduğunu, yerinde inceleme kapsamında davalı şirketten ticari defter ve belgelerin hazırlanması talep edilmiş olmakla birlikte rapor tarihine kadar tarafımıza dönüş yapılmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, dosya kapsamı itibariyle davacı şirketin incelemeye katılmadığı davalı şirketten ise talep edilen evrakların taraflarına ne zaman ulaştırılacağı belli olmadığı gibi evraklar geldikten sonra yapılacak inceleme süresi ve dosyanın da alınma tarihi nazara alınarak dosyanın elinde uzun süre kalmaması açısından hem davacı hem de davalıya ait 2019.2020 ve 2021 yılları yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterleri, 2019,2020 ve 2021 yılları muavin dökümü evraklarının ibrazı neticesinde raporun düzenlenebileceğini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 18/01/2023 tarihli ek raporda özetle; davacının 2018 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, 2021 yılı ticari defterinin yasal tasdik süresinin içerisinde yaptırılmadığından lehine delil niteliğinin bulunmadığını, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi(14.07.2021) itibariyle davacının davalıdan 11.261,57-TL alacaklı olduğunu, davacının cari alacağının 1.180,44-TL’lik kısmının 2019 yılı öncesinden bakiye olarak geldiği mezkur döneme ait defter ve belgelerin sunulmadığını, davacı cari ekstrelerinde bulunan toplam 13.203,23-TL tutarındaki faturaların içeriklerinin davalı yana teslimi hususunun davacının ispatına muhtaç olduğunu, neticeten; davacının cari ekstrelerinde bulunan faturalardan yalnız 12.350,55-TL’lik kısmının davalı yana sunulmuş olduğu ispat edildiğini, 2019 yılı öncesine ait 1.180,44-TL’lik alacağının ispata muhtaç olduğunu, 2019 yılına ait 13.203,23-TL’lik alacağının ispata muhtaç olduğunu davacı kayıtlarına göre davalı yanın toplam 17.186,47-TL ödeme yapmış olduğunu, bu itibarla davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan alacaklı olduğu hususunun davacının ispatına muhtaç olduğunu bildirmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyası uyap sisteminden dosya içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 10.184,42-TL asıl alacak, 238,36-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.422,78-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 19.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 25.08.2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; ticari satım sözleşmesi kapsamında tanzim olunan irsaliyeli ve teslim alan imzası bulunan fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği, davacının davacı satıcının takibe konu bedellere hak kazanıp kazanmadığı konularında toplandığı anlaşıldı.
Somut Olayda; İcra dosyası ile taraflar arasındaki BA/BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiş, taraflar arasındaki açık hesap carileri ile irsaliyeli faturaların dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki açık hesap satım sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının alacağının bulunup bulunmadığının ve alacak var ise takip talebi ile örtüşüp örtüşmüdiğinin tespiti için dosya, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
İddia savunma ve taraf defterleri ile dayanağı olan belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde hazırlanarak dosyaya sunulan 18/01/2023 tarihli bilirkişi raporunun denetime açık olduğu, tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalarındaki hususlarının gözetildiği ve mevcut hali ile hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile mahkemece alınmış olan bilirkişi ruporu ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde, taraflar arasında açık hesap satım sözleşmesi kurulduğu, davacı alacaklının davalı borçluya belli nitelik ve vasıflardaki ticari emtia sattığı ancak karşılığı olan bedeli davalı borçludan tahsil ettiği ve davalı borçluda alacağı bulunmadığı anlaşılmış diğer taraftan , davacının cari hesabında gözüken bir kısım alacaklar yönünden ise, alacağın dayandığı faturaların ve içerindeki ürünlerin teslim edildiğini gösterir irsaliyelerin davacı alacaklı tarafından dosyaya sunulamadığı bu hali ile de alacağın varlığının ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesinde Ayrıntıları ile Açıklandığı Üzere;

1-Davanın REDDİNE,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 162,12-TL den düşümü ile kalan 17,78‬-TL’nin davacından tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi.19/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır