Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/624 E. 2023/1005 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/624 Esas
KARAR NO : 2023/1005 Karar
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; 15/06/2021 tarihinde saat 18.45-10.10 sularında … kat sıra otoparkında 17-36 bölümünde davalı … …’un sevk ve idaresinde olan … plakalı araç müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca sağ tarafından çarparak maddi hasar meydana getirdiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin kullanmış olduğu aracında sağ ön kapı ve çamurluk değiştiğini, aksların kırıldığını, AVM otoparkında ki hız limitleri de göz önünde bulunduğunda müvekkilinin aracına yan tarafından çarpar karşı tarafın hız limitlerine riayet etmediği de anlaşıldığını, bu kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu tarafın … plakalı aracın otoparkın yer işaretlerini aksine yönde aracını kullandığı, hız limitlerine riayet etmeksizin aracını kullanan davalının, müvekkilin kurallara uygun olarak seyretmesine rağmen mezkur kazanın meydana geldiğini, SBM’den gelen raporda hatalı bir şekilde rapor geldiğini müvekkilinin aracındaki değer kaybı oluştuğunu, kaza sonrasında müvekkilinin aracın tamirat ve tadilatında geçen süre için muadil araç kiralama durumunda kaldığını, müvekkilin kiralamış olduğu aracın maliyetinin 4.500-TL olduğunu, müvekkilinin kasko değeri 187.185,00 TL olan aracını 30/06/2021 tarihinde 100.000,00-TL bedel ile bir başkasına sattığını, gelinen notada müvekkilinin mağduriyetinin giderilmediğini, belirterek SBM raporunun iptali ile yeni bir kusur raporu alınması ve araçtaki değer kaybının ve muadil araç kiralama bedelinin uygulanacak en yüksek faizi ile tarafların ödenmesini talep etmiştir.
Davalı … … ve … … vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Müvekkil … …’ın sevk ve idaresinde olan, ruhsat sahibinin ise diğer müvekkilimiz … …’ın olduğu … plakalı araç 15/06/2021 tarihinde 18.45-19.10 saatleri arasında İstanbul alışveriş merkezinin 3. Kat sarı otoparkının L 17-36 bölümünde Davacı … …’ın yönetiminde bulunan … plakalı araç ile davacı tarafın kusurunda kaynaklı olarak kazaya karıtığını, kazanın davacı tarafından kusuru ile gerçekleştiğini, davacı tarafın değer kaybı talebinde bulunamayacağını, ikame araç bedeli talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … … Sigorta Şirketi vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 16/08/2020-2021 vadeli … no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, huzurdaki dava neticesi yapılan inceleme ve kontrollerimizde, gerek taraf beyanları gerekse de tramer kayıtlarına, gerekse de davacı yan tarafından sunulan olay yerine ilişkin tutanak ve fotoğraflara göre, dava konusu kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmadığını, nitekim olay yerinin kapalı giriş çıkışları kontrollü ve güvenlikli otopark içinde, araç trafiğine açık bir karayolu niteliği taşımadığı tespit edildiğin, dolayısıyla KTK md.2 uyarıca, karayolu teşkil etmeyen yerlerde meydana gelen kazalarda KTK hükümlerinin uygulanmayacağı, genel hükümlere göre sorumluluk tayin edileceği, müvekkil şirketin ise KTK md. 91 gereği yalnızca KTK md. 85 kapsamında kalan sorumluluğu teminata aldığı ve genel hükümlere göre sorumluluğun poliçe teminatında olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava kapsamında kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket sigortalısının ekte görüldüğü üzere mutabakat ile tramer sonucunda %0 kusurlu bulunurken %100 kusurun … plakalı karşı araçta olduğunun saptandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tazminine ilişkindir.
Bilirkişinin düzenlediği 24/11/2023 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; Trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü … …’ın olayda %100 (yüzdeyüz) oranında kusuru olduğu, trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsünün … …’un olayda kusurun olmadığı, olaya ilişkin kusur durumu yukarıda belirtmiştir. Bununa birlikte davacı tarafından talepleri ile ilgili olarak da değerlendirmeler yapılmış, davacı tarafın maddi taleplerin sayın mahkemeye tarafından kabulü durumunda; Talep edilen araçta oluşan hasarın giderilmesi sonunda alınmış ve dosyaya sunulmuş bir faturanın dosya içinde görülemediği, bununla birlikte dava konusu … plakalı araç ile ilgili tespit edilen hasar miktarını (parça-malzeme+işçilik) KDV hariç onarım bedelinin 16.723,30 TL olacağı, bu değerin kadri murufunda olacağı, aracın kaza öncesi değeri ile kaza sonrası piyasa değeri arasındaki farkın belirlenmesi yöntemi ile trafik kazası sonucu dava konusu araçta oluşan hasar nedeniyle, kaza öncesi araç değeri ile kaza sonrası satılabilir araç değeri farkından hareket yapılan hesaplama sonucu toplam 20.000,00 TL değer kaybı oluşacağı, dava konusu edilen … plakalı araç 16/05/2021 tarifinde trafik kazasına karıştığı, onarım sebebiyle 10 gün süre ile kullanılamayacağı, araç sahibi veya işleteninin bu süre içinde araç mahrumiyeti yaşayacağı, tarafımdan araç kiralama ücretleri göz önüne alınarak araç mahrumiyeti sebebiyle yaklaşık 4.500,00 TL araç mahrumiyeti bedelinin uygun olacağı görüş ve kanaatinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamının bir arada değerlendirilmesi neticesinde;15/06/2021 tarihinde çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza tarihi itibariyle karşı tarafın tam kusurlu olduğu iddiası ile araç değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı talebi ile eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Mahkememizce tüm deliller toplanmış, alanında uzman bilirkişiden rapor alınmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişle bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Anılan rapora göre de Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre davacının %100 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan incelemede de davacının %100 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden tam kusurlu olan davacının tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı 269,85-TL nin peşin alınan 78,56-TL den düşümü ile kalan 191,29‬-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır