Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/611 E. 2023/611 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/611 Esas
KARAR NO:2023/611

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/09/2021
KARAR TARİHİ:17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 27.03.2017 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve Bayilik Protokolü imzalandığını, diğer davalı …’nın ise sözleşme ve protokolü 60.000-TL tutarına kadar kefil sıfatıyla imzaladığını, dolayısıyla davalı kefilin de sözleşme ve protokolün edim ve şartlarından 60.000-TL sorumlu olduğunu, sözleşmeler ile davalı şirketin 5 yıl süre ile müvekkilinin 27.03.2022 tarihine kadar bayisi olmasının sağlandığını ve davalıya bayilik hakkı tanındığını, davalının sözleşme sonlanma tarihinden çok daha önce … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile 12.11.2020 tarihinde bayilik sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın fesih ettiğini, davalının fesih ihtarında yakıtının geç geldiğini iddia etmiş ve bunu fesih nedeni yapmış olsa da bu iddiaların gerçeğe dayanmadığını, müvekkilince sözleşme edimlerinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, davalıların bayilik protokolünün 4. maddesi uyarınca 50.000-USD tutarında cezai şartı ödemesi gerektiğini, davalının her bir sözleşme yılı 500 m3 ürün satması gerekirken hiçbir zaman bu kadar ürün satışı yapmadığını, ihtarnamelere rağmen davalının satış taahhütlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle davalıların yoksun kalınan kardan sorumlu olduğunu, davalının cari hesap borcu bulunduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce vergi kayıtları, EPDK kayıtları ve ticaret sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Mali Müşavir ve Akaryakıt Uzmanı bilirkişinin 01/08/2022 tarihli raporunda özetle; Davalının sözleşmeyi süresinden önce feshettiğine dair keşide ettiği ihtarnamede, fesih nedenlerini somut delillere dayalı olarak açıklayamadığından, sektörel teamül ve uygulamalar kapsamında davalının haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğinin kabul edilmesinin mümkün olamayacağı, VUK. Md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllar yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığı, dava dilekçesinde “Sözleşmenin haklı bir neden olmaksızın süresinden önce sona erdirilmiş olması nedeni ile taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 4. maddesinde ön görülen ceza-i şart alacağının şimdilik 50.000-TL’lik kısmının talep edildiği” davalı şirketin taraflar arasında münakit sözleşmeleri süresinden önce feshetmesi ve bu feshin haklı olduğu yönünde de herhangi bir belge sunmaması nedeniyle 27.03.2017 tarihli Bayilik Protokolü’nün 4.maddesi davacı şirketin 50.000USD cezai şart alacağının söz konusu olduğu;davalı şirketin 2017-2018-2019-2020 dönemlerine ait Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin … Kaymakamlığı Malmüdürlüğü’nün E-36827427-250.02-7711 sayı ve 07.02.2022 tarihli yazısı ekinde gönderildiği belirtilmiş olmakla birlikte, söz konusu beyannameler pdf formatında gönderilmediğinden ve bu nedenle de gönderilen eklerin açılması ve görüntülenmesi mümkün olamadığından davalı şirketin ilgili yıllara ilişkin özvarlık durumu hakkında herhangi bir tespit yapılamadığı; dolayısıyla cezai şart tutarının davalı şirketin ekonomik yönden mahvına sebebiyet verici bir boyutta olup olmadığı yönünden herhangi bir tespit yapılamadığı; Dava dilekçesinde “Davalı şirketin sözleşmenin erken feshi nedeni ile eksik sattığı yakıt bedelinin şimdilik 20.000-TL’lik kısmının talep edildiği” taraflar arasında münakit 27.03.2017 tarihli Bayilik Protokolü’nün 3.1.6. maddesinde, davalı/bayinin; Bayilik Sözleşmesinin ilk yılından itibaren asgari 500 (Beşyüz) m3/ yıl beyaz ürünü davacı şirketten satın almayı; işbu satış taahhüdünün Bayilik Sözleşmesinin İmzalanması tarihinde başlayacağını,her bir sözleşme yılının kendi içinde değerlendirileceğini, bir sözleşme yılının diğerine etki etmeyeceğini, her ne sebeple olursa olsun, bu satış taahhütlerini ihlal ettiği takdirde satın almadığı beher m3 beyaz ürün için 60 USD (Altmış Amerikan Doları), tutarında cezai şartı … e nakten ve defaten ödeyeceğini, ALPETin her bir sözleşme yıl sonu ile bağlı olmaksızın sözleşme süresi içinde, sözleşmenin feshi veya herhangi bir nedenle sona ermesi ile birlikte ve zamanaşımı süresi içinde olmak kaydıyla sözleşmenin feshi veya herhangi bir nedenle sona ermesi akabinde her zaman satış taahhüdüne bağlı olarak cezai şart talebinde bulunabileceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiği; Davacı şirketin, yıllık tonaj taahhüdünü (yıllık 500 m3) ilk 2 yılda toplam 406,90m3 eksik ifa eden davalı şirketten; beher m3 60 USD tutarında cezai şart talep edebileceği; bu kapsamda davacının talep edebileceği cezai şart tutarının; TOPLAM 24.414,00USD hesaplandığı; Davacının talep edebileceği toplam 24.414,00USD cezai şart bedelinin, dava tarihi itibariyle TL karşılığının ise 216.422,79TL olduğu, Dava dilekçesinde “Sözleşmenin olağan süresine göre hesaplanacak kar mahrumiyetinin şimdilik 10.000-TL’ lik kısmının talep edildiği” Bayilik Protokolü’nün 3.1.6. maddesinde davacının “…Bayilik Sözleşmesinin süresinden önce herhangi bir nedenle feshi halinde fesih tarihinden sözleşme süresi sonuna kadar geçen süre İçin kar mahrumiyeti talep etme hakkının da bulunduğu…” bayilik sözleşmesinin 46. maddesinde de davalının “…fesih işlemi nedeniyle satamaması sonucu ALPETin uğradığı tüm zarar ve ziyanı, bu meyanda fesih tarihinden sözleşme süresi sonuna kadar satması gereken beher m3 beyaz ürün, beher ton siyah ürün, beher ton madeni yağ ürünleri, beher ton otogaz LPG ürünlerindeki … kârı esas alınmak suretiyle belirlenecek toplam … zarar ve ziyan tutarlarını hiçbir itirazda bulunmaksızın herhangi bir mahkeme kararı gerekmeksizin ALPETin ilk talebinde derhal nakden ve defaten ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt eder” hükümlerine yer verildiği; bu hükümler uyarınca da sözleşme süresi sonuna kadar elde edilmesi gereken kar kaybının da tazminat olarak hesaplanması gerektiği; davacı şirketin “sözleşme sonuna kadar kalan 500 günlük süre için mahrum kaldığı net kâr tutarının 62.992,24TL hesaplandığı”; “3 ay (yani 90 gün) için mahrum kalınan net kâr tutarının ise 11.338,60TL hesaplandığı” Dava dilekçesinde “Tüm alacak kalemlerine dava tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşme şartları (Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi m. 42) uyarınca hesap edilen avans faizine 20 puan eklenmek sureti ile tespit edilecek faiz oranında faiz işletilmesine, bu talep kabul edilmez ise dava tarihinden geçerli olmak üzere avans faizi oranında faiz işletilmesine karar verilmesinin talep edildiği”, taraflar arasında akdedilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin 42. maddesi “…BAYİ, …’in her türlü alacağının rüçhanlı alacak olduğunu ye bu borçlarını 3. şahıslara olan borçlarından önce ödeyeceğini, doğmuş ve herhangi bir nedenle doğacak … nezdindeki borçlarına, tahsil tarihine kadar Merkez Bankası’nın avans faiz oranına 20 puan eklenerek bulunacak faiz oranı üzerinden …borçlarına aynen yansımasını peşinen kabul eder” şeklinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve Akaryakıt Uzmanı bilirkişinin . tarihli ek raporunda özetle; Davalı şirketin ÖZVARLIK TOPLAMI 31.12.2018 tarihi itibariyle 564.452,01TL, 31.12.2019 tarihi itibariyle 569.688,20TL ve 31.12.2020 tarihi itibariyle de 685.110,14TL olup, davadan önceki son 3 yıl içerisinde düşük tutarlarda da olsa artış gösterdiği, davacı şirketin, davalı şirketten talep edebileceği toplam 74.414,00USD (=659.657,79TL) tutarındaki cezai şart bedeli; davalı şirketin 31.12.2020 tarihli özvarlığının (659.657,79×100:685.110,14TL=19,877) %96’sı kadar olduğu, cezai şart bedelinin (659.657,79TL) davalı şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle mevcut olan özvarlığından (685.110,14TL) ödenmesi halinde davalı şirketin özvarlığı (685.110,14-659.657,79=25.452,35) 25.452,35TL kaldığı, yani cezai şart bedelinin davalının öz kaynaklarından ödenmesi halinde, davalı şirketin kayıtlı sermayesi (300.000,00TL) korunmuş olmadığı ve bu durum da davalı şirketin ekonomik yönden mahvına sebebiyet vereceğini, bu haliyle de,davalı şirketin ekonomik yönden mahvına sebebiyet verilmemesi için, davalının kayıtlı/ödenmiş sermayesinin (300.000TL)’nin korunması gerektiği kabul edildiğinde; davalının ödeyebileceği cezai şart bedelinin 385.110,14TL= 43.443,11USD olabileceği (Özkaynakları–kayıtlı sermayesi yani 685.110,14TL-300.000TL=385.110,14TL); (27/09/2021 Dava Tarihi itibariyle TCMB USD efektif satış kuru 8.8647 olup, 385.110,14TL/8.8647=43.443,11USD) davalının ödeyebileceği 385.110,14TL tutarındaki cezai şart bedelinin de, ödemesi gereken toplam 659.657,79TL tutarındaki cezai şart bedelinin yaklaşık %58’i olduğu; bu haliyle de tenkis oranının %42 olarak uygulanabileceği, Sayın Mahkemenizce tarafların tacir olduğu; dolayısıyla akdettikleri sözleşme hükümleri ile bağlı oldukları kabul edildiğinde; taraflar arasında akdedilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin 42. maddesi uyarınca, Sayın Mahkemenizce sabit görülecek TL cinsinden alacak miktarlarına TCMB’nin açıkladığı avans faiz oranlarına 20 puan eklenerek bulunacak akdi faiz oranının (aşağıda gösterilmiştir) uygulanabileceği;huzurdaki davada da alacağın TL cinsinden talep edildiği; hususlarının değerlendirmesi ve takdiri Sayın Mahkemenize aittir. Davalı şirketçe yapılan satışlar ile taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirlenen ceza tutarları arasında orantı bulunup bulunmadığı yönünden herhangi bir tespit yapılamamakla birlikte;satış tutarları nazara alındığında, belirlenen ceza tutarlarının (Bayilik Protokolü’nün 4. maddesi uyarınca erken fesih nedeniyle 50.000 USD cezai şart; Bayilik Protokolü’nün 3.1.6. maddesi uyarınca satış taahhütlerinin ihlalinde satın alınmayan beher m3 beyaz ürün için 60 USD cezai şart) makul seviyelerde olduğu söylenebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır denilmiştir.
Talep açıklama dilekçesi; Davacı vekili 0302/2023 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu açıkladığı görülmüştür.
Bedel artırım dilekçesi; Davacı vekili 26/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini toplam 395.474,768TL’ye çıkardıklarını, ıslah dilekçesinin usulüne uygun olarak davalılara tebliğe çıkarıldığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Uyuşmazlık, davalı şirket tarafından feshedilen taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında feshin haklı olup olmadığı, davalının ürün alım taahhüdüne uyup uymadığı, bu kapsamda cezai şartın doğup doğmadığı, fesihten dolayı davacının cezai şart alacağına ve kâr mahrumiyetine hak kazanıp kazanmadığı ve bakiye cari hesap alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.
Davalı gerçek şahsın kefil konumunda olduğu taraf şirketler arasında, 27/03/2017 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi ve bayilik sözleşmesine ek protokol imzalanmıştır. Davalı tarafından davacı muhataba çekilen … Noterliği’nin 12/11/2020 tarih ve … YN’lu ihtarnamesi ile akdedilen sözleşme ve protokolün ürün alımına rağmen geç gönderme ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi iddiasıyla feshedilmiştir.
Sözleşme ve protokolün 5 yıllık süresinin fesih tarihinde dolmadığı anlaşılmakla feshe dayanak iddiaların ispatı davalı üzerindedir. Davalı, davaya cevap vermemiş, böylelikle davacı iddia ve taleplerini inkar etmiştir. Usulüne uygun ihtarlara rağmen ticari defterlerini sunmamış, HMK 222/3 maddesi ihtaratını içeren davetiyenin ayrıca davalıya tebliğ edilmesine rağmen ticari defterler yine sunulmamıştır. Dosya kapsamından davalının fesih gerekçesine dayalı, bu iddiasını sübuta erdirecek, objektif olarak denetlenmesini sağlayacak herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı yanın feshe ilişkin savunmasında … kaynaklı stok probleminden bahsedilmiş ise de akaryakıt ikmalindeki gecikmenin süresi, zamanı, davalıyı nasıl bir zorluğa sürüklediği, ticari ilişkinin davalı şirket nezdinde çekilmez hale gelip gelmediği belirlenebilir değildir. Feshin haklılığı hususunda delil sunma ve ispat yükü davalı üzerinde bulunduğundan sektörel bilirkişi değerlendirmesi de nazara alındığında feshin haklılığının sübut bulmadığı, haklı nedene dayanmayan fesih nedeniyle ortaya çıkacak sözleşmesel yaptırımlara davalı şirketin ve müteselsil sorumluluğu uyarınca davalı kefilin katlanması gerektiğine kanaat edilmiştir.
Bayilik protokolünün 4. maddesinde, bayinin sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, davacının 50.000,00 USD cezai şart talep edebileceği, protokolün 3.1.6 maddesi kapsamında eksik alımlarda beher m3 için 60 USD cezai şartın talep edilebileceği düzenlenmiştir. Alım taahhüdüne ilişkin cezai şart kalemi ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup davacı tarafça sözleşme devam ederken noter ihtarnameleri ile davalı bayiye bildirilmiş ve ihtirazi kayıt bu suretle düşülmüştür. Bunun yanında sözleşmede belirleme bulunduğundan dolayı TBK’nın 179/2 maddesine göre, bu cezai şart alacağının istenmesi bakımından artık ihtirazi kayda gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Süresinden önce feshedilen sözleşme nedeniyle davacı, hem kâr mahrumiyeti zararını hem de cezai şartı isteyebilecektir. Nitekim her iki alacak talebi sözleşme süresinde ticari ilişkinin devam edeceğine olan güvenden doğup müspet zarar niteliğindedir.
Davacının, kâr mahrumiyeti zararına ilişkin talebinin hesaplanmasında aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre bilirkişi marifetiyle 3 ay olarak tespit edilmiştir. Bu halde yeni bir bayilik oluşturulması için makul süre olan 3 ay için kâr mahrumiyeti alacağı oluştuğunun kabulü gerekir. Alınan bilirkişi raporunda yıllık satış taahhüdünden 3 aya tekabül eden satış taahhüdü üzerinden sözleşme ve eki protokol hükümleri gereğince davacının net kar tutarı usulünce belirlenmiştir.
Bayilik sözleşmesinin eki protokolün 3.1.6 ve 4. maddelerine göre, bayinin sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın feshetmesi halinde 50.000,00 USD cezai şart ödeyeceği ve taahhüt ettiği alım miktarını gerçekleştirememesi halinde her bir m3 için 60 USD/Ton cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davalı bayi sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın feshettiğine göre davacının cezai şart isteme koşulları oluşmuştur. Ancak Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı değerlendirilmelidir. Davalı yan ticari defterlerini sunmamış ise de davalı bayinin vergi ve ticari sicil kayıtları getirilmiş, bilirkişi raporunda tespit edilen şirketin borçluluk ve öz kaynak durumu ile likidite ve kar-zarar durumu nazara alındığında 50.000,00 USD tutarındaki haksız feshe dayalı cezai şart ve sözleşmenin fesih tarihinden önceki yıllar için alım taahhüdüne ilişkin hesaplanan 24.414,00 USD’lık cezai şart tutarından indirim yapılması gerekmiştir. Davalının öz kaynak durumuna göre mahvına sebep olmayacak indirim tutarı sektör ve mali bilirkişi tarafından %42 olarak usulünce belirlenmiş ve cezai şart bedeli ek rapor ile hesap edilmiştir.
Davacının bakiye cari hesaba ilişkin talebi kapsamında ticari defterleri incelemiş ve usulüne uygun olup lehine delil niteliği taşıyan bu defterler itibariyle haklılığı alınan rapor itibariyle tespit edilmiştir. Davalıya çıkarılan HMK 222/3 maddesi uyarınca şerh içeren davetiyeye rağmen defterlerin mazeretsiz sunulmamış olduğu da gözetilerek lehe delil şartlarını ihtiva eden davacı kayıtlarına göre talebin takdiren kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı dava dilekçesinde her ne kadar fazladan artı 20 baz puanlık sözleşmesel avans faiz oranına göre işleyecek faiz oranının belirlenmesini talep etmiş ise de talebinin somutlaştırılması, oranın açıkça belirlenmesi için verilen süreye rağmen sunduğu beyan dilekçesinde sözleşme maddesinin tekrar ile yetinildiğinden somut miktar içermeyen talep dikkate alınmamış, ticari iş nedeniyle avans faizine hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmesel muacceliyet hükümleri, alım taahhüdüne ilişkin ihtirazi kayıt içeren ihtarnameler ve dava dilekçesinde cezai şart taleplerinin sözleşmesel miktarlarının açıkça talep edileceğinin bildirildiği gözetilerek talep gibi dava tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Davalı gerçek şahıs ticari sicil kayıtlarına göre davalı şirketin ortağı konumundadır. Müteselsil kefil sıfatıyla imza ettiği bayilik protokolünün 3.1.1 maddesine göre bayilik sözleşmesi ile protokol kapsamında doğacak yükümlülüklerden cezai şarttan 10 yıl süre ve 60.000,00TL miktar ile sorumlu olacaktır. Davalı bu koşulları protokol altına aynen el yazısı ile yazmak ve imzalamak suretiyle kabul etmiştir. Dolayısıyla dava konusu alacak talepleri kapsamında davalı gerçek şahsın geçerli olan müteselsil kefaleti nedeniyle 60.000,00TL miktar ile sorumlu olduğuna kanaat edilmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile;
-Sözleşmenin feshi nedenine dayalı cezai şart alacağı 257.076,30 TL,
-Eksik alım taahhüdüne dayalı cezai şart alacağı 125.525,21 TL
-Kar mahrumiyeti alacağı 11.338,60 TL,
-Cari hesap alacağı 1.534,65 TL olmak üzere toplam 395.474,76 TL’nin (davalı … yönünden kefalet limiti 60.000,00TL ile sorumlu olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 27.014,88-TL karar ve ilam harcından 6.753,72-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 20.261,16-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı kefil … yönünden 4.098,60 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 6.753,72-TL peşin harç olmak üzere toplam 6.813,02-TL harç bedelinin (davalı kefil … yönünden 4.098,60 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.850,85-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 58.366,47-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı kefil … yönünden 9.600,00 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.360,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.17/07/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza