Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/606 E. 2023/75 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/606 Esas
KARAR NO : 2023/75 Karar

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 24/09/2021 tarihli dava dilekçesini özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında takip dayanağı olan 30/01/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi diğer davalı … tarafından müteselsil kefil olarak imzaladığını, bu sözleşme uyarıca kredi kullanıldığını, kredilerin ödenmemesi üzerine Beşiktaş… Noterliğinin 01/04/2021 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, ödeme gerçekleşmediğinden İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı dosyası ile takip başlattığını borçluların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, davanın kabulü ile davalıların icra takibine yapmış oldukları haksız itirazların iptalini ve takibin devamını, kötü niyetli davalıların takip miktarı alacağın %20’sinden aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevapta vermemişlerdir.
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı şirket tarafından kullanılan kredinin geri ödenmemesi ve diğer davalıların kefil sıfatıyla sorumlu olduğu iddiasıyla yapılan icra takibine davalıların itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun n 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Bu madde hükmüne göre,kefil yönünden alacağın muaccel olması için kat ihtarının borçluya tebliği gerekiyor ise de kat ihtarının kefile tebliğ şartı bulunmamaktadır. Ancak kefile yapılacak tebliğ, kefil hakkında temerrüt faizi uygulanması için değerlendirilir. Dosyada bulunan sözleşmenin, 6/3. maddesinde, müşteri ve kefillerin sözleşmede belirtilen adresine yapılacak tebligatların adlarına yapılmış sayılacağı, sözleşmede bildirilen adres değişikliğinin ticaret siciline kayıt edilerek bildirilmediği takdirde sözleşmede kanuni ikametgah kabul edilen adrese yapılacak tebligatların geçerli sayılacağı düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre, kat ihtarının sözleşmedeki adrese gönderilmesi yeterli olup, borçluların sözleşmedeki adresten ayrılmış olmaları sebebiyle tebliğ yapılmamasının önemi yoktur.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK’nun 584.maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; “…..Beri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77. maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise; “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü düzenlenmiştir. Aynı yasanın 584/2.maddesi gereğince kefilin sorumluluğun artmasına ilişkin değişiklik içinde eş rızası aranacaktır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 158.967,11-Tl asıl alacağa 316,14-TL ihtarname gideri, 910,00-TL İht.Haciz Vek. Üc. 157.000-TL İht. Haciz Gideri, 43.320,93 TL İşlemiş Faiz 2.166,05 TL BSMV ile birlikte 205.837,23-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından Beşiktaş…Noterliğinin 01/04/2021 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiği, ihtarnamenin davalı asıl borçluya ve davalı kefillere gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilememesi nedeniyle 12-14/04/2021 tarihinde iade edildikleri görülmüştür.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 22/04/2022 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı bankanın 26/05/2021 takip tarihi itibariyle 740-TT-21615 ve 740-TT-21796 nolu krediden, 158.796,82-TL asıl alacak 38.950,87-TL işlemiş faiz 1.947,54-TL BSMV ile toplam 199.695,23-TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Davacının toplam 205.837,23-TL olan alacak talebinin tespitlerimizi aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, davalılardan 740-TT-21515 taksitli kredi hesabından toplam 115.896,82-TL olana asıl alacak üzerinden %32,40 oranında temerrüt faiz ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, davalılardan 740-TT21796 taksitli kredi hesabından toplam 42.900,00-TL olan asıl alacak üzerinden %30,96 oranında temerrüt faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, tarafların diğer taleplerinin sayın Mahkememizin takdirinde olduğu görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme de davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalının müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefilin yukarıda ayrıntılı anlatılan kefalet sözleşmesi şekil şartlarını sağladığı, kefilin şirket ortağı olduğu ve kefalet tarihi itibari ile eş rızasının aranmadığı, davacı tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğ edilmekle birlikte asıl borçlu şirkete ve kefile yapılan tebligatlar her ne kadar iade dönmüş ise de, asıl borçlunun ve kefilin sözleşmedeki ve ticaret sicilindeki adresine tebliğ edildiğinden taraflar arasındaki sözleşmenin 62. maddesi gereği tebliğ edilmiş sayılacağı, temerrüdün oluştuğu, talep edilen faiz oranlarının yerinde ve sözleşmeye uygun olduğu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi takip tarihi itibariyle davacının toplam 199.695,23-TL alacağının bulunduğu, davacının icra takibine konu edilen ihtarname gideri ve ihtiyati hacze ilişkin masrafların ispatına ilişkin belge sunmadığından anılan taleplerin reddine karar vermek gerekmiş, tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama devam ederken davalı müteselsil kefil …nin 19/05/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından mirasçıların mirası ret süreleri beklenildikten sonra mirasçıların davaya dahil edilerek davaya devam edilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline; İcra takibinin 158.796,82 TL asıl alacak, 38.950,87 TL işlemiş faiz, 1.947,54 TL BSMV, olmak üzere toplam 199.695,23 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı olan 39.939,04 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar ve ilam harcı 13.641,18-TL nin peşin alınan 2.486,00-TL den düşümü ile kalan 11.155,18-TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.545,30-TL peşin ve başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.457,70-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.414,20-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 30.954,28-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır