Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/597 E. 2021/825 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/613 Esas
KARAR NO:2021/845

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/09/2021
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil adi ortaklık ile davalı arasında 12.03.2019 tarihli müvekkilin … …’ne malzeme temini konusunda satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacı müvekkil davalıya … ili … ilçesi … mahallesi pafta no: 4-6/1, parsel no: …, kat no:2 bağımsız bölüm no:9 olan 3+1 büyüklüğündeki yeni daireyi 840.000,00 Türk lirası karşılığında barter usulü davalıya devretmeyi, davalı da sözleşmenin ekinde belirtilen ve 642.019,46 Türk lirası tutan malzemeleri teslim etmeyi ve sözleşmenin başlangıcında edimlerin arasındaki fark olan 197.980,54 Türk lirasını ödemeyi taahhüt ve kabul ettiğini, davacı, davalı ile imzaladıkları sözleşme kapsamında üzerine düşen borcu 11/03/2020 tarihinde yerine getirerek söz konusu daireyi davalının talep ve onayı doğrultusunda dava dışı üçüncü kişi konumunda olan oğlu …’a (t.C. No:…) devretmiş, davacının yapmış olduğu inşaat projesinin devamı sırasında davalıdan 11/09/2020 tarihinde bu kez 38.719,06 Türk lirası tutarında yeni bir mal alımı gerçekleştirdiğini ve bu haliyle davalı tarafın müvekkil davacıya borcu bu tarih itibariyle 159.261,48 Türk lirası kaldığını, ancak davalı taraf, sözleşme ile üstlendiği edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, taahhüt ettiği malzemelerin bir kısmını hiç teslim etmediğini, bir kısmını ise eksik ve ayıplı olarak müvekkil davacıya teslim ettiğini, bunun üzerine davacı, arsa sahipleri ile imzalamış olduğu sözleşme kapsamında edimini belli bir süre içerisinde yerine getirmemesi halinde sorumluluğunun doğacak olmasından ötürü eksik malzeme ve işleri, bedeli davalıya ait olmak üzere toplam 24.698,00 Türk lirası bedel karşılığında peyderpey üçüncü kişiler aracılığıyla yaparak tamamlattığını, davalının borcunu ödememesi üzerine önce … 25. Noterliğinin 05/08/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcunu ödemesine ilişkin ihtarname gönderilerek süre verilmiş, ancak verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, neticeten …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve müvekkil davacının alacağına işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, alacağın tahsili için açılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesine göre, iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (…nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortakların ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137; HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı).
Taraf ehliyeti ise bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Bu niteliği gereği taraf ehliyeti, maddi hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Buna göre medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişinin davada taraf ehliyetine sahip olduğu kabul edilmelidir. Ancak iki veya daha fazla tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklık, adi ortaklık niteliğinde olup, 6098 sayılı TBK’nın 620. maddesi uyarınca tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri, adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Taraf ehliyeti, HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece re’sen dikkate alınmak zorundadır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının ve sistem üzerinden yapılan kontrol de icra takibinin adi ortaklık adına açıldığı görülmüştür. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere adi ortaklığın aktif dava ehliyeti bulunmadığından aktif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4110 Esas 2021/4829 Karar, 2012/9300 Esas 2013/8841 Karar sayılı emsal ilamları; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/7 Esas 2021/49 Karar, 2018/689 Esas 2019/803 Karar sayılı emsal ilamları)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 2.247,26-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.187,96-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 06/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır