Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2022/302 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/592 Esas
KARAR NO : 2022/302

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılında başladığını, müvekkili şirketin temin ettiği mallara karşılık sözleşmeden doğan alacağını davalı şirketten temin edemediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağının akdettikleri satış sözleşmeleri, faturalar ve cari hesaplar olduğunu, bahse konu olan ticari ilişkinin kayıtlarının müvekkili şirketin ticari defter ve cari hesap kayıtlarında düzenli bir şekilde tutulduğunu, müvekkili şirketin, cari hesap ve faturalardan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, müvekkili şirket ve davalı şirket arasında müvekkili şirketçe aralarında anlaştıkları malların satışının teyidini gösterecek şekilde 29.11.2017 tarihinde … numaralı ve 07.12.2017 tarihinde … numaralı satış sözleşmeleri akdedildiğini, 29.11.2017 tarihli … numaralı satış sözleşmesine konu olan kg birim fiyatı 48,500 TL+ %1 KDV olan 250,00 Kg Ceviz, Şili,Chan., İç,%80 Klb., Extra Light + Light ürünleri; 07.12.2017 tarihli … numaralı satış sözleşmesine konu olan kg birim fiyatı 11,300 USD+%8 KDV olan 680,40 Kg Çiğ, İç Badem, …, …, … 23-25 ürünlerinin müvekkili şirketçe davalı şirkete temin edildiğini, davalı şirkete teslim edilen malların açıkça satış sözleşmesinde belirtildiğini, bu satış sözleşmelerinin davalı şirkete tebliğ edildiğini ve karşı tarafça bir itiraz ileri sürülmediğini, müvekkili şirketin satış sözleşmesinin kendisine yüklediği borcu yerine getirdiğini, malları devrettiği ancak davalı şirketin satış bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirketin, 01.12.2017 tarihinde 12.246,25 TL tutarında; 07.12.2017 tarihinde 8.303,60 USD tutarında ayrı ayrı olacak şekilde iki toptan satış gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin sözleşme konusu malları teslim ederek yükümlülüğünü yerine getirdiğini ancak davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu 1.410,84 USD’lik tutarı müvekkili şirkete ödemediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan faaliyetlerin resmi faturalı şekilde sürdürüldüğünü, müvekkili şirketin 1.410,84 USD tutarlı alacağının 032945 sıra numaralı 07.12.2017 tarihli KDV dahil 8.303,60 USD bedelli faturadan doğduğu, davalı şirketin söz konusu faturaya ilişkin bir itirazı olmadığını ya da iade faturası düzenlemediğini, malların irsaliyesinin 07.12.2017 tarihinde gerçekleştiğini, irsaliye tarihi ve numarasının faturada kaydedildiğini, fatura ile aynı tarihte … sıra numaralı malların teslim edildiğini gösterir sevk irsaliye faturası düzenlendiğini, düzenlenen faturaya ilişkin davacı taraftan bir itiraz sürülmediğini, teslim edilen malların davalı şirketçe kabul edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında olan ticari ilişki kapsamında cari hesap kayıtlarınun tutulduğunu, borçlu …l Gıda için tutulan cari hesap ekstresinde davalı tarafın hem dolar hem de TL cari hesapları bulunduğunu, 01.01.2018 tarihli açılış fişi itibariyle davalı şirket … Gıda’nın müvekkili şirkete TL cinsinden cari hesabında 01.12.2017 tarihi itibariyle 12.246,25 TL tutarlı borçlu olduğunu, USD cinsinden cari hesabında 07.12.2017 tarih itibariyle 8.303,60 USD borçlu olduğu görüldüğünü, davalı tarafça 02.02.2018 tarihli toplam 44.238,00 TL bedelli iki çek girişi yapıldığını, girişi yapılan bu çekler ile müvekkilinin 12.246,25 TL bedelli bakiyesi sıfırlandığını ve 31.991,75 TL tutarı ile de taraflarının borçlu hale geldiğini, müvekkilinin 28.02.2018 tarihi itibariyle dolar hesabında alacaklı olması nedeniyle mezkur tutar olan 31.991,75 TL’nin 15.05.2018 tarihinde 4,32 x 1.794,85 USD = 7.753,75 TL ve 20.06.2018 tarihinde 4,75450 x 5.097,91 USD = 24.238,00 TL ile toplam 6.892,76 USD’nin 8.303,60 USD tutarlı alacaklarından mahsup edildiğini ve 8.303,60 USD tutardan tahsil edilemeyen kalan tutar üzerinden takip başlatıldığını, açıklanan hususlar çerçevesinde 2021 yılı cari hesap ekstresinde davalı şirketin müvekkili şirkete 1.410,84 USD borcu mevcut olup davalı şirketçe bu bedelin müvekkiline ödenmediğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde işbu cari hesap ve faturaya dayalı alacağın varlığının kesin bir şekilde ortaya çıkacağını, bu sebeplerle fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun haksız itirazının iptalini, takibin devamını, takibe haksız itiraz eden borçlu şirket aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2021/13774 Esas sayılı dosyası
2-Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 1.410,84 USD Asıl Alacak ve 535,73 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.946,57 USD takip yapıldığı, ödeme emrinin 10/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 16/06/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin tarihli 25/03/2022 sayfadan ibaret 8 raporunda özetle; takip konusu alacaklarının mevcut olduğu yönünde davacı şirket vekilince, davalıya gönderilmiş ve davalı tarafından da kaşelenip imzalanmış olan 07/12/2017 T. … nolu satış sözleşmesinin sunulduğunu, ayrıca işbu sözleşmeye istinaden tanzim edilmiş olan 07.12.2017 tarih ve … nolu 8.303,60 USD tutarlı fatura ve bu faturaya istinaden tanzim edilmiş olan 07/12/2017 tarih ve … nolu sevk irsaliyesinin de sunulduğunu, sunulan sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında el yazısı ile yazılmış olan yazının tarafımca okunamadığını, davacının 2017-2018-2019-2020 ve 2021 yılları ticari defterleri incelendiğinde, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacının alacağının/davalının borcunun 1.410,84 USD olarak kayıtlı/mevcut olduğunun tespit edildiğini, davacının takip konusu alacağının, davalı adına tanzim ettiği 01.12.2017 tarih ve … nolu 12.246,25TL tutarlı ve 07.12.2017 tarih ve… nolu 8.303,60 USD tutarlı faturalardan (işbu faturalar karşılığında davalı tarafından iki adet çek ile toplam 44.238,00 TL tutarında ödeme yapılması neticesinde1.410,84 USD tutarındaki bakiye borcunun kalmasından) kaynaklandığının anlaşıldığını, davalı/borçlunun takip öncesi dönemde temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından huzurdaki davaya konu takipte, takip öncesi dönem için talep edilmiş olan 535,73 USD işlemiş faizin talep edilemeyeceğini, davacı şirketin e-defter niteliğinde tutulmuş olan 2017-2018-2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı/beratlarının zamanında alındığı (2019 yılı envanter defterinin incelemeye sunulmadığı), davalı şirketin ticari defterlerinin incelemeye sunulmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce bilirkişi incelemesi yapıldığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturaların ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın defterlere kayıtlı olmasının alacağın varlığına tek başına ispata yeterli olmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, malın teslimini ispatlaması gerektiği, davacının defterlerinde ve dosya içerisinde faturaya konu malın teslimine ilişkin irsaliyelerin imzalarının kime ait olduğunun anlaşılamadığı (okunamadığı), davacının yemin deliline açıkça dayandığı, Mahkememzice 3. celse yemin hakkının hatırlatıldığı, davacı vekili ”yemin deliline dayanmıyoruz davamızın kabulüne karar verilsin,” beyanında bulunulduğu, davacı tarafın yemin deliline dayanmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 284,89-TL harçtan mahsubu ile artan 204,19-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır