Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/572 E. 2023/517 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/572 Esas
KARAR NO:2023/517

DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/09/2021
KARAR TARİHİ:19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı … Grup’un inşaat ve müteahhitlik işleri yaptığını, dava dışı …’ye yaptığı anlaşma gereğince … panel montajları ve özel kapak işçilikleri yapmak üzere
kullanılacak … marka aydınlatma ürünlerini davalıdan satın aldığını, … ile yapılan anlaşma gereği işler bitirildiğinde 03.06.2020 tarihinde test aşamasında davalının sattığı ürünlerin farklı led çipler ve renkler içerdiğinin anlaşıldığını, üretim hatası nedeniyle renk farklılıkları oluştuğunu, davacının ticari itibarının sarsıldığını, davalıdan satın alınan ürünlerin sökülerek yeniden işçilik ve malzeme masrafları yapılmak sureti ile …’ye karşı kendi edimlerinin yerine getirildiğini, davalının ürünlerinin kusurlu olup bağımsız bir laboratuvarda yapılan testlerle … Koruma Standartlarına uymadığının anlaşıldığını, sözleşme edimleri yerine getirilirken davalının ayıplı ürün satması nedeniyle geç teslim edildiğini, cezai şart ödemek zorunda kaldıklarını, davalının sadece yeniden ürün gönderimi konusunda yardımcı olabileceği yönünde cevap verdiklerini, davalının kusuru nedeniyle davacının uğradığı 139.702,72-TL’lik maddi zararın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsili, davacının sarsılan ticari itibarı nedeniyle 30.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini, davacınıns toklarında kalan … marka aydınlatma ürünlerinin davalı şirkete teslimi için tevdi mahalli tayinini, davalı şirketin … koruma sınıfına uygun beyanıyla sattığı ürünlerin bahse konu koruma sınıfına uygun olmaması nedeniyle haksız rekabet fiilinin işlendiğinin tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalının davacıdan led aydınlatma ve bir kısım ürünleri satın aldığını, test amaçlı 3.6.2020 tarihinde verilen ürünlerin farklı tonlarda ışık verdiğinin tespit edildiğini, bu hususun davalıya 8.6.2020 tarihinde e-posta ile bildirildiğini, davacının dava konusu işi …’den aldığını ve …’nin imalatların düzeltilmesini talep ettiğini, talep üzerine ürünlerin davalıca tekrar üretilerek davacıya teslim edildiğini, yaşayan sorunlar nedeniyle …’den hak edişlerine geç kavuştuklarını, dava konusu ürünleri üçüncü kişilerden temin etmek durumunda kaldıklarını, ticari itibarlarının zedelendiği savunularak 139.702,72-TL maddi, 30.000-TL manevi tazminat talep edildiğini, öncelikle yetki itirazlarının kabulünü, mahkeme aksi kanaatte ise davacının taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğundan reddini, yargılama gideri, arabuluculuk vekalet ücreti ve dava vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali Müşavir ve Elektrik Mühendisi bilirkişinin 01/04/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2020 yılı yevmiye kebir ve envanter defterinin açılış ve kapanışla ilgili tasdik yükümlülüklerin kanuni sürelerinde yerine getirildiği, Davacı tarafın yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının davalıdan fazla ödeme nedeniyle cari hesap bakiyesi olarak 44,52.-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, Davalı tarafça davacıya ikinci teslimle ilgili olarak düzenlenen faturanın 0,05.-TL bedelli olarak düzenlendiği ve bu faturanın davacının yasal defterlerinde davalı cari hesabında kayıtlı olmadığını, Dava konusu … … ürünlerin ayıplı-gizli ayıplı olduğu, Davacının ürünleri kabule zorlanamayacağı, Dava konusu ayıplı ürünler için davacının davalıya 9.042,10TL + 1.344,07 TL = 10.386,17 TL ye KDV tutarı olan 1.869,51 TL ilavesiyle toplamda 12.255,68 TL ödediği, Ayrıca, davacı dava konulu ürünlerin montajının yapılarak sonradan ayıplı olduğu ve işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine söz konusu ürünler için davacının oluşan zarar tutarı piyasa fiyatları baz alınarak KDV dahil yapılma bedellerinin, a-Ayıplı ürünlerin montajının yapılma bedelinin 25.000,00TL, b-Ayıplı ürünlerin demontajının (Söküm işleri) yapılma bedelinin 25.000,00TL, c-Başka firmadan temin edilen ürünlerin yeniden montajlarının yapım bedelinin, 25.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL olduğu, söz konusu hususa ilişkin takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, talimat mahkemesince aldırılan Mali Müşavir bilirkişinin 24/11/2022 tarihli raporunda özetle; Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasında, dosya içindeki bilgi ve belgeler ile tarafıma ibraz edilen davalı şirketin yerinde incelemesi yapılan ticari defter kayıtlarının kayıtlarının birlikte incelenip değerlendirilmesinden; Dava konusu döneme olan iki tarafın 2020 yılına ait ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdikleri ile e defter beratlarının GİB’e gönderimlerinin yasal sürelerinde ve mevzuata uygun olduğunun anlaşıldığı, kayıtların mali mevzuata uygun olarak yapıldığı, dava da sözü edilen faturaların ve faturalara karşılık yapılan ödemelerin her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, o nedenle fatura muhteviyatlarının davacı tarafça kabul edildiği, ancak faturadaki bir kısım malların ayıplı olduğu yönünde çekişme olduğu, bu hususların önceki bilirkişi heyetinde değerlendirildiği görülmüştür. 1.4.2022 tarihli davacı kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen teknik ve mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tanzim edilen bilirkişi raporunun sonuç bölümündeki tespit ve değerlendirmede;a)Dava konusu … … ürünlerin ayıplı-gizli ayıplı olduğu, b)Davacının ürünleri kabule zorlanamayacağı, d)Dava konusu ayıplı ürünler için davacının davalıya 9.042,11 TL+1.344.07TL = 10.386,17TL’ye KDV tutarı olan 1.869,51TL ilavesiyle toplamda 12.255,68TL ödediği, e)Davacının dava konusu ürünlerin montajını yapılarak sonradan ayıplı olduğu ve işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine söz konusu ürünler için davacının oluşan KDV dahil yapılma bedellerinin; f)Ayıplı ürünlerin montajının yapılma bedelinin 25.000.-TL, g)Ayıplı ürünlerin demontajının (söküm işleri) yapılma bedelinin 25.000.-TL, h)Başka firmadan temin edilen ürünlerin yeniden montajının yapım bedelinin 25.000.-TL olmak üzere toplam 75.000.-TL olduğu, söz konusu hususa ilişkin takdirin sayın mahkemenize ait olduğu yönünde görüş beyan edilmiştir. Uzmanlık alanım olmadığı için önceki bilirkişi heyetince yapılan tespitlerle ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır. Ancak dosya içerisinde ve önceki bilirkişi raporunun tespitlerinde yapım ve söküm bedelleri ile montaj bedellerinin davacı tarafça ödendiğini tevsik edici bir belge görülmemiştir. Sonuç olarak iki taraf muhasebe kayıtlarına göre ise davalının davacıdan 44,42TL alacaklı olduğu, ayıplı ürün yapım, söküm ve montaj bedeli olarak önceki bilirkişilerce takdir edilen 75.000-TL olduğu yönündeki görüş bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve Elektrik Mühendisi bilirkişinin 18/08/2022 tarihli ek raporunda özetle; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2020 yılı yevmiye kebir ve envanter defterinin açılış ve kapanışla ilgili tasdik yükümlülüklerin kanuni sürelerinde yerine getirildiği, Davacı tarafın yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının davalıdan fazla ödeme nedeniyle cari hesap bakiyesi olarak 44,52-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, Davalı tarafça davacıya ikinci teslimle ilgili olarak düzenlenen faturanın 0,05.-TL bedelli olarak düzenlendiği ve bu faturanın davacının yasal defterlerinde davalı cari hesabında kayıtlı olmadığını, Dava konusu … … ürünlerin ayıplı-gizli ayıplı olduğu, Davacının ürünleri kabule zorlanamayacağı, Dava konusu ayıplı ürünler için davacının davalıya 9.042,10TL + 1.344,07TL = 10.386,17TL’ye KDV tutarı olan 1.869,51TL ilavesiyle toplamda 12.255,68TL ödediği, Ayrıca, davacı dava konulu ürünlerin montajının yapılarak sonradan ayıplı olduğu, işveren tarafından kabul edilmemesi üzerinde söz konusu ürünler için davacının oluşan zarar tutarı piyasa fiyatları baz alınarak KDV dahil yapılma bedellerinin, a-Ayıplı ürünlerin montajının yapılma bedelinin 25.000,00TL, b-Ayıplı ürünlerin demontajının (Söküm işleri) yapılma bedelinin 25.000,00TL, c)Başka firmadan temin edilen ürünlerin yeniden montajlarının yapım bedelinin 25.000,00TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 28/03/2023 tarihli 2. ek raporunda özetle; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2020 yılı yevmiye kebir ve envanter defterinin açılış ve kapanışla ilgili tasdik yükümlülüklerin kanuni sürelerinde yerine getirildiği, Davacı tarafın yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının davalıdan fazla ödeme nedeniyle cari hesap bakiyesi olarak 44,52.-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, Davalı tarafça davacıya ikinci teslimle ilgili olarak düzenlenen faturanın 0,05.-TL bedelli olarak düzenlendiği ve bu faturanın davacının yasal defterlerinde davalı cari hesabında kayıtlı olmadığını, Dava konusu … … ürünlerin gizli ayıplı olduğu, Davacının ürünleri kabule zorlanamayacağı, Dava konusu ayıplı ürünler için davacının davalıya 9.042,10 TL + 1.344,07TL = 10.386,17TL ye KDV tutarı olan 1.869,51TL ilavesiyle toplamda 12.255,68TL ödediği, Ayrıca, davacı dava konulu ürünlerin montajının yapılarak sonradan ayıplı olduğu ve işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine söz konusu ürünler için davacının oluşan zarar tutarı piyasa fiyatları baz alınarak KDV dahil yapılma bedellerinin, a-Ayıplı ürünlerin montajının yapılma bedelinin 25.000,00TL, b-Ayıplı ürünlerin demontajının (Söküm işleri) yapılma bedelinin 25.000,00TL, c-Başka firmadan temin edilen ürünlerin yeniden montajlarının yapım bedelinin 25.000,00TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında malların ayıplı olduğu iddiası ise ayıplı mallar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zarar talepleri ve eylemin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur (6098/TBK.m.219 ve 818/BK.m.194) Satıcı ile alıcı, ayıptan sorumluluğu kaldıran veya sınırlayan anlaşma yapabilirler ise de, “Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise ayıptan sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma kesin olarak hükümsüzdür (BK.196, TBK.221).Yine satıcının hilesi varsa, ayıbın kendisine zamanında ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek ayıba karşı güvence borcundan ve sorumluluktan kurtulamaz.
6102 sayılı TTK’nın 23. maddesinde “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmekle birlikte, maldaki ayıbın ileri sürülmesi ile ilgili olarak ise 23/c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun 223/2. maddesinde ise “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde TBK.’nun 223-2. fıkrası uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekmektedir.

TBK Alıcının seçimlik hakları başlıklı 227. maddesi;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” şeklindedir.
TBK Dönmenin sonuçları başlıklı 229. maddesi;
“Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir:
1.Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi.
2.Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış
olduğu giderlerin ödenmesi.
3.Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür” şeklindedir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,
Davacının, ihale makamı …’den aldığı iş kapsamında İstanbul havalimanı giden yolcu F katı 5 nolu giriş kapısı ve holüne panel montajı ve ışıklandırma işini üstlendiği, bu kapsamda davalıdan … marka aydınlatma ürünü satın aldığı, 11/02/2020 tarihinde teklif mektubu düzenlendiği, 14/02/2020 tarihinde 1.495,30 USD ödeme yaptığı, yine aynı teklif kapsamında 03/04/2020 tarihinde 2.255,25TL ödeme yaptığı, yapılan ödemelerin miktar itibariyle sabit ve tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Davacı, kurulan sistemin … kontrolü sonrasında kriterlere uygun olmadığını, ürünlerin test ettirilmesi sonucu … koruması bulunmadığını, ürünlerin bu suretle farklı ve hatalı çıktığını, silikon kapaklarının bulunmadığını, gerekli ısı, ışık, toz dayanımının olmadığını, …’nin taahhüt edilen iş kapsamında ek süre vermek zorunda kaldığını, birden fazla kere yapılan söküp yeniden yapım işlerinden dolayı zarara uğradığını, ayıplı ürünler nedeniyle mağdur olduğunu belirterek ürünlerin bedelini, söküp takma işlemlerindeki işçilik, malzeme, montaj, demontaj, işçilik, test ücreti bedelini, … nezdinde ihale yasaklısı olma ihtimalinin doğduğunu, ticari itibarının zedelendiğini, belirterek manevi tazminat ve ürünlerin vaat edilenden farklı, aldatıcı olması nedeniyle haksız rekabetin tespitini talep etmiştir.
Davacı, ürünlerin ayıplı olduğuna dair bağımsız test sonucunu dosyaya sunmuş, alınan bilirkişi raporu ile de dava konusu ürünlerin (davalı tarafından ilk partideki şikayet nedeniyle ikinci kez gönderilenler de dahil olmak üzere) koruma standartları kapsamında gizli ayıplı olduğu, sözleşme görüşmelerinde de belirtilen davacı standartlarını taşımadığı, davacının üstlendiği görsel ağırlıklı iş kapsamında ısı, toz ve ışık dayanımı olmadığı, davacının ışık farklılığı bulunan, silikon kapakları olmayan, olması gereken niteliğinin aksine toz ve sıvı girişi olan ürünü kabule zorlanamayacağı, bu ürünlerin iş sahibi dava dışı … tarafından da standartlara uygun olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalının taahhüt edilmesine rağmen … koruma standartlarını taşımayan ürünleri aldatıcı şekilde davacıya sunduğuna kanaat edilmiştir.
Ürünlerin ayıplı olması, birden fazla kere söküp takma işlemi yapılması nedeniyle davacı sözleşmeden dönerek ürün bedellerinin yanı sıra genel hükümlerden kaynaklı olarak söküp takma işlemlerine ve bu kapsamdaki zararlarını da talep etmiştir. Elektrik mühendisi bilirkişiden alınan rapora göre davacının hatalı ürünler kapsamında ödediği bedeli iade alabileceği, zorunlu olarak yapılan test ücretinin kadri maruf olduğu anlaşılmış, bunun yanında aşamalardaki doğrudan zarar kalemleri zarar tarihindeki piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmiştir. Davalıya ödenen 12.255,68TL’lik ayıplı ürün bedelinin sözleşmeden gizli ayıba dayalı dönme nedeniyle gündeme gelen seçimlik hak dolayısıyla davacıya iadesi gerekmektedir. Davacının ilk ve ikinci parti ürünler gönderildiğinde ve ürünlerin ayıplı olduğunu öğrendiğinde derhal davalıya ihbarda bulunduğu, taraflar arasındaki yazışmaların itiraza uğramadığı, bu kapsamda yapılan masrafların ürünlerin hatalı çıkmasından kaynaklandığı, ayıplı ürün nedeniyle doğrudan uğranılan zararda satıcı davalının kusursuzluğuna dair kurtuluş kanıtı getirmediği, aydınlatma ürünlerindeki hatanın kurulum yapılmadan fark edilemeyeceği, nitekim ısı dayanımının, ışık farklılığının, toz ve su geçirgenliğinin kullanıma ve kuruluma dayalı olarak anlaşılabileceği, bu konulardaki taahhüdün vaat olarak davalı yanca da ileri sürüldüğü, dolayısıyla zarar tarihindeki piyasa rayicine göre iki parti ürünün hatalı çıkması nedeniyle boşa yapılan masrafların (iki kez montaj, demontaj, tekrar kullanılamayacak pleksi kesimi/sökümü, işçilik ücreti) 50.000,00TL olarak belirlendiği, alınan raporun itirazları karşılar şekilde hükme esas alınması gerektiği anlaşılmıştır. Ancak davacının ürün bedellerinin iadesini talep ettiği ve bu yönden hüküm tesis edildiği, başka firmadan tedarik edilen ürünün bedeli ve kurulum süreçlerinden artık davalının sorumlu tutulamayacağı, nitekim bu suretle yapılan masrafların davacı tarafça üstlenilen iş kapsamında en az bir kereliğine katlanılması gerektiği, aradaki fiyat farkının menfi zarara yönelik olabileceği, dosyamız kapsamında ise müspet zararların talep edildiği, menfi ve müspet zararların bir arada talep edilmeyeceği, bir kısım peyzaj işlerine dair zarar ispatının ayıpla ilintili olacak şekilde yerine getirilemediği ve bu suretle fazlaca talep edilip ayıplı ürünle ilintisi bulunmayan, piyasa rayicini aşan, aksi belgelendirilmeyen fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerektiği anlaşılmakla maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabul kararı vermek gerekmiş, ürün bedellerinin iadesine ilişkin temerrüt durumunun ürünlerin davalıya yana teslimine bağlı olduğu, diğer talepler yönünden dava tarihinden önce temerrüt bulunmadığı gözetilerek tarafların ticari işi ve tacir oluşları nedeniyle hükmedilen alacağa avans faizi işletmek gerekmiştir.
Davacı her ne kadar manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de davalının eylemleri kapsamında ayıplı ürün tesliminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, davacının ihale yasaklısı konumuna gelmediği, ticari itibarının zedelenmediği, salt sözleşmeye aykırılığın manevi tazminat şartlarını sağlamadığı anlaşılmakla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının sözleşmeye konu edilen malların özellikleri konusunda davacı müşterisini yanılttığı, ürünlerin nitelikleri konusunda sertifika taahhüdü bulunmasına ve buna dair sözleşme görüşmesi yapılmasına rağmen bu taahhüdün bilinçli olarak sağlanmadığı, bu suretle meydana gelen davalı eyleminin TTK 55/1-9 maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti gerektiği anlaşılmakla bu yöndeki talebin kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
a)… marka …-8 kodlu led aydınlatma ürünlerine dair satış bedeli olarak davalıya ödenen 12.255,68 TL ayıplı ürün bedelinin malın davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)1.475,00 TL test ücreti bedeli, montaj, demontaj, işçilik, pleksi, söküm bedeli 50.000,00 TL olmak üzere toplam 51.475,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Fazlaya ilişkin maddi zarar taleplerinin ayrı ayrı Reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin Reddine,
3-Davalının malların özellikleri konusunda davacı müşterisini yanıltılması eyleminin TTK 55/1-9 maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin Tespitine,
4-Maddi tazminat talepleri yönünden;
a-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 4.353,44-TL karar ve ilam harcından 2.898,10-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 1.455,34-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 2.898,10-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.957,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davanın kabul miktarına (63.730,68 TL) göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.196,91-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davanın red miktarına (75.972,04-TL) göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (davacı lehine hükmedilen miktar aşılmamakla) hesaplanan 10.196,91-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.600,00-TL yargılama gideri kabul (%45,6) durumuna göre takdiren oranlayarak 2.097,60-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
f-Davalı tarafından yapılan 535,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 291,04-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Manevi tazminat talepleri yönünden;
a-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL maktu harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00TL’nin Kabul-red oranına göre 601,92-TL’sinin davalıdan, 718,08-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.19/06/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza