Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2022/99 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO:2021/568 ESAS
KARAR NO:2022/99

DAVA:Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ:09/09/2021
KARAR TARİHİ:17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eşi davalı … 16.11.2011 tarihinde diğer davalı olan ve ticaret sicilinde… numaralı da kayıtlı … ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirketi kurduğunu, bu isim adı altında anaokulu/kreş işletmeye başladığını, alınan ortaklar kararı uyarınca davalılardan … münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olarak şirket müdürü seçildiğini, ancak anılan şirketin yürütülmesini gerektirecek veya sağlayacak koşullar tamamen ortadan kalkacağını, müvekkilinin, şirketin kuruluşundan bu yana ortağı olan eşi ile kar payı dağıtımı ile ilgili karar alamadığından, şirketten kendisine hiç kar payı ödenmediğini, şirketin faaliyette bulunduğu dönemde sürekli zarar gösterdiğini, elde ettiği gelirler ve karların ortaklara dağıtılmak yerine tek başına müdür olan davalının uhdesine geçtiğini veya şahsi giderleri için kullanıldığını, şirketin kuruluşundan bu yana eşi olan ortağının talebi ile müvekkili … Bankası … Şubesi, … Bankası Şubesi ve … Şubesindeki şahsi hesabından şirketin kiraladığı anaokulu/kreş kira ödemesi ve yine şirket işletme giderleri için bir çok ödeme işbu dava tarihi itibarı ile bunlar kendisine ödenmediğini, şirketin kiraladığı taşınmaz nedeni ile yapılan icra takibi için müvekkilinin protokol ile mal sahibine 40.000 TL’si daha ödeme yapmış olup bu bedel nedeniyle de şirketten alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle … ve Tic. Ltd. Şti’nin feshi ve tasfiyesini, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilerek karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; limited şirket’n tasfiyesi yönünde huzurda görülen davada müvekkili yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, limited şirketin tasfiyesinin talep edilebilmesi için kanunda haklı şartın varlığı aranmakta olup, davacı yanın işbu davayı açmakta haklı bir gerekçesinin olmadığı izahtan vareste olduğunu, davacının dava dilekçesinde var olan mesnetsiz iddialarının kabulü mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıdan ve müvekkili ortağı olduğu diğer davalı şirketten fazlaya dair ve sair her türlü alacak, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla;
öncelikle huzurda görülen davanın müvekkili yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddini, mahkemenin aksi kanaati hasıl olursa davanın esastan reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; limited şirketin tasfiyesinin talep edilebilmesi için kanunda haklı şartın varlığı aranmakta olup, davacı yanın işbu davayı açmakta haklı bir gerekçesinin olmadığının izahtan vareste olduğunu, davacı dava dilekçesinde şirketin karlılık durumu ve kazancına ilişkin bir takım iddialarda bulunmuşsa da bu iddiaların maddi gerçeklerle ilgisi bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte şirket ortakları arasında güven duygusunun onarılamaz şekilde ortadan kalktığı göz önüne alınarak şirketin tasfiyesinin taraflarınca da kabul edildiğini, tüm bu nedenlerle davacıdan fazlaya dair ve sair her türlü alacak, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla;
müvekkili şirket ortaklarının husumetli olmasından dolayı kanunen şirketin işleyişinin imkansız hale geldiği dikkate alınarak, davacı tarafın iddialarını kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin tasfiyesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu, 14/02/2022 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları ticari şirket davasından, davanın konusuz kalması nedeniyle feragat ettiklerini,
Davalılar vekili, 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile davacının, davadan feragat etmesine istinaden feragat-i kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Davalı taraf yargılama gideri talep etmediğini bildirmekle lehine yargılama ücreti ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde resen tarafara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …