Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2022/622 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/528 Esas
KARAR NO : 2022/622
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların … San. ve Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, müvekkilinin ise ilgili şirkette hisse/pay sahibi şirket ortağı olduğunu, şirket yönetim kurulunun şirketi basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğini ve ortağı bulundukları şirketi zarara uğrattıklarını, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı ilamsız icra takibine karşı borçlu … şirketi tarafından itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, kesinleşme sonrası yapılan itirazın ise reddedildiğini, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı ve 2021/… Esas sayılı dosyalarında borçlu … şirketine yönelik icra takiplerine borçlu şirketin itirazlarının reddedildiğini ve şirketin borç altına sokulduğunu, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takibinde ise takibe itiraz edildiğini ve davanın kabul kararına karşı üçüncü şahıs alacaklı … vekilinin istinaf yoluna gittiğini ve dosyanın şuan istinafta olduğunu, belirtilen icra takiplerine davalıların yetkilisi olduğu … şirketi vekili tarafından hiçbir somut gerekçe gösterilmeden itiraz edildiğini ve itirazlar sonucu icra takiplerinin durduğunu, bunun üzerine alacaklı tarafça ikame edilen itirazın kaldırılması davalarında verilen kararlarda borçlu … şirketinin haksız olduğunu ortaya çıkardığını ve şirketin zarara uğradığını, borçların zamanında ödenmemesi, icra takibine yapılan haksız itiraz ile USD kur artışları, yüksek faizler, vekalet ücretleri, icra ve yargılama masrafları, icra inkar tazminatlarından doğan zararlar nedeniyle … şirketinden hisse sahibi müvekkilinin doğrudan zarara uğradığını, bu nedenlerle 50.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının … şirketinin hissedarı ve uzun yıllar yönetim kurulunda bulunmuş kişi olduğunu, davacının … A.Ş.’nin de yakın zamana kadar yönetim kurulu başkanlığı görevini icra ettiğini, davacının … şirketi üzerinden nüfusunu kullanmak suretiyle haksız kazanç sağlamak adına bir takım usulsüz hesap mutabakatı yaptırarak … şirketinden haksız kazanç sağlamak istediğini, … şirketi ile … şirketi arasında döviz ile alış verişin söz konusu olmadığını, şirketin dava tarihi itibariyle kesinleşmiş zararının mevcut olmaması nedeniyle davacının hukuku menfaatin yokluğu nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, başlatılan icra takiplerine itiraz edildiğini ve şuan dosyaların istinaf aşamasında bulunduğunu, davacının yönetim kurulunda bulunduğu dönemde şirket borçlarının zamanında ödenemediğinin sabit olduğunu ve bu borçların geçmiş dönemden gelen borçlar olduğunu karşı tarafında bildiğini, müvekkillerinin daha görevlerine başlayamadan pandeminin başladığını ve şirkete fiziki olarak gidemediklerini, bu nedenle gerekli araştırmalar yapılamadığı için itiraz edilemediğini, akabinde ise hukuksuz olduğuna kanaat getirilen işlemin süresiz şikayete tabi olduğu göz önüne alınarak itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderlerinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tam ıslah; davacı vekili 26.04.2022 tarihli dilekçesi ile davalı şirket hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… ve … Esas sayılı dosyalarında kesinleşmiş icra takipleri ve davalı şirket yöneticilerinin icra takiplerine haksız yere itiraz etmesi neticesinde asıl borcun %20’si nispetinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi nedeniyle şirket daha fazla borç altına sokulmuş dolayısıyla şirket ortağı olan davacının da zarara uğradığından HMK 180 hükmü uyarınca ıslah talebinin kabulü ile talep edilen tazminatın TTK md 555 hükmü uyarınca ortaklığa/şirkete ödenmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesini, ıslah dilekçesinin aynı zamanda “yeni” dava dilekçesi olarak kabulünü, yargılama neticesinde yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin tam ıslah sonrası sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının tam ıslah yaptığını ve bu aşamadan sonra yeni iddia da bulunmasının mümkün olmayacağını, ilgili icra dosyalarından şirketin zarara uğratılmadığının icra dosyalarının celbi halinde ortaya çıkacağını, davacı tarafın da, davalılardan önceki dönemde şirkette yöneticilik yaptığını, davacının yönetici olduğu döneme ilişkin şirketin ticari kayıtları incelendiğinde davalıalrın yönetici olduğu dönemde davacıya oranla ne kadar başarılı bir yönetim sergilediklerinin ortaya çıkacağını, karşı taraf asılsız iddialar ile tüm mirasçıları bezdirme politikasında olduğunu, Davacı taraf, Muris … ‘dan sonra şirketin hiç alışık olmadığı ve davacının yöneticilik yaptığı döneme dek de hiçbir zaman kullanılmayan Çek- Senet gibi kıymetli evraklar davacının yönetici olduğu dönemde şirket ticaretinde kullanılmaya başlanılmış ve şirket bugünkü maddi darlığa davacının yönetici olduğu dönemlerdeki hataların neticesinde gelindiğini, uzun yıllar sonra ilk defa şirketin borcunun azaldığını, davalıların şirket yönetimini çok iyi ilerlettiği ve aldıkları hemen hemen her karar da şirket lehine gelişmeler olduğunu, Davacı tarafın ıslah ve aynı zamanda yeni dava dilekçesinde ileri sürdüğü icra dosyaları incelendiğinde dava tarihi itibariyle iddia edildiği gibi bir durumun söz konusu olmadığı iş bu dosyaların celbi neticesinde ortaya çıkacak olup açıklanan bu nedenlerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin tam ıslah dilekçesi ile zarara uğratıldığını iddia ettiği icra dosyaları Uyap üzerinden celp edilmiş olup incelenmesinde;
…. İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı takip dosyasında, cari hesap alacağı ve 24.01.2020 tarihli hesap mutabakatından kaynaklanan 328.261,27-USD asıl alacak, 12.849,94-USD takip öncesi faiz olmak üzere toplam 341.111,21-USD için takip yapıldığı, ödeme emrinin 16.01.2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
…. İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı takip dosyasında, cari hesap alacağı ve 24.01.2020 tarihli hesap mutabakatından kaynaklanan 328.261,27-USD asıl alacak, 12.849,94-USD takip öncesi faiz olmak üzere toplam 341.111,21-USD için takip yapıldığı, ödeme emrinin 16.01.2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
…. İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı takip dosyasında, cari hesap alacağından kaynaklanan 79.428,58-USD car hesap alacağı, 2.154,36-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.582,94-USD için takip yapıldığı, ödeme emrinin 17.01.2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edildiği, borçlunun 25.01.2021 tarihinde kısmi itiraz dilekçesi sunmuş ise de süresi içerisinde borca itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dava, …. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas ve 2021/… Esas sayılı takip dosyalarına haksız itiraz edilmesi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine neden olunarak şirket ortağı olan davacının zarara uğratıldığı iddiasına dayalı, şirketten zararın tazmini istemine ilişkindir.
Somut olaya gelindiğinde; davacı tarafça her ne kadar davalı şirket yöneticilerinin eylemleri nedeniyle şirket ortağı olan davacının doğrudan zarara  uğradığı iddiasına dayalı tazmine ilişkin dava açılmış ise de tam ıslah ile …. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas ve 2021/… Esas sayılı takip dosyalarına haksız itiraz edilmesi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine neden olunarak davacının zarara uğratıldığı iddiasına dayalı, şirketten zararın tazmini talep edilmiştir.
Tam ıslah dilekçesi ile icra inkar tazminatına hükmedildiği iddia edilen, davanın temelini oluşturan ilamsız icra takiplerinde borçluya çıkarılan ödeme emrinin tebliğine rağmen 7 gün içinde itiraz edilmediğinden takiplerin kesinleştiği, mahkememiz dosyası konusu icra takiplerinde süresinde yapılmış bir itiraz da bulunmadığı, dava konusu icra dosyaları yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmediği, dolayısıyla da haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına neden olunmasına dayalı tazmin talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 80,70-TL harcın, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 773,18-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.13/4 uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.27/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”