Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2021/1027 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/510 Esas
KARAR NO:2021/1027

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:10/08/2021
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı dışı sigortalı …. A.Ş. arasında Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi akdedildiğini, dava dışı sigortalı tarafından …’da bulunan dava dışı … firmasına 2 adet iş makinesi satıldığını, bu iş makinelerinin ayrı ayrı sigortalandığını, iş makinelerinin … limanında 31/08/2018 tarihinde gemiye yüklenerek davacı taşıyıcı tarafından …’daki alıcısına ulaştırılmak üzere yola çıkarıldığını, 08/11/2018 tarihinde alıcıya ulaşan iş makinelerinin brandalarının açıldığında makinelerin yandan darbe alarak içe doğru göçtüğünü, ardından sipariş edilen yedek parça bedeli, gümrük masrafa ve diğer masrafların ekspertiz raporuyla tespit edilerek sigortalıya ödendiğini, meydana gelen hasardan taşıma esnasında dikkat ve özen göstermeyen taşıyan davalının sorumlu olduğunu, davalının %100 kusurlu olduğunu, davalının iş makinelerini hasarsız teslim aldığını, müvekkilinin dava dışı sigortalıya halef olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede ikame edilmiş olup, görevli mahkemenin denizcilik ihtisas mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddini talep ettiklerini, zorunlu arabuluculuk sürecinin yürütülmediğini, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin iddia konusu taşımada herhangi bir taraf sıfatı bulunmadığını, sağladığı hizmet taşıma işleri komisyonculuğundan ibaret olduğunu, yükü taşıyan şirketin … olduğunu, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, delillerin mahkemece nazara alınmamasını talep ettiklerini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının davayı yasal süresi içinde ikame etmediğini, sigortalının mal bedelini tam olarak tahsil etmiş görünmekte olduğunu ve sigortalının halef olunabileceği bir zararının olmadığını, taşıma konusu emtianın hasar görmüş dahi olsa masrafa tamamen kendi tercihi çerçevesinde katlandığını, yükün alıcısı tarafından hasarsız olarak teslim alındığını, davacının dava öncesi faiz talebinin mümkün olmadığını, davanın … Line şirketine ihbarını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava nakliyat emtia poliçesiyle sigortalı yükün deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin, taşıyıcıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, 6102 Sayılı Yasanın beşinci kitabında düzenlenmiş olup, TTK 1352/1-h bendinde, gemide taşınan, bağaj tahil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin ziya ve hasar bedelleri deniz alacağı olarak tarif edilmiştir. Deniz ticareti genel olarak TTK’nın 5. kitabında düzenlenmiştir. Birinci kısım da Gemi, ikinci kısımda donatan ve donatma iştiraki, üçüncü kısım da kaptan, dördüncü kısımda deniz ticareti sözleşmeleri, beşinci kısımda deniz kazaları, altınca kısımda gemi alacakları, yedinci kısımda sorumluluğun sınırlanması ve petrol kirliliği zararının tazmini, sekizinci kısımda cebri icraya ilişkin özel hükümler düzenlenmiş olup, gemi alacakları başlıklı altınca kısımda yer alan 1320. madde de gemi alacaklısı hakkı veren alacaklar, sekizinci kısımda yer alan 1352. madde de ise deniz alacakları düzenlenmiştir.
TTK 5/2.bendi uyarınca, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa HSK tarafından Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya bir kaçı deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
HSK’nın 20.07.2004 gün 370 sayılı kararı ile … ilinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
HSK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.
Davamıza konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğine dair tartışma görevi Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir. (Yargıtay 11. H.D’sinin 25/04/2017 tarih, 2015/15175 E. 2017/2422 K., aynı dairenin 24/01/2017 tarih, 2017/104 E. 2017/458 K sayılı ilamları. Bu ilamlarda Yargıtay 11. H.D’si … 17. ATM tarafından verilen aynı konudaki ilk derece mahkemesi kararlarını esastan inceleyip onamıştır ).
Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik İhtisas mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Görev hususu resen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olup somut olayda mahkememizce davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine kararı verilerek, dosyanın İstanbul 17. Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 29/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır