Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2023/27 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/509 Esas
KARAR NO : 2023/27
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacı müvekkil şirketin aralarındaki ticari münasebete istinaden icra takibine dayanak faturalara konu dönerleri belirlenen tarihlerde davalıya teslim ettiğini ancak davalı tarafça döner bedellerinin ödemesinin yapılmadığını, ödenmeyen döner bedellerinin tahsili amacıyla …. İcra müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından ileri sürülen borcun tamamına itirazın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız bir itiraz olduğunu, tüm bu sebeplerle davalı/borçlunun …. İcra Müdürlü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile 93369,95 TL alacağa ilişkin olarak genel haciz yoluyla yapılan takibe vaki itirazın şimdilik yalnızca 69000,00 TL lik kısmı için iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkil … hakkında bir kısım kapalı fatura (ödenmiş) ve bir kısım sahte imzalı faturalar ile icra takibine girişildiği, takibin dayanaksız ve haksız kazanç amaçlı olduğunu, bir şekilde takibin kesinleştiğini, müvekkil ARAÇ-GAYRİMENKUL, BANKA kayıtlarına haciz konulduğunu, müvekkilin bu takipten tesadüfen haberi olduğunu, takip dayanağı … numaralı kapalı faturaların teamülde ve Yargıtayca ödendiğinin kabul edilmekte olduğunu, bu faturalar ile ilgili takip alacaklısı şirketçe ödendi makbuzu (satış peşin olduğundan) verildiğini, makbuzların asıllarının ve faturalara dair tahsilat makbuzunun müvekkilin uhdesinde olduğunu, gerçek bir satışa dayanmayan ve müvekkilin imzasını taşımayan … numaralı faturalardaki imzaların ise müvekkile ait olmadığı gibi bu faturalardan müvekkilin haberi dahi bulunmadığını, verilen faturalara dair, müvekkilin davalı şirketten aldığı bir ürün bulunmadığını, davacı şirket ile müvekkil arasında alış veriş bulunduğu dönemde, vergisel manada fatura kesmek isteyen davacı şirket muhasebecisi, davalı müvekkilin muhasebecisine bu faturaları işlettiğini, bu faturaların da kapalı fatura olarak düzenlendiğini, tüm bu nedenlerle bir kısım kapalı faturalar (ödendi makbuzlu) bir kısım gerçekte olmayan bir satışa ve müvekkilce imzalanmamış yine kapalı faturalar ile takip yapıldığından davanın reddini, yargılamaya konu faturalarla …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı icra dosyasından, müvekkilin menkul-gayrimenkul mallarına, banka hesaplarına (bloke) haciz uygulandığından, davacı şirketin takip çıkış miktarının %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası
2-Fatura
3-Bilirkişi incelemesi
Bilirkişi tarafından düzenlenen 08/08/2022 tarihli Nihai raporda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2020 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (18.06.2020) itibariyle davacının davalıdan 206.810,72 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı şirketin Sayın Mahkemece belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, takip konusu alacağın davacının davalıya düzenlediği 8 adet toplamda 93.369,95 TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, mezkur faturaların teslim alan kısımlarında sadece imza bulunduğu, Sayın Mahkemece … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden davalıya ait 2019 yılı Ba/Bs formları talep edilmiş olmakla birlikte, … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davalının 2019 yılında işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu anlaşıldığından Ba/Bs verme yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı şirket ticari defterlerinde davalı tarafından yapılan ödemeler incelendiğinde; takip konusu faturalardan … nolu faturalara istinaden ödemelerin yapıldığı ve bu ödemelerin davacı şirket kabulüne olduğundan bu faturalar kapsamında alacağının bulunmadığı, neticeten nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere terditli olarak; davacı şirket ticari defterlerinde ödemesi bulunmayan ve teslim alan kısmında sadece imza bulunan faturalar içeriğindeki ürünlerin davalıya tesliminin Sayın Mahkemece kabulü halinde; davacının davalıdan 46.760,98 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, davacı şirket ticari defterlerinde ödemesi bulunmayan ve teslim alan kısmında sadece imza bulunan faturalar içeriğindeki ürünlerin davalıya tesliminin Sayın Mahkemece kabul edilmemesi halinde; davacının davalıdan olan alacağının ispata muhtaç olduğunun kabulünün gerekeceğini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 05/01/2023 tarihli Nihai ek raporda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (18.06.2020) itibariyle davacının davalıdan 206.810,72 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı şirketin Sayın Mahkemece belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, ödemesi yapılmamış olan takip konusu faturaların şekli olarak incelenmesi neticesinde davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların KAPALI (ödemesi yapılmış) olarak düzenlendiği, Sayın Mahkemece … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden davalıya ait 2019 yılı Ba/Bs formları talep edilmiş olmakla birlikte, … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davalının 2019 yılında işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu anlaşıldığından Ba/Bs verme yükümlülüğünün bulunmadığı, neticeden nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere terditli olarak; davacı şirket ticari defterlerinde ödemesi bulunmayan ve teslim alan kısmında sadece imza bulunan faturalar içeriğindeki ürünlerin davalıya tesliminin Sayın Mahkemece kabulü halinde; davacının davalıdan 46.760,98 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, davacı şirket ticari defterlerinde ödemesi bulunmayan ve teslim alan kısmında sadece imza bulunan faturalar içeriğindeki ürünlerin davalıya tesliminin Sayın Mahkemece kabul edilmemesi halinde; davacının davalıdan olan alacağının ispata muhtaç olduğunun kabulünün gerekeceğini bildirmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esaslı dosyası dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 93.369,95-TL asıl alacak, 12.062,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 105.432,21-TL için takip yapıldığı, borçlunun da 07/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇEDELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 23 maddesinin yollaması ile ilgili maddede düzenlenen hükümler haricinde tacirler arasındaki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğuna yer vermiş olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 207 maddesi ise satıcıya malın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme edimini alıcıya ise kararlaştırdıkları ve veya belirlenebilir bedeli satıcıya ödeme edimini yüklemiştir. Yine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 18 maddesinin tacir olmanın gerekleri arasında ticari defter tutma yükümlüğünü getirmiş aynı kanunun 64 maddesi tacirin defter tutma zorunluluğunu düzenlemiş 83 maddesi ise hukuki uyuşmazlıklarda mahkemenin defterlerin ibrazına karar verebileceğine yer vermiş ve Hukuk Muhakemeleri Kanununa atıf yapmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 222 maddesinin 2 fıkrası gereğince Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ve açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. 3 fıkrasında ise İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğini düzenlemiştir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı ve 4 fıkra da ise Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olabileceğini düzenlemiştir.
Uyuşmazlık konusunun Taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan ilişki nedeni ile davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği faturalara dayanarak başlatmış olduğu takipten kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı, kapalı faturanın ödendiğine ilişkin örf adet gereği belirlenen karinenin aksi ispat edilip edilmediği noktasında toplandığı görülmüştür.
Somut olayda, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esaslı dosyası takip dosyası ve davacı alacaklı ile davalı borçlu şirket arasındaki faturalar ile davacı şirketin celp edilmiş,davacının davalı borçluya düzenlemiş olduğu faturaların ve faturanın dayanağı olan irsaliyelerin dosya içerisinde sunulduğu görülmüştür. Davacının ticari satımdan kaynaklı alacakları için davalı hakkında takip başlattığı, davalı borçlunun takibe itirazı neticesinde takibin durduğu davacı alacaklının bir yıllık hak düşürücü sürede davasını açtığı, dava şartı olan ara buluculuk anlaşmazlık tutanağının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari satıştan kaynaklı davacı alacaklının açık hesap gereği düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle davalı borçlunun davacı alacaklıya borcunun bulunup bulunmadığı, alacaklının takip talebindeki talepleri ile örtüşüp örtüşmediğinin tespiti için dosya, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ve delil listesi ibraz etmediği ve ticari defterlerini dosya sunmadığı görülmüş, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen faturalar ve dayanağı olan irsaliye ile birlikte fatura tarihi itibari ile cari hesap çalışılan yıllara ait davacı defterleri üzerinden yapılan inceleme neticesinde hazırlanarak dosyaya sunulan 05/01/2023 tarihli bilirkişi raporunun denetime açık olduğu, tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalarındaki hususlarının gözetildiği ve mevcut hali ile hüküm kurmaya elverişli olduğu ve kesinleştiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile mahkemece alınmış olan bilirkişi ruporu ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında açık hesap şeklinde ticari satım sözleşmesi kurulduğu ve taraflar arasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu uyuşmazlık dışı olup tarafların kabulündedir. Tarafların uyuşamadıkları konu takibe konu edilen faturaların kapalı fatura olması nedeni ile faturada yazılı olan bedelin davalı borçlu tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği gibi uyuşmazlığın çözümünde kanunun veya diğer düzenleyici işlemlerdeki mevzuatta hüküm bulunmadığı taktirde ticari örf adet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Kapalı fatura konusunda kanunda herhangi bir hüküm bulunmadığından, TTK’nın 2. maddesi çerçevesinde, ticari örf ve adet kuralı olarak kabul edilen Ankara Ticaret Odası’nın 21.12.1948 gün ve 6 nolu kararı doğrultusunda kapalı faturaların bedelinin peşin olarak alındığına dair ticari karine olarak kabul edildiği, söz konusu karinenin adi karine niteliği taşıdığından aksi her türlü delille ispat edilebilecektir. Davacı taraf karşılığı peşin olarak ödenmiş olarak kabul edilen kapalı faturalara ilişkin adi karineyi çürütecek dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunamadığı görülmüş olup, takibe konu kapalı faturaların aksini ispat edemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesinde ayrıntısı ile açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-179-90-TL karar harcının peşin alınan 651,19-TL den düşümü ile kalan 471,29-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye irad kaydına,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 11.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*