Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2021/1112 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/508 Esas
KARAR NO :2021/1112

DAVA:tirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/08/2021
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, taraflar arasındaki “gayrimenkul franchise alt lisans sözleşmesi” ve yine bila tarihli “ek protokol” kapsamında davalının edimlerini ifadan kaçınması üzerine sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, ancak sözleşme ve protokoller kapsamında alınan teminat senetlerinin müvekkiline iade edilmediğini ve bedellerin tahsili yoluna gidildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipteki bono bedellerinin cebri icra baskısı nedeniyle çekince konularak ödendiğini, …. ATM … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan istirdat davası sonucunda bedelin iadesine karar verildiği, mahkeme kararında eldeki davaya da konu olan sözleşmenin hiç hayata geçirilmemesi sebebiyle senetlerin bedelsiz olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verildiğini, İstanbul BAM 16 HD’nin 2018/1212 Esas 2020/2140 sayılı kararı ile de sözleşme ifa aşamasına geçmediğinden ödenen bedelin iadesinin istenebileceğini hükmedilerek kararın kesinleştiğini, bu karara rağmen bono bedelinin iadesi sağlanmadığından başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67. maddesi gereğince iptali ile takibin devamına asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı vekilinin teminat senedi iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, …. İcra Dairesinin … dosyada takibe konu senetlerin cebri icra yoluyla tahsil edilen tutar iadesi olarak belirtilmişse de istirdat talebinde 1 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, bedelsiz kalan teminat bonosu için başlatılan takip kapsamında İİK’nın 72/7 maddesi gereğince cebri icra baskısı altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
İcra dosyasında davalı borçlu vekili müvekkilinin … İlçesinde olması nedeniyle … İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuşsa da taraflar arasındaki sözleşmenin 20. maddesindeki yetki şartı gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğundan itiraz yerinde görülmemiştir. Eldeki dava bono kaynaklı ise de temel ilişkiye dayanılmaktadır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından tahsil edilen bonolar bedelinin taraflar arasında son bulmuş sözleşmesel ilişki kapsamında verilen ve bedelsiz kalan teminat senetlerinden olup olmadığı ayrıca istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı konularında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin hiç yürürlüğe girmediği ve dolayısıyla bu sözleşme kapsamında verilen her türlü bedelin iadesinin gerektiği İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2020 tarihli kararı ile kesinleşmiştir. Burada istirdada konu senetlerin sözleşme kapsamında verildiği sabittir. Taraflar arasında sözleme hiç uygulanmadığından temel ilişki ortadan kalktığından artık bononun illetten soyut olduğu iddiası dinlenmez. Senetlerin üzerinde teminata ilişkin herhangi bir ibare bulunmasa da yürürlüğe girmeyen ve ortadan kaldırılan sözleşme kapsamında düzenlenen bonolardan olması sebebiyle bedelsiz kalacağı açıktır. Kaldı ki her ne kadar kambiyo senetleri illetten soyutsa da başkaca bir ticari ilişkin olmaksızın davacının davalıya bonolar düzenleyip vermesi hayatın olağan akışına da uygun değildir.
Davalı yan istirdat davalarındaki 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuşsa da borç olmayan paranın ödendiğine ilişkin olduğu İstinaf Mahkemesinin 10/12/2020 tarihli kararı ile tespit edilerek kesinleştiği anlaşıldığından burada 1 yıllık süre artık ödeme tarihinden itibaren değil mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemesi gerekir. Zira TMK’nın 1. maddesi gereğince özel hukuk yargısında kanunların sözünün yanı sıra özü itibariyle de değindiği bütün konularda uygulanacağı açık olup, davacının borçlu olmadığını 10/12/2020 tarihli karar ile öğrendiği sabittir. Dolayısıyla artık kanun hükmü katı bir şekilde uygulanarak salt ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık sürenin işletilmesi düşünülemez. Dolayısıyla buna ilişkin savunma yerinde değildir.
HÜKÜM /Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali ile; takibin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 icra inkar tazminatı 9.537,14-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.257,41-TL harçtan peşin alınan 575,93-TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.681,48-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 6.999,14-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarf edilen, 643,73 TL harç gideri 111,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 754,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davadan önce hazineden sarf edilmiş bulunan 1.320,00-TL’den ibaret arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır