Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2022/90 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/489 Esas
KARAR NO:2022/90

DAVA:İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/10/2018
KARAR TARİHİ:16/02/2022

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında tanzim olunan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca ödenmemiş ve hesabı kat edilmiş kredi borcu nedeniyle davalı asıl borçlu ve kefiller hakkında başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar davaya yanıt vermemiş olup, takibe itirazlarında borcun tamamına yasal süresi içerisinde itirazda bulundukları görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, GKS’den kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi kredi borcunun tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 14/10/2020 tarih ve 2018/918 Esas – 2020/598 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, davalılardan … açısından eş muvafakati bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekilince istinaf kanun yoluna götürülmüştür. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesi’nin 2021/1029 Esas, 2021/1073 Karar sayılı, 01/07/2021 tarihli kararı ile kefalet tarihi itibariyle evli olan davalılardan kefil …’nin açık eş muvafakati bulunmamakla birlikte şirketteki ortaklık durumunun araştırılması gerektiğinden bahisle kararımız kaldırılarak dosyamız iade edilmiştir.
… Ticaret Odası ile yapılan yazışmalar neticesinde davalı …’nin kefalet tarihi itibariyle şirket ortağı olduğu anlaşılmış, buna ilişkin ortak listesiyle paydaş hazirun cetvelleri dosyamız arasında kazandırılmıştır. Dolayısıyla davalı … yönünden de nakdi alacak kalemlerinden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekmiştir.
Kural olarak kefillerin gayri nakdi alacak kalemleri yönünden depo edilmesi şeklinde sorumluluğuna gidilebilmesi için GKS’de buna dair açık madde hükmü bulunması zorunludur. (İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi 2018/1559 Esas, 2020/413 Karar 16/04/2020 tarih, İstanbul BAM 43. Hukuk Dairesi 2020/55 esas 2020/209 karar, 22/10/2020 tarihli emsal kararları) kural olarak kefil asıl borçlunun bankaya karşı tüm yükümlülüklerini değil fakat asıl bankanın teminat mektup bedelinin ya da gayri nakdi çek bedelinin tazmini halinde bu bedeli ödemeyi borçlanmaktadır. Henüz tazmin edilmeyen depo bedelinin depo edilmesinin borçlusu kefil değil lehine teminat verilen esas kredi borçlusudur. (Reisoğlu Seza: Türk Kefalet Hukuku, Ankara 2013, s.219) Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/03/2020 tarihli 2017/11-36 esas 2020/290 karar sayılı ilamında da işaret edildiği üzere; kefil olunan gayri nakdi kredi nedeniyle asıl borçlunun yükümlülüklerinin kefiller hakkında da uygulanacağının genel muğlak bir ifade ile kabul edilmesinin kefilin de gayri nakdi teminat bedelini depo etme mükellefiyeti altına soktuğunu ileri sürmenin yasa koyucunun kefilleri koruma amacı ile çeliştiğine, zira kefaletin kendisi tıpkı depo gibi bir teminat olduğundan ve kefil açıkça teminat mektubu bedelinin ayrı bir garanti sözleşmesi ile tekeffül etmedikçe iradesinin dar yorumlanması gerektiğine, dolayısıyla müteselsil kefillerin imzaladığı sözleşmede açıkça gayri nakdi nitelikteki da mer’i teminat mektupları yönünden sorumluluğunun bulunmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle somut olayda sözleşme metninde açık bir hüküm bulunmadığından gayri nakdi alacak kalemleri açısından davalı kefiller … … ve … yönünden davanın reddi gerekmiştir. Davacı banka vekili sözleşmenin ilgili maddelerinde kefillerin de sorumlu olacağı anlamına gelen gayri nakdi depo sorumluluk bedelleri yönünden düzenlemeler bulunduğu ileri sürmüş ise de alınan maddeler de kefiller açısından açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Kefaletin belirliliği ilkesine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde sözleşmenin kaleme alınması gerekir. Ancak sözleşmenin V başlığında buna dair bir açıklık bulunmamaktadır. Dolayısıyla kefiller açısından bu yöndeki talepler yerinde görülmemiştir.
Ticari nakdi kredi yönünden gerek sözleşme hükümleri gerekse de kat ihtarnamesi ve temerrüt durumları dikkate alınarak ana paraya akdi faiz işletilerek bunların toplamları üzerinden yeniden işlemiş temerrüt faizi hesaplanmıştır. Kredi kartı hesabından da aynı şekilde ve esaslara göre hesaplama yapılmıştır. Raporun bu kısmı mahkememizce hukuka uygun ve denetime elverişli görülmüştür. Bu nedenle hükme esas alınmıştır. Sözleşmenin “Müşterinin Temerrüdü” başlıklı VI. bendinde kararlaştırılan faiz oranına göre temerrüt faizlerinin hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Sözleşme ticari kredi olduğundan TTK’nın 8. maddesi uyarınca faiz oranları serbestçe belirlenecektir. Yani TBK’nın 88 ve 120. maddesindeki kısıtlamalar söz konusu olmayacaktır. Hal böyleyken asıl borçlu şirket yetkili temsilcileri olan kefiller Şamil ve Lübyar ile şirket ortağı … nakdi borçlar yönünden aşağıdaki şekilde gayri nakdi borçlar yönünden ise sadece asıl borçlu şirket sorumlu tutularak aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/23979 esas sayılı icra takip dosyasına bir kısım davalı borçlular tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptali ile;
-94-7868375 nolu ticari kredi kalemi yönünden 153.893,65-TL asıl alacak, 3.944,58-TL işlemiş faiz, 197,23-TL BSMV olmak üzere toplam 158.035,46-TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %48 temerrüt faizi ve %5 BSMV ile birlikte işletilmek suretiyle davalı borçlular …… A.Ş., …, …, …’den tahsili için,
-4273….5136 nolu kredi kartı alacak kalemi yönünden 93,29-TL asıl alacak, 1,45-TL işlemiş temerrüt faizi, 0,07 BSMV olmak üzere 94,81-TL’nin davalı borçlular …… A.Ş., …, …, …’den asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 temerrüt faizi ile %5 BSMV ile birlikte tahsili için,
-2 adet Mer’i teminat mektubuna ilişkin 17.946,28-TL’nin davalılardan asıl borçlu şirket … … San ve Tic A.Ş. Tarafından gayri nakdi alacağın icra dosyasına depo edilmesi ve nakte dönüşmesi halinde dönüşme tarihinden itibaren tahsile kadar işleyecek %48 temerrüt faizi ve % 5 BSMV ile birlikte bu davalı borçludan tahsili için takibin devamına,
2-Gayrinakdi alacak yönünden kefillerin depo sorumluluğuna gidilebilmesi için GKS metninde açık ve tereddütsüz bir hüküm bulunmadığından davalı kefiller …, … ve … yönünden davanın reddine,
3-Nakdi alacak kalemleri yönünden dava likit ve belirlenebilir olduğundan % 20 inkar tazminatı 31.626,05-TL’nin davalılar … … San ve Tic. A.Ş., …, … ve …’den alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 10.795,40-TL harçtan peşin alınan 1.820,09-TL harcın mahsubu ile, bakiye 8.975,31-TL’nin davalılardan …, …, … ile … … San. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarfedilen, 1.820,09 TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 1.855,99-TL’den ibaret harcın davalılardan …, …, … ile … … San. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen nakdi kredi miktarı üzerinden hesap edilen 18.963,37- TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan …, …, … ile … … San. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılardan …, …, … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddolunan gayri nakdi alacak kalemi açısından 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 246,30- TL posta ve tebligat masrafı, 650,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 896,30-TL’den ibaret yargılama giderinin davalılar …, …, … ile … … San. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır