Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 E. 2023/380 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/481 Esas
KARAR NO : 2023/380
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 15/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11/11/2020 tarihinde kaldırımda yaya halde iken … plakalı aracın kendisine tam kusurlu olarak çarptığını, bu aracın kaza tarihinde davalı tarafından Zorunlu Trafik Sigortasıyla sigortalandığını, müvekkilinin Özel … Tıp Merkezinde tedavi olduğunu ancak halen sağlığına tam olarak kavuşamadığını, kazadan sonra … Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/… soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, bu dosyada alınan bilirkişi raporuna göre müvekkiline çarpan aracın %100 kusurlu olduğunun görüldüğünü, KTK 97. mad. gereği davalıya başvuru yapıldığını ancak dosyası açılmasına rağmen taraflarına ödeme yapılmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, iş bu davada zararın kapsamının belinlenmesi açısından maluliyetin ve kusurun varlığı ile oranının belirlenmesinin zorunlu olduğunu, yasal mevzuata göre başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesinin ve ödeme süresinin dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olmasının gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından ilgili evrakların talep edilmiş ise de söz konusu eksikliklerin giderilmeden huzurdaki davanın ikame edildiğini, bu nedenle dava şartı yokluğu bulunduğunu, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerinin teminat dışında olduğunu, sağlık gideri teminatının SGK’nın sorumluluğunda bulunduğunu, her halükarda kusur oranlarının tespiti için uzman bilirkişi raporu ile inceleme yaptırılması gerektiğini, iş bu davada ceza dosyasının celbini talep ettiklerini, bu nedenle davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddini, müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce soruşturma dosyasının, hasar dosyasının, SGK kayıtlarının, tescil kayıtlarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 31/10/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle; … kızı, 10.05.1990 doğumlu … ’ı 11.11.2020 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Yönetmelik hükümleri kapsamında, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla; tüm vücut engellilik oranının % 0(yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişinin 13/03/2023 tarihli raporunda özetle; Davacı … ‘ın geçirdiği trafik kazası sonucu, Adli Tıp … İhtisas kurulu 31.10.2022 tarih … sayılı kararına istinaden, 3 hafta geçici iş göremezlik tazminatı, SGK rücuya tabi ödemesi mahsup edilerek hesaplandığını, geçici iş göremezlik tazminatının 2.511,56-TL olduğu, SGK geçici iş göremezlik ödemesinin 635,63-TL olduğu, toplam tazminatın 1.875,93-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; Davacı vekilince 23/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu artırdığı, ıslah dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalının ZMM sigorta şirketi olarak sorumluluğu bulunduğu aracın kusuru ile neden olduğu kazada davacının yaralanması nedeni ile geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik zararının tazmini istemini konu alıp davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davalının sorumlu olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Bununla birlikte Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davalının sigorta şirketi olarak sorumluluğu bulunduğu aracın kusuru ile neden olduğu kazada davacının yaralanması nedeni ile geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik zararının tazmini istemini konu alıp davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davalının sorumlu olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı … ‘ın 11/11/2020 tarihinde kaldırımda yaya halde iken sigortalı … plakalı aracın kendisine çarpması sonucu kazanın meydana geldiği ve … ‘ın yaralandığı, savcılık dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda sürücü … ‘nün dikkat ve özen gösterme yükümlülüğüne uymadığı, Trafik Kanunu 84/f ve 73. maddesini ihlal ettiği, davacı … ‘ın olayın oluşumunda kural olarak ihlalinin bulunmadığının tespit edildiği, yaya konumundaki davacının kaldırımda bulunması nedeniyle tespitin yerinde olduğu, mahkememizce Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan maluliyet raporu ile davacının engellilik oranının yüzde 0 olarak belirlendiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dosyanın aktüerya raporu alınmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, alınan aktüerya bilirkişi raporu ile rücuya tabi SGK ödemesi mahsup edildiğinde 1.875,93-TL zarar hesaplandığı, maluliyet raporu ile davacının sürekli işgöremezlik halinin bulunmadığı, ATK tespitlerine davacı itirazının bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezliğine dair tazminat talep edebileceği, davalı sigorta şirketinin sigortalı aracının tam kusurluluğu nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile davacının sürekli işgöremezlik talebinin reddine, geçici işgöremezlik talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
a-Davacının sürekli iş göremezlik talebinin Reddine,
b-1.875,93 TL geçici iş göremezliğe dair tazminatın 22/06/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alıanrak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken alınması gereken 179,90-TL harçtan 59,30-TL peşin harç, 15,00-TL ıslah harcı toplamı 74,30-TL harcın düşümü ile eksik kalan 105,60-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 15,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 133,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.875,93-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,00-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, adli tıp rapor ücreti ve bilirkişi ücreti olmak üzere 3.465,10-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 2.735,89-TL’sinin kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.042,21-TL’nin davalıdan, 277,79-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, kabul edilen miktar yönünden kesin, reddedilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza