Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/474 E. 2023/316 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/474 Esas
KARAR NO : 2023/316 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
YAZIM TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; Davacı davalıya … … isimli işçiyi temin ederek 01.12.2018 ile 31.03.2020 tarihleri arasında çalıştığını, bu iş nedeniyle düzenlenen 31.05.2020 tarihli faturada borcun dayanağı belirtildiğini, davacı şirket bu işçiyi temin ederek hizmet borcunu yerine getirmiş bu ilişki nedeniyle düzenlenen faturalar ödenmediğini, bu ilişkiden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacak tahsili için …. İcra müdürlüğünün 2020/… E ile takip yapıldığını, davalının haksız itiraz ettiğini İtirazın iptali ile %20 inkâr tazminatına talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; Davacı şirkete müvekkilleri şirketin talep ettiği kadar borcu olmadığını, alacak zamanaşımına uğradığını, davacının fatura edilecek rücuen istediği alacağı ispat etmediğini, davacının edimini yerine getirdiğini kanıtlaması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilsin, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesini talep etmişlerdir.
Dava, davacı tarafından, davalı şirkette istihdam edilen dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 3.924,00-TL asıl alacağa 76.87 TL faiz ile birlikte 4.000,87-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Dava konusunun davacı tarafın davalı tarafından 3.924,00 TL tutarlı fatura alacağının tahsili için yaptığı takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı yan 28.01.2022 günü saat 13:30’da Mahkeme duruşma salonunda yapılan incelemeye gelmemiş ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davalının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı yanın takip tarihi (23.07.2020) itibariyle davacı yana cari hesap olarak borç ve alacağının bulunmadığı bakiyenin sıfır (0) olduğunu, davacı, davalıya … … isimli işçiyi temin ederek 01.12.2018 ile 31.03.2020 tarihleri arasında çalıştığını beyan ettiğini, davacının dosyaya sunmuş olduğu Temizlik Personoli Maliyet Analiz Tablosu’nda “Personellerin İhbar tazminatları, kıdem tazminatları, yıllık izin karşılığı oluşacak maliyet ve resmi tatil çalışmaları maliyetleri yansıtılmamıştır. Personelin hakedişi durumunda bu hakların karşılığı bedeller hesaplanarak ayrıca fatura edilecektir.” ibaresinin mevcut olduğunu, ilgili belge davacı tarafından davalı yana mail ortamında gönderildiğini, davalı şirketin çalışanı olduğu düşünülen … … tarafından 30.01.2020 tarihi, Saat 16:12’da “Merhaba … Hanım, Uygundur, onay veriyoruz” şeklinde yanıtlanmış olduğunu, dosyaya ibraz edilen banka dekontları incelendiğinde davacı yan tarafından dava dışı işçi … …’a 14.07.2021 tarihinde 2.000,00 TL, 10.08.2021 tarihinde 2.104,30 TL tutarlı kıdem tazminatı ödemesi yapmış olduğunu, davacının kıdem tazmınatı adı altında dava dışı işçi … …’a 14.07.2021 tarihinde 2.000,00 TL, 10.08.2021 tarihinde 2.104,30’TL tutarlı yapmış olduğu ödemeleri davalı yana rücu edebileceği yönünde karar vermesi durumunda davacının davalı yandan 4.104,30 TL asıl alacaklı olacağını ancak davacı yan takip talebinde asıl alacak olarak 3.924,00 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacının 3.924,00 TL alacaklı olacağını, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığını, mahkemece temerrüt için ihtar şartının gerektiğinin kabul edilmesi halinde temerrüde düşürüldüğü sabit olmayan davalıdan işlemiş faiz alacağı talebinde bulunamayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 28/04/2022 tarihli bilirkişi Ek raporunda özetle ; Dava konusunun davacı tarafın davalı tarafından 3.924,00 TL tutarlı fatura alacağının tahsili için yaptığı takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verildiğini, verilen bu yetkiye istinaden tarafından davacı yan vekilinin … Barosunda kayıtlı …&hotmail.com adresine mail atılarak davacı şirkete ait ticari defter, belgelerin hazırlanması gerektiği yönünden bilgi verilmesi talep edildiğini, davacı taraf ilgili maile geri bildirimde bulunmadığını ve rapor tarihine kadar davacı yan vekili tarafından ticari defter ve belgeleri hazırlandığına dair bilgi verilmediğinden, davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığını ayrıca yine davacı vekilinin 18.10.2022 tarihli dilekçelerinde belirttiği … nolu telefonla 13.01.2023 tarihinde davacı vekilinin arandığını, telefona cevap verildiğini, mail gönderildiği ve durum izah edildiği halde, tarafına rapor tarihine kadar geri aranma yapılmadığını ve mail gönderilmediğini, diğer taraftan davacı yanca HMK.219/2. maddesi mucibi yukarıda maille istenen belgeleri, (İlgili talep maili bir bütün olarak dosyaya da sunulmuştur) dilekçe ekinde şirket yetkilileri ve mali müşavirin imza ve kaşesi ile aslının aynıdır onayı ile ilgili belgeleri sunmaları halinde, davacınında defter ve belgeleri yapılıp sonuca gidilebileceğini, yerinde de değerlendirme davalının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı yanın takip tarihi (23.07.2020) itibariyle davacı yana cari hesap olarak borç ve alacağının bulunmadığı bakiyenin sıfır (0) olduğunu, davalı tarafından davacı adına iade faturası düzenlenmediğini, davalı tarafından düzenlenen … 48. Noterliği’nin 08.06.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde, davalının, davacı tarafından düzenlenen faturaya itiraz edildiğini ve ihtarname ekinde davacının faturasının iade edildiğini, davacının, davalıya … … isimli işçiyi temin ederek 01.12.2018 ile 31.03.2020 tarihleri arasında çalıştığını beyan ettiğini, davacının dosyaya sunmuş olduğu Temizlik Personoli Maliyet Analiz Tablosu’nda “…Personellerin İhbar tazminatları, kıdem tazminatları, yıllık izin karşılığı oluşacak maliyet ve resmi tatil çalışmaları maliyetleri yansıtılmamıştır. Personelin hakedişi durumunda bu hakların karşılığı bedeller hesaplanarak ayrıca fatura edilecektir…” ibaresinin mevcut olduğunun görüldüğünü, ilgili belge davacı tarafından davalı yana mail ortamında gönderildiğini, davalı şirketin çalışanı olduğu düşünülen … … tarafından 30.01.2020 tarihi, Saat 16:12’da “…Merhaba … Hanım, uygundur, onay veriyoruz…” şeklinde yanıtlanmış olduğunun görüldüğünü, dosyaya ibraz edilen banka dekontları incelendiğinde, davacı yan tarafından dava dışı işçi … …’a 14.07.2021 tarihinde 2.000,00 TL, 10.08.2021 tarihinde 2.104,30 TL tutarlı Kıdem Tazminatı ödemesi yapılmış olduğunu, kök raporda belirtildiği üzere Mahkemeniz davacının Kıdem Tazmınatı adı altında dava dışı işçi … …’a 14.07.2021 tarihinde 2.000,00 TL, 10.08.2021 tarihinde 2.104,30 TL tutarlı yapmış olduğu ödemeleri davalı yana rücu edebileceği yönünde karar vermesi halinde; davacının davalıdan 4.104,30 TL Asıl alacaklı olacağı, ancak davacı yan takip talebinde asıl alacak olarak 3.924,00 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan 3.924,00 TL alacaklı olacağını, Mahkemece davacının alacağının kabul edilmesi halinde, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarı görülmediğinden işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde davacı tarafından dava dışı işçi … …’ın 01/12/2018 – 31/03/2020 tarihleri arasında davalı şirkette istihdam edildiği, davalı şirkete Temizlik personeli maliyet analiz tablosu mail yoluyla gönderilerek iş akdinin sona ermesi nedeniyle ihbar, kıdem, yıllık izin ve resmi tatil çalışma maliyetlerinin ayrıca fatura edileceğinin bildirildiği, davalı şirket çalışanı … tarafından “uygundur, onay veriyoruz.” şeklinde cevap verildiği bu nedenlerle dava dışı işçiye ödenen ihbar, kıdem, yıllık izin ve resmi tatil çalışma maliyetlerinin rücuen tahsilinin talep edildiği, davacı tarafından dava dışı işçinin işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğuna ilişkin davalı tarafa gönderilen mail ve davalı çalışanı tarafından cevap olarak gönderilen “uygundur, onay veriyoruz.” e-maile dayanıldığı, tarafların borç altına girdiği anlaşmaların hüküm ifade edebilmesi için usulüne uygun olarak iradelerini açıkça ortaya koymalarının gerektiği, taraflar arasında dava dışı işçinin işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğuna ilişkin anlaşmanın bulunmadığı, davacı tarafından gönderilen e-mail ekinde bulunan tablo altında yer alan küçük puntolu yazı ile dava dışı işçinin işçilik alacaklarının maliyetlere yansıtılmadığı ve ayrıca fatura edileceği şeklindeki ifadeye, cevap olarak davalı çalışanı tarafından yazılan “uygundur, onay veriyoruz.” şeklindeki e-mail cevabı nedeniyle davalının borç altına girdiğinin kabul edilemeyeceği, tarafların bu hususta açıkça anlaşmaya vardıklarına ilişkin delilin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 59,30-TL den düşümü ile kalan 120,60-TL bakiye ilam harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.000,87-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır