Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2022/436 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/469 Esas
KARAR NO : 2022/436

DAVA : İtirazın İptali (Poliçe İç İlişkisine Dayalı Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili sigortacıya trafik poliçesi ile sigortalı olan davalı işletenin çalışanı …’un 01/01/2016 tarihinde dava dışı karayollarına ait … plakalı araç sürücüsü …’a çarparak vefatına sebebiyet verdiğini, sigortalının personeli olan …’un tam kusurlu olduğunu, kazada vefat eden hak sahiplerine tazminat ödendiğini, davalı sigortalının hem poliçe genel şartları hem de adam çalıştıran kusursuz sorumluluğu ilkesine göre tazminattan sorumlu olduğunu belirterek rücuen tazmin amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe vaki olmuş itiraz iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, müvekkili şirket çalışanı …’un mesai saatleri dışında izinsiz olarak aracı kullanırken kazanın meydana geldiğini, bu nedenle herhangi bir kusurlarının söz konusu olmayacağını, adam çalıştıran olarak denetim ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları sebebiyle sorumluluklarının kalmadığını, kaldı ki kazanan münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin de tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini dilemiş, asgari %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ZMSS poliçesi kapsamında zarar gören 3. kişiye ödeme yapan davacı trafik sigortacısının ödediği bedelin sigortalısı davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili gerek sunmuş olduğu hukuki uzman mütaalasında gerekse de cevap dilekçesinde özetle; TBK’nın 66/2 maddesi gereğince personel seçiminde ve eğitiminde gerekli gözetim ve denetim yükümlülüklerini yerine getirdiklerini savunarak, kurtuluş beyinnesi getirerek öncelikle davanın bu yönden reddi gerektiğini iddia etmiştir. Ancak eldeki davanın trafik kazasından kaynaklanıyor olması nedeniyle özel hüküm olan 2918 sayılı KTK’nın 85/1 maddesinin öncelikli olarak uygulanması gerekir. Anılan kanun maddesindeki işletenin sorumluluğu ağırlaştırılmış tehlike sorumluluğu mahiyetindedir. Bir başka söyleyişle, TBK’nın 66/2 maddesinden farklı olarak trafik kazasında işleten kurtuluş beyinnesi getiremez. İşletenin sorumluluktan kurtulabilmesinin tek yolu KTK’nın 86. maddesindeki illiyet bağını kesen hallerden birisinin kanıtlanmasıdır. (Prof. Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 15. Bası, Ocak 2012, Sayfa s. 388) Eldeki davada da bu yönde herhangi bir iddia ve delil de getirilmiş değildir. Dolayısıyla davalı vekilinin bu yöndeki hukuki savunmasına ve sunduğu uzman görüşüne itibar edilmemiştir. TBK’nın 66/2 maddesinin somut olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre kazanın oluş şekli ile dava dışı sürücünün kaza esnasında 1.71 promil alkollü olduğu ihtilafsız olup, trafik poliçesi genel şartlarına göre kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği, sigortacının kendi sigortalısına rücu şartlarının oluşup oluşmadığı konularında Makine Yüksek Mühendisi Prof…, Nöroloji Bilirkişisi Dr. …ile Sigortacı Bilirkişi…’dan heyet raporu alınmıştır. Her ne kadar 1.71 promil alkollü araç kullanımı alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettirmeye yeterli miktarda ise de oluş şekli ihtilafsız olan kazanın meydana gelişinde esas etkenin yolun karlı ve kaygan olması ile araçta kış lastiğinin takılı olmaması nedeniyle kaymaya bağlı olarak kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bir başka söyleyişle, kazanın vuku bulmasında alkol dışında başka faktörlerin, özellikle iklim ve yol durumunun etken rol oynadığı anlaşılmaktadır. Buna göre kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediği sabit görülmekle poliçe genel şartlarının B.4 maddesinin 3. bendi anlamında sigortacının kendi trafik sigortalısına rücu şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dava ZMSS poliçesi gereği zarar gören 3. kişiye ödeme yapan davacının ödediği bedelin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava niteliği itibariyle maddi tazminat davası niteliği taşıdığından, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/4. maddesindeki “maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur” düzenlemesi gereğince davanın tamamen reddi nedeniyle davalı yararına nispi değil maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 4. HD 2021/3341 E. , 2021/8801 K. 22/11/2021 tarihli emsal kararı da bu yöndedir.)
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötü niyeti anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı isteminin de reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu ret harcından peşin alınan 1.970,80 TL harcın mahsubu ile artan 1.890,1‬0 TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT 13/4 maddesi gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarfedilen 100,00 TL masrafın ise davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk anlaşmazlık gideri 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce tahsil yazısı yazılmasına,

7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.08/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*