Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/463 E. 2022/574 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/463 Esas
KARAR NO : 2022/574

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hiçbir zaman söz konusu işletmeden gelir elde edemediğini, evrak araştırması yapılmasına izin verilmediğini, 500.000,00 TL’ye yakın bir yatırımının tamamen dışına itildiğini, tüm haklarının elinde zorla alındığını, …’nin şirkette mevcut 60.000,00 TL’si hissesinin 58.800,00 TL’sinin …’a devredildiğini, davalı … ‘nin haksız ve hukuk dışı uygulama ile bildiri ve tebligat olmaksızın genel kurulu topladığını ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığında da ortaya çıkacağı üzere müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, sahtecilik suçunu işlediğini, müvekkilinin 02/12/2020 tarihli Genel Kurul Toplantısının gerçekleştirildiği esnada yurt dışında bulunduğunu, davalının yetkilerine kötüye kullandığını, müvekkilinden gizli şekilde işlemler yaptığını, bu nedenlerle şirket yetkilisinin yetkisine tedbir kararı konulmasını, davalı şirket yetkilisinin azline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yabancılık unsuru sebebi ile kendisinden teminat alınması gerektiğini, davalının aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, şirketin kuruluşundan sonra Aralık 2018 de … adlı restoran faaliyete başladığını, Restoran açılışından 3 ay sonra Dünya genelinde yaşanan Covid-19 salgını Türkiye’ye sıçramış ve tüm ülke ciddi bir kapanma yaşandığından restoran ve kafeler paket servis dışında çalışamadığını, Restoranın 2019 Aralık ayında açılmasından sonra Şubat 2020 de kapanmış, 2020 Temmuz ayında açıldığında ise sadece paket servis olarak çalışmış, 2020 Ekim ayında tekrar kapanan restoran 2021 Haziran ayında açılabildiğini, Davacı kendi dilekçesinde de ikrar ettiği gibi bu süreci tamamen kendi ülkesinde geçirmiş olup, salgın sürecinde Türkiye’deki ortağı olduğu şirketi battı gözü ile değerlendirdiğini, bu dönemde hem ortak hem de müdür olarak şirketin idamesi, çalışanların ücretlerinin ödenmesi, kira bedelinin karşılanması ve buna benzer işletme giderleri için ciddi bir para harcadığını, davalının davacıyı telefonla aradı ve whatsapp üzerinden mesaj gönderdiyse de şirketin işletme giderlerine herhangi bir destek sağlamadığını, Restoranın bulunduğu mülkün maliki tarafından … tarihinde … 32. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kira bedellerinin tam ve düzenli ödenmemesi sebebi ile kira sözleşmesi feshedilerek, bu bedellerin ödenmesi ve tahliye talep edildiğini, bu ve buna benzer sıkıntılarla daima davalının muhatap olduğunu, kira bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, davalının davacı gibi ortaklıktan doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmayarak yaklaşık 400.000,00-TL şahsi harcama yaparak zarara uğradığını, davacının hissenin kesinlikle karşılığı olmayacak şekilde 150.000,00-USD istediğini, müvekkil de bu bedel karşılığında kendi hissesini davacıya teklif ettiğini, davanın reddini talep etmiştir.
İhtiyati tedbir; Mahkememizin 07/04/2022 tarihli celse 3-4-6 no.lu ara kararları gereğince davalı vekiline beyanda bulunmak ve ortaklar genel kurulunun 2020/01 karar no.lu belge aslını ibraz etmek üzere 2 hafta kesin süre verildiği, davalı vekilinin 22/04/2022 tarihli dilekçesi ile belge aslının yed’inde olmadığından sunulamadığı ve davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, dosya incelenmiş ve mahkememizin 13/05/2022 tarihli ara kararı ile Genel kurul tarihinde davacının yurt dışında bulunduğunu gösteren kayıtlar ve ortaklık genel kurulu belge aslının ibraz edilememesi dikkate alındığında tedbir koşulları oluştuğu anlaşılmakla davalının şirket müdürlüğü yetkisinin geçici olarak kaldırılmasına, şirkete SMMM …’nın yönetici kayyumu olarak atanmasına, kayyımın, münferit imza ile şirket müdürü yetkilerini kullanmak üzere yetkilendirilmesine karar verilmiş, kayyıma görevi tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 20.06.2022 tarihli ara karar ile de mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik yeni bir delil sunulmadığı anlaşılmakla tedbire ve teminata itirazların reddine karar verilmiştir.
Ticaret Sicil Kayıtları; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30.07.2021 tarihli Uyap üzerinden gönderilen yazı cevabı ile … Şti’nin ortaklarının davacı …, … ve …; şirket yetkilisinin davalı … olduğu; … 34. Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı onaylı genel kurul toplantı ve müzakere defteri 27.11.2020 tarihli tutanağından şirket hissedarlarından …’nin şirkette mevcut 60.000,00-TL hissesinin 58.800,00-TL’sini şirket dışından … uyruklu …’a devrettiğine ilişkin karar verildiği, … 29. Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile limited şirket pay devri sözleşmesi düzenlendiği görülmüştür.
Dava, … Ltd Şti 06.07.2021 tarihli Genel Kurul öncesi tebligat çıkartılmaması, şirket merkezinin değiştirilmesi, hisse devrinde davacının imzasının bulunmamasına rağmen devrin nasıl yapıldığının açıklanmaması nedenlerine dayalı şirket yöneticinin azli istemine ilişkindir.
Mahkememizin 07/04/2022 tarihli celsesinde davalı tarafa 06.07.2021 tarihli Genel Kurul öncesi davacıya genel kurul toplantısının tebliğe çıkartılıp çıkartılmadığı, çıkartılmış ise buna ilişkin belgenin bir suretinin ibrazı; çıkartılmamış ise neden çıkartılmadığı; şirket merkezinin değiştirilmesinin şirket müdürler kurulunun kararı ile hangi yetkiyi istinaden değiştirildiğinin açıklanması için 2 haftalık süre verildiği, aynı celsede davalı tarafa Ortaklar genel kurulunun 2020/01 karar nolu belgenin aslını ibraz etmek üzere davalı tarafa 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret gösterilmemesi halinde mahkememizce, belgedeki imzaya itiraz hususunda davacı tarafın beyanını kabul edileceğinin ihtar edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 22.04.2022 tarihli dilekçesi ile 2020/01 karar numaralı belge aslı davacıda olduğundan mahkemeye sunulamadığı, davalının restoranı ayakta tutmak için şirket merkezini taşıdığını, genel kurula çağrı hususunda bildirimde bulunulduğuna ilişkin PTT posta alındısı kağıdı sunulduğu, sunulan posta alındısı fotokopisinde bulunan barkodun PTT üzerinden sorgulanmasında (…) muhatap adreste bulunmadığından iade edildiği, gönderi alıcısı tarafından da alınmadığından “Mevkuf-Elde kalmış gönderi” olarak 08.12.2021 tarihinden beri PTT’de beklediği görülmüştür.
Davacı vekilinin 07/04/2022 tarihli dilekçesi ile 02.12.2020 tarihinde genel kurul kararı alındığında yurt dışında olduğunu gösterir İdari Büro Amirliği’nden alınan yurtdışı giriş çıkış belgesi sunduğu görülmüştür.
TTK Madde 630 uyarınca; Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
TTK Madde 630 ile müdürlerin görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Bununla beraber, müdürler kuşkusuz kanundan doğan diğer sorumluluklarını da yerine getirmekle yükümlüdürler. Ancak yükümlülüklerin ihlali halinde, şirket ortaklarının menfaatlerinin zarar görmesi ve hak kayıplarının gündeme gelmesi söz konusu olacaktır ve bu kapsamda şirket müdürünün azli yani görevden alınması gerekliliği hâsıl olacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı … Ltd Şti ortaklarından, davalı ise şirket ortağı ve yöneticisi olup, şirket yöneticisi davalının 06.07.2021 tarihli Genel Kurul Toplantısını davacı şirket yöneticisine bildirmediği, mahkememizin 07/04/2022 tarihli celsesinde 2020/01 karar nolu belgenin aslının ibraz edilmemesi halinde belgedeki imzaya itiraz hususunda davacı tarafın beyanını kabul edileceğinin ihtar edilmesine rağmen belge aslının sunulmadığı, davalı şirket yöneticisinin kendisine yetki verilmemesine rağmen şirket merkezini değiştirdiğinden davalının özen ve bağlılık yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiği nazara alınarak davalının şirket müdürlüğünden azline karar vermek gerekmiştir.
03.12.2020 tarihli Türkiye Sicil Gazetesinin 10216 sayısında yayınlanan tescil ilanı ile (…) ; … 34. Noterliğinin …tarih … sayı ile tasdikli 27.11.2020 tarihli 1 sayılı Genel Kurul Kararı ile, şirket ortaklarından davalının 58.800 TL sermaye karşılığı 588 adet payını hukuki ve mali yükümlülükleri ile …’a devredildiğinin ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu Genel Kurul kararı, TTK 595. Maddedeki hisse devrinin geçerli olması için ortaklar kurulu tarafından onaylanması ilişkindir.
Davalı şirket yetkilisinin hisse devrinden haberi olmadığını, genel kurula katılmadığını, imzasının da bulunmadığını davacı iddia etmekle; ortaklar genel kurulunun 2020/01 karar nolu belgenin aslını ibraz etmek üzere davalı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret gösterilmemesi halinde mahkememizce, belgedeki imzaya itiraz hususunda davacı tarafın beyanını kabul edileceğinin ihtarı ile belge aslının ibrazı için davalı tarafa süre verilmiş; davalı taraf süresi içinde belge aslını ibraz etmemiştir. Davalı tarafın belge aslının ibraz etmeme gerekçesi ise “Müvekkil, karar defterini Türkiye’ye geldiğinde avukata göstereceği gerekçesi ile davacıya teslim etmiştir. Karar defteri davacıya teslim edilmiş olması sebebiyle müvekkil nezdinde belgenin aslı bulunmamaktadır. ” şeklinde olup, gerek bu hususa ilişkin davalının delili bulunması, gerek ise bu iddianın ticari hayatın olağan şartları ile de uyumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Genel kurul tarihinde davacının yurtdışında olduğuna ilişkin İdari Büro Amirliğinden alınan belge ile birlikte genel kuruldaki imzanın davacıya ait olmadığı itirazı ve davalının verilen kesin süreye rağmen belge aslını ibraz etmemesi hususu dikkate alındığında -ileri sürülen diğer nedenler tartışılmaya gerek olmaksızın- davalının şirket müdürlüğünden azli koşullarının oluştuğu anlaşılmış, şirketin karar defterini saklama ve ibraz etme yükümlülüğü ile pay devrinin genel kurula sunulması, genel kurulun toplanması, genel kurulda da ortak sıfatıyla bulunan şirket yönetici davalının bu eylemlerinin şirket müdürlüğü kapsamında azli için yeterli olduğu sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalının … Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil nolu … şirketi müdürlüğünden azline,
-Karar kesinleşinceye ya da genel kurulca yeni müdür atanıncaya kadar yönetici kayyum atanmasına ilişkin tedbir kararının devamına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 180,60-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından karar tarihi itibari ile ödenmiş toplam 15.000,00-TL kayyım ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı 13/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”