Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/430 E. 2022/42 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/430 Esas
KARAR NO : 2022/42

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … traktör genişletilmiş kasko sigorta poliçesi adı altında bir kasko sözleşmesi yapıldığını, buna ilişkin olarak 30.07.2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza neticesinde sigortaya başvuru yapıldığını ancak davalı sigorta tazminat ödemesini herhangi bir geçerli neden ortaya koymadan reddettiğini, davalı sigorta şirketine öncesinde başvuru yapılmakla eksper raporu alındığını ancak sigortanın ödeme yapmayı reddettiğini, kaza gününden itibaren traktörün çalışmadığını ve bu sebeple davacının zarara uğradığını, traktörün halen …’da olduğunu, kazaya karışan araç farklı bir amaçla ya da sigorta teminatı kapsamında kullanılmadığını, aksine tarlada çalışma yapılırken devrildiğini, aracı kullanan kişinin gerekli tüm belgeli ve ehliyetinin de mevcut olduğunu, tüm bunlara rağmen yukarıda bahsedildiği üzere sigorta şirketi ödeme yapmayı reddettiğini, sigortalı araçta meydana gelen zararın 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları ve taraflar arasında imzalanan poliçe hükümleri gereğince davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesini sağlamak amacıyla mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu belirterek davacıya ait olan … plakalı traktörün kaza sebebi ile uğramış olduğu zararın karşılanmasını, hesaplanacak bilirkişi raporu ile artırılmak üzere ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL tazminatın zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı traktörün davalı şirketçe Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, davacı tarafın, delil listesinde yazılı bulunan delilleri tebliğ etmediğini, bu davanın, HMK m.107 uyarınca belirsiz alacak davası mı, yoksa HMK m. 109 uyarınca kısmi dava mı olduğunun belirlenmesi adına davacı yanın beyanının alınması gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiş olması halinde, davacı yanın belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini, davaya konu hasarın, poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan davacı sigortalının oğlu … tarafından kullanılması sırasında meydana gelmiş olduğundan Kasko Genel Şartları madde 5.4 uyarınca teminat dışında olduğunu, 30.07.2020 tarihli Olay Yeri Görgü ve Tespit Tutanağında, kazaya ilişkin bildirimin 15.30 sıralarında yapıldığı ve traktör sürücüsü olduğunu beyan eden … isimli şahsın … plakalı traktör ile kiracı olarak çalıştığının kayıt altına alındığını, sürücü olduğu iddia edilen …’in pandemi sebebiyle beş aydır kazanın meydana geldiği köyde bulunduğunu, maddi durumunun iyi düzeyde olduğu ve köyde ayrıca kendilerine ait traktörün mevcut olduğunun tespit edildiğini, bu haliyle …’in davacı yana ait traktörde 1.5 ay için 3.000,00 TL maaş karşılığında şoför olarak çalıştığı iddiası inandırıcılıktan uzak olup, gerçeği yansıtmadığını, hasar dosyası araştırma raporunun hazırlanması için yapılan görüşmeler esnasında, davacı sigortalının 18 yaşındaki oğlu …’ın kaza anını yaşıyormuşcasına detaylı olarak anlattığı ve sürücü belgesinin bulunmadığı tespit edilmekle kazayı yapan sürücünün … olmadığını, asıl sürücünün … olduğunu, sürücü olduğunu beyan eden … ve davacı sigortalının oğlu …’ın mahkeme huzurunda tanıklıklarına başvurulması gerektiğini, … plaka sayılı aracın kullanım amacı “hususi” olduğundan, davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin reddi gerektiğini, davanın, araç sürücüsü olduğu iddia edilen …’e ihbar edilmesini, davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Hasar dosyası, poliçe
2-Araç kayıtları
3-… Bankası yazı cevabı
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, kasko sigortalı aracında trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin davalı kasko sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
İhbar; davalı vekilinin 27/09/2021 tarihli dilekçesi ile traktör sürücüsü olduğu iddia edilen dava dışı …’e davanın ihbarı talep edilmekle, mahkememizce 12.10.2021 tarihinde dava ihbar edilmiş olup ihbar olunan tarafından herhangi bir beyan dilekçesi sunulmamıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; 06.10.2019-06.10.2020 tarihleri arası … plakalı traktörün … Sigorta tarafından … traktör genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, Jandarmanın düzenlediği 30.07.2020 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile …’a ait … plakalı traktörün, sürücü … hakimiyetinde iken tek taraflı kaza ile yana devrilmek suretiyle hasarlandığının belirtildiği, alkol ölçüm fişinde alkol içeriğinin %0 olmakla alkolsüz olduğunun tespit edildiği, … plakalı kasko sigortalı araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesi sonunda 42.467,00-TL hasar miktarı belirlendiği, sigortalı vekilinin 09/02/2021 tarihinde ekspertiz raporunda belirtilen bedel olan 42.967,00-TL’nin sigortalı hesabına ödenmesinin talep edildiği, herhangi bir ödeme belgesi bulunmadığı görülmüştür.
Araç kayıtları; mahkememizce Uyap sistemi üzerinden 06/07/2021 tarihinde araç kayıtları alınmakla … plakalı aracın davacı … adına kayıtlı olduğu, … Bankası’nca 05/10/2017 tarihli rehin şerhi işlendiği görülmüştür.
… Bankası yazı cevabının incelenmesinde; dava konusu araca ilişkin dain-i mürtehine konu borcun devam ettiğini, dava konusu sigorta tazminatının davacıya ödenmesinin yalnızca … Bankası aracılığı ile ödenmesi durumunda muvafakat ettikleri bildirilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalı sigorta şirketinin kasko sigortası kapsamında sigortaladığı… plakalı traktörün tek taraflı kaza sonucu hasarlandığı, 06.10.2019-06.10.2020 tarihleri arası … plakalı traktörün … Sigorta tarafından … traktör genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kazanın bu tarihler arasında meydana geldiği, davacının 09/02/2021 tarihinde davalı sigortacıya hasar tazminatı ödenmesi hususunda başvuruda bulunmuş ise de ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde dain-i mürtehin kaydı bulunduğu görülmüş, mahkememizce dain ve mürtehin kaydı bulunun … Bankasına müzekkere yazılmış, bankanın yazı cevabına, dain-i mürtehine konu borcun devam ettiğini, dava konusu sigorta tazminatının davacıya ödenmesinin yalnızca … Bankası aracılığı ile ödenmesi durumunda muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir. Rehin hakkı sahibinin bu beyanı ile şartlı muvafakat ettiği, hal böyle iken davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2896 Esas 2018/8468 Karar, 2018/5734 Esas 2018/12911 Karar, 2016/2819 Esas 2016/5009 Karar sayılı emsal ilamları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4677 Esas 2018/1844 Karar ayılı emsal ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır