Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/424 E. 2023/526 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/424 Esas
KARAR NO:2023/526 Karar

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/12/2020
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … … A.Ş. tarafından davalıya satışı vaad edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafça açılan ….Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı davada mahkeme bedel iadesi yönünde karar verildiği, mahkeme ilamına konu alacak …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla ilamlı icra takibi yapıldığını, bunun üzerine davalı ve avukatları ile 18.06.2020 tarihinde ekli Sulh Protokolü imzaladığını ve takibe konu borcun tamamı 1.385.000 TL olarak kabul edildiği, 1.200.000 TL değerinde … İli … İlçesi, … Mahallesi 1238 Ada 222 Pafta 62 Parselde bulunan 29 Nolu Bağımsız bölüm taşınmaz bedeli müvekkil … … A.Ş. tarafından ödenerek üçüncü kişi … … A.Ş. tarafından kendisine 19.06.2020 tarihinde devredildiğini, kalan bakiye için de teminaten … davalı namına 185.000 TL tutarlı ve 18.06.2020 düzenleme tarihli, 30/11/2020 vade tarihli keşidecisi … … A.Ş., … Otomotiv A.Ş. ve … olan bono düzenlenerek verildiğini, bononun arka yüzünde 18.06.2020 tarihli Protokol’e istinaden düzenlendiği ve 3. Kişilere ciro edilemeyeceği yazıldığını, 24.11.2020 tarihinde müvekkil alıcı bulduğunu ve nihai alış bedelini gelince karar vereceğini davalıya telefonda bildirdiğini, 29.11.2020’de Alıcı’nın 1.385.000 TL bedelle daireyi alacağını, ancak tapuda satışın düşük gösterilemeyeceği yazılı olarak bildirildiğini, Müvekkillinin tapu harç mesajından davalı tarafça protokole konu taşınmazın satış bedelinin 720.000 tl (belediye rayiç değeri) olarak beyan edildiği anlaşıldığını, bu durum dava dışı Alıcı …’ye bildirildiği, alıcı da müvekkile gönderdiği e-mailde daireyi şirketi olan … Elektrik A.Ş. üzerinden alacağından bedelin şirket hesabından ödeneceğini belirterek davalının satış bedelini 1.385.000 TL üzerinden göstermesini son kez talep ettiğini, Bunun üzerine müvekkil 01.12.2020 tarihinde Alıcı’nın rayiç değerden satış gösterilmesini kabul etmediğini, paranın Alıcı’nın şirketinden çıkacağı için tam bedel olması gerektiğini bir kez daha izah etmeye çalıştığını, davalı taşınmazı gerçek satış bedeli (1.385.000 TL) üzerinden satmayı kabul etmediğini ve başkaca mesaj ya da e-mail istemediğini belirterek satışı yapmayacağını belirttiğini, Davalı bu tutumuyla yüksek tapu harcı ve vergi ödememek amacıyla müvekkil …’in bulduğu Alıcı’ya taşınmazın satışını yapmaktan imtina etmiş olduğunu taraflar arasındaki Sulh Protokolü’nün 4. maddesi uyarınca davalı lehine düzenlendiğini, 185.000 TL tutarlı, 30/11/2020 vade tarihli bono bedelsiz hale geldiğini, davalının sulh protokolü uyarınca bedelsiz kalmış olan bonoyu icra takibine koyması kötü niyetli olduğunu, Keşidecisi … … A.Ş., … Otomotiv A.Ş. ve … olan ve … namına düzenlenmiş olan 185.000 TL tutarlı 30.11.2020 vade tarihli, 18.06.2020 düzenleme tarihli bononun bedelsizliği ile müvekkillerin bu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve bononun iadesine, Davaya konu bononun teminaten verildiği ve davalının eylemi sonucu bedelsiz hale geldiği davalı tarafından bilinmesine rağmen kötüniyetle icra takibine konu edilmiş olması nedeniyle davalı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunmuş olduğu 28.01.2021 tanzim tarihli dilekçesinde özetle; …. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/… Esas 2019/ … Karar sayılı dosyasından davacının tescil talebinin kabulüne karar verildiğini, karar icraya konulduğunda taraflar arasında protokol yapılarak sulh olunduğunu, Protokol gereğince …’a gayrimenkul devri yapıldığını, bakiye için senet verildiğini, Protokole göre gayrimenkulün belirli sürede satılmaması halinde senet bedelinin ödeneceğini, gayrimenkulün belirlenen sürede tedbir isteyenler tarafından satılamaması üzerine senedin…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından 08/12/2020 tarihinde icra takibine konu edildiğini, icra takibine başlandıktan sonra …. Asliye Hukuk Mahkemesi 202/… diş sayılı dosyasından ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… d.iş 2020/… karar sayılı dosyasından senedin ödenmesi ve icra takibinin durdurulması ile ilgili tedbir talep edildiğini,… Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… d.iş, 2020/… karar sayılı 14/12/2020 tarihli kararı ile tedbir talebinin konusu yargılamayı gerektirdiğinden tedbir talebinin reddedildiğini, …. Asliye Hukuk Mahkemesi ve 202/… diş – sayılı dosyasından davaya konu olay yargılamayı gerektirmesine zağmen inceleme yapılmaksızın ve yaklaşık ispat kuralı gözardı edilerek tedbir kararı verildiğini, davacı tarafça taraflar arasında imzalanan sözleşme, 18/06/2020 tarihli protokole göre gayrimenkule alıcı bulunduğu ancak davalının kendi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ifadan kaçındığı satışın davalı tarafın kusurundan dolayı olmadığı iddiası ile senedin bedelsiz hale geldiği ve bu nedenle borçlu olunmadığının tespiti ile takibin iptalinin edildiğini, iki kez tapudan randevu alınmasına karşın alıcı gelmediğinden işlem yapılamadığını, davacılar tarafından bildirilen gerçek kişiler için davalı tarafından tapudan randevu alındığını ve davacılara bildirildiğini, alıcıların şeklen yaratılmış kişiler olduğunu, alıcı olduğunu iddia eden kişiden alınmış bir kapora; alıcı ve satıcı arasında imzalanmış bir sözleşme, ödemenin nasıl ve ne zaman yapılacağını gösteren belgenin dosyada mevcut olmadığını, alıcıların sırf sözleşmenin ifasını gerçekleştirildiği ancak davalının kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğine dair delil yaratmak amacıyla yaratılmış kişiler olduğunu, 30/11/2020 tarihinde saat:12:22 de …’nin kimlik bilgilerinin gönderilmesinin, 12:48 de ise imza sirkülerinin gönderilmesinden sonra ise 1.385.000.TL bedelle başka bir alıcının olduğunun bildirilmesinin gerçekle bağdaşmadığını, aylarca satış için bulunamayan alıcıların çok kısa sürede ve yüksek rakamlara bulunmasının ve gerçek piyasa değerinin 350.000.TL, ile 400.000.TL üzerinde bir rakama 2 saat içerisinde ödenmesi gereken senet tutarınca alıcı bulunması alıcıların işlem için yaratıldığının ve gerçekte böyle bir alıcının olmadığını ispatladığını, alıcıların hiçbir. zaman satıcı olan davalı ile karşılaştırılmamış yada konuşturulmamış olduğunu, işlem yap;âbilmesi için tapu tarafından alıcı ve satıcının kimlik ve telefon bilgilerinin eksiksiz olarak talep edilmekte olup alıcıların bilgilerinin davalıya ulaştırılmadığını, sadece kimliğin gönderilmesinin işlemlerin başlayabilmesi için yeterli olmadığını, gerçekte var olmayan alıcılar yaratılarak açılan davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddini, davacıların dava değerinin ‘020 si oranında icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/05/2021 tarih ve 2020/…- 2021/… E. ve K. sayılı görevsizlik kararında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/I-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Bononun teminat amaçlı verilip verilmediği hususunu da tespit edecek olan mahkeme, görevli mahkeme olan asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesi ile Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dava, davaya konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacılar icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 185.000,00 asıl alacağa 501,53 TL protesto masrafı, 364,93 TL işlenmiş faiz, ile birlikte 185.866,46 -TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi …’in düzenlediği 18/11/2022 tarihli 27 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacılar tanzim tarihi itibariyle davalıya keşidecesi … … A.Ş., … … A.Ş. Ve … olan 185.000 TL tutarlı, 18/06/2020 tanzim tarihli, 30/11/2020 vadeli bono sebebiyle borçlu olup olmadıkları açısından yapılan değerlendirme; huzurdaki davanın davalısı … ile dava dışı …’ın huzurdaki davanın davalılarından … … A.Ş.’ye karşı açtığı taraflar arasında imzalanan 06.11.2013 tarihli harici taşınmaz alım sözleşmesine dayanılarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi, gecikme cezasının tahsili, kira geliri ve değer artış talebi ile manevi tazminat istemine ilişkin davanın yapılan yargılamasının sonunda verilen ilamın (…. Asliye Hukuk Mahkemesi …. sayılı ve 16.07.2019 T. Karar) …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 31.07.2019 günü takibe konu edildiği; akabinde 18.06.2020 tarihinde işbu davanın taraflarının söze konu icra dosyasına ilişkin ihtilafı sonuçlandırmak için sulh protokolü imzaladığı görülmüştür. Sulh Protokolü’nün 1. maddesinde; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında asıl alacak, ilam vekalet ücreti, icra vekalet ücreti, faiz, yargılama giderleri, masraflar ve tüm feriler dahil ancak tahsil harcı hariç dosya borcunun 1.385.000,00 TL olduğu; 2. maddesinde 1.385.000,00 TL’nin ne şekilde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Şöyle ki protokolün 2. maddesinde; borçlu … … A.Ş.’nin 1.200.000,00 TL değerindeki … … A.Ş.’ye ait İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 1238 Ada, 222 Pafta, 62 parsel ve 29 no’lu bağımsız bölümün alacaklılardan … adına devir ve tescilini sağlayacağı, taşınmazın satış bedelinin … … A.Ş. tarafından karşılanacağı, borçlu … … A.Ş.’nin kalan 185.000 TL için 185.000 TL tutarlı ve 30.11.2020 vade tarihli, … Otomotiv A.Ş ve …’in de borçlu olarak imzaladığı … namına bir adet bono keşide ederek ve alacaklı vekiline teslim edeceği kararlaştırılmıştır. Bononun düzenleme tarihinin 18.06.2020 olduğu, bono aslının 19.06.2020 günü davalı … tarafından teslim alındığı dosya içerisindeki evraktan anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki Protokol hükümlerine göre bononun düzenlenme tarihi 18.06.2020 günü davacıların davalıya bono sebebiyle borçlu oldukları nihai takdir muhterem Mahkemeye ait olmak üzere düşünülebilinir.
Davacıların Taşınmazı Satın Alacak Kişi Bulup Bulmadığı Açısından Yapılan Değerlendirme: Protokol’ün 4. maddesiyle, alacaklılardan … adına devredilen taşınmazın 30.11.2020 tarihine kadar 1.200.000 TL ve üzeri bir bedelle satış hakkının … … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı …’e bırakılmasının, …’in 1.200.000 TL bedelden daha düşük bir bedele satış hakkı olmadığının, …’in 1.200.000 TL ve üzerinde bir tutara alıcı bulduğunu alacaklılara bildirdiğinde söz konusu taşınmazın 3. kişilere satılmak durumunda olduğunun, alıcı bulunmasına rağmen alacaklıların devri gerçekleştirmemesi durumunda 185.000 TL tutarlı ve 30.11.2020 vade tarihli, … Otomotiv A.Ş ve …’in de borçlu olarak imzaladığı … namına düzenlenmiş olan bononun bedelsiz hale geleceğinin ve alacaklıların işbu bonoyu işlemsiz olarak … … A.Ş.’ye derhal iade edeceğinin; 6. maddesiyle, 30.11.2020 tarihine kadar söz konusu taşınmazın 1.385.000 TL veya üzerinde satılması halinde, … … A.Ş. tarafından keşide edilen 185.000 TL tutarlı ve 30.11.2020 vade tarihli bononun hükümsüz kalacağının ve bononun işlemsiz olarak alacaklılar tarafından iade edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Bu düzenlemelere göre taşınmazı satın alacak kişi/kişileri bulma görev ve yetkisinin davacılardan sadece … hak ve yükümlülüğünde olduğu, …@… (…) ile …@hotmail.com (…) arasındaki e-mail yazışmalarından 29.11.2020 günü …’in …’a alıcının daireyi 1.385.000 TL bedelle alacağını bildirdiği, alıcı bilgisi ve numarasını ekte paylaştığını, tam bedelle satışın yapılmasını ilettiği, 30.11.2020 günlü e-mailde …’in …’a tapudaki tutarın bankadan ödenecek bedelle aynı 1.385.000 TL olması gerektiğini, onay vermesi halinde imza sirkülerini ayrı bir e-mailde ileteceğini bildirdiği, whatsapp yazışmalarından …’ın … sıra no ile … Tapu Müdürlüğü’ne başvuru yaptığı, başvuru için 02.12.2020 günü saat 11:10’a randevu verildiği, başvuruya ait döner sermaye harcının 392,50 TL, tapu harcının 28.800 TL olduğu, bu bilgilerin …’ye iletildiğinde …’nin (…) adresinden …’in (…@… tr) e-mailine 01.12.2020 günü; tapu harç tutarının eksik hesaplandığını, satış bedelinin 1.385.000 TL bedelle gösterilmesini aksi halde taşınmazı satın alamayacağını bildirdiği görülmüştür. …’in aynı gün e-mail yolu ile …’a bu hususu ilettiği dosya içerisindeki e-mail yazışmalarından anlaşılmaktadır.
… Tapu Müdürlüğü’nün 28.09.2022 tarihli yazı cevabı ve ekleri incelendiğinde; … Elektrik Ticaret ve San. A.Ş.’nin alıcı, …’ın satıcı olarak gösterildiği bir başvurunun … Tapu Müdürlüğü’ne 30.11.2020 günü … başvuru numarası ile yapıldığı, 01.12.2020 tarihinde satış bedelinin 720.000 TL olarak, 07.12.2020 tarihinde ise satış bedelinin değiştirilerek 1.385.000 TL olarak gösterildiği dikkate alındığında ve e-mail yazışmaları ile whatsapp yazışmalarının içeriği birlikte değerlendirildiğinde Protokol’e göre taşınmazı satın alacak kişi/kişileri bulma görev ve yetkisi kendisine bırakılan …’in 30.11.2020 gününden önce söze konu taşınmazı 1.385.000 TL bedel ile satın alacak alıcı … Elektrik Ticaret ve San. A.Ş.’yi bulduğu ve satıcı …’a bildirdiği, alıcı olarak bildirilen kişinin gerçek bir alıcı olup olmadığının nihai takdiri muhterem Mahkemeye ait olmak üzere düşünülebilinir.
Davalı Tarafın Herhangi Bir Sebeple Taşınmazı Devirde İmtina Edip Etmediği Açısından Yapılan Tespit Ve Değerlendirme: … Tapu Müdürlüğü’nün 28.09.2022 tarihli yazı cevabına göre; 07.12.2020 günü satış bedelinin 1.385.000 TL olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalının taşınmazı satmaktan imtina etmediği düşünülebilir.. Ancak dosyaya sunulu whatsapp yazışmalarından (konuşmanın yapıldığı tarih tespit edilememekle beraber…) …’ın “Bugün de şimdi göstermiş olduğumuz değerden alıcı kabul etmiyorsa kendileri bilir”, “dün ben tam bedel olarak göstermiştim alıcı kişilerden kimse ne Güngören Tapu Müdürlüğü’ne ne de … Tapu Müdürlüğü’ne gelmediler”, “… bu konu üzerine ne mesaj ne mail istemiyorum”, “istemiyorlarsa istemiyorlar”, “konu kapanmıştır” şeklinde bildirimde bulunduğu görülmüştür. Protokol ile söze konu bononun bedelsiz hale gelmesi 30.11.2020 gününe kadar taşınmazın 1.200.000 TL’ye alıcı bulunarak üçüncü kişiye satılması veya alıcı bulunmasına rağmen taşınmazın … tarafından devredilmemesi bozucu koşuluna bağlanmıştır. Söze konu whatsapp yazışmalarının 07.12.2020 gününden önce yapıldığının kabul edildiği seçenekte; taşınmazın satış bedelinin satıcı … tarafından 720.000 TL olarak gösterilmesinin Protokol hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırı olarak koşulun gerçekleşmesine, taşınmazın 1.200.000 TL’ye satılmasına engel olduğunun muhterem Mahkemece kabul edildiği seçenekte davalının Protokol hükümlerine uygun devirden imtina ettiği, koşulun gerçekleşmiş – sayılabileceği düşünülebilir. Söze konu whatsapp yazışmalarının 07.12.2020 gününden sonra yapıldığının kabul edildiği seçenekte; satış bedelinin Protokol hükümlerine uygun — olarak satıcı Haluk — Aykanat tarafından değiştirilmesine rağmen … Tapu Müdürlüğü’nün 28.09.2022 tarihli yazı cevabı içeriğine göre harçlar yatırılmadığından işlemin sonlandırıldığı nazara alındığında harçların. kim tarafından ödeneceğine göre seçenekli olarak yapılan değerlendirmede; Taraflar arasındaki 18.06.2020 tarihli Protokol’ün 11. maddesine göre; tapudaki alım/satım harçları dahil yukarıdaki işlemler için çıkacak harçların borçlu (… … A.Ş.) tarafından /ödeneceği kararlaştırılmıştır.
07.12.2020 gününde taşınmazın satış bedelinin 1.385.000 TL olarak belirtilmesinden sonra ödenmesi gereken harcın Protokol’ün 11. maddesine göre … … A.Ş. tarafından ödenmesi gerektiğinin kabul edildiği seçenekte; … … A.Ş. tarafından harcın yatırılmaması sebebiyle satışın gerçekleşmediği kabul edilecek olursa “kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemez ilkesi” gereğince bononun bedelsizliğinin ileri sürülmesinin kabul edilemeyeceği düşünülebilinir. 07.12.2020 gününde taşınmazın satış bedelinin 1.385.000 TL olarak belirtilmesinden sonra ödenmesi gereken harcın dava dışı alıcı- davalı satıcı tarafından ödenmesi gerektiğinin kabul edildiği seçenekte ise; davacılardan … üzerinde bırakılan 1.200.000 TL ve üzeri bedel ile alıcı bulma yükümlülüğünün yerine getirildiği, ancak satışın davalı satıcının devir için gerekli harçları yatırmadığından bahisle satış gerçekleşmemiş ise Protokol’ün 4. maddesi hükmü gereği alıcı bulunmasına rağmen alacaklının devri gerçekleştirmemesi nedeniyle söze konu bononun bedelsiz hale geleceği kabul edilebilinir.
Davacıların Vade Tarihi İtibariyle Davalıya Keşidecisi … … A.ş., … Oto A.ş. Ve … Olan 185.000 Tl Tutarlı, 18.06.2020 Tanzim Tarihli, 30.11.2020 Vadeli Bono Sebebiyle Borçlu Olup Olmadıkları Açısından Yapılan Değerlendirme: Protokol ile söze konu bononun bedelsiz hale gelmesi 30.11.2020 gününe kadar taşınmazın 1.200.000 TL’ye alıcı bulunarak üçüncü kişiye satılması veya alıcı bulunmasına rağmen taşınmazın … tarafından devredilmemesi bozucu koşuluna bağlanmıştır. Yukarıda 3 numaralı bölümde ayrıntıları bildirilen whatsapp yazışmasının 07.12.2020 gününden önce yapıldığının kabul edildiği seçenekte; taşınmazın satış bedelinin satıcı … tarafından 20.000 TL olarak gösterilmesinin Protokol hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırı olarak koşulun gerçekleşmesine, taşınmazın 1.200.000 TL’ye satılmasına engel olduğunun muhterem Mahkemece kabul edildiği seçenekte davalının Protokol hükümlerine uygun devirden imtına ettiği, koşulun gerçekleşmiş sayılabileceği, vade tarihi itibariyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının kabul edilebileceği, Söze konu whatsapp yazışmalarının 07.12.2020 gününden sonra yapıldığının kabul edildiği seçenekte; satış bedelinin Protokol hükümlerine uygun olarak satıcı … tarafından değiştirilmesine rağmen … Tapu Müdürlüğü’nün 28 .09 2022 tarihli yazı cevabı içeriğine göre harçlar yatırılmadığından işlemin sonlandırıldığı nazara alındığında harçların kim tarafından ödeneceğine göre seçenekli olarak yapılan değerlendirmede… Taraflar arasındaki 18.06.2020 tarihli Protokol’ün 11. maddesine göre; tapudaki alım/satım harçları dahil yukarıdaki işlemler için çıkacak harçların borçlu (… … A.Ş.) tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. 07.12.2020 gününde taşınmazın satış bedelinin 1.385.000 TL olarak belirtilmesinden sonra ödenmesi gereken harcın Protokol’ün 11. maddesine göre … … A.Ş. tarafından ödenmesi gerektiğinin kabul edildiği seçenekte; … … A.Ş. tarafından harcın yatırılmaması sebebiyle satışın gerçekleşmediği kabul edilecek olursa “kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemez ilkesi” gereğince bononun bedelsizliğinin ileri sürülmesinin kabul edilemeyeceği, vade tarihi itibariyle davacıların davalıya karşı bono sebebiyle borçlu olduklarının düşünülebileceği, 07.12.2020 gününde taşınmazın satış bedelinin 1.385.000 TL olarak belirtilmesinden sonra ödenmesi gereken harcın dava dışı alıcı- davalı satıcı tarafından ödenmesi gerektiğinin kabul edildiği seçenekte ise; davacılardan … üzerinde bırakılan 1.200.000 TL ve üzeri bedel ile alıcı bulma yükümlülüğünün yerine getirildiği, ancak satışın davalı satıcının devir için gerekli harçları yatırmadığından bahisle satış gerçekleşmemiş ise Protokol’ün 4. maddesi hükmü gereği alıcı bulunmasına rağmen alacaklının devri gerçekleştirmemesi nedeniyle söze konu bononun bedelsiz hale geleceğinin kabul edilebileceği, vade tarihi itibariyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının kabul edilebileceği, kanaatine varılmış olup, meselenin takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapmasının incelenmesi neticesinde taraflar arasında 18/06/2020 tarihli protokol imzalandığı, davacılardan … …’ın 1.385.000 TL borcu sebebiyle 1.200.000 TL değerindeki … ilçesi, … Mahallesi 1238 ada 62 parsel 29 nolu bağımsız bölümün davalı adana devredileceği, bakiye kalan 185.000 TL bedelli bononun diğer davacılar … ve … Otomotiv tarafından düzenlenerek davalıya verileceği, devredilen taşınmazın 30/11/2020 tarihine kadar davacı … … tarafından satılmasına, satış bedelinin 1.385.000 TL ve üzerinde satılması halinde veya davalının devirden kaçınması halinde protokol gereği verilen 185.000 TL bedelli bononun bedelsiz hale geleceğinin kararlaştırıldığı hususlarında uyuşmazlığın bulunmadığı, taraflar arasında uyuşmazlığın davacı …’in protokole konu taşınmaza alıcı bulup bulmadığı, davalının taşınmazı devirden kaçınıp kaçınmamasına göre davaya konu bononun bedelsiz hale gelip gelmediği konularında toplandığı anlaşılmıştır.
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin kambiyo senedinde görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, bedelsizlik iddiasına dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir. Somut olayda davacıların kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri sürdükleri anlaşıldığından ispat yükünün davacılarda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dilekçesinin ekinde sunulan mesaj ve e-mail kayıtlarının delil başlangıcı olarak kabul edilerek davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir. Davacı tanıklarından … beyanında 2020 yılının 9 ve 10. aylarında davaya konu ev hakkında konuştuklarını ancak bütçesinin yetmemesi sebebiyle evi almaktan vazgeçtiğini beyan ettiği anlaşıldığından taşınmazın …’e satışının gerçekleştirilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde de belirttiği üzere protokole konu edilen taşınmazın …’ye satılması hususunda yine her ne kadar mahkememizce dava dilekçesinin ekinde sunulan mesaj ve e-mail kayıtlarının delil başlangıcı olarak kabul edilerek tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiş ise de dosya arasında bulunan … Tapu müdürlüğünün 28/09/2022 tarihli yazı cevabından protokole konu taşınmazın, 01/12/2020 tarihinde 720.000 TL satış bedeli üzerinden işlemlerin başlatıldığı, daha sonra 07/12/2020 tarihinde satış bedelinin 1.385.000 TL olarak değiştirildiği, tapu harcı yatırılmadığından işlemlerin tamamlanmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki protokole göre taşınmazın 30/11/2020 tarihine kadar davacı … … tarafından satılmasının kararlaştırıldığı, 30/11/2020 tarihine kadar satışın gerçekleştirilmediği, 07/12/2020 tarihi itibariyle halen satış bedelinin kararlaştırılmadığı anlaşıldığından tanık …’nin dinlenilmesinden vazgeçilmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında davacı … …’in protokole konu taşınmaza gerçek müşteri bulamadığı anlaşıldığından taraflarca imzalanan Sulh Protokolüne göre davaya konu bononun bedelsiz hale gelmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 3.159,34-TL den düşümü ile kalan 2.979,44-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 28.750,00 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır