Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/404 Esas
KARAR NO : 2023/936 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; 12/05/2014 günü davalı …’ın kullandığı … plakalı ticari taksinin sürücüsü Murat Köse’nin sevk ve idaresinde … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkillerinin takside yolcu konumununda olduğunu, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… esas 2018/… karar sayılı dosyalı ile davalı …’ın tam kusurluğu olduğunu, her iki müvekkil için tedavi giderleri ve tüm ilişeme sürecinde yapılan belgelendirilen ve belgelendirilemeyen davacı …’ın yüzündeki izden dolayı henüz yapılmayan estetik ameliyatı gideri de dahil olmak üzere her türlü masraflar için değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 500,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL’nin davalılar işleten … ve sürücü … yönünden kaza tarihi olan 12/05/ tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini, trafik kazası sebebiyle tedavi gördüğü, evinde veya hastanede yattığı ve bu sebeplerle çalışamadığı süreçte mahkum kaldığı kazançları sebebiyle değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin davalılar işleten … ve sürücü … yönünden kaza tarihi olana 12/05/2014 tarihinden itibaren davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini, trafik kazası sebebiyle sürekli iş göremezlik nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı sebebiyle değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 500,00 TL olamak üzere toplam 1.000,000 TL’nin davalılar işleten … ve sürücü … yönünden kaza tarihi olan 12/05/ tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini, müvekkil … için yaşamış olduğu üzüntü ve uğradığı manevi zararın tazmini amacıyla 75.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiilin gerçekleştiği 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, müvekkil … için yaşamış olduğu üzüntü ve uğradığı manevi zarının tazmin amacıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilin, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Müvekkil şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlara ilişkin sorumluluğunun sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranın ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacılara ödeme yapıldığını, …’a 53.434,18 TL, …’a 63.092,43 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, davacıların tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, manevi tazminat talepleri zorunlu trafik sigorta teminat kapsamı dışında olduğunu, manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacıların bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin reddine, davacıların tedavi gideri talebinin müvekkil şirket yönünden reddi ile davanın Sosyal Güvenlik Kuruma’na ihbarı ve kurumun davaya yasal hasım/dahili davalı olarak dahil edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı müteveffa … mirasçılar vekilinin Mahkemeye sunmuş cevap dilekçesini özetle; Davalı …’ın 21/04/2021 tarihinde vefat ettiğini, iş bu davanın açılış tarihinin 21/06/2021 tarihli olduğunu, ölmüş kişiye dava açılıp mirasçılara yönetilmesi usulen mümkün olmadığını, … ticari plakayı müvekkillerin murisi … tarafından … A. Ş.’ye bir yıllığına kiraladığını, kiralama ilişkisi 2010 yılında başladığını 2018 yılına karar devam ettiğini, kiralama işleminin … A. Ş.’ye teslim ettiğini, davacıların taleplerinin tümü zamanaşıma uğradığını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Mahkemece yapılması gereken dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar toplanarak, Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu almak, tarafların kusur oranları hususunda bilirkişi raporu almak ve tüm belgeler toplandıktan sonra aktüerya raporu almaktır.
Adli Tıp Kurumunun 11/02/2022 tarihli raporunda “Dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; … kızı 1987 doğumlu …’ın 12.05.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, estetik ameliyat gerekip gerekmediği hususunda bir Üniversite ya da Eğitim Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi biriminde muayenesi yaptırılarak, muayeneyi yapan birimce karar verilmesinin uygun olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Adli Tıp Kurumunun 11/02/2022 tarihli raporunda “Dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; … kızı 1949 doğumlu …’ın 12.05.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak Gr1 XII (22İa……………10)A%14 E cetveline göre: %19.0 (yüzdeondokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişilerin düzenlediği 16/11/2022 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Diğer araç sürücüsü ve davacıların olayda kusursuz olduğu, Davacı …’ın nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 7.291,81 TL olduğu, davacı …’ın nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 81.013,94 TL olduğu, davacı …’ın nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 592,20 TL olduğu, davacı …’ın talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının bulunmadığı, davacıların talep edilen tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden heyetimizce bu hususta değerlendirme yapılamadığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan inceleme neticesinde davacı …’a yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 21.06.2021 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 12.05.2014 kaza ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi …’ın düzenlediği 03/04/2023 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı …’ın nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 7.291,81 TL olduğu, davacı …’ın nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 136.504,95 TL olduğu, davacı …’ın nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 592,20 TL olduğu, davacı …’ın talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının bulunmadığı, davacıların talep edilen tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden heyetimizce bu hususta değerlendirme yapılamadığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan inceleme neticesinde davacı …’a yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 21.06.2021 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 12.05.2014 kaza ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Bilirkişi Mehmet Domaç’ın düzenlediği 22/08/2023 tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacı …’ın talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 7.291,81 TL olduğu, davacı …’ın talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 186.667,89 TL hesaplandığı, ancak, davacının sürekli iş göremezlik maddi zarar talebinin 136.504,95 TL’na ıslah olunduğu davacı …’ın talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı, davacı …’ın talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının bulunmadığı, davacıların talep edilen tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden heyetimizce bu hususta değerlendirme yapılamadığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan inceleme neticesinde davacı …’a yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 21.06.2021 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 12.05.2014 kaza ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Davacılar vekili 08/05/2023 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Dava değerinin artırılması talebimizin kabulüne ve dava değerini arttırdığı kısım ile dava dilekçesinde talep ettiği miktarların birleştirilmesi sonucu …’ın geçici iş görememezlik zararı: 7.291,81.-TL. …’ın güç kaybı tazminatı 186.504,95.-TL. …’ın geçici iş görememezlik zararı: 592,20-TL. olmak üzere toplam 194.388,00.-TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp müvekkillerine ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 19/09/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Bilirkişi ek raporunda alacaka olarak hesaplanan alacağın hükmen tespiti amacıyla dava değerinin artırılması talebinin kabulüne ve dava değerini arttırdığı kısım ile dava dilekçesinde talep ettiği miktarların birleştirilmesi sonucu …’ın geçici iş görememezlik zararı: 7.291,81.-TL. …’ın güç kaybı tazminatını 186.504,95.-TL. …’ın geçici iş görememezlik zararı: 592,20-TL. olmak üzere toplam 194.388,00.-TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir arada değerlendirilmesi neticesinde , 12/05/2014 tarihinde davacıların içerisinde bulunan araca, davalı …’ın sürücüsü olduğu, davalı …’ın maliki olduğu, davalı … nezdinde sigortalı olan aracın çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandığı, Adli Tıp Kurumundan maluliyete ilişkin rapor alındığı, kaza tarihine göre Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre davacı …’ın; tüm vücut engellilik oranının %19 olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin, davacı …’ın; tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, ayrıca davacı …’ın yüzündeki sabit izin tedavi edilemeyecek durumda olduğunun … Üniversitesi Hastanesinin raporu ile tespit edildiği, belirlenen maluliyet oranına göre dosyanın kusur tespiti ve aktüerya hesabı yapılması amacıyla alanında uzman bilirkişilere tevdi edildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacıların kusursuz olduğu, davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğunun bildirildiği, davalı … tarafından …’a yapılan maddi tazminata ilişkin ödemenin yeterli olduğu anlaşıldığından davacı …’ın maddi tazminata ilişkin davasının reddin karar verilmiş, davacı …’a yapılan ödemenin güncellendiği, ödeme ile davacı …’ın maluliyeti arasında açık fark olduğu, bu hali ile davacı …’ın tazminat talep edebileceği, davacı …’ın gelir hesabının SGK kayıtları esas alınarak yapıldığı, davacı …’ın her ne kadar dava dilekçesinde iş kadını olarak çalıştığı iddiası olsa da alınan aktüerya raporuna itirazı olmadığı, rapor doğrultusunda 08/05/2023 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı, talep arttırımı sonrasında 19/09/2023 tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabul edildiği, davalı … yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden kaza tarihi itibariyle temerrüt şartlarının oluştuğu, davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasına bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davalı … mirasçıların ölü kişiye dava açılamayacağı, dava konusu kazaya karışan aracın uzun süreli kiralama sözleşmesi ile dava dışı … Ticaret’e kiralandığı iddia edilmiş ise de davacılar tarafından …’ın vefat ettiğinin bilinemeyeceği anlaşıldığından mirasçılarına davanın yöneltilmesinde usule aykırı yön görülmemiş, aracın uzun süreli kiralanmasına ilişkin cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşmelerin sonradan düzenlenebilecek nitelikte olduğu, mahkememizce davalının araştırmasını talep ettiği yerlere yazılan müzekkere cevaplarında aracın uzun dönem kiralandığına ilişkin doneye rastlanılmadığı anlaşıldığından davalı … mirasçılarının sorumluluğuna gidilmiştir.
Manevi tazminat yönünden; davacıların dava dilekçesinde manevi tazminat talebinin davalılardan müteselsilen tahsilinin talep edildiği, davalı … yönünden sigorta poliçesinde manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşıldığından manevi tazminata ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370). Bunun yanında ağır yaralanma ve ölüm halinde zarar görenin yakınları tarafından da manevi tazminat talep edilebilecektir.
Kazanının oluş şekli, kazanın oluşumunda tarafların kusur oranı, davacının kaza sonrası duyduğu acı, elem ve üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, meydana gelen zarar ve kusur durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri, TBK’nun 56. maddesinin hükmü ve yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı bir arada değerlendirildiğinde davacı … yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı … yönünden yüzde sabit ize neden olan kazada, sabit izin tedavi edilemeyecek olması, mahkememizce 5 nolu celsede yapılan gözlemde yüzdeki sabit iz nedeniyle sosyal yaşantısında yaşayacağı üzüntü ve elemin derecesi nazara alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden maddi tazminat isteminin 7.291,81 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 136.504,95 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Davacı …’ın manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile 20.000,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
-Davalı … Aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
3-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine,
4-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile 50.000,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
-Davalı … Aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine
5-Karar ve ilam harcı 14.106,28-TL nin peşin ve ıslahla alınan 3.074,19-TL den düşümü ile kalan 11.032,09-TL bakiye ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacılar tarafından yatırılan 3.133,49-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 4.674,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 3.282,60-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı … mirasçıları tarafından yapılan 694,50 -TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 206,80-TL’nin davacılardan alınarak bu Davalı … mirasçılarına verilmesine,
9-Maddi Tazminat yönünden; Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 21.840,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Maddi Tazminat yönünden; Davalılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
11-Kabul edilen Manevi Tazminat yönünden; Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
12-Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalı … ile … mirasçıları kendilerini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak Davalı … ile … mirasçılarına verilmesine,
13-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360-TL’nin 955,00 TL’sini davalılardan müştereken ve müteselsilen 405,00- TL’sini davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
14-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır