Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/393 E. 2022/271 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/393 Esas
KARAR NO : 2022/271

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin düğme ve tekstil aksesuarları alanında faaliyet göstermekte olup, yine tekstil ve hazır giyim alanında faaliyet gösteren davalı şirketle arasında önceden beri süregelen ticari ilişkisinin olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken, müvekkili şirket tarafından davalıya satılan mallarla ilgili davalıya kesilen faturalara ilişkin davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bu faturalara konu mallar ve faturalar davalıya teslim edilmiş olup faturaların tarafların ticari defterlerinde de işli olduğunu, takibe konu faturalar hem icra takibi dosyası ekinde hem de işbu dava dilekçesi ekinde mevcut olduğunu, müvekkilinin davalıdan toplam bakiye alacağı faiz ve diğer masraflar hariç 153.565,74 TL olduğunu, tüm bu ödenmemiş fatura bedellerine ilişkin olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası nezdinde davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borcu olduğu halde haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz ettiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle davalı-borçlunun takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin takip dayanağı faturalara ilişkin davacı ile hiç bir ticari ilişki ve borcu mevcut olmadığını, davacı tarafından alacağın dayanağı olarak ileri sürülen faturalar müvekkili şirkete tebliğ de edilmediğini, dolayısıyla davacının müvekkili şirkete tebliğ etmediği fatura ve davacı defter kaydı davacı tarafından tek başına ve her zaman düzenlenebilecek delil niteliği olmayan belge niteliğinde olduğunu, davacı tarafından fatura konusu malların teslim edilmediğini, davacının davaya konu alacağının ya da ticari ilişkinin varlığı iddialarının ispat külfeti davacıya ait olup davacı yazılı delillerle davaya konu iddialarını ispat etmekle yükümlü olduğunu, buna karşı davacı, dava dilekçesinde dava konusu alacağının ya da alacağa dayanak ticari ilişkinin varlığını ispata yarar nitelikte hiçbir delil ibraz etmediğini, davacının “delil” olarak ibraz ettiği fatura adı altındaki belgeler huzurdaki davaya konu alacağın ya da ticari ilişkinin varlığını ispata yarar delil niteliğine haiz olmadığını, konuyla ilgili yasal mevzuat hükümleri ve Yüksek Mahkeme kararları uyarınca; faturanın tek başına bir ticari ilişkin varlığının delili olmayacağının açıkça hüküm altına alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Tarafların ticari defter ve kayıtları
3-Taraflara ait 2020 yılı BA-BS formları
4- İhtarnameler
5-Bilirkişi raporu
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bakırköy … Noterliğinin 16.12.2020 tarih, …yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde; 11.12.2020 tarihli 1.483,92 TL ve 19.726,05 TL tutarındaki 2 adet fiyat farkı faturasını kabul etmeyerek iade ettiğini ihtar ettiğini, bu sefer davalı yan Beyoğlu … Noterliğinin 21.12.2020 tarih,… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aynı faturaları tekrar davacı yana gönderdiğini,
Bakırköy … Noterliğinin 15.12.2020 tarih …yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde; cari hesaptan kaynaklanan 164.301,10 TL tutarındaki borcun 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği,
16.12.2020 tarih … yevmiye nolu anılan ihtarnamenin incelenmesinde; 11.12.2020 tarihli kdv dahil 1.483,92 TL ve 19.726,05 TL tutarındaki 2 adet fiyat farkı faturasını kabul etmeyerek iade ettiğini,
23.12.2020 tarih… yevmiye ihtarnamenin incelenmesinde; davalı yanca yapılan 10.735,36 TL lik ödemeyi kabul ettiğini kalan 153.565,74 TL’ tutarındaki cari hesaptan kaynaklanan borcun 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği,
Beyoğlu … Noterliğinin 21.12.2020 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarnamenin incelenmesinde; ile herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı yanın kabul etmediği kdv dahil 1.483,92 TL ve 19.726,05 TL tutarındaki 2 adet faturanın tekrar davacı yana gönderildiğinin bildirildiği görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 153.565,74-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 21/04/2021tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 21/04/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 01/02/2022 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılı öncesine dayandığını, 2019 yılından 2020 yılına 9.506,16 TL borç bakiyesi devrettiği diğer bir değişle davacı yanın davalı yandan 9.506,16 TL alacaklı olduğunu, 2020 yılında düzenlenen faturalar, yapılan tahsilatlar sonrasında 31.12.2020 yıl sonu ve 11.01.2021 takip tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 113.566,07 TL alacaklı olduğu ve anılan hesabın 128 nolu “Şüpheli Ticari alacaklar” hesabına virman yapıldığını,
Davalı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılı öncesine dayandığını, 2019 yılından 2020 yılında 46.066,44 TL alacak bakiyesi devrettiği diğer bir değişle davalı yanın davacı yana 46.066,44 TL borçlu olduğu, 2020 yılında alınan faturalar ile yapılan ödemelere ilişkin kayıtların yer aldığını, en son davalı yan tarafından davacı yan unvanına 11.12.2020 tarih, 1.483,92 TL bedelli ve 19.726,05 TL bedelli 2 adet fiyat farkı faturası düzenlenerek davacı yan alacağından düşüldüğü, sonrasında 21.12.2020 tarihinde 10.735,03 TL’lik ödeme kaydı ile borç/alcak bakiyesinin sıfırlandığı buna göre, 31.12.2020 yıl sonu ve 11.01.2021 takip tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yana herhangi bir borcunun olmadığını, bununla birlikte davacı yanın icra takibini ve davayı 153.565,74 TL asıl alacak üzerinden başlatmış olduğu görülmekle, asıl alacağının kendi cari hesap ekstre kayıtlarında 113.566,07 TL olduğunu, davacı yanın huzurdaki davaya konu ettiği alacak tutarı 2020 yılında keşide edilen faturalara dayalı olmakla, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının 2019 yılı ve hatta önceki dönem devir tutarlarından kaynaklandığını, bu itibarla taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarına ilişkin 2020 yılı öncesi için herhangi bir inceleme yapılmadığını, zira farklılığın 2019 yılı öncesinden dahi devam ettiği müşahede edildiğini,
Davacı yanın 2019 yılından 2020 yılına cari hesap devri: 9.506,16 Borç
Davalı yanın 2019 yılından 2020 yılına cari hesap devri : 46.066,44 Alacak
Aradaki Farkın : 36.560,28 TL olduğunu,
Davaya konu edilen davacı yan tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş tabloda yer alan irsaliyeli fatura ve e-arşiv faturalarının sunulu olduğunu, takibe konu alacağın da cari hesap işleyişi dikkate alındığında, cari hesap bakiyesini karşılayacak şekilde sondan geriye doğru 06.11.2020-01.12.2020 tarihleri arasında düzenlenmiş faturalara dayandığını, söz konusu faturalardan 01.12.2020 tarih 30.811,20 TL, 01.12.2020 tarih 1.728,00 TL tutarlı e-arşiv faturaların dava dosyasında yer almadığını, diğer faturaların 5.000,00 TL altındaki tutarlar için irsaliyeli fatura, 5.000,00 TL üzerindeki faturalar için ise e-arşiv faturası düzenlendiğini, e-Arşiv Fatura olarak düzenlemiş olan söz konusu faturaların üzerinde “İrsaliye yerine geçer”, “e-Arşiv izni kapsamında elektronik ortamda iletilmiştir.” ibarelerinin yazılı olduğu görülmekle birlikte, irsaliye yerine geçen basılı e-arşiv faturada, teslim alan muhatabın isim ve imzası yer almadığından, fatura muhteviyatı ürünlerin davalı yana teslim edilip edilmediği tespit edilemediğini, bununla birlikte irsaliyeli faturalarda da teslim alan muhatabın isim ve imzası yer almadığından, irsaliyeli fatura muhteviyatı ürünlerin davalı yana teslim edilip edilmediği tespit edilemediğini,
davaya dayanak oluşturan davacı yan tarafından davalı yan ünvanına düzenlenmiş faturaların;
Tarih Fatura No Kdv Dahil Tutar Fatura Tipi – Açıklama
06.11.2020 … 35.129,70 TL (23.656,27 kalan bakiye) E ARŞİV FATURA-İRSALİYE YOK
12.11.2020 … 33.280,20 TL E ARŞİV FATURA-İRSALİYE YOK
12.11.2020 … 413,00 TL E ARŞİV FATURA-İRSALİYE YOK
17.11.2020 15585 2.428,70 TL İRSALİYLİ FATURA TESLİM ALAN İSİM İMZA YOK
19.11.2020 15587 2.740,50 TL İRSALİYLİ FATURA TESLİM ALAN İSİM İMZA YOK
20.11.2020 … 11.539,80 TL E ARŞİV FATURA-İRSALİYE YOK
20.11.2020 … 283,20 TL
20.11.2020 15588 2.740,50 TL İRSALİYLİ FATURA TESLİM ALAN İSİM İMZA YOK
01.12.2020 … 30.634,20 TL
01.12.2020 … 177,00 TL
01.12.2020 … 1.728,00 TL
01.12.2020 15592 3.944,70 TL İRSALİYLİ FATURA TESLİM ALAN İSİM İMZA YOK
… Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 29.06.2021 tarihli … sayılı cevap yazısının sunulu olduğu, anılan yazı ekinde davalı…Ltd.Şti 2020 yıllına ait yıl bazında karşılaştırmalı BA/BS formunun yer aldığını, BA/BS formu incelendiğinde, davalı yanın 2020 yılına ait faturalara ilişkin Kdv hariç 19.627,00 TL belge sayısı 2 adet satış faturası (BS) bildirdiğini, davacı yan tarafından bu faturaların alış olarak bildirilmediğini, buna karşılık davalı yan tarafından 2020 yılı içerisinde Kdv hariç 124.464,00 TL tutarında 27 adet (BA) alış faturasının bildirildiğini, buna karşılık davacı yan tarafından 2020 yılı içerisinde kdv hariç 124.464,00 TL tutarında 27 adet (BS) satış faturasının bildirildiği ancak 5.000,00 TL altında kalan faturaların BA/BS formlarında bildirim zorunluluğu bulunmadığından, davaya konu edilen faturaların kayıtlara alınıp alınmadığının BA/BS faturaları nezdinde belirlenmesinin mümkün olmadığını, bununla birlikte davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu, 2020 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait BA-BS formlarında Ekim ayında faturalara ilişkin Kdv hariç 65.895,00 TL belge sayısı 8 adet faturanın (BA) davalı yanca bildirildiğini, Kasım ve Aralık aylarında herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu anlamda davalı yanın davacının takibe konu ettiği faturaları ticari defter incelemelerinde de tespit edildiği şekli ile kayıtlarına almadığını,
Sonuç olarak, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 31.12.2020 yıl sonu ve 11.01.2021 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 113.566,07 TL alacaklı olduğunu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 31.12.2020 yıl sonu ve 11.01.2021 takip tarihi itibarıyla davacı yana herhangi bir borcunun olmadığını, taraflar arasındaki cari hesap farklılığını, davalı yanın rapor içerisinde yer verildiği şekli ile davacı yanın icra takibine konu ettiği faturaları kayıtlarına almamasından ve davalı yanın keşide ettiğini, rapor içerisinde belirtilen faturaların davacı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığını, davacı yanın takibe konu ettiği fatura ve muhteviyatı ürünleri, yine rapor içerisinde detaylarına yer verilen nedenlerle davalı yana teslim ettiği hususunun ispata muhtaç olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, dava konusu faturaların davacı defterlerine kayıtlı olduğu, davalı defterlerinin incelenmesinde davacıya borçlu olmadığının görüldüğü, ticari defterler arasındaki farkın tarafların birbirine karşı keşide ettiği faturaların birbirleri defterlerinde yer almamasından kaynaklandığı, BA/BS formlarının mali bilirkişi tarafından incelenmesinde dava konusu faturaların içerisinde olup olmadığının anlaşılamadığı, bu halde dava konusu olan faturaların davalıya tebliğ edildiği ve fatura muhteviyatının davalıya teslim edildiğinin ispat yükünün yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davacıda olduğu, davacının dava konusu malı teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, dosya kapsamında malı teslim ettiğini ispatlayamadığı, mahkememizce davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanması nedeniyle 21/03/2022 tarihli 3. celse 1 ve 2 no.lu ara kararları ile yemine ilişkin beyanda bulunması ve yemin metninin sunulması hususunda 2 haftalık kesin ve ihtaratlı süre verildiği ancak davacı tarafın yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 1.854,69-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.773,99-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 18.538,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır