Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/386 E. 2021/904 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/386 Esas
KARAR NO:2021/904

ASIL VE KARŞI DAVA:Alacak
ASIL DAVA TARİHİ:30/12/2010
KARŞI DAVA TARİHİ:14/01/2011
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 30.12.2010 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin akaryakıt dağıtım sektörünün lider şirketlerinden olduğunu, sektörde uzun yıllar uygulanan yerleşik sisteme paralel şekilde müvekkilinin bayiliklere yatırımlar yaptığını, müvekkilinin yaptığı yatırımların tutarının taraflar arasında kurulan ticari ilişkinin süresi ile doğru orantılı olması gerektiğini, bir başka deyişle davacı şirket, bayisine yapacağı ödemenin tutarını veya yapacağı yatırımın değerini hesaplarken, bayi tarafından işletilen akaryakıt istasyonunun, ne kadar süre ile … bayii olarak faaliyet göstereceğini dikkate aldığını ve bu süre boyunca o istasyonda yapılacak satışlardan elde edeceği muhtemel kazanç ile orantılı bir rakam tespit edildiğini, sözü edilen kararlar ve duyuruya göre; akaryakıt sektöründe, bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa, kira, ekipman ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerden, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olup da anılan tarih itibariyle bakiye süreleri beş yılı aşanların, anılan tarihe kadar, tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceğini ve bu tarihten sonra muafiyetten yararlanabileceğini, beş yılı aşan süreler bakımından Tebliğ’de belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını, dikey anlaşmaların belirtilen tarihlerden sonra grup muafiyeti dışında kalarak, 4054 sayılı Rekabetin korunması hakkında Kanun’un 4.maddesine aykırı hale geleceğinin belirtildiğini, sebepsiz zenginleşmeye istinaden, iktisap edilen şeyin getirdiği semereler ve sağladığı diğer yararlar da zenginleşmenin kapsamına dahil olduğunu, davalının gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olmak üzere peşinen sağladıkları kazanımlan ve bu kazanımlann semerelerini faizleriyle birlikte müvekkiline şirkete iade etme yükümlülükleri olduğunu, davalının söz konusu bedelleri iktisap tarihlerinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV’si ile birlikte müvekkili şirkete iadesi gerektiğini, davalılardan …, davalı ……Şti. ‘nin müvekkili şirketin bayii iken aradaki sözleşmeler ve bunlara bağlı protokoller gereğince müvekkili şirketçe kendisine, aradaki dikey anlaşmanın intifa süresi sonuna kadar devam edeceğine inanılarak istasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınırlı olmamak üzeri benzer ayrılmaz parça niteliğinde yapıların inşaat giderleri müvekkili şirket tarafından karşılandığını, buna göre yapıların ödeme kalemlerinden geçersiz kalan bakiye süreye isabet eden kısmının dava tarihi itibariyle ÜFE ile uyarlanıp amortisman uygulanarak günccllenmiş 27.199,21,-TL’nin iktisap tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalı gerçek kişi malikler ile davalı … ve müşterek malikler … ile …’ den tahsiline, davalılar aleyhine hükmedilecek alacak miktarının taahhüdündeki limit dikkate alınarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 500.000.-TL tutarındaki kısmının davalılar ile diğer davalı … Yükselden tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesi talep etmiş ise de davada harca esas değerin 27.199,21 TL olarak gösterildiği, harcın 27.199,21 TL üzerinden yatırıldığı, 500.000,00 TL açısından harç yatırılmadığı görülmüştür.
Asıl davaya cevap dilekçesinde davalılar vekili ile karşı davada karşı davacı … … Tic. Ltd Şirketinin 14.01.2011 tarihli karşı dava dilekçesinde adı geçen davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava değeri olarak yaptığı yatırımların geçersiz süreye tekabül eden güncellenmiş kısmı adı altında 27.199,21.-TL nin gösterilmiş olduğunu, davacı tarafın bu yatırımı kalem kalem ne miktarda nakdi veya ayni olarak ve hangi süre için yaptığını açıklaması gerektiğini, sözleşmeye göre davacı tarafın sözleşmeyle vermesi gereken bir yatırım, para vs. bulunmadığını, davacının bir yatırım yapmış olduğunu ilk olarak ispat etmesi gerektiğini, bu yatırımı borçlu olma durumunda sözleşmede yer aldığı biçimde ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde yatırımın bina ve zemin betonu için kullandığını da belirtiğini davacının bu yatırımı yaptığını 18/05/2006 tarihine yakın fatura ve belgelerle ispat etmesi gerektiğini, ayrıca zeminde beton bulunmadığını, müvekkili …’in imzası bulunan taahhütname başlıklı belge ise 12/05/2006 tarihli olup davaya konu sözleşmenin kurulmasından önceki bir tarilıi taşımakta olduğunu, söz konusu taahhütnamenin davaya konu sözleşmeyle ilgi kurmadığından müvekkilinden böyle bir talepte bulunamayacağını, davalı tarafından açılan karşı dava dilekçesinde ise; … Ltd.Şti. ile davacı arasında 09/07/1993 tarihinde akdedilen bayilik sözleşmesinden dolayı aynı tarihte davacı/k.davalıya 30.000.000.(eski TL) -TL bayilik teminatı ödenmiş olduğunu, söz konusu sözleşme 18/02/2004 tarihinde feshedilmesine rağmen bugüne kadar taraflarına geri iade edilmediğini, bu bedelin ödenmesi için … 1. Noterliğinin 16/04/2009 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edilmiş olduğunu, davacı/k.davalı uhdesinde kalan bayilik teminatının fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere güncellenmişş tutarının denkleştirilerek ödenmesini beyanla neticeten davanın reddine ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere karşı davalarının kabulüne, masraf ve vekalet ücretinin davacı karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda gayrimenkullerin bulunduğu … Asliye hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesinden konusunda uzman bilirkişi atanarak mahallinde keşif yapılmak suretiyle davacının bedelini ödeyerek yaptırılmış bulunan sabit yatırımların taşınmaz değerine bir artırım, fayda sağlayıp sağlamadığı, bu sabit yatırımlar kullanılmak suretiyle davalı şirketin ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediği, sabit yatırımların ticari faaliyetine katkısı hususlarının saptanması istenilmiştir.
Talimat mahkemesince atanan bilirkişinin düzenlediği 14.11.2018 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; “31.10.2018 keşif tarihinde yapılan tespitte … Ofisine ait herhangi bir sabit yatırımlara rastlanılmamıştır. Dolayısı ile (Kanopi, reklam panoları, cephe kaplamaları v.b) bu imalatların değerlendirilmesi (Maddi değerleri) hesaplanmamıştır.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Taraf vekilleri delillerini liste halinde bildirmişler, bayilik sözleşmesi intifa şerhine ilişkin tapu kaydı sunulmuş, sunulu deliller ile davacı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri incelenmiş, dosyada asıl davada davacının bayilik sözleşmesinin feshi sonrası kullanılmayan intifa dönemine ilişkin sabit yatırım bedel alacağının bulunup bulunmadığı, yine birleşen dosyada davacı şirketin talep ettiği alacağının olup olmadığı hususlarında dosya inceleme yapılıp rapor aldırılmak üzere resen seçilen konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra; “Asıl davada davacının davasının tüm davalılar yönünden ayrı ayrı reddine, karşı davacı … Tic. Ltd. şirketinin davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne ve 11.297,46-TL nin karşı davalı … A.Ş den alınıp karşı davacı … Tic. Ltd. şirkete verilmesine,” karar verilmiştir.
Bu karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/6302 E, 2015/13746 K sayılı 02.11.2015 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak tüm deliller toplandıktan sonra 05.03.2019 tarihinde; “Asıl davada davacının davasının tüm davalılar yönünden ayrı ayrı reddine, karşı davacı … Tic. Ltd. şirketinin davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne ve 11.297,46-TL nin karşı davalı … A.Ş den alınıp karşı davacı … Tic. Ltd. şirkete verilmesine,” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/3752 E, 2021/1547 K sayılı 22.02.2021 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; ” Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin karar düzeltme istemi üzerine verdiği 08.06.2017 tarihli bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında mahkemece teminat olarak verilen şeyin aynen iadesine karar verileceği gözetilmeksizin, güncellenmiş değer üzerinden karşı davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına karşın usuli kazanılmış haklar gözetilmeksizin karşı davada talep olunan teminat olan paranın aynen iadesine karar verilmesi gerekirken yeniden güncellenmiş değer üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen delil dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora istinaden verilmiş mahkeme hükmü, bu hükmün bozulmasına ilişkin Yargıtay İlamı ve bozmaya uyulması sonucu yazılan talimatla mahallinde yapılan keşif raporu tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraf vekilleri delillerini liste halinde bildirmişler, bayilik sözleşmesi intifa şerhine ilişkin tapu kaydı sunulmuş, sunulu deliller ile davacı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri incelenmiş, dosyada asıl davada davacının bayilik sözleşmesinin feshi sonrası kullanılmayan intifa dönemine ilişkin sabit yatırım bedel alacağının bulunup bulunmadığı, yine birleşen dosyada davacı şirketin talep ettiği alacağının olup olmadığı hususlarında dosya inceleme yapılıp rapor aldırılmak üzere resen seçilen konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; davacının defterlerinde dava tarihi itibariyle davalıya 2.326,30-TL borçlu olduğu, ancak söz konusu davaya cari hesap bakiyesinin konu edilmediği, davacı …Ş. ( … ) ile davalı … Limited Şirket (BAYİ ) arasında 18/05/2006 tarihinde akdedilmiş bir istasyonlu bayilik sözleşmesinin mevcut olduğu, davacı tarafından talep edilen sabit yatırımlara ilişkin dosyada 22/04/2004 tarihli … seri nolu 38.645,00-TL bedelli bir fatura üe 26/04/2004 tarihli duran varlık formunun mevcut olduğu, davacıya 20 yıl için tanınmış kira hakkının 5 yılı aşan süre bakımından 4054 sayılı Kanunun 56. maddesine istinaden 18.9.2010 Tarihi itibariyle geçersiz hale geleceği; davalı / k.davacı tarafından davacı/karşı davalıya teslim edilmeyen kazandırımların (“kanopi yapımı”) davalı/ k.davalı açısından ticari ilişki sonrasında ekonomik değerinin sürmekte olup olmadığı ile ilgili tespitin önem kazandığı, dava konusu sabit yatırım unsurlarının, halen davalı şirket ile ilgili bulunup bulunmadığı vc amortisman ya da yararlı sürelerini tamamlayıp tamamlamadıkları hususunun teknik (inşaat mühendisi vb.) uzman tespitine muhtaç bulunduğu, dosyadaki mevcut 12/05/2006 tarihli taahhütname’den diğer davalı …’in davalı şirketin 500.000,00.-TL.lik borcuna karşılık müştereken ve müteselsilen kefil olduğu, karşı dava açısından ise ; taraflar arasında akdedilen bayilik anlaşması neticesinde davacı/k.davalıya verilen 30,00.-TL (30.000 eski TL) olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş asıl dosyada davacı vekili bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını sunmuş, itirazları doğrultusunda ek rapor alınması talebini bildirmiş, karşı davada davacı vekili karşı dava yönünden 16/10/2012 tarihli dilekçesini sunurak karşı dava yönünden ıslah etme taleplerini sonradan kullanacaklarını bildirmiş itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırılması için dosya ön rapor veren bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bu bilirkişilerce 08/10/2013 havale tarihli ek bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür, ek bilirkişi raporunda özetle; asıl davada Kanopi yatırımına ilişkin yatırımların kalan süreye isabet eden tutarının 20.043,00-TL olarak hesaplandığı, ayrıca davacının davalıya 2.326,30-TL borçlu olduğu ve karşı dava bakımından, karşı davacının talep edebileceği bayilik teminatının güncellenmiş değerinin 11.297,46 TL olduğu bildirilmiştir.
Karşı davacı vekili karşı davanın 10.000,00 TL olarak açıldığı ancak bilirkişilerce hesaplanan alacağın karşı davada 11.297,46 TL olması sebebiyle taleplerini 1.297,46 TL arttırarak ıslahla taleplerini 11.297,46 TL ye çıkardıklarını ve buna ilişkin ıslah harcını yatırarak makbuzunu dosyaya sunduklarını belirtmiştir.
Dosyamızda asıl davada davacı tarafça feshedilen sözleşme sonrası intifa süresinin kullanılmayan dönemine rastlayan süreler yönünden sabit yatırım bedelilin talep edildiği, ancak talimatla mahallinde 31.11.2018 keşif tarihinde bilirkişice yapılan tespitte … Ofisine ait herhangi bir sabit yatırımlara rastlanılmadığı, dolayısı ile (Kanopi, reklam panoları, cephe kaplamaları v.b) bu imalatların değerlendirilmesinin hesaplanmadığı anlaşılmakla, asıl davada davacının sabit yatırım bedelinin iadesi yönündeki talep ve davası yerinde olmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davada ise karşı davacı şirketin bayilik teminatı olarak ödediği tutarın sözleşmenin feshi sonrasında iadesi gereken bedel açısından Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında mahkemece teminat olarak verilen şeyin aynen iadesine karar verilebileceği şeklindeki Yargıtay Bozma ilamı dikkate alınarak 30.-TL olduğu, asıl davada davacının davasının tüm davalılar yönünden ayrı ayrı reddine, karşı davada karşı davacı … Tic Ltd şirketinin davasının Yargıtay bozma ilamı gibi kabulüne ve 30-TL nin karşı davalı … A.Ş den alınıp karşı davacı … Tic. Ltd. şirkete verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Asıl davada, davacının davasının tüm davalılar yönünden ayrı ayrı Reddine,
2- Karşı davada, karşı davacı … Tic. Ltd. Şirketinin davasının ıslah edilmiş hali ile talep gibi kabulü ile 30.-TL nin karşı davalı … A.Ş den alınıp karşı davacı … Tic. Ltd. Şirketine verilmesine,
3-Asıl Davada; 59,30-TL karar harcının peşin alınan 403,95-TL den düşümü ile kalan 344,65-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Asıl Davada; Davalılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Asıl Davada; Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karşı Davada; 59,30-TL karar harcının peşin ve ıslahla alınan 170,75-TL den düşümü ile kalan 111,45-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7- Karşı Davada; Davacı tarafından yatırılan 77,70-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalı (… A.Ş) ‘den alınarak davacıya verilmesine,
8-Karşı Davada; Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 30-TL vekalet ücretininn davalı ( … A.Ş.) ‘den alınarak davacı … Tic. Ltd. Şirketine verilmesine,
9-Karşı Davada, Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı (… Tic. Ltd. Şit)’den alınarak davalı … A.Ş’ne verilmesine, 10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır