Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2022/290 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/385 ESAS
KARAR NO :2022/290

DAVA:Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ:10/06/2021
KARAR TARİHİ:14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sicili’nde … sicil numarası ile kayıtlı İn … Ticaret Ltd. Şti., davacı müvekkili ve davalı tarafından 100.000.-TL sermaye ile kurulmuş olup, kuruluş sermayesi taraflarca eşit oranda (50.000.-TL) olacak şekilde taahhüt edildiğini, şirket müdürü olarak davalı …’nin seçildiğini, taraflar (ortaklar) arasında farklı tarihlerde dört adet kar zarar paylaşım sözleşmesi imzalandığını, kar zarar paylaşım sözleşmesini davalı … “sermayedar ortak”, davacı müvekkili … ise “danışman ortak” sıfatıyla imzaladığını, sözleşmelerin dilekçe ekinde olduğunu, bu sözleşmelere göre; satışlarda ilk olarak davalının Amerikan Doları (USD) bazında koyduğu sermayenin ödeneceğini, kalan bedelin ise taraflar arasında eşit oranda paylaşılacağını, taraflar arasında muhtelif tarihlerde imzalanan kar zarar paylaşım sözleşmelerine göre davacı … taşınmazların satış ve pazarlama işlemlerinden sorumlu olduğunu, davacı sözleşme ile üstlendiği bu yükümlülüğe uygun olarak, tüm dairelere muteber ve ciddi alıcılar bulduğunu ancak davacının bulduğu bu alıcılardan gelen teklifler davalı tarafça reddedildiğini, taşınmazlar … firması adına kayıtlı olduğunu ve şirketi temsil ve ilzama davalı tarafın yetkilendirilmiş olduğu için davacı müvekkili davalı olan ortağını satışa zorlayamamakta ve işlemleri gerçekleştiremediğini, davalının, müvekkili ile ortak olduğu firmayı kendisine haksız şekilde borçlandırarak haksız kazanç elde ettiğini, davacı müvekkili, davalı şirket müdürü … tarafından gerçekleştirilen eylemler neticesinde ortak sıfatından doğan denetleme hakkından mahrum bırakıldığını ve ortağı olduğu firmanın mali ve ticari durumu hakkında bilgi istenmesine rağmen şirketle ilgili bilgilendirme yapılmadığını, bu nedenle şirketin mali tablolarının gerçeğe aykırı düzenlenip düzenlenmediği, belgelerde tahrifat olup olmadığı bilinemediğini, davalının, özen ve bağlılık yükümlülüğünü ağır şekilde ihmal ettiğini, müdürlük görevini yerine getirmede basiretsizlik sergilediğini, ağır ihmal ve yönetimde iktidarsızlık göstererek göstermekte olduğundan şirketin iyi yönetilmesi için gerekli yeteneği kaybettiğini, bu hallerin, TTK’da görevden azil için muhik sebep olarak kabul edildiğini, davalının bu kusurlu eylemleri neticesinde şirket doğrudan, şirket ortağı olan davacı da dolaylı olarak zarara uğradığını, işbu nedenlerle müvekkilinin, dava dışı … firmasındaki müdürlük görevinden azli için haklı nedenler ortaya çıkmış olup, davalının müdürlükten azlini, şirketi temsil ve idare yetkisinin kaldırılmasını, tedbir kararı verilerek nihai karar verilinceye kadar şirketin temsil ve idare yetkisinin müvekkiline verilmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle ve ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilerek, … Sicili’nde … sicil numarası ile kayıtlı İn … Ticaret Ltd. Şti’nin temsil ve ilzam yetkisinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve bu kararın tescil ve ilanını, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde … Sicili’nde … sicil numarası ile kayıtlı İn … Tic. Ltd. Şti.’yi yargılama süresince temsil ve ilzam için şirkete kayyım atanmasını, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ortağın müvekkille yapmış olduğu inşaat projelerini referans göstererek kendi hissedarı olduğu yeni bir şirket kurduğunu, müvekkilin sermaye koyduğu ve tüm masrafları üstlendiği şirkette davalının yapması gereken görev iş takipçiliği ve gayrimenkullerin satışı olduğunu ancak davacının bu edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkilinin tüm sermayesini verdiği ve tüm masrafları yaptığı %95 hissedarı olduğu şirketi zarara uğrattığı iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 30/11/2021 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 28/01/2022 tarihli raporunda özetle;
”TEKNİK DEĞERLENDİRME
Tapu Kaydı:
Dosyada mevcut tapu fotokopisine göre; İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi ,1 ada, 477 parselde kayıtlı 254,05 m2 yüzölçümlü yedi katlı betonarme bina ve arsası nitelikli ana taşınmazda, 4 kat … arsa paylı çatı arasında yaşam mahalli olan … arsa paylı 11 nolu bağımsız bölüm 18.03.2021 tarih ve … yevmiye ile
…1/2
… 1/2 adlarına kayıtlıdır.
YAPI RUHSATI:
Taşınmaz kat mülkiyetlidir.
TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU:
Davaya konu taşınmaz kayden İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 1 ada, 477 parselde kayıtlı 4 kat 11 nolu bağımsız bölüm, mahallen … mahallesi, … sokak, NO:1 D: 11 adresindedir.
Taşınmaz Mehmetçik caddesine, … sokağa ve … sokağa cephelidir. Mevcut bina bodrum zemin 4 normal kat ve çatı katından oluşmaktadır. Bina girişi … sokaktandır.
Davaya konu daire 200 m2 brüt 160 m2 net alanlı olup, 2 salon ve 2 odadan mevcuttur. Binada akıllı ev sistemi bulunmakta olup, lüks dizayn edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın çevresinde, oldukça yoğun konut ve işyerleri bulunduğu; ayrıca yer & konum itibariyle, semt çarşısı- Bankalar, Eğitim Kurumları, otobüs & minibüs durakları ile ana ulaşım arterlerine yakın mesafede bulunduğu ve
Yol & su & elektrik & doğalgaz & kanalizasyon vb. her türlü alt yapı hizmetlerinden yaralandığı, ayrıca iletişim & telekomünikasyon imkanlarının da iyi durumda bulunduğu görülmüştür.
EMSAL TAŞINMAZLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
A-Davacı Emsalleri: Davacı tarafından dosyasına sunulmuş emsal bulunmamaktadır.
B-Davalı Emsalleri: Davalı tarafından dosyasına sunulmuş emsal bulunmamaktadır.
C-Resmi Kurumlar Tarafından Dosyasına Sunulan Emsaller: Resmi kurumlar tarafından
dosyasına sunulmuş emsal bulunmamaktadır.
D-Heyetimizce Resen Tespit Edilen Emsaller: Emsal araştırması yapılırken konu taşınmaza yakın bölgede benzer özelliklerde taşınmazlar araştırılmış bu emsallerden birkaçı aşağıda görsel olarak rapora eklenmiştir. Takdir edileceği üzere aynı binada aynı katta bulunan taşınmazlarda bile cephesi, iç yapısı, işçilik, kullanılan malzemelerdeki farklılık gibi etkenler bedeli etkileyecektir. Bu bağlamda aşağıda sunulan emsaller sadece fikir verici bir araştırma niteliğindedir. Emsaller incelenirken konu taşınmaza göre, konumu, arsa birim fiyatı, varsa cephe bilgisi, kalitesi, bulunduğu kat, bağımsız bölüm giriş kapısı ve yönler dikkate alınmıştır. Aşağıdaki emsaller konu taşınmaza ” 100-1000 metre mesafededirler. Emsalde belirtilen değerler fikir verici değerler olup internet ilanlarında genelde taşınmaz alanları, cazibeli olması açısından brüt ya da daha fazlası olarak ilan edilebilmektedirler. Taşınmaz ilanlarında genelde %10 arası pazarlık payı bulunmaktadır.
Davaya konu İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 1 ada, 477 parselde kayıtlı 4 kat 11 nolu bağımsız bölümün rayiç bedeli 5.000.000.-TL Olabileceği görüşüne varılmıştır.
Dava konusu taşımamızın satış tarihi olan 18.03.2021 tarihindeki bedel tespitinde TÜİK endeks kullanılmıştır.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan araştırmada; taşınmazın konumu, mevkü, arsasının alanı, imar durumu, arsa vasıflı olması, üzerindeki binanın kaçak yapı olmaması, binanın yaşı ve hali hazır durumu, alt yapı ve ulaşım hizmetlerinden yararlanılma durumu, aynı binada ki emsal, tercih seviyesi gibi değere etki edebilecek tüm faktörler dikkate alınarak, bölgede bulunan emlak komisyoncuları ile internet ortamında yapılan araştırmalarda taşınmazın bulunduğu bölgede oluşmuş emsal emlak alım satım rayiç değerleri de göz önüne alınarak Serbest piyasa koşullarında dava konusu taşınmazın değerinin; 5.000.000.-TL olabileceği,
Taşınmazın satıldığı tarih olan 18.03.2021 tarihinde: 3.800.000.-TL olabileceği görüşüne varılmıştır.
Olayın hukuki yönden değerlendirilmesi ve delillerin nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere sonuç ve kanaatimizi taşıyan iş bu raporumuzu Yüce Mahkemenin takdirlerine saygı ile arz ederiz.” denilmiştir.
Dava, şirketin kötü yönetilmesi ve zarar uğratılması başlığı altında belgelerin ibrazından kaçınılması, rayiç değerlerin altında taşınmazların satışı, haklı neden olmaksızın satıştan kaçınılması nedenlerine dayalı şirket yöneticisinin azli talebi istemine ilişkindir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak, davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nin 630/2. maddesine istinaden açılan limited şirket müdürü davalının dava dışı şirket müdürlüğünden azli ile yerine kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davalı şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK’nun 630.maddesi;
“Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir.
Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır.” hükmünü içermektedir.
Şirket müdürünün yetkilerinin geri alınması ve sınırlandırılmasında; genel kurulun birçok kez kanuna aykırı şekilde toplantıya çağrılması, azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlali, özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi, dağıtılan kar payının sürekli azalması, ortaklar arasındaki şiddetli geçimsizlik, şirketin devamlı olarak kar getirmemesi, şirketin amacının gerçekleşmesinde ekonomik ve hukuki imkansızlık, kanun esas sözleşme ve genel kurul kararlarının yerine getirilmemesi veya sürekli şeklinde ihlali, uzun yıllar ciddi bir faaliyetin olmaması gibi hususlar haklı neden olarak kabul edilmektedir.
TTK’nun 614.maddesi; “Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.” hükmünü içermektedir.
Bunun yanında, TTK’nun 630.maddesi gereğince davalı şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için haklı nedenlerin bulunup bulunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren davacı ortağa aittir.
İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 1 ada, 477 parselde kayıtlı 254,05 m2 yüzölçümlü yedi katlı betonarme bina ve arsası nitelikli ana taşınmazda, 4 kat … arsa paylı çatı arasında yaşam mahalli olan … arsa paylı 11 nolu bağımsız bölüm 18.03.2021 tarih ve … yevmiye ile …1/2 ve … 1/2 adlarına kayıtlıdır. Davaya konu İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi ,1 ada, 477 parselde kayıtlı 4. kat 11 nolu bağımsız bölümün rapor tarihi itibariyle rayiç bedeli 5.000.000.-TL olabileceği, bu taşımamızın satış tarihi olan 18.03.2021 tarihi itibariyle TÜİK endeksi kullanılarak tespit edilen değerinin ise 3.800.000 TL olabileceği gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi tarafından usulüne uygun bir şekilde tespit edilmiş olup, bu taşınmazın tam hissenin toplamda 600.000 TL’ye satıldığı 18.03.2021 tarihli resmi senetten anlaşılmakla ispat edilen tek bu hususun bile TTK nın 630. maddesinde öngörülen davalı şirket müdürünün azli yönünden haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varılmış ve diğer hususlar için tahkikatın devamına gerek görülmemiş ve tüm bu nedenlerle davalının şirket müdürülüğünden azline karar verilmiş, taraflar arasındaki husumet dikkate alınarak bağımsız biri şirkete yönetim kayyumu olarak atanmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının, dava dışı … Sicili’nde … sicil numarası ile kayıtlı İn … Ticaret Ltd. Şti.’deki yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin TTK’nın 630/2.maddesi gereğince kaldırılmasına,
2-Adı geçen şirketin organsız kalmaması için ve azil talebi içinde kalmakla yetkili organlar tarafından yeni bir müdür seçilene kadar yönetim kayyımı olarak SMMM …’nın atanmasına,
3-Kayyımın, münferit imza ile şirket müdürlerinin yetkilerini kullanmak üzere yetkilendirilmesine,
4-Kayyım için aylık 5.000 TL ücret takdirine, görevin başlangıcında kayyıma ödenmek üzere 3 aylık ücretin davacı tarafça peşin olarak dosyaya yatırılmasına, 3 aylık ücretin peşin olarak yatırılmasını müteakip kayyıma görevinin tebliğine ve kayyımın görevinin tebliğiyle başlamasına,
5-Kayyımın göreve başlamasından sonra kararın Ticaret Sicilde tescil ve ilanına, bu işlemlerin masraflarının davacı tarafça karşılanmak suretiyle kayyım tarafından yapılmasına,
6-Şirkete davacının müdür olarak atanması talebinin reddine,
7-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 21,40-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 1.099,85-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …