Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2022/239 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/375 Esas
KARAR NO:2022/239

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/06/2012
KARAR TARİHİ:05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 05/06/2012 tarihli … Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı …’a ait … plakalı araç ile kaza tarihi itibariyle sigorta poliçe süresi dolduğu ve Zorunlu Mali Trafik Sigortası yaptırmadan trafiğe çıktığı anlaşılan … plaka sayılı motosikletin … ili … ilçesi yakınlarında karıştığı bir kaza sonucu davacı müvekkillerinin kızının hayatını kaybettiğini, 06/09/2006 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda hayatını kaybeden maktülün kusuru bulunmamasına rağmen hazırlık makamı tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan soruşturma evrakının kapatıldığını ve kazaya karışan araç sürücüleri hakkında kamu davası açılmadığını, kaza nedeniyle davacı müvekkillerine herhangi bir tazminat ödenmediğini, davacı müvekkillerinin kızlarını kaybetmeleri nedeniyle maddi ve manevi yönden mağdur olduklarını, ayrıca maktülün gayriresmi birlikteliğinden doğan küçük çocuğunun da bakım giderlerinden mahrum olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istenildiğini, zira meydana gelen kazada kusur oranı adli tıp kurumu tarafından alınmayan bir belgeye dayanmayan maktülün tam kusurlu olması halinde bile desteğinden yoksun kalan mirasçıların dava açma haklarının bulunduğunu, tüm bu nedenlerle dava konusu olay nedeniyle kızlarını kaybeden davacı müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 1.000,00 TL., maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, dava konusu olay sonucu annesini kaybeden küçük … için kaza tarihinden itibaren davacılar tarafından yapılan 1.000,00 TL’lık bakım masrafının yine kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, annesinin desteğini kaybeden küçük …’un maruz kaldığı 2.000,00 TL’lık destekten yoksun kalma tazminatının yine kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, dava konusu olay nedeniyle kızlarını kaybeden davacıların her biri için 10.000,00 TL., annesini kaybeden küçük … için ise 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, savcılık tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde sigortalı aracın kusursuz olduğunun belirtildiğini, bu sebeple kusuru kabul etmediklerini, … plakalı aracın sundukları poliçedeki araç olduğunun tespit edilse bile bu aracın müvekkil şirket nezdinde poliçe ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat etmesi gerektiğini, bunun içinde ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, zarar hesabında sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan maaşın peşin değerinin indirilmesi gerektiğini, … plakalı araç sürücüsünün meydana gelen olayda kusuru bulunmadığından hiçbir mesnedi olmayan kötü niyetle açılmış olan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde, müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Dava ilk olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, Mahkemenin… E … K sayılı dosyasında Yetkisizlik kararı verildiği, Yargıtay’ca hüküm bozularak davalı yönünden dosyanın tefrik edilerek Yetkisizlik kararı verilmesi yönünde bozulduğu, Mahkemece Yargıtay’ın bozma ilamına uyularak dosya tefrik edilmiş ve Yetkisizlik kararı verilerek dosya … 20 Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilerek …/… esas numaralı aldığı anlaşılmış bu mahkemeden de 25/03/2021 tarihinde görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıda yazan esas numarasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için aktüer ve kusur bilirkişisine verilmiştir.
Aktüer bilirkişinin kusur bilirkişisi ile düzenlediği 08/03/2022 tarihli raporunda özetle;Geçerli trafik poliçesi olmayan motosikletin sürücüsü …’nin olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davalı …’ın ve motosiklet sahibi … olayda kusursuz olduğu, Davacı …’nin talep edebileceği maddi zararının 32.909,05 TL hesaplanmış olmakla birlikte davacının talebinin 17.451,00 TL’na ıslah olunduğu, Davacı …’nin talep edebileceği maddi zararının 16.847,43 TL hesaplanmış olmakla birlikte davacının talebinin 12.553,00 TL’na ıslah olunduğu, Davacı …’ın talep edebileceği maddi zararının 7.743,52 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı … Hesabı yönünden 05.06.2012 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, Davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olan … plakalı araç sürücüsü olayda kusursuz olduğundan davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğuna gidilemeyeceği. Davacı anne baba tarafından davacı çocuk için bakım gideri talep edilmekte ise de; davacı çocuğun bakım ve iaşesinin hayatta olan babasının yükümlülüğünde olduğu ve davacı çocuk için yukarıda tespit edildiği gibi sadece destekten yoksun kalma maddi zararı talep edilebileceğinden ayrıca bakım gideri hesabına yer olmadığı Görüş ve kanaatleriyle raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun raporu, Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 06.09.2006 günü saat 14.00 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet ile … istikametinden … istikametine doğru seyrederken, yolun sağ banketinden aniden yola giren davacılar yakını … yönetimindeki … plaka sayılı motosiklete çarparak ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Dosya içinde Trafik Kaza Raporu ve olay yeri krokisi mevcuttur. Olay yerinde yol orta refüj ile ayrılmış, 7 metre genişlikte, tek yönlü, asfalt kaplama. Hava açık, görüş normal, zemin kuru. Yolun sağ tarafında 3 metre genişlikte banket, sol tarafında 1 metre genişlikte banket yaya kaldırımı mevcut. Hazırık sırasında Cumhuriyet Başsavcılığına verilen bilirkişi raporunda motosiklet sürücüsü olan davacılar murisi …’nin olayda tamamen kusurlu olduğu, kamyonet sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı bellirtilmiştir
Davalı kamyonet sürücüsü … olay sırasında yönetimindeki kamyonet ile kendi seyir şeridini takiben trafik kurallarına uygun olarak seyretmektedir. Yolun sağından kısa mesafeden seyir yoluna giren motosiklete çarpmamak için sol şeride geçmesine rağmen motosikletin seyrini sürdürüp aracın yan tarafın çarpması ile meydana gelen kazada kamyonet sürücüsünü kusuru görülmemiş olup kazayı önlemek için alabileceği başka tedbirin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar murisi … ehil olmadığı halde motosiklet, kullanarak trafiğe çıktığından, bankette bulunması sırasında anayola kontrol etmeden gelmekte olan aracın seyir yoluna girdiğinden kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu görülmüştür.
20.11.1986 doğumlu olan müteveffa 06.09.2006 vefat tarihi itibariyle (20) yaşında olup, TRH-2010 Kadın yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (59) yıl ve muhtemelen (79) yaşına kadar yaşayacaktır. Savcılık soruşturma dosyası kapsamından mütevevffanın dava dışı … ile imam nikahlı oldukları ve davacı çocuk …’ın müşterek çocukları olduğu görülmüştür.
Müteveffanın kaza tarihinde (20) yaşında nazara alınarak kaza tarihinden (2) yıl sonra 1 çocuğunun daha olacağının kabulü gerekecektir.
Müteveffanın kaza tarihinde elde ettiği kazançlara ilişkin SGK Hizmet Dökümü, ücret bordrosu vs belge bulunmamaktadır. Buna göre, net asgari ücretler hesaba esas alınacaktır.
06.09.2006-06.09.2022 arasındaki (16) yıllık işlemiş aktif devredeki net kazançları: (16) yıllık işlemiş aktif devredeki net kazançlar toplamı 180 AY = 246.376,61 TL dir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı araç sürücüsü müteveffa … %100 kusurlu olsa bile destekten yoksun kalan davacı hak sahipleri zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek davacı hak sahibi yönünden maddi tazminat hesabı yapıldığından, %100 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacılar yararına dikkate alınacaktır.
SGK … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 19.10.2012 tarihli müzekkere cevabında davacı hak
sahiplerine herhangi bir gelir bağlanmadığı belirtildiğinden rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Hak sahiplerine maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
Davacı …’nin nihai ve gerçek maddi zararı = 244.017,02 TL dır.
Davacı …’nin nihai ve gerçek maddi zararı = 124.921,82 TL dır.
Davacı …’ ın nihai ve gerçek maddi zararı = 57.417,37 TL dır.
… plakalı araç kaza tarihinde gereçli vadeli ZMSS poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri ölüm halinde 57.500,00 TL dır.
Davalı … Sigorta A.Ş sigortalamış olduğu aracın sürücüsü ve işleteninin sorumluluğunu onların kusur oranında üstlenmiş olup, sigortalı araç sürücüsü olayda kusursuz olduğundan davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğuna gidilemeyeceği görülmüştür.
Davalı … Hesabına sorumluluk yöneltilmesinin gerekçesi … plakalı aracın 06.09.2006 kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi bulunmamasıdır.
b) 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14/2/b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,” … hesabına başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. … Hesabına yapılan başvurular sebebiyle yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmaktadır.
… Hesabı Yönetmeliğinin 9/1/b maddesinde de yasanın 14/2/b maddesinde yapılan düzenlemenin aynısı yer almıştır.
c) … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli trafik poliçesi bulunmadığı hususu sabit olup, dava konusu edilen talep, destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, … Hesabına başvuru şartları oluşmuştur.
Tazminatın varlığının değerlendirilmesinde Trafik Poliçesi genel şartları ve KTK hükümleri dikkate alınmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri ölüm halinde 57.500,00 TL dır.
Davacıların nihai ve gerçek maddi zararları toplamı 426.356,21 TL olup, 57.500,00 TL tutarındaki teminat limiti aşıldığından davalı … Hesabı toplamda 57.500,00 TL olmak üzere her bir davacı hak sahibinin maddi zararından aşağıda garameten tespit edilen tutarlar kadar sorumludur.
… 244.017,02 TL x 57,23% x 57.500,00 TL = 32.909,05 TL
… 124.921,82 TL x 29,30% x 57.500,00 TL = 16.847,43 TL
… 57.417,37 TL x 13,47% x 57.500,00 TL = 7.743,52 TL
Toplam 426.356,21 TL 100,00% Toplam = 57.500,00 TL’ dir.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…..” denmektedir.
Davalı … Hesabı’na dava öncesinde hangi tarihte ihtarnamenin tebliğ edildiğine dair belge görülememiştir. Buna göre; davalı … Hesabı yönünden yetkisizlik kararı verilen davanın dava tarihi olan 05.06.2012 temerrüt başlangıcını teşkil edecektir. Faiz nev’i talep ile bağlı kalınarak yasal faizdir.
Davacı vekilinini …. Asliye hukuk Mahkemesinde davasını ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile davacılardan … için 7.743,52 Tl nin, … için 12.553,-Tl nin ve … için 17.451,-Tl nin olmak üzere toplam 37.747,52 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiş, bu nedenle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile davacılardan … için 7.743,52 Tl nin, … için 12.553,-Tl nin ve … için 17.451,-Tl nin olmak üzere toplam 37.747,52 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı istemi alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden reddine,
2-Karar ve ilam harcı 2.578,53-TL nin ıslah ile alınan 138,61-TL den mahsubu ile kalan 2.439,92-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 138,61-TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.066,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.921,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.662,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.834,48-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır