Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/349 E. 2021/813 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/349 Esas
KARAR NO:2021/813

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/04/2015
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili; davalı tarafından üçüncü şahıs … San. Koll. Şti. ile davacı hakkında 15/12/2008 vade tarihli 42.000 TL bedelli, 30/12/2008 vade tarihli 40.000 TL bedelli senetler nedeniyle icra takibi başlatıldığını, takip konusu senet asıllarında davacının imzası taklit edilerek tahrifat yapıldığını, takip konusu senetlerin davalı ile üçüncü şahıs … San. Koll. Şti. arasında 08/11/2008 tarihli protokole istinaden davalıda bulunan 3 adet çeke karşılık düzenlendiğini çeklerin bedelinin ödenip senetlerin bedelsiz kalmasına rağmen davalının bu senetleri iade etmeyip takibe koyduğunu ileri sürerek senetlere dayanan herhangi bir borcun bulunmadığının tespiti ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:

Davalı vekili; senetlerde tahrifat yapıldığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, söz konusu senetlerin davacı tarafından imzalandığını, yapılacak incelemede bu hususun ortaya çıkacağını, protokole konu çeklerin bedellerinin ödenmeden keşideciye teslim edildiğini, söz konusu çekin ödendiğinin düşünülmesi halinde dahi bu çeklere dayalı senetlerin geçersiz olduğunun iddia edilemeyeceğini savunarak davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kambiyo senedinden kaynaklı sahte imza iddiasına dayalı olarak İİK’nın 72 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/358 Esas 2017/704 Karar sayılı 20/09/2017 günlü kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 19. HD 2018/1294 E. 2019/4362 K. sayılı 16/09/2019 günlü kararı ile; kuvvetli de olsa ihtimale dayalı sonuç bildiren raporlar borçluyu bağlamayacağı, ancak davacı tarafın bu hususu temyiz konusu yapmadığından bu husus davacı yararına kazanılmış hak oluşturduğu, bu senetlerde malen kaydının bulunması ve senetlerin davalı defterinde bulunmaması nedeniyle davalının bu senetlere dayalı alacak talebinde bulunmayacağı kabul edilmişse de, davalının lehtarı olduğu bonoların davalı defterinde kayıtlı olmamasının bu bonoların hukuki kıymetini ortadan kaldırmayacağı, ayrıca menfi tespit davası bir icra takibine karşı açıldığı için takip talebiyle sıkı sıkıya bağlı olup mahkemece davalı alacaklının takip konusu yapmadığı cari hesap alacağının iş bu davada değerlendirilmesinin de doğru olmadığı” belirtilerek kararımız bozulmakla iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış, hazır bulunan taraf vekillerinden bozmaya karşı diyecekleri sorulmuştur. Davacı vekili tahrifat yapıldığı belli olan senedin işleme konulamayacağı kaldı ki bu senedin davalı kayıtlarında yer almadığını, ayrıca protokol uyarınca çekler işleme konulduğundan senetlerin hükümsüz hale geldiğini belirterek önceki kararda direnilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bozma ilamına uyulmuştur. Kuvvetli de olsa ihtimal bildiren raporlar davacı borçlu lehine sonuç doğurur ise de açıkça temyiz konusu yapılmadığından alacaklı yararına kazanılmış hak doğmuştur. Dolayısıyla bonoların geçerli olduğunun kabulüne göre hüküm vermek gerekmiştir. Davalı defterinde bonoların kayıtlı olmaması münhasıren bedelsiz hale getirmez. Ayrıca menfi tespit davası açılan kambiyo takibine yönelik açıldığından takibe sıkı sıkıya bağlı kalınarak bono haricindeki cari hesap alacağı irdelenmemiştir. Hal böyleyken, yargıtay ilamına göre usulü kazanılmış hak ilkesi de değerlendirilerek bonoların geçerli olduğu kanısına varılarak davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Takip tedbiren durmadığından tazminat isteminin de reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 1.107,00-TL harçtan mahsubu ile artan 1.047,70-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 11.460,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan mahkeme masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 178,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır