Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2021/1090 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/320 Esas
KARAR NO:2021/1090

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/05/2021
KARAR TARİHİ:13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 20/08/2019 tarihinde sözleşme imzalandığını, çeşitli sebeplerle bahsi geçen sözleşme ile düzenlenen ticari ilişki devam etmese de, sözleşmeye istinaden davalı tarafından müvekkili şirketten tıbbi cihaz ve ekipman satın alındığını, satışa istinaden müvekkili şirketçe 16/12/2019 tarihli ve 149,898,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve 13/12/2019 tarihli sevk irsaliyesi uyarınca ilgili cihaz ve ekipmanların davalıya teslim edildiğini, ilgili işçilik hizmetlerinin de sağlandığını fakat davalı tarafça fatura bedeli olan 149.898,00 TL’nin müvekkili şirkete ödenmediğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-Fatura, Sözleşme
2-Tarafların ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle kesilen fatura alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Faturanın incelenmesinde; davacı tarafından davalı şirkete … numaralı, 16.12.2019 tarihli fatura içeriğinde … 38.982,57-TL, … 24.484,92-TL, … 11.598,12-TL, İşçilik ve Servis Bedeli 51.289,46-TL, %18 KDV 22.743,91-TL olmak üzere toplam 149.098,98-TL tutarlı fatura düzenlendiği, fatura konusu malların teslim edildiğine ilişkin … numaralı 13/12/2019 tarihli sevk irsaliyesi düzenlendiği görülmüştür.
Sözleşmenin incelenmesinde; davacı ile davalı arasında … Hastanesi’nde ortak olarak kurulacak ve yönetilecek olan Tüp Bebek Merkezi işletmesi hususunda jinekoloji ve tıbbi malzeme/hizmetlerin sağlanmasına ilişkin 20/08/2019 tarihinde 5 yıllık sözleşme akdedildiği görülmüştür.
Mali bilirkişinin 22.10.2021 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı Ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi için de Yevmiye, Defter-i Kebir; E-Beratlarının zamanında verilmiş olduğu ve kesin delil olma vasfi taşıdığını, davacı ticari defter kayıtlarında davalının 120.02.01.01.008 hesapta takip edilmiş oldugu 149.098,98 TL borç kaydı vererek alacaklı olduğunu, davacı şirket tarafından 16/12/2019 tarihinde davalı şirkete A-… numaralı irsaliye fatura keşide edilmiş olduğunu, faturaya itiraz, iade, iptal durumu tespit edilemediğini, Aralık 2019 dönemi için Bildirim Satım formunda dava konusu faturaının bildiriminin yapılmış olduğunu, sevk irsaliyesinden ticari malların tespit edildiği fakat hizmet verilip verilmediği açısından bir tespitte bulunulamadığını, davalı ticari defter kayıtlarında davalının 320 01 022 hesapta takip edilmiş olduğunu, 149.098,98 TL alacak kaydı vererek borçlu olduğunu, faturanın davalı ticari defterinde kayıtlı olduğunu, dava konusu faturanın bildiriminin yapılmış olduğunu, neticeten; davacı ile davalı borçlu … … San. Dış Tic. Ltd. Şti arasında 20.08.2019 tarihli sözleşme imzalandığını, tarafların ticari defterleri zamanında tasdiklerinin yapılmış olduğunu ve kesin delil olma vasfı taşıdığını, 16/12/2019 tarihli, A … numaralı, 149.098,98 TL tutarlı irsaliye faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, faturaya itiraz, iptal, iadenin olmadığını, tarafların bildirim alım ve satım formlarında (BA-BS) fatura bildiriminin yapılmış olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacı ve davalının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, dolayısıyla davalının bu faturaya ilişkin işin yapıldığının kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, taraf defterleri arasındaki borç farkının bulunmadığı, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, her ne kadar dava dilekçesinde 149.898,00-TL fatura alacağının tahsili talep edilmiş ise de dava konusu faturanın 149.098,98-TL olduğu görülmekle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 149.098,98-TL alacağın dava tarihi olan 11.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 10.184,88-TL harçtan, peşin alınan 2.559,89-TL harç mahsup edilerek eksik 7.624,99-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.559,89-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.619,19-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.114,31-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 799,02-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 841,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 836,51-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.312,96-TL’nin davalıdan, 7,04-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır