Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2023/34 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/32 Esas
KARAR NO : 2023/34
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından davalı şirkete verilen internet reklamı hizmetlerine ilişkin olarak düzenlenen 31.03.2020 tarihli 6.631,08.-TL bedelli, 29.02.2020 tarihli 6.456,77-TL bedelli 31.01.2020 tarihli 7.254,39.-TL bedelli, 31.12.2019 tarihli 5.954,54-TL bedelli faturalardan kaynaklanan 16.000,00-TL alacağın tahsil edilemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla başlatılan takipte borca ve ferilere itiraz edilerek takip durduğunu, Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında … Arabuluculuk Bürosunun 2020/… Esas büro dosya nolu, 2020/… arabuluculuk numaralı dosyasından başlatılan süreç 11.01.2021 tarihinde son tutanağa bağlandığını, alacağın tahsil edilemediğini tüm bu nedenlerle davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamını, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi 23/01/2023 tarihli celsede; ”Karşı taraftan reklam hizmeti aldığımız doğrudur, karşı tarafın bir kısım talebini karşıladık, ancak sonradan pandemi dönemi nedeniyle alacaklarımızı tahsil edemediğimiz için karşı tarafa planlanan şekilde ödeme yapamadık, karşı tarafın sulh olmayı kabul etmesi halinde taksitler halinde ödeme yapabiliriz,” beyanında bulunduğu görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasının, vergi dairesi kayıtlarının celp edilerek, dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasında faturadan kaynaklanan 16.000,00-TL alacak üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 06/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 11/11/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir … ‘in 20/12/2021 tarihli raporunda özetle; Davacının 2019 ve 2020 yılı yevmiye ve büyük defterinin elektronik ortamda tuttuğu, bunun dosyadaki EK1, EK2, EK3, EK4 no’lu belgelerden anlaşılacağı ayrıca davalının 2019 ve 2020 yılı envanter defterlerinin T.C. … NOTERLİĞİ’ne 25.12.2018-25.12.2019/… no’lu yevmiyelerle tasdik ettirdiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının defterlerini süresinde tasdik ettirdiğinden sabit olduğundan süresinde ve usulüne uygun olarak tasdik ettirdiği görülmektedir. Diğer taraftan davacı tarafından davalıya hazırlanan EK5’teki belgeye göre cari hesap ekstresine göre davalının davacıya 16.000,00TL borcunun olduğu tespit edilmektedir. Diğer taraftan davalı Sayın Mahkeme tarafından belirlenen günde Bilirkişi İncelemesine iştirak etmediği gibi dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı görülmektedir. Buna göre; … İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı İtirazın İptali istenen dosyanın borç ve alacak durumunun davacı lehine, davalı aleyhine takip tarihi itibariyle 16.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir … ‘nin 14/11/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı … A.Ş’nin e-defter mükelelfi olduğu, defter beratlarının süresinde alındığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, Davacı tarafından 2019 ve 2020 yılında düzenlenen 4 adet hizmet fatura bedelinin 26.296,78TL olduğu, Söz konusu tutardan 10.296,78 TL nin Davalı … … LTD. ŞTİ. tarafından ödendiği, Dava tarihi itibariyle Davacı … A.Ş’nin toplam 16.000,00 TL alacağının olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki internet reklam hizmetine dayalı fatura alacağına ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali davası ile inkar tazminatına hükmedilmesi talebi istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu iddiasıyla davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, mahkememizin 19/04/2021 tarihli duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, davalıya işbu duruşma tutanağının ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı şirketin hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan e-faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturalara süresinde itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olarak kabul edildiği, e-faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğu, vergi dairelerinden celp edilen davalı yan BA formlarında, 31/03/2020-29/02/2020 ve 31/01/2020 tarihli 3 faturaların 2020 yılında BA formuna dahil edildiği, bu faturalar toplamının takipteki bakiye borç miktarını fazlasıyla karşıladığı, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığı bu suretle belirlenmekle beraber davalı temsilcinin de katıldığı 23/01/2023 tarihli duruşmada hizmetin alındığını, pandemi nedeniyle ödeme yapılmadığını, başkalarından olan kendi alacakları tahsil edilemediği için bakiye borcun bulunduğunu ikrar ettiği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, aksinin davalı tarafından ispatlanabileceği bir ödeme belgesi veya kesin delil sunmadığı, ifa güçlüğüne dair beyanın zamanında ileri sürülmediği, tarafların tacir işin de ticari olması nedeniyle avans faizi talebinin yerinde oluğu anlaşılmakla davanın kabulüne, itirazın ipaline karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu itiraza uğramayan fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 3.200,00-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.092,96-TL karar ve ilam harcından 193,24-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 899,72-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 193,24-TL peşin harç olmak üzere toplam 252,54-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.628,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza