Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2023/754 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/316 Esas
KARAR NO : 2023/754
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davacı şirket ile davalı arasında kurumsal tip GSM Abonelik Sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının çok sayıda telefon hattı aldığını, davalı tarafın bu hatları uzun süre kullanmasına rağmen faturalarını ödemediğini, davacı şirket tarafından faturaların tahsilini 22.01.2015 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyası ile talep ettiğini, davalı takip borçlusunun takibe itirazı neticesinde takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle: itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Davacı şirket adına talep edilen alacağa müstenit faturaların herhangi bir kullanıma ilişkin olarak tanzim edilmediğini, davacı şirket ve davalı şirket arasında akdedilen bir kısım toplu GSM Aboneliği ve İnternet Kullanımına Yönelik Kampanyalı Cihaz Sözleşmelerinin mevcut olup, davacı şirketin bu sözleşmeler ile üstlendiği edimleri yerine getirmediğini, davacı şirkete keşide edilen ihtarnameler ile sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ihtar edilmiş aksi takdirde sözleşmelerin feshedileceği ihbarında bulunulduğunu, davacı Şirket’in işbu ihtarlara riayet etmemesi ve eksik ve ayıplı ifada bulunması neticesinde ise yine noter kanalı ile sözleşmelerin feshedildiğinin davacı şirkete bildirildiğini, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan hukuki ilişkinin devam ettiği süre içerisinde davacı şirketin sözleşmelere aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle sözleşmelerin feshedilmiş olup işbu feshe rağmen davalı şirket aleyhinde fatura düzenlenmesine devam edildiğini, gelinen aşamada, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun kesinlikle bulunmamakta olup, haksız ve hukuka aykırı takibi başlatarak kötüniyetli davranan bizatihi davalı şirket olduğunu, açıklanan nedenlerle: davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2013/… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 6.081,16.-Tl asıl alacağa 15,14 Tl asıl alacakla birlikte % 23 temerrüt faizi tutarı 837,19 Tl ve 0,60 -TL Matbu evrak ile birlikte toplam 6.934,09-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 11.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 17.06.2014 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişinin düzenlediği 12.01.2017 uyapa taranma tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Tarafların ibraz olunan dava konusu ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğundan davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının kaydî olarak 6.096,30 TL davalıdan asıl alacağının olduğu, davacının takibe dayanak faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu nedenle takip konusu alacak yönünden davalının davacıya borcu olmadığı, davacının takibe dayanak faturalarının ya da içeriği hizmetin davalıya verildiğinin teknik ve mali yönden ispatlanamadığı, her ne kadar davacının ticari defterlerine göre 6.096,30 TL kaydî alacağı olsa da, davalı tarafın taraflar arasındaki sözleşme konusu hizmetin davacı tarafından verilemediği beyanı, davacının takibe dayanak faturalarının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve takibe dayanak faturaların ya da içeriği hizmetin davalıya teslim/tebliğ edildiğinin ispata muhtaç olduğu hususları birlikte değerlendirilerek davacının takibe konu alacak iddiasının da bu aşamada ispata muhtaç olduğu. Nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu gözetilerek, davacının alacak iddiasının benimsenmesi halinde, Merkez Bankası verilerine göre, 01.08.2013 takip tarihi itibariyle avans faiz oranın %11 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına, takip tarihinden itibaren %11 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği,” sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine, itirazın değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 23.11.2018 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davalı abonenin, abonelik sözleşmesini fesih etme iradesini kullandığı, davacı işletmecinin Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin 23. maddesinde ve taraflar arasında imzalanan 17.04.2012 ve 03.05.2012 tarihli abonelik sözleşmelerinin 6.5 maddesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği, Yönetmeliğin m.23-2 bendinde belirtildiği üzere fesih talebinin davacı işletmeci tarafından alınmasıyla beraber ücretlendirilmenin durdurulması gerektiği. ücretlendirmenin durdurulduğu tarihe kadar olan kullanım bedeli ve birden çok hattı kapsayan sözleşme başlangıç tarihleri olan 17.04.2012 ve 03.05.2012 tarihinden işbu ücretlendirmenin durdurulması gereken tarihe kadar yapılan indirimlerin davalı aboneye fatura edilebileceği, 16.08.2012 tarihli ihbarnamenin tebellüğ tarihi dosya muhteviyatında görülemediğinden fatura edilebilecek bedelin tarafımızca hesaplanamadığı. davacı işletmecinin taahhütname gereği her bir hat için ne kadar indirim yaptığını da ayrıca bildirmesi zaruriyetinin hasıl olduğu, işbu indirim bedeli üzerinden ayrıca hesap yapılabileceği” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ;”Davanın Reddine, Kötü niyet tazminatının Reddine”” karar verilmiştir.
Bu karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesinin 2019/1227- 2021/1301 E. ve K. sayılı 27/04/2021 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır. Kaldırma ilamında özetle ; “Davacıya taahhütname kapsamında her bir hak için ne kadar indirim yaptığına dair bilgi ve belgeleri dosyaya sunması hususunda süre verilerek, söz konusu belgelerin sunulması halinde dosya kapsamı ve yönetmeliğin 23. Md hükmü de gözetilerek davacının takip dayanağı faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda ek veya yeni rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, eksikliği belirtilen hususlar yeniden yargılama gerektirdiğinden HMK 353/1-a-6 md gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi ” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırmıştır. .
Mahkememizce kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 21/08/2023 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle yüce mahkemenin kabulü halinde, B.A.M kararı öncesinde de ifade edildiği gibi davacının takibe dayanak faturaları içeriği hizmetin davalıya verildiğinin mali açıdan ispata muhtaç olduğu, B.A.M kararında işaret edilen “davacıya taahhütname kapsamında her bir hak için ne kadar indirim yaptığı dair bilgi ve belgeleri dosyaya sunması hususunda süre verilerek, söz konusu belgelerin sunulmaması halinde dosya kapsamı ve yönetmeliğin 23. Md hükmü de gözetilerek davacının takip dayanağı faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarının tespiti” açısından yeni bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacının takibe dayanak faturalarının fesihten sonra düzenlendiği bu nedenle bu aşamada da, B.A.M kararı öncesinde olduğu aynı perspektif ile Kök Rapor’daki görüşün özünün muhafaza edildiği, ancak Sayın Mahkemenin HMK 282 gereği bilirkişi görüşü ile bağlı olmadığı gözetilerek, Sayın Mahkemenin davacı savları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir arada değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafından davalının ödemediği faturaların bedelinin tahsilinin talep edildiği, mahkememizce sözleşmenin feshi sebebiyle ücretlendirmenin durdurulması gerektiği, ücretlendirmenin durdurulması gereken tarihe kadar yapılan indirimlerin Davalı aboneye fatura edilebileceği, ancak böyle bir fatura düzenlenmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği, …Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 7/04/2021 tarih, 2019/1227- 2021/1301 E – K sayılı ilamı ile “Davacıya taahhütname kapsamında her bir hak için ne kadar indirim yaptığına dair bilgi ve belgeleri dosyaya sunması hususunda süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden mahkememiz kararının kaldırıldığı, istinaf ilamı doğrultusunda davacıya 1 ve 2 nolu celselerde kesin süre verildiği, bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere “davacının takibe dayanak faturaları içeriği hizmetin davalıya verildiğinin mali açıdan ispata muhtaç olduğu, davacının yeni bir bilgi ve belge sunulmadığı,” anlaşıldığından davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-269,85-TL karar harcının peşin alınan 83,82-TL den düşümü ile eksik kalan 186,03 -TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 6.934,09-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır