Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/31 E. 2021/1144 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/31 Esas
KARAR NO:2021/1144

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:20/10/2020
KARAR TARİHİ:27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin görevsiz mahkemeye tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası …’ın maliki olduğu … plakalı iş makinesi biçerdöverin davalı ile yapılan … poliçe kapsamında sigortalandığını, 19/07/2019 tarihinde iş makinesinin kazaya karıştığını, müvekkilinin babasına ait iş makinesinin kaza sonucu perte ayrıldığını, davalı sigorta şirketinin aracın rayiç bedelini 45.000-Euro olarak belirlediğini, oysaki dava konusu aracın piyasa rayiç bedelinin çok daha yüksek olduğunu, aracın gerçek piyasa rayiç bedelinin 55.000 Euro olduğunu tespit ettiklerini, sigorta şirketiyle anlaşmaya varamadıklarını, davalı sigorta şirketinin tazminat değeri üzerinden lastiklerin kullanıma uygun olmaması nedeniyle ağır kusur indirimi olarak %30 oranında yapmış olduğu 52.185-TL’lik indirimin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak nevinde ikame edilmesinin usul hukukuna aykırı olduğunu, dava konusu hasar bedeli davacıya dava öncesinde ödendiğini, 19.07.2019 tarihinde meydana gelen kazada davacının kasko sigortalısının mirasçısı olduğunu, davacının babasının maliki olduğu biçerdöverin … nolu kasko poliçesi ile davacıya sigortalı olduğunu, kaza sonucu aracın onarımının ekonomik olmadığından perte ayrıldığını, hasara ilişkin tazminatın davacıya ödendiğini, istenen tazminatın fahiş olduğunu, ibranamenin geçerli olduğunu, davanın öncelikle mükerrerlik nedeniyle reddine, maddi tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Poliçe, hasar dosyası, ibraname,
2-Trafik Tescil kayıtları,
3-Bilirkişi raporu,
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin davalı kasko sigortacısının yaptığı eksik ödemenin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf davasını 20.10.2020 tarihinde … 6. Tüketici Mahkemesi’ne açmış olup, bu mahkemenin … Esas, …/… Karar sayılı ve 27/10/2020 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, kararın 24.11.2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği ve mahkememize gönderilmekle yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1421. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409. maddesinde sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükünün sigortacıya ait olduğu,
6102 sayılı TTK’nın “Rizikonun gerçekleşmesinde kusur” başlıklı 1429.maddesinde; sigortacının, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmini ile yükümlü olduğu, sigorta ettirenin, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişilerin, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacının tazminat borcundan kurtulacağı ve aldığı primleri geri vermeyeceği, aynı Yasanın 1448. maddesinde de sigortalının zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu haklarını koruma yükümlülüğü bulunduğu,
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 “Teminat Dışında Kalan Zararlar” Başlıklı 5.6.maddesinde, taşıta, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı taşıtın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar,
Kasko Sigortası Genel Şatları B.3. “Tazminat Hakkının Eksilmesi ve Düşmesi” başlıklı 3.3.maddesinde, sigortalı ve/veya sigorta ettiren rizikonun gerçekleşmesi halindeki yükümlülüklerini yerine getirmez ve bunun sonucu zarar miktarında bir artış olursa, sigortacının ödeyeceği tazminattan bu suretle artan kısım indirileceği, sigorta ettiren ve/veya sigortalının, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebebiyet verir veya zarar miktarını kasten arttırıcı eylemlerde bulunurlarsa, sigortalının bu poliçeden doğan haklarının düşeceği düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İbraname, poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; … plaka, … motor numaralı iş makinası biçerdöverin 17.12.2018-17.12.2019 tarihleri arası … Kiralama A.Ş. tarafından davalı … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalattırıldığı, hasar dosyasında kaza ile hasarın uyumlu olduğu, iş makinasının perte ayrıldığı, araç lastiklerinin kabak olması nedeniyle %30 ağır kusur oranı değerlendirildiği, davacıya 14.11.2019 tarihinde 121.765,00-TL tazminat ödendiği, “fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla” davacının ibraname imzaladığı görülmüştür.
Trafik Tescil kayıtlarına ilişkin cevabi yazıların incelenmesinde; … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce dava konusu aracın iş makinesi olduğundan Pol-Net sorgusunda tescil kaydı çıkmadığının bildirildiği, … Ticaret Odası’nın … sayılı tarihsiz yazı cevabında dava konusu aracın motor ya da şasi numarasının verilmesi halinde tescil kayıtlarının kontrole dilebileceğinin bildirildiği, dosyaya mübrez hasar dosyası içerisinde iş makinası tescil belgesinde iş makinesi üzerinde hak ve menfaati bulunanın davacının miras bırakanı …, araç sahibi … … A.Ş. olduğu görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişinin 03/09/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; davaya konu … plakalı 2011 Model … model iş makinasının, kaza sonrası fotoğrafları incelendiğinde, tahrik tekerleklerinden birinin diş derinliğinin yetersiz olduğunu, böyle bir tekerleğin iş makinesinin sürüş güvenliğini düşürdüğünü, tarlanın biçerdöverin düştüğü yere doğru eğimli olduğunu, iş makinasının geri manevra yaptığı ve buğday samanının kayganlığı göz önüne alındığında; tekerlekteki yetersiz diş derinliğinin zemine tutunmayı sağlayamaması üzerine iş makinasının geriye doğru kayıp şarampole yuvarlandığı değerlendirildiğini, kullanıcı olarak davacının aracın tekerleklerinden sorumlu olması nedeniyle meydana gelen kazada davacının ağır kuşunun bulunduğunu, davalı sigorta şirketi ile davacı arasında imzalanan mutabakatnameye göre mutabakatın yapıldığı tarihteki kura (1 EURO-6,433 TL) göre 45.000,00 EURO ya tekabül eden 290.000,00 TL rayiç değer belirlendiği, rayiç değerin 116.050,00 TL sini sovtaj bedeli, 173,950 TL’sinin ise tazminat olarak hesaplandığı, tazminat değeri üzerinden lastiklerin kullanıma uygun olmaması nedeniyle %30 oranında 52.185,00 TL ağır kusur indirimi yaparak ödeme yapıldığının görüldüğünü, yapılan araştırmada iş makinasının kaza tarihindeki kasko değerinin 200.000 TL civarında olduğunu, davacı tarafın mutabakat ile tazminatını alması nedeniyle talep edebileceği başka bir bedelin bulunmadığını belirtmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişinin 15/11/2021 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; ek rapor talebinden sonra tekrar piyasa araştırması yapılmış emsal araçlara ait sonuçların aşağıda verildiğini,
… Biçer Döver servisi- …
54-57 bin Euro
… İlan no: …
30.000 Euro
… Biçer Döver Bakım …
50 bin Euro
… İlan no: …
35.000 Euro
… Biçer Döver
53.000 Euro
buna göre ortalama değerin kök rapordakine benzer şekilde 45.000 Euro olduğu görüldüğünü, kök rapora itiraza konu olan davacı vekilinin de belirttiği gibi kazanın tek sebebinin araç lastiklerinin durumunun olamayacağını, pek çok farklı sebebi olabileceği görüşüne iştirak edildiğini, kazanın gerçekleştiği zeminin eğimli ve buğday samanının kaygan olduğu durumda iş makinasının operatörünün geri manevra yaptığı sırada çevre ve aracının lastik durumunu da dikkate alarak hareket etmesi gerekirken bunlara uymadığı ve kazanın oluşumuna neden olduğu tekrar kanaatine varılmakla neticeten; davaya konu 19.07.2019 tarihinde meydana gelen kazada davacının ağır kusurunun bulunduğunu, … plakalı 2011 Model … model iş makinasının kaza tarihindeki rayiç değerinin 45.000 Euro (290.000 TL ) olduğunu, iş makinasının sovtaj bedelinin 116.050 TL olduğunu, davacı tarafın mutabakat ile tazminatını alması nedeniyle talep edebileceği başka bir bedelin bulunmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; 19/07/2019 tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza tarihi itibariyle davalı sigortacı araç onarımı ekonomik olmadığından perte ayrılmıştır.
Davacı yana ait aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunduğu, araçta 19/07/2019 tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, araçta hasar oluştuğu, davalı sigorta şirketine hasarın ihbar edildiği, sigorta şirketi tarafından aracın onarımının ekonomik olmadığı tespiti ile aracı perte ayırdığı, davacıya ise hasar bedelinden %30 indirim yapılması suretiyle ödeme yapıldığı, bakiye zarar ile dava konusu aracın rayiç değerinin düşük belirlendiği iddiası ile 100,00-TL rayiç bedel farkı talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, alanında uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar terekliklerden birinin diş derinliğinin yetersiz olduğu ve iş makinesinin sürüş güvenliğini düşürdüğü, tekerlekler nedeniyle aracın zemine tutunamadığı ve bu nedenlerle davacıya ağır kusur verildiği bu nedenle indirim yapılmasının uygun olduğu bildirilmiş ise de bilindiği üzere ağır kusur kasıt değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2007/7101 Esas 2009/1813 Karar ve 2002/10805 Esas 2003/2800 Karar sayılı emsal ilamlarında da belirttiği üzere ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olup kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun varlığını ifade eder. Sigortalının sürücünün trafik kurallarına aykırı davranışı nedeniyle %100 kusurlu bulunması kasıtlı ya da ağır kusurlu olduğu anlamına gelmez. Aksi halde sigorta yaptırmanın bir anlamı kalmaz. Yani somut olay da davacının kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sigortacı sorumlu olup davacının araca kasten zarar verdiği iddia ve ispat edilmediğinden davalı sigorta şirketi meydana gelen hasarın tamamından sorumludur.
Bu halde hasarın teminat dışı kaldığından bahsedilemeyeceği gibi %30 ağır kusur indirimini de yapılamayacaktır. Bilirkişi raporunda dava konusu aracın rayiç bedelinin 45.000-Euro (290.000,00-TL) olduğu, iş makinasının 116.050,00-TL sovtaj bedeli olduğu tespit edilmiştir. Bu halde davacının aracın rayiç değerine ilişkin açtığı 100,00-TL talebinin reddi gerektiği kanaatiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından ikinci talebi ağır kusur indirimi nedeniyle ödenmeyen 52.185,00-TL’dir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının indirim bedelini davacıya iade etmesi gerekir. Davacı tarafından dava dilekçesi ile yasal faiz talep edilmiş olup, talep gibi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 52.185,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 3.564,75-TL harçtan, peşin alınan 893,00-TL harç mahsup edilerek kalan 2.671,75-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 893,00-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davanın görevsiz mahkemede açıldığı tarih nazara alınarak 2020 yılı için 44,40-TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.584,05-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin (dava değeri nazara alınarak) davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 847,80-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 846,20-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.317,50-TL’nin davalıdan, 2,50-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır