Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/293 E. 2023/152 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/293 Esas
KARAR NO : 2023/152
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı şirket ile aralarında 21/08/2017 tarihli hizmet sözlemesi yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkil ve ekibi; Libya ülkesi Misrauta Şehri içinde bulunana … Şirketine ait olan Termik Santral Şantiyesinin bir kısım bakım, onarım, test kimyasal, yıkama ve devreye alma işlerinin kalan kısmının ihalesini almış bulunan davalı şirkete teknik hizmeti sunacak, yapılan işlerin maddi karşılığı Primer tarafından ödeneceğini, müvekkilce faturaların kesildiğini ancak davalı şirketçe faturanın haksız olarak iade edildiğini, takibe konu edilen faturaların ödemesine ilişkin davalı şirkete … Noterliği’ne 10/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini ancak posta şerhinde ilgili şirketin taşındığı beyan edilerek mercie iade edildiğini, bunun üzerine yukarıda bilgileri yazılı şirkete yazılı icra takibi yapıldığını, davalı şirket yetkilisi tarafından ödeme emrine itiraz edildiğini, itiraz üzerine … Dairesi Başkanlığına başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığından 21/02/2019 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, müvekkili şirket 3 çalışanını söz konusu bu iş için görevlendirildiğini ve işçilik kısmının yerine getirildiğini, müvekkilinin işi eksiksiz yapmış olduğunu, son hakediş ödemesine ilişkin ay Mart 2018 olup bu vakte kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu 256.812,42TL borcun faiziyle ödemeye mahkum edilmesine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 21/08/2017 tarihli sözleşme gereğince uyuşmazlık halinde özel olarak yetkili mahkemeler belirtildiğini, yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilemesi gerektiğini, davacı tarafından Eylül ve Ekim 2018 aylarında hizmet sözleşmesi gereğince hizmet sağlandığınıve ay sonlarında kesinlen faturalara istinaden ödemelerinin yapıldığını, davacı tarafından yapılan işlerin eksik yapıldığını, davacı taraf kendisine tevdi edilen işi yapmaması nedeniyle aylık olarak kesilmesi gereken faturaları kesmediğini ve 12/03/2018 tarihinde tek bir fatura kesip müvekkile göndermesi davacının kötüniyetini ispat ettiğini beyan ederek davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerine gönderilmesine, davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, itirazların nedeniyle davanın reddine, huzurda açılmış olan davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığından davacının dava konusunun alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı ve 09/02/2021 tarihli yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilerek, Mahkememizin 2021/… Esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp edilerek, dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 226.849,50-TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 02/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 08/01/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir ve Elektrik Mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinin 03/11/2021 tarihli raporlarında özetle; Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, Davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, Dosya kapsamındaki mevcut mail yazışmalarından, davacının sözleşme gereği yapılması gereken işleri yaptığı, Davacının ticari defterlerine göre davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Davacının takibe konu alacağının oluşturan faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, Davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerinin delil niteliğine ve davacı faturalarının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş faize dair bir tespite mahal olmadığı, Davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 24.12.2018 takip tarihi itibari ile yasal faiz oranının %9 olduğu anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi gereği davacının belirlenen alacağına takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal yürütülebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişinin 26/11/2021 tarihli ek raporunda özetle; Bilirkişi heyeti olarak verilen kök raporda teknik inceleme ışığında arz ve izah edilen görüş ve kanaatlerin aynen muhafaza edildiği, Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, Davalının ibraz olunan e-defterlerinin beratlarının süresinde oluşturulduğu envanter defterlerinin açılış tasdikinin yaptırıldığı davalı defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacının ticari defterlerine göre 24.12.2018 takip tarihi itibari ile davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Davalının ticari defterlerine göre 24.12.2018 takip tarihi itibari ile davacının 311,49TL (takip davalıdan alacaklı olduğu), Taraf ticari defterlerindeki farkın, davacının takibe dayanak 12.03.2018 tarihli … seri-sıra numaralı 226.849,50TL tutarlı faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, Kök raporda da arz ve izah edildiği üzere yapılan teknik incelemeler de nazara alınarak davacının takibe konu alacağının oluşturan faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu, Davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerinin delil niteliğine ve davacının takibe dayanak faturasının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş faize dair bir tespite mahal olmadığı, Davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 24.12.2018 takip tarihi itibari ile yasal faiz oranının %9 olduğu anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi gereği davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal yürütülebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve Elektrik Mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinin 25.01.2022 tarihli ek raporlarında özetle; Bilirkişi heyeti olarak verilen kök raporda teknik inceleme ışığında arz ve izah edilen görüş ve kanaatlerin aynen muhafaza edildiği, Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, Davalının ibraz olunan e-defterlerinin beratlarının süresinde oluşturulduğu envanter defterlerinin açılış tasdikinin yaptırıldığı davalı defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacının ticari defterlerine göre 24.12.2018 takip tarihi itibari ile davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Davalının ticari defterlerine göre 24.12.2018 takip tarihi itibari ile davacının 311,49TL davalıdan alacaklı olduğu, Taraf ticari defterlerindeki farkın, davacının takibe dayanak 12.03.2018 tarihli … seri-sıra numaralı 226.849,50TL tutarlı faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, Kök raporda da arz ve izah edildiği üzere yapılan teknik incelemeler de nazara alınarak Davacının takibe konu alacağının oluşturan faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu, Taraflar arasında ki yazışmalardan da anlaşılacağı üzere; davacı tarafın ve davalı tarafın dosya kapsamındaki mevcut mail yazışmalarından, davacı tarafın sözleşme gereği yapılması gereken işleri yaptığı kanaatine varıldığı, Davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerinin delil niteliğine ve davacının takibe dayanak faturasının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş faize dair bir tespite mahal olmadığı, Davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 24.12.2018 takip tarihi itibari ile yasal faiz oranının %9 olduğu anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi gereği davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal yürütülebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve Elektrik Mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinin 16/01/2022 tarihli ek raporlarında özetle; Bilirkişi heyeti olarak verilen kök raporda teknik inceleme ışığında arz ve izah edilen görüş ve kanaatlerin aynen muhafaza edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, karma nitelikli hizmet ve eser sözleşme kapsamında davacı yanca tanzim edilen faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde;
Taraflar arasında 21/08/2017 tarihinde yurt dışında Libya ülkesinde kain … fabrikalarının termik santralinin bakım, onarım, yıkamaya dair teknik hizmet sağlanması konusunda sözleşme imzalanmış, davacı … Mühendislik adı altında süpervizör konumundaki dava dışı Hyle adlı şirketin nezdinde ve yönlendirmesi ile davalının şantiyesinde işlerin yürütüleceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmeyi … Mühendislik adı altında davacı … nezdinde vekaleten hareket eden … iza etmiştir. Vekalet dosya kapsamına sunulmuş olup bu yöndeki husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Sözleşmede işin fiyatı götürü bedel şeklinde KDV hariç aylık 15.000,00 Dolar olarak belirlenmiş, ödeme şekli ise bir aylık ücretin %50 karşılığının 7.500,00 Dolar avans olarak ödeneceği, bakiyesinin ve diğer aylara dair tutarın her ayın sonunda hizmet faturası karşılığı ödeneceği belirlenmiştir. Sözleşmenin süresi iki ay olarak belirlenmiş, işin uzun sürmesi halinde davacının ücretinin aylık olarak devam edeceği kararlaştırılmıştır.
Davacı Eylül, Ekim/2017 aylarına yönelik ücretin ödendiğini, Kasım Aralık/2017, Ocak, Şubat, Mart/2018 aylarının ödenmediğini beyanla takip dayanağı faturayı itirazın iptali istenen icra takibine konu etmiştir. Eylül ve Ekim aylarının ücretinin ödendiği uyuşmazlık konusu olmayıp davalı yanın da kabulündedir. Davalı sözleşmeyi inkar etmemiş, işin eksik yapıldığını, davacı yanca tamamlanmadığını savunmuştur. Dosya kapsamına sunulan taraflar arasındaki mail yazışmalarında işin eksik bırakıldığına, süresinden önce feshedildiğine, tamamlanamadığına dair bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olup davalının da bu yönde ayıplı hizmete dair ihtarnamesi bulunmamaktadır. Sözleşmenin eser ağırlıklı karma niteliği karşısında işin eksik veya ayıplı olarak yerine getirildiğine veya yüklenici dışında başkalarına tamamlatıldığına dair ispat yükü iş sahibi konumundaki davalı üzerindedir. Davalının bu yönde sunduğu bir belge, delil veya ticari defterlerinden anlaşılan bir kayıt bulunmamaktadır.
Dosyaya davacı yanca tercümeli olarak sunulan ve aksi davalı yanca inkar edilmeyen tesis içi işe dair mail yazışmalarında teknik destek ve raporlamalara dair davacı işlemlerinin tamamlandıkça teyit alınarak ilerlediği, dava dışı süpervizör kayıtlarının da bulunduğu, günlük bitmesi gereken işlerin taraflar arasında değerlendirildiği, sistem bağlantıları kurulduğunda bilgi verildiği, farklı ekiplerin davacı ile birarada çalıştığı, iş programlarının ve çıkan sorunların davacı yanca diğer ekiplerle paylaşıldığı, çözümler üretildiği, testler için saha organizasyonları yapıldığı, benzer yazışmaların Şubat/2018 ayı dahil olmak üzere devam ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, ön inceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verilerek dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, taraflara usulüne uygun ihtaratların yapıldığı, incelemenin taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden yapıldığı, mahkememizce aldırılan ve hükme esas olan kök ve ek raporları ile, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; 2017-2018 yılı ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davalının 24.12.2018 takip tarihi itibariyle 226.849,50-TL davacıya borçlu göründüğü, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; davalının 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerine göre, davalı tarafça ibraz edilen e-defterlerinin beratlarının süresinde oluşturulduğu, envanter defterlerinin açılış tasdikinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davalının ticari defterlerine göre 24.12.2018 takip tarihi itibariyle davacının 311,49-TL davalıdan alacaklı olduğu, taraf ticari defterlerindeki farkın, davacının takibe dayanak 12.03.2018 tarihli … seri-sıra numaralı 226.849,50-TL tutarlı faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerinin delil niteliğine ve davacının takibe dayanak faturasının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 226.849,50TL (takip miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğuna bilirkişi heyet raporu ile kanaat edilmiş, raporlarda işin eksik kaldığına, sözleşmenin yerine getirilmediğine dair bir tespit yapılmamış, işin kapsamı ve niteliği, aylık bedel karşısında takip miktarı kadar davacının alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanca davalı şirket temsilcisi olup yazışmalarda sürekli adı geçen … ‘e en son Mart ayı başlarında geçmiş dönemlere dair hakedişlerin faturalandırılamadığı, 13/03/2018 tarihli mailde hakediş kapsamının davalıya gönderildiği, 14/03/2018 tarihli … cevabi mailinde onay alınmadan fatura kesilmemesinin açıkça belirtildiği, sözleşme kapsamında aylık düzenleneceği belirlenen fatura kesiminin davalı yan ısrarı üzerine geciktirildiği görülmüştür.
Eylül ve Ekim ayının bedelleri davalı yanca ödenip sonrasında davacı yana fatura düzenletilmediği, iş sahibinden onay alınmaksızın fatura kesilmemesi talebinin davalı yandan geldiği, iş sahibinin bu yöndeki açık talimatı üzerine her aya dair sözleşmedeki hak ediş düzenlemesine uygun ayrı ayrı fatura kaydı aramanın mümkün olmayacağı, Şubat ayı da dahil olmak üzere tüm süreçteki mail yazışmalarından işin devam ettiğinin anlaşıldığı, davacı yan tarafından gönderilen 09/03/2018 tarihli mailde 07/03/2018 tarihi görüşmeden dolayı çalışanların dönüş için bilet beklediğinin işverene hatırlatıldığı, bu mail tarihi itibariyle sonraki tarihlere ilişkin kayıt bulunmadığı da gözetildiğinde işin Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında aynen devam ettiği, davacının teknik hizmet ve desteklerinin sürdüğü, işin eksik kaldığına veya ayıplı olduğuna, akdin feshedildiğine, işin başkasına tamamlatıldığına dair davalı yanın ispat yükünü yerine getirmediği, davacının bu 4 aylık çalışmasının karşılığının götürü bedel olup anahtar teslime dair bir vaadinin de bulunmadığı, dolayısıyla teknik desteğe ilişkin devam eden işlerinin karşılığını talep etmesinin işin tamamlanmasına bağlı olmadığı gözetildiğinde KDV hariç aylık 15.000,00 Dolar karşılığı 4 aylık çalışmanın bulunduğu, takipteki miktarın bu tutarın altında olacak şekilde 50.426,33 Dolar olarak TL karşılığının davalıya fatura edildiği, davalının başkaca ödeme kaydına dair delil sunmadığı anlaşılmakla bu miktarı karşılayan ve dava değeri olan takipteki 226.849,50-TL’lik asıl alacak itibariyle (takipteki bedel TL olduğundan kur değişimden etkilenmemekte ve takipteki bedel ile bağlı olunmakla) davalının yerinde olmayan itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu edilen alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, sözleşmede aylık tutarın açık olduğu, çalışma süresinin de davalı yanca bilindiği, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 45.369,90-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 15.496,09-TL karar ve ilam harcından 3.251,47-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 12.244,62-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 3.251,47-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.295,87-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.373,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalının karşıladığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 34.758,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine
9-Karar kesinleştiğinde … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.20/02/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza