Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/251 E. 2022/594 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/251 Esas
KARAR NO : 2022/594
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 01.09.2018 tarihinde … … ilçesinde …, … ve … plakalı araçların çarpışmaları sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, ilgili kazada … müvekkili … … ve aynı araçta yolcu konumunda bulunan yararlanarak sürekli malul hale geldiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… soruşturma sayılı dosyasında bulunan kaza tespit tutanağı ve diğer belgeler ile sabit olduğu üzere … plakalı aracın kusurlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … … için toplam 1.000-TL, … … için toplam 1.000-TL olmak üzere 2.000-TL cismani zarar tazminatının yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazada kusuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararına ilişkin talepler ve tedavi gideri kapsamında olduğunu ve tedavi gideri taleplerinin trafik sigortası yeni genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, sürekli sakatlık halinin ispat edilmesi gerektiğini, maluliyetten dolayı oluşan zarar hesabının yapılması gerektiğini belirterek; tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce hastane evrakları, savcılık dosyası, trafik tescil kayıtları celp edilmiş, hasar dosyası ve sigorta poliçesi dosya kapsamına alınmıştır.
Davacı … … için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan aldırılan 11/02/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle;
Dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; … kızı 1973 doğumlu … …’ün 01.03.2018 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Davacı … … için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan aldırılan 11/02/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle;
Dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu 1964 doğumlu … …’ün 01.03.2018 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Makine Mühendisi ve Aktüerya bilirkişilerinin 02/09/2022 tarihli raporunda özetle; 01.03.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1)Trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü … ‘ın olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu,
-Davalı … Sigorta A.Ş’nin … plakalı aracın sigorta edeni konumunda olduğu,
2)Trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü … …’ün olayda kusurunun olmadığı,
3)Trafik kazasına karışan … plakalı araç içinde yolcu konumunda bulunan … …’ün olayda kusurunun olmadığı,
4)Trafik kazasına karışan diğer araç … plakalı araç sürücüsü … ‘nin olayda kusurunun olmadığı,
5)Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre;
A)Davacı … … bakımından;
a)Devlet memuru olan davacının 1,5 aylık iyileşme (geçici iş göremezlik) döneminde herhangi bir efor sarf etmeksizin normal maaşları tam ödendiğinden ve bunun dışında başkaca bir zararı olduğunu gösterir bir belge bulunmadığından, davacının geçici iş göremezlik dönemi için talep edilebilir zararının belirlenemediği,
b)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının bu olay nedeniyle malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının belirlenemediği,
B)Davacı … … bakımından;
a)Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının = 1.015,64-TL olduğu,
b)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının bu olay nedeniyle malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının belirlenemediği,
c)Yukarıda belirlenen zarar tutarının poliçe limitleri içinde kaldığı,
d)Başvuru tarihine göre temerrüdün 10.05.2018 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
e)Sigortalı aracın kullanım şekli ticari gözükmekle birlikte dava dilekçesinde istenen faizin cinsi hususunda bir açıklama bulunmadığı kanaat ve sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacılar vekili 12/09/2022 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalının sigorta şirketi olarak sorumluluğu bulunduğu … plakalı aracın kusuru ile neden olduğu kazada davacı sürücü ve yolcunun yaralanması nedeni ile geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazmini istemini konu alıp davacıların geçici, sürekli iş göremezlik zararı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davalının sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Bununla birlikte Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 01/03/2018 tarihinde davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile, davalı sigortacının sigortalısı ve dava dışı … ‘ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde dava dışı …’in tam kusurlu olduğunun alınan rapor ve … CBS 2018/… sor. sayılı dosyadan anlaşıldığı, davacıların maluliyet oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, davacı … …’ün engellilik durumunun olmadığı, iş göremezlik süresinin 1,5 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davalı … …’ün engellilik durumunun olmadığı, iş göremezlik süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, alınan maluliyet raporlarından kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uygun olduğu, kaza nedeniyle yaralanan davacıların sürekli mahiyette maluliyetlerinin bulunmadığının böylece ATK raporu ile belirlendiği, davacıların sürekli iş göremezlik taleplerinin ayrı ayrı reddi gerektiği, davacı …’in geçici iş göremezlik döneminde çalışmaya aynen devam ettiği, iyileşme sürecinde gelir kaybının bulunmadığı, bu nedenle geçici iş göremezlik talebinin reddi gerektiği, ev hanımı olan davacı …’in geçici iş göremezlik dönemine ilişkin asgari ücrete göre belirlenen zararının 1.015,64 TL olmak üzere aktüer raporu ile belirlendiği, davacılara kaza nedeniyle ödenen rücuya tabi bir ödeme veya gelir bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların tüm delillerinin toplandığı, kusur ve aktüerya raporu alınmak üzere bilirkişi heyetinden hükme elverişli rapor alındığı, davacı …’nin rapor doğrultusunda talebini artırdığı, davacı …’nin geçici iş göremezlik talebi yönünden sigortaya başvuru evrakı bulunsa da tebliğ veya alındısına dair kayıt bulunmadığı, dava dilekçesinde temerrüt tarihi olarak kaza tarihinin talebe konu edildiği, bedel artırım dilekçesi de ıslah mahiyetinde olmadığından dava tarihinden itibaren aracın hususi olması da gözetilerek yasal faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davacı … …’ün sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına dair davasının Reddine,
2-Davacı … …’ün davasının Kısmen Kabulü ile, geçici iş göremezliğe dair 1.015,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik talebinin Reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 80,70-TL harçtan 59,30-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 21,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.015,64-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13. maddesine göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı … …’ten; 500,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’ten tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebliğ, bilirkişi, müzekkere gideri toplamı 1.352,35-TL yargılama gideri ve 1.620,00-TL’si ATK rapor bedeli olmak üzere toplam 2.972,35-TL yargılama giderinin davanın kabul (%40) oranına göre 1.188,94-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine; arda kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca Hazine tarafından akrşılanan uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 544,00-TL’sinin davalıdan; 816,00-TL’sinin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Davacılar yatırılan ve kullanılmayan gider avansının gerekçeli karar tebliğ gideri düşüldükten sonra resen ilgilisine iadesine,
Dair, kabul edilen miktar yönünden kesin; reddedilen miktar itibariyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeriisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anltatıldı.24/10/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸