Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2021/932 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/245 Esas
KARAR NO: 2021/932

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/04/2021
KARAR TARİHİ:26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirket bünyesinde çalışmakta iken 31/12/2020 tarihinde istifasını verdiğini, davalının müvekkili firmada çalıştığı dönemlerde ortadoğu pazarında iş yaptığı tüm bağlantılarla iletişime geçebilecek düzeyde bilgiye ve etkileşime sahip olduğunu, işveren sıfatıyla haiz müvekkilin ortadoğuda turizm gelirleri potansiyelini arttırma yönünde henüz devreye alınmamış/uygulanmamış, iş plalanları ve iş stratejilerini de bilmekte olduğunu, davalının 2021 yılı itibariyle işe başladığı … San. Ve Dış Tic. A.Ş’nin tek pay sahibi … olduğunu, davalının müvekkili bünyesinde çalışanları yeni çalıştığı şirket bünyesine istihdam ettirmeye çalıştığını, çalışanları olan …’nin de bu şekilde şirketten ayrılarak … bünyesinde çalışmaya başladığını, davalının müvekkili şirkete ait iş sırlarını TBK. 440 VD. Hükümlerine aykırı olarak açıkça kullandığını, rekabet yasağına aykırı eylemlerini henüz iş akti devam ederken dahi sürdürmekten imtina etmediğini, davalının rekabet yasağı ihlali teşkil eden eylemlerinin tespitine, Davalının bu işlem ve fiillerinin men’ini davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla Davacı Müvekkilimizin uğradığı fazlaya ilişkin taleplerin saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL maddi ve 2.500,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte Davalıdan alınarak, müvekkilli şirkete verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunmuş olduğu Cevap dilekçesi ile; Müvekkili hakkında iş söz konusu iş işlemlerin iş akdi devam ederken meydana geldiği iddia olunduğundan, ortada açıkça işçi -işveren arasında kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğunu, görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu iş bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkilinin iş akdini haklı nedenlerle feshetmiş olmakla, yeni çalışmaya başladığı firmada çalışmasına davacı şirket tarafından açıkça yazılı olarak muvafakat edildiğini, iş akdinin müvekkil tarafından haklı nedenlerle feshedildiğinden, rekabet etme yasağı TBK 447. Maddesince sona erdiğini, iş sözleşmesinde 16. Maddede düzenlenen sır saklamak yükümlülüğü ve rekabet etmeme yükümlülüğü başlıklı hükümle tamamen müvekkil aleyhine olup söz konusu hükümlerin geçerli olmadığını, müvekkilin davacının çalışanlarının yeni çalıştığı firmada istihdam ettirmeye çalıştığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, usule ilişkin itirazlar nazara alınarak, davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esas ilişkin haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Taraflar arasındaki davaya konu sözleşmesinin iş sözleşmesinden kaynaklı akdedildiği anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 1/2. Maddesinde ” Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verildiği, buna göre bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerektiği, dolayısıyla taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu ve taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi ve iş ilişkisine dayalı olarak açılmış bir tazminat davası olduğu da göz önünde tutularak davacının dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi İş mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. Maddesi gereğince dosya kesinleştikten sonra 2 hafta içinde Görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvuruda bulunulmaz ise Davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtaratına,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda Görevli Mahkemece karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır