Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2022/509 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/233 Esas
KARAR NO : 2022/509
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacılardan … A.Ş’nin Afyonkarahisar’da faaliyet göstermekte olan özel hastane işlettiğini, diğer davacı … Ltd. Şti’nin ise Afyonkarahisar’da benzin istasyonu işlettiğini, bu iki şirketin bir kısım ortak ve yöneticilerinin aynı gerçek kişiler olduğunu, müvekkillerinin davalı banka ile anlaşarak teminat mektubu aldıklarını, söz konusu anlaşmada hem … A.Ş.’nin hem de … Ltd. Şti’nin taraf olduğunu, teminat mektubu … Ltd. Şti. lehine düzenlenmişse de mektup komisyonlarından iki şirketin birlikte sorumlu olduğunu, anlaşmaya göre; davalı bankanın, müvekkilinin borçlu olduğu icra dosyasına sunulmak üzere 525.000,00-TL bedelli teminat mektubu vereceğini, verilen teminat mektubu karşılığında 3 ayda bir % 0,25 oranında yıllık %1 oranda mektup komisyonu alınacağının kararlaştırıldığını, anlaşmadan sonra teminat mektubunun verildiğini ve ilk dönemlerde anlaşmaya uygun olarak %1 oranında komisyon tahsil edildiğini, ancak bir süre sonra davalı bankanın, mektup komisyonunu tek taraflı olarak, müvekkillerine bildirim dahi yapmadan artırdığını ve yıllık %5;5’e varan oranlarda tahsilat yaptığını, müvekkili şirketle yapılan yazışmalara rağmen tahsilat yapmaya devam ettiğini, söz konusu teminat mektubu icra dosyasına sunulduğundan, dosyaya konu karar kesinleşmeden mektubun iadesinin de mümkün olmadığını, ayrıca belirtilen teminat mektubu karşılığında, müvekkili adına kayıtlı taşınmazlara ipotek konulduğunu, bu nedenle sözleşmeye aykırı olarak müvekkilinin komisyon bedellerini ödemek zorunda kaldığını, icra dosyasındaki borca konu ilamın ocak ayında kesinleştiğini ve 03.02.2021 tarihinde teminat mektubunun bankaya iade edildiğini, tüm bu açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak tahsil edilen bedelin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillere ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava bedeli belirlenebilir olmasına rağmen davacı tarafından, belirsiz alacak davası açıldığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili banka arasında 29/04/2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerine göre banka yasal sınırlar çerçevesinde komisyon oranını kendi belirleyebildiğini, bankaların uyguladığı komisyon oranları, iktisadi koşullara, verilen mektubun türüne, süresine ve şirketin banka nezdindeki kredilendirilme ölçeğine bağlı olduğunu, davacıdan fazla komisyon tutarı alınmamış olup, diğer banka uygulamalarının da bu yönde olduğunun açık olduğunu, davacı şirket, müvekkili bankadan toplamda 3 teminat mektubu ve yüksek tutarlı 3 genel kredi sözleşmesi hizmeti aldığını, huzurdaki davanın usulden reddini, bu talepleri kabul edilmeyecek olursa davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bankacı bilirkişinin 14/12/2021 tarihli raporunda özetle; “Dava konusu uyuşmazlığın; davalı banka tarafından, diğer davacı … San. Tic. Ltd. Şti. lehine, muhatap … İcra Müdürlüğü’ne hitaben, 30.04.2013 tarihinde verilen … no.lu 525.000,00 TL tutarlı teminat mektubu için yıllık % 1’i aşan oranlar üzerinden tahsil edilen komisyon tutarlarından kaynaklandığı, bu sebeple yıllık %1’i oranından tahsil edilen komisyon tutarlarının taraflar arasında tartışmasız olduğu, davalı banka kayıtları incelendiğinde 15.06.2017 tarihine kadar teminat mektubu tutarının yıllık %1’i oranında komisyon tahsilatı yapıldığı, 15.06.2017 tarihinden teminat mektubunun iade edildiği 09.02.2021 tarihe kadar ise, yıllık% 1’i aşan oranlar üzerinden (% 2, % 3 ve % 4) teminat mektubu komisyonu tahsil edildiği, fakat davalı banka tarafından komisyon oranı artışlarının davacılara yazılı olarak bildirildiğinin belgelendirilemediği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde dava konusu teminat mektubuna uygulanacak komisyon oranının belirlenmediği,ancak sözleşmenin 7.4.3 maddesi ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na dayanarak T.C. Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2006/1 Sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ”inin 4. maddesi uyarınca, faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masraf ve komisyonların serbestçe belirlenebileceği hüküm altına alınmış olmakla birlikte, bu hakkın kullanımı sınırlandırılarak, banka tarafından talep edilebilecek ücret ve masraf tutarının oran ve miktarlarının, T.C. Merkez Bankası’na bildirimi ve banka şubelerinde ilan edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Davalı bankaca T.C. Merkez Bankası’na yapılan bildirimlere göre, 07.01.2013 yürürlük tarihinden itibaren teminat mektuplarından maksimum 2.500,00TL komisyon tahsil edilebileceği, bu durumda, davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon tutarlarının, 2.500,00TL’yi aşan kısımlarının fazladan tahsil edildiği kanaatine ulaşıldığı, tahsil edilen komisyon tutarları dikkate alındığında, davalı banka tarafından 15.06.2017 tarihi ile 19.12.2020 tarihleri arasında dava konusu teminat mektubu için 29.303,79 TL’lık fazladan komisyon ve BSMV tahsilatı yapıldığı, söz konusu tutarlara tahsilat tarihinden dava tarihine kadar, tarafların tacir oldukları da gözetilerek, T.C.M.B. tarafından yayımlanan değişen Avans Faiz Oranları üzerinden yapılan hesaplama sonucunda, davalı bankadan 29.303,79 TL asıl alacak ve 10.838,36 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 40.142,15 TL talep edilebilir alacak tutarı bulunduğu yönündeki görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bankacı bilirkişinin 09/06/2022 tarihli ek raporunda özetle; davacı ve davalı tarafın beyan ve itirazları bir kez daha ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Kök Raporumuzda belirtilen görüşümüzü muhafaza etmekteyiz. Ancak sayın Mahkeme tarafından, davalı bankaca rapora itiraz dilekçesi ekinde sunulan Gayrinakdi Krediler Komisyon ve Masraf Karşılıkları Tablosu’ndaki yıllık % 6 komisyon oranından, teminat mektubu için komisyon tahsil edilebileceği görüşünün benimsenmesi durumunda, tahsil edilen komisyon tutarları söz konusu oranın altında (3’er aylık dönemler itibariyle 7.875,00-TL) kaldığından, davacının talebinin yerinde olmadığının değerlendirildiği bildirilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacılar vekili 29/06/2022 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davacı taraf için düzenlenen teminat mektubunun komisyon ücretinin fahiş olduğu ve fazla oran ile tahsil edilen kısmın iadesi istemine ilişkindir.
Davacılar yararına davalı banka tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına 30/04/2013 tarihinde 525.000,00 TL bedelli teminat mektubu verilmiştir. Davacılar, dava dilekçesinde belirtildiği üzere aralarında organik bağ olan şirketler olup dava konusu teminat mektubundan birlikte faydalanmıştır. Davacılar sözleşme kapsamında yılda %1 oran üzerinden tahsil edilen komisyon ücretinin tek taraflı olarak yılda %5,5 orana çıkarılarak tahsilat yapılmasının sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle fazlaca tahsil edilen bedelin iadesini talep etmektedir. Dolayısıyla dava konusu uyuşmazlık davalı bankanın teminat mektubu komisyon oranının tek taraflı işlemle yükseltilmesinin mümkün olup olmadığı ve fazladan tahsilat yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Teminat mektubunun davalı banka tarafından 09/02/2021 tarihinde iade alındığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında teminat mektubu için alınacak komisyon oranı hususunda yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davalı yanın savunmasına göre davacıların düşen kredibilitesinden dolayı risk gözetilerek komisyon oranları tek taraflı olarak artırılmıştır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Merkez Bankasının teminat mektubu komisyon oranının üst sınırına dair bir düzenlemesi bulunmamakla beraber uygulanacak oranların kendisine bildirilmesi esas kılınmıştır. Davalı banka tacir olduğuna ve tacir işlemlerinin ücretli olmasına dair genel ilke, emsal bankaların yıllara sari olacak şekilde uyguladıkları maktu oranlar, davalı bankanın 28/03/2013 tarihli 3 aylık %1,5 yıllık ise %6 oranında tahsile ilişkin bildirimi gözetildiğinde %1 oranı aşan oranların bu miktar içerisinde kaldığı, dürüstlük kurallarına, taraflar arasında imza edilen sözleşme genel hükümlerine aykırılık taşımadığı, öngörülebilir düzeyde olduğu, davacının komisyon oranı yüksek ise daha uygun komisyon alan başka bir bankadan da teminat mektubu alabileceği, oysa davacının teminat mektupları için bankanın belirlediği komisyonu itirazsız ödediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın 551,30-TL peşin harçtan düşümü ile artan 470,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca her bir davacı için Hazine tarafından ayrı ayrı karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00’şer TL’nin davacılardan ayrı ayrı tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının gerekçeli karar tebliğ gideri düşüldükten sonra ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.19/09/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸