Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2022/235 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/210 Esas
KARAR NO : 2022/235

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve müvekkil şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtildiğini, davacının taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini ancak davalının taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, fatura değerlerinin toplamı 2.564,01-TL olduğunu, alacağın tahsili için yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyasıya borçlu tarafından kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takip durduğunu, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından alacaklı olduğu iddiası ile takip talebinde borcun sebebini belirtmeyerek İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin adresi Kartal-İstanbul olup yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalının 5 kıtada 100 ülkeye ihracat yapan Türkiye’deki sayılı şirketlerden olduğunu, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranarak, müvekkili şirketin alıcıya göndermiş olduğu kargoyu teslim etmediği gibi kargonun bu zamana kadar nerede olduğu belli olmadığı gibi kargoları kaybettiğini, kargoyu kaybeden ve alıcısına dahi teslim etmediği kargonun ücretini davalı şirketten talep eden davacı kusurlu olup davalı şirketin davacıya bir borcu bulunmadığını, kargo sözleşmesinde kayıp ve teslim edilmeyen kargolardan davacı şirketin sorumlu olduğu ve zararı tazmin yükümlülüğü bulunduğunu, davacının yolladığı ihtarnameye cevabi ihtarname gönderilerek itiraz edildiğini, ayrıca davacı tarafın davalının e-fatura mükellefi olduğu halde e-fatura düzenlemeyip vergi kimlik numarasını bildiği halde davalının vergi kimlik numarasını … yazarak e-arşiv faturası gönderdiğini, bu durumun VUK.230.Maddesine aykırılık teşkil ettiği ihtar edilerek düzeltilmesi talep edildiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile yükümlendirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası
2-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
3-İhtarnameler
4-Bilirkişi raporu
5- Yemin
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Yetki itirazı; davalının itiraz dilekçesinde açıkca ticari ilişkiyi inkar etmediği, davacının para alacağı yönünden 6098 TBK 89/1-1.maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceği, davacı alacaklının para alacağı yönünde yerleşim yerinde icra takibi yapması geçerli olduğundan mahkememizin 20.09.2021 tarihli 1.celsesinde icra takibi ve mahkememizin yetkisine itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasında 2.564,01-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinde alacak sebebinin belirtilmediği, ödeme emrinin 08/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 14/09/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
İhtarnameler; taraflar arasına PTT aracılığıyla birbirlerine gönderilen ihtarnamelerde davacı tarafından keşide edilen 11.03.2020 tarihli ihtarname ile 2.634,73-TL fatura bedelinin ödenmesinin ihtar edildiği, davalı tarafından gönderilen 20.03.2020 tarihli cevabi ihtarnamede kargoda kaybolan ürünlerin teslimatlarının yapılmadığını, ihtarname içeriğine itiraz edildiğini, uğranılan zararın tazmin haklı saklı olup ihtarname içeriğinin kabul edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Mali bilirkişinin 22/10/20201 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacının ticari defterlerinde 2.564,01 TL davalıdan alacaklı olduğunu, dava konusu faturanın itiraz/iptal/iade durumu hakkında davalı tarafından yansıtma faturası keşide edildiğini, 08/03/2019 tarihinde e-fatura KEP adresinden iade edilmiş olduğu ve davacının ticari defter kaydına alınmadığını, davalı defterlerinin 2019,2020 defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi içi de Yevmiye, Defter-i Kebir, envanter zamanında açılış ve kapanış yapıldığı kesin delil olma vasfi taşıdığını, davalı ticari defterlerinde 08/03/2019 alıştan iade faturası keşide edildiğini, 2.553,76 TL (yansıtma faturası ) bu fatura ret verilmiş olduğu ve ticari defter kaydı olduğu 02/09/2019 yeni bir fatura keşide edilmiş olduğu ret verildiği ve ticari defter kaydına işlendiğini,18/03/2020 tarihinde yeniden keşide edilmiş olan fatura sonucunda 0 bakiye verdiğini, davalı davacı kargodan taşıma ile ilgili hizmet aldığını, Vatan plastik tarafından dava dışı …27/02/2019 tarihinde 2.553,76 TL lik e fatura keşide edilmiş olduğunu ve… numaralı irsaliye ile fatura “100 kg pp slip -100 kg pp antblok” sevk edilemediği ve satışı yapılan ürünlerin kaybolduğunun bildiriminin… Plastik pazarlama asistanı tarafından yazılı olarak bildirildiği ve iş bu faturanın davacıya yansıtılacağı bilgisi verilmiş olduğunu ve fakat davalı tarafından kesilen yansıtma faturasının … ten red verildiğini, davacının dava dışı … taşıma esnasından kusurlu davrandığı ve kusurun sonucunda ürünlerin kaybolması ile davalının davacıya yansıtma E fatura olarak keşide edilen faturanın haklı sebepten olduğu görüşünün hasıl olması durumunda dava konusuz kalacağını, davacının ticari defterine kayıtlı olmayan E fatura olması ve dava dışı …taşıma esnasından kaybolan ürünlerden sorumlu tutulamayacağı görüşünün hasıl olması durumunda davacının 2.564,01 TL davalıdan alacaklı olacağını belirtmiştir.
Yemin; davacı vekilinin yemin deliline dayandığı görülmekle 20.12.2021 tarihli mahkememizin 2. Celse 1-2 no.lu ara kararları gereği yemin metni hazırlaması için süre verilmiş ise de 03.01.2022 tarihli dilekçesi ile yemin delilinden vazgeçildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, dava konusu faturaların davacı defterlerine kayıtlı olduğu, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davacının dava konusu hizmeti verdiğini ispatlaması gerektiği, dosya kapsamında hizmeti verdiğini ispatlayamadığı, davalı tarafından taşıması yapılan kargoların kaybolması nedeniyle teslimat yapılamadığından bahisle faturaların iade edildiği ve kaybolan kargo bedelleri için yansıtma faturası düzenlendiği, davalı tarafından düzenlenen yansıtma faturasının da davacı tarafından reddedildiği, özetle davalı hizmetin verilmediğini iddia ettiği, davacının hizmetin verildiğini ispatlaması gerektiği, dosya kapsamında hizmetin verildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı, mahkememizce davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanması nedeniyle 20.12.2021 tarihli 2. celse 1 ve 2 no.lu ara kararları ile yemine ilişkin beyanda bulunması ve yemin metninin sunulması hususunda 2 haftalık kesin ve ihtaratlı süre verildiği ancak davacı taraf 03.01.2022 tarihli dilekçesi ile yemin deliline dayanmayacağını beyan ettiği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.564,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04/04/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır