Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2022/72 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/200 Esas
KARAR NO : 2022/72

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; … Köprüsü ve … Otoyolu’nun işletmesinin davacı tarafından yürütüldüğünü, davalı müteveffa…’in mirasçıları …, …, …, …’e ait …, …, … plakalı ticari araçlar ile 04.10.2016-12.01.2019 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunu m.30/7 gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğini, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine davacı şirketçe; davalıların miras bırakanı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunu m.30/5 uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 18.12.2019 tarihinde icra takibi başlatılmış olup, borçlulara ödeme emri tebliğ edildiğini, borçluların itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, davanın kabulü ile; davalıların Ankara … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalıların murisi …’in 20.01.2019 tarihinde elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, davalılar hakkında 18.12.2019 tarihinde icra takibi yapılmış ise de takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalıların murislerinin geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapması söz konusu olmadığı gibi, buna ilişkin herhangi bir delil de bulunmadığını, davacı tarafından açılan davanın reddine, davacı haksız ve kötüniyetli takip yaptığından reddolunacak meblağın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Ankara … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası
2-… Trafik Tescil Müdürlüğü yazı cevabı
3-Geçiş ihlaline ilişkin görüntü kayıtları
4- Murisin nüfus kayıtları, veraset ilamı
5-Bilirkişi raporu
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, otoyol illali geçiş ücretinden ve para cezasından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK’nun 67. maddesine göre İtirazın İptali davasının açılabilmesi için; diğer dava şartların yanında, usulüne uygun başlatılmış para alacağına tahsiline ilişkin icra takibinin varlığı, süresi içinde borca itiraz, bir yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmasına ilişkin özel dava şartının varlığı gerekir.
Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisinin veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir.
Gerçek kişilerin hak ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyeti ölümle son bulduğundan, ölü kişinin icra takibinde taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, ölü kişi aleyhine icra takibi yapılması mümkün değildir. Ancak, alacaklının, borçlunun takip başlamadan önce ölmüş olduğunu bilmesi beklenmiyor ve bu durum kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, HMK’nın 124/4.maddesi kıyasen uygulanarak, icra dosyasında taraf değişikliği talep edilmek suretiyle, muris adına başlatılan takibin, terekeye veya mirasçılara karşı devam ettirilmesi mümkündür (Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, Eylül 2017, s.67).
İcra dosyasında taraf değişikliğinin yapılabilmesi için ise takip alacaklısının, borçlunun öldüğünü öğrendikten sonra, aynı dosya üzerinden, mirasçılara yönelik yeni bir takip talebi (ek takip talebi) düzenlemek suretiyle icra müdürlüğüne başvurması; icra müdürünün de bu yeni takip talebinde gösterilen mirasçı veya mirasçılara yeni bir ödeme emri düzenleyerek tebliğ etmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalıların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, nüfus kayıtları ve Uyap üzerinden icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında 1.334,65-TL asıl alacak 255,72-TL işlemiş faiz, 46,03-TL KDV olmak üzere toplam 1.636,40-TL için 18/12/2019 tarihinde müteveffa … aleyhine takip yapıldığı, ödeme emrinin 26/12/2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden müteveffanın eşi …’e tebliğ edildiği, takip dosyasına sunulan veraset ilamına istinaden borçlu müteveffanın mirasçılarına aynı ödeme emrinin gönderildiği, mirasçı borçlulara ödeme emrinin 22/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, müteveffa borçlunun eşi mirasçı temsilcisi 30.12.2019 tarihli dilekçesi ile borçlunun vefat ettiğinin bildirilmekle takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Nüfus kayıtlarının incelenmesinde; müteveffa …’in 20/01/2019 tarihinde vefat ettiği görülmüştür.
Veraset ilamının incelenmesinde; borçlu müteveffa…’in 20/01/2019 tarihinde vefatı ile mirasçılarının eşi … ile çocukları …, …, … olduğu görülmüştür.
Trafik Tescil kayıtlarının incelenmesinde; …, …, … plakalı araçların 04.10.2016-12.01.2019 tarihleri arası … adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Trafik Uzmanı bilirkişinin 30.12.2021 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; ihlalli geçiş yapan araçların ihlalli geçiş tarihlerinde müteveffa … adına kayıtlı olduğu, müteveffa şahsın davacı firmaya ödemesi gereken toplam tutarın ceza+faiz+KDV dahil olmak üzere 1.668,27-TL olarak hesaplandığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacının işletmecisi olduğu otoyoldan borçlu mütevefa adına kayıtlı araçların ücret ödemeksizin geçiş ihlali yaptığı, bu nedenle dava konusu takibe ilişkin borç bulunduğu, davacının alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı görülmüştür.
İcra takibinin 18.12.2019 tarihinde, borçlu muris … aleyhine başlatıldığı,…’in ise icra takibinden önce, 20.01.2019 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, takip dosyasının incelenmesinde borçlunun ölümünden sonra icra takibinin yapıldığı, murise ödeme emri düzenlenerek gönderildiği, murisin icra takibinden önce öldüğünün anlaşılması üzerine, ek takip talebi düzenlenmeden, muris adına yapılmış takip talebi üzerinden, muris adına düzenlenmiş olan ödeme emri suretlerinin mirasçılara gönderilmesi suretiyle davalılara takibin yöneltildiği görülmektedir.
İcra dosyasında alacaklının, HMK’nın 124. maddesine uygun olarak, mirasçıları ek takip talebi ile takibe dahil etmeden, icra müdürlüğünce, muris hakkında düzenlenen ödeme emrinin mirasçılara tebliği edilmesi suretiyle takibe devam edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mirasçılar hakkında usulüne uygun şekilde başlatılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğundan söz edilemez.
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olup, geçerli bir icra takibinin bulunması HMK’nın 114/2. maddesi anlamında özel dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115. maddesi uyarınca, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. Tamamlanamayan bir dava şartı eksikliği tespit edilirse davanın usulden reddine karar verilir. Hal böyle olunca davanın, dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/833 Esas, 2019/2950 Karar, 2016/5608 Esas, 2017/1224 Karar sayılı emsal ilamları, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014/12217 Esas, 2014/14187 Karar; 2016/8718 Esas 2016/13983 Karar sayılı emsal ilamları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/177 Esas 2018/1744 Karar sayılı emsal ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2484 Esas 2019/1792 Karar sayılı emsal ilamı )
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/02/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır