Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/179 E. 2021/758 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/303 Esas
KARAR NO:2021/757

DAVA:Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ:03/05/2021
KARAR TARİHİ:16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı …LTD. ŞTİ.’ndeki müdürlük görevinden istifa etmek amacıyla, … 1. Noterliği tarafından düzenlenen 19.09.2013 tarih, 33926 yevmiye sayılı istifanameyi gönderdiğini, istifanamenin ilgili şirkete 19.09.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ilgili şirketin bu istifanameyi işleme alarak Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirmediğini ve müvekkilinin müdürlük görevini sona ermediğini, bunun üzerine müvekkilinin 22.02.2021 tarihinde bahse konu istifanın tescili için … Ticaret sicil Memurluğu’na yazılı başvuruda bulunduğunu ancak sicil memurluğunun 26.02.2021 tarihli cevabıyla istifanın tescil edilebilmesi için ilgili şirketin tescil başvurusunda bulunması gerektiğini veya mahkeme kararı olması gerektiği gerekçesiyle müvekkilinin tescil talebini reddettiğini, bu nedenlerle şirket müdürlük görevinden istifa işleminin tescili ile Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanı talebimizin reddine dair Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 26.02.2021 tarihli kararına itirazlarının kabulü ile ilgili kararın iptaline karar verilmesini, müvekkilinin dava dışı … San. ve Tic. LTD. ŞTİ’ne yönelttiği istifanın Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …m. 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin 26/02/2021 tarihli, cevabi yazısı davalıya PTT aracılığıyla 05/03/2021 tarihinde ulaşmış olmasına rağmen davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra 03/05/2021 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın reddine kara verilmesi gerektiğini, davacının 22/02/2021 tarihli başvurusunun, tescil başvurusu niteliğinde olmadığını ve harç yatırılmadığı gibi 26/02/2021 tarihli müvekkili müdürlüğün cevabi yazısınında tescil talebinin reddine dair olmayıp, açıklayıcı ve bilgi mahiyetinde olduğunu, davacının 19/03/2013 tarihinde istifa ettiğini belirtmesine rağmen keyfiyetin tescili için 7 yıl gibi uzun bir süre bekledikten sonra harekete geçtiğini, müvekkilinin geriye etkili olarak şekilde işlem tesis etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, Ticaret Sicil memurunun kararının iptali ve istifasının Ticaret Sicilde tescil ve ilanı istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere Limited Şirketlerde, müdür veya müdürlerin istifası suretiyle görevlerinin sona ermesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 547 vd. maddelerinde Ticari Temsilci düzenlenmiş olup Limited Şirket müdürünün Ticari Temsilci olduğu açıktır.
Ticari Temsilci hakkında, 6102 sayılı TTKda aksine bir hüküm bulunmadığı durumda, 6098 sayılı TTK 547-550 maddesi hükümlerinin uygulanması mümkündür.
Birer ticari temsilci olan müdürler istifa hakkına sahip olup, istifa hakkının iş sözleşmesindeki hükümlere uygun olarak yapılması gerekmektedir. Aksi halde müdürün şirkete karşı sorumluluğu sözkonusudur.
Ticari Temsili (müdür), her zaman sözleşmeyi yani müdürlük görevini tek taraflı olarak sona erdirebilir (6098 sayılı TBK 512 md.). Zira limited şirkette müdürlük zorunlu bir görev değildir.
Müdürlerin istifaları, tek taraflı olarak görevden ayrılmayı ifade ettiği içindir ki istifanın kabulü için herhangi bir makamın, örneğin ortaklar kurulunun onay ve kabulü aranmaz.
İstifa keyfiyetinin şirkete bildirilmesi ve ortaklar kurulunca bu konuda karar alınması, müdürün şirkete karşı sorumluluğu yönünden önem arz etmekte olup, bu lazimenin yerine getirilmemesi, tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğuran istifanın, geçerliliğine etkili değildir.
Başka bir anlatımla, müdürün şirket yöneticiliğinden istifasının tek taraflı ve şirkete ulaşmasıyla sonuç doğuran bir işlem olması nedeniyle, istifanın şirkete usulüne uygun tebliği ile geçerlilik kazanabileceği kuşkusuzdur. Dolayısıyla görev son bulmadan sicile tescil de olanaklı değildir. Bu açıklamalara göre müdürün, görevinden istifasının şirkete usulüne uygun olarak tebliği ile iç ilişkide şirkete karşı sorumluluğu, ticaret sicilinde tescil ve ilanı ile de dış ilişkide 3.kişilere karşı sorumluluğu son bulur (…md 36.,37.).
TTKnın 28.md göre tescil sadece ilgililer veya temsilcileri ya da hukuki halefleri tarafından yaptırılabilecek olup; Ticaret Sicil yönetmeliğinin 22.md göre, tacirin tüzel kişi olması halinde ilgili, tüzel kişinin yetkili organ veya temsilcileridir. İstifa eden müdür, yönetmeliğin 22.maddesinde açıklanan ilgililerden olmadığından, tescilin yapılması için doğrudan Ticaret Sicil müdürlüğüne karşı da dava açamaz. Ancak, bu konudaki başvuru (ihbar) üzerine müdürlükçe, TTKnın 33.ve yönetmeliğin 36.maddeleri gereğince gerekli işlemlerin ve gerektiğinde resen tescil işlemlerinin yapılması zorunludur.
Bu itibarla, davacının doğrudan Ticaret Sicil Memurluğuna başvurarak talepte bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Elbette davacı ilgili şirkete tescile icbar davası açmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL peşin harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.16/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …