Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/163 E. 2021/693 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/163 Esas
KARAR NO :2021/693

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/03/2021
KARAR TARİHİ:09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile muhatap banka arasında 29.02.2016 tarihinde … şubesi tarafından tanzim edilen Mevduat Hesap Sözleşmesi kapsamında , Hesap No:…/… Müşteri No:… ve İban No: … olan vadesiz mevduat hesabı müvekkilin kişisel kullanımına açıldığı, hesabın hiçbir şekilde internet bankacılığına açılmamış olmasına rağmen, yatırılan bu tutar müvekkilin bilgisi ve izni olmaksızın 02.01.2017 tarihinde başkaca şahıslar tarafından çekildiği, davacı daha sonra söz konusu bankaya gittiğinde söz konusu paranın EFT talimatı ile müvekkilinin talimatı, bilgisi, onayı olmadan ve müvekkilin kendisine haber verilmeden sahte eft talimatlarına istinaden 3.şahıslara ait hesaplara gönderildiğini ve hesabın boşaltıldığını öğrendiğini, davacının söz konusu parayı çekmemiş, başkası adına para çekme yetkisine havi herhangi bir vekaletname tanzim etmemiş olmakla birlikte davalı bankaca paranın nasıl çekildiği hakkında da müvekkile herhangi bir bilgi verilmediğini, Davacı tarafından keşide edilen …. Noterliği’nden 24.07.2020 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ile bu tutarın hesap çıkış tarihi olan 02.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte iadesi aksi halde yasal yollara başvuracağı ihtar edildiğini, şube yönetmeni ile yapılan şifai görüşmede; söz konusu işlemlerin genel müdürlük operasyon merkezi bölümünden yapıldığını,işlemi yapan banka personellerinin işten ayrıldıklarını, EFT talimat asıllarının şubede olmadığını, standart işlem olarak genel müdürlük operasyon merkezine kurye olarak sistemden gönderilmediğini tespit ettiğinin bildirildiğini, davanın kabulü ile şimdilik 10.000,00 TL tutarındaki bedelin, davacıya ait hesaptan müvekkilin bilgisi ve izni olmaksızın havale yapılan tutarın tüm fer’ileriyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımızın saklı ve baki tutulmasına, davacının işbu dava kapsamında kendisini vekille temsil ettirmiş olması sebebiyle yargılama giderleri ile avukatlık masrafının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; internet bankacılığından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, bu kanundu düzenlenen ve diğer yasalarda düzenlenmekle birlikte ticari dava olduğu belirtilen davaların ticari dava olduğu belirtilmiş, aynı yasanın 5. Maddesinde ise ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler olarak, aksine bir hüküm bulunmadıkça dava olan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olarak ifade edilmiştir.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, dava konusu hesabın banka yazı cevabı ile görüleceği üzere bireysel hesap olduğu ve ticari nitelik taşımadığı gözetilerek, davacı tarafın davalı banka ile arasındaki ilişkinin tüketici işlemi, davacının ise ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici konumda olduğu, bu nedenle tüketici işleminden kaynaklı davada dava tarihi itibariyle tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanaatiyle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/231 Esas 2021/669 Karar sayılı emsal ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.09/07/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır