Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/134 E. 2021/1037 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/134 Esas
KARAR NO:2021/1037

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/11/2015
KARAR TARİHİ:30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 22.04.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacının 01.03.2011 tarihli kira kontratı ile … ilçesi, Yeni mah…. sk No:4 D:39’da bulunan işyerini bu tarihten itibaren kullanmaya başladığını, bu tarihten önce bu işyerinde müvekkili firmayla ilgisi bulunmayan … … San. Tic. Ltd. Şti adlı bir firmanın faaliyet gösterdiğini bu şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir biçimde iş yeri veya iş devri gibi bir iş veya işlem olmadığını, … … San.Tic.Ltd. Şti.’nin işlerine son verdiğini, buradaki taşınır mallarını satışa çıkardığını, bu malzemeleri de …’de yıllardır bu alanda ve böyle bir işyeri kurma amacındaki müvekkili firma tarafından satışın duyulmasının ardından anılan işyerindeki malların satın alındığını daha sonra da burada …’deki kolonya imalatında kullandığı kolonya şişesi imalatına başladığını, ilgili işyerinin müvekkili şirket tarafından davalıya borçlu olduğu söylenen … … San. Tic. Ltd. Şti.’den her hangi bir biçimde devir yoluyla ya da herhangi bir biçimde alacak ya da borca halefiyet olacak bir yükümlülükle alınmadığını, müvekkili şirketin sadece satılan makinaları satın aldığını, bu satışa konu makinaların ve diğer malzemelerin üzerinde müvekkili şirketçe bilinen ya da bilinmesi gereken ne davalı şirketin ne de bir başkasının alacak hakkı veya haczi bulunmadığını, daha sonra müvekkili firmanın çalışmaya başlamadan önce davalı şirkete başvurma ve abone açtırma amacıyla 09.03.2011 tarihinde … 9.Noterliğinde düzenlenen … yevmiye nolu vekaletname ile bir kısım iş takipçisine yetki verdiğini ancak verilen bu yetkinin sayma yoluyla verilmiş ve sınırlı bir yetki olduğunu, vekaletname incelendiğinde verilen yetkinin sadece müvekkili şirketin borçlarını taksitlendirmeye ait olduğu, bir başka şirketin yada şahsın davalıya olan borcunun müvekkili adına kabullenilmesini ya da ödeme taahhüdünde bulunmasını içermediğini, müvekkili firmanın verdiği yetki çerçevesinde işlemlerin yapılması sonucu aboneliğinin açıldığını düşünerek ve haklı olarak da başkasının borcunu da üstlendik mi gibi normal olmayan ve yaşamın olağan akışına uymayan bir araştırmaya da girişmediğini, çalışmaya başlayan müvekkilinin daha sonra kendisine gelen ve kendi kullanımında olan döneme ilişkin faturaları düzenli olarak ödediğini, bu arada müvekkili firmanın imalat yaparken bu kez davalı firmanın görevlilerinin gelerek müvekkili firmanın kendisi ile alakası olmayan eskiden orada çalışan firmanın borcundan dolayı elektriğini kestiklerini, böylece müvekkili firmanın aslında ilgisi ve bilgisi olmayan bir borçla karşı karşıya kaldığını öğrendiğini, yasal olarak müvekkili şirketten önceki abonenin borcundan dolayı sorumluluk yüklenemeyeceğini, bu borcun sorumlusunun ya önceki abone ya da dava konusu taşınmazın maliki durumunda olan kişiler olduğunu belirterek, öncelikle dava konusu işleme ait Nisan 2013 tarihinden itibaren yapılması gereken 30 Nisan 2013 günlü 2.495,61 TL, 01.07.2013 tarihli 2.495,61 TL, 02.09.2013 tarihli 2.495,61 TL, 30.10.2013 tarihli 2.495,61 TL, 30.12.2013 tarihli 2.495,61TL, 28.02.2014 tarihli 2.495,61 TL, 30.04.2013 tarihli 2.495,61 TL’lik toplam 17.469,27 TL’lik ödemelerin tedbiren durdurulmasını, müvekkili firmanın dava konusu borcun borçlusu olmadığının tespitini ve müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen dava tarihine kadar ödenmek zorunda kalınan 28.353,64 TL ile ödenmek zorunda kalırsa geri kalan miktar olan 17.469,27 TL toplamda 45.822,91 TL’nin avans faizi üzerinden faizlendirilerek davalıdan tahsiline, fazlaya dair her türlü dava talep ve takip haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili yanıt dilekçesi ile; Davacının 14.03.2011 tarih 6660 giriş sayılı dilekçe ile … nolu aboneliğe sözleşme yapılması için müracaat ettiğini, tesisatta borçlu bulunduğunun görüldüğünü ve müvekkili tarafından çevre araştırması yapıldığını, 17.03.2011 tarihli çevre araştırmasında davacı … ve Kimya Sanayi Tic. Ltd. Şti.nin mahalli devir aldığının tespit edildiğini, müvekkilinin elemanlarının 17.03.2011 tarihinde yaptıkları inceleme zaptında çevre araştırması için mahalle gelindiğinde mahalde eski firmanın makinalarının bulunduğu yeni abonenin en yakın zamanda devir aldığı makinalarla faaliyete başlayacağının, eski ve yeni abonenin faaliyet alanının plastik enjeksiyon üzerine olduğunu, eski firmanın mahalde bulunan enjeksiyon makinaları vb.diğer ekipmanları …’ya sattığını, mevcut borçları kabul ettiğini, en kısa zamanda yapılandırmadan yararlanıp Akçay kolonyanın sözleşmeyi kendi üzerine alması için kolaylık sağlayacağı şeklinde zabıt tutulduğunu, bunun üzerine davacı şirketin yetkililerince verilmiş olan vekaletnameye istinaden davacı şirket görevlisi … tarafından … nolu tesisat üzerindeki borçlar devir alınarak … Ltd Şti’nin abone olduğunu, borçların 04.04.2011 tarihinde taksitlendirilerek ödenmeye başlandığını, taksitlendirme başvurusunda borcun kabul edildiği belirtildiği gibi taksitlerin de itirazı kayıtsız ödendiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ilk olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir. Görevsiz mahkemede ön inceleme yapılmış, deliller toplanmış, davacının abone dosyası getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 02/06/2015 havale tarihli rapor ile davacının menfi tespit davasında haklı olduğu, davacının abone olduktan sonra kendi normal kullanım elektrik tüketimlerine karşılık gelen elektrik faturalarını ödediğinden davalıya hiçbir borcu bulunmadığı, eski müşteriye ait borcu bir şekilde davalının davacıya tahakkuk ettirdiği ve bu borcu davacıdan tahsil ettiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememiz esasına kaydından sonra Mahkememizin 1.oturum 2 numaralı ara kararı ile davalının rapora itirazlarının değerlendirilmesi ayrıca davacının ödediği ve istirdadını talep ettiği dava konusu turat ile ödenmediği ancak borçlu olunmadığı ileri sürülen miktarların açıkça değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilerek bilirkişi ücretinin belirlendiği ve yatırılması için süre verildiği, bilirkişi ücreti yatırılmadığından bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı, takip eden oturumda bu ara kararın aynen yerine getirilmesine karar verildiği, ücretin yine yatırılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra;”Gider avansının kesin sürede yatırılmadığından kanıtlanamayan Davanın Reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesinin 2019/257 E, 2021/233 K sayılı 03.02.2021 tarihli ilamı ile mahkememiz hükmü kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle; “Somut olayda davacı delil olarak bilirkişi incelemesine dayanmış, görevsiz mahkemece aldırılan rapor hükme elverişli görülmediğinden ek rapor alınmasına ve bilirkişi delili için taktir olunan 500 TL delil avansının davacı tarafça yatırılmasına karar verilmiştir. Ancak söz konusu delil ve gider avansı yönünden davacı tarafın yükümlülüğünü doğuran 29/03/2016 ve 21/06/2016 tarihli ara kararlar kesin süre ile birlikte bu süre içinde ara kararın yerine getirilmemesinin hukuki sonuçlarına dair ihtarat içermediğinden, davacı vekilinin yokluğunda verilen 15/11/2017 tarihli ise kesin süre ve ihtarat içermesine rağmen davacı vekiline usulen tebliğ edilmediğinden delil avansının yatırılmadığından bahisle davacı aleyhine hukuki sonuç doğurmayacaktır.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce dosyada ilk raporu veren bilirkişinin raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığından yeniden atanan bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yeni bilirkişinin düzenlediği 21.06.2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı Şirketin Dava Tarihi İtibariyle Toplam Alacağı Davacı şirketin abonesi olabilmek için eski abonenin borcunu üstlenerek ve taksitlendirilerek ödediği anlaşılmaktadır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24/4 maddesinde; “Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez” hükmüne göre davalı şirketin ödediği 45.825,02 TL’sını faizi ile birlikte davacı şirkete ödemesi gerekmektedir. Davacının Dava Tarihi İtibariyle Davalı Şirketten toplam alacağı asıl alacak 45.825,02 tl, avans faizi 44.119,37 tl olmak üzere toplam 89.944,39 tl olduğu saptanmıştır. Davacı … ve Kimya San.Tic. Ltd. Şti’nin 26.02.2021 dava tarihi itibariyle davalı ….’den; 89.944,39 TL talep edebileceği” kanaatine varılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, bu raporun hüküm vermeye yeterli olmaması üzerine yeni rapor ücretinin yatırılmaması nedeniyle verilmiş ret kararı, bu kararın İstanbul BAM ca kaldırılma karar, bu karardan sonra alınmış bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava davacının dava dilekçesindeki istemi dava konusu borcun borçlusu olmadığının tespiti, ödenen miktar ile davanın devamında ödenmek zorunda kalınması halinde geri kalan miktarın avans faizi ile vekil edene ödenmesi istemi olup, dava konusu faturalar davacının kiracı olduğu döneme ilişkin faturalardır.
Davacı şirket, … nolu tesisata elektrik abonesi olmak için 14.03.2011 tarihinde davalı şirkete başvurmuştur. Ardından davalı şirket yetkilileri 17.03.2011 tarihinde tesisat adresindeki işyerinde yaptıkları incelemede neticesinde düzenledikleri tutanakta, dava dışı … … Sanayi şirketinin halen işyerinde olduğu 12 adet faturadan oluşan 34.774,75 TL ana para borcu olduğu; yeni taşınan abonenin … ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, elektriğin kesik ve kullanılmadığı, tesisatta 52031630 seri numaralı Makel marka sayaç, sayaç işaretinin 14949 (T) olduğunu, davacı şirketin abone olduktan sonra işyerindeki eski abonenin makinelerini devir alarak faaliyete geçeceğini tespit etmişlerdir.
Davacı şirketin yaptığı çevre araştırmasından sonra davalı şirket yetkilileri …’nın 29.03 2011 tarihli düzenlemiş oldukları evrakta; “Borçların aktarılmasına ilişkin devir olması nedeni ile elektrik borçlarının davacı … ve Kim. San. Tic. Ltd. Şti. aktarılacak” ibaresi olduğu ve altında davacı şirketten …’nın; “Beyanı okudum kabul ediyorum” şeklinde taahüdünün yer aldığı, altında ise ” … ve Kim. San. Tic. Ltd. Şti. işyerini devir aldığından sözleşmeden sonra borçlar yeni aboneye aktarılacaktır” notu düşülmüştür.
Ardından, davacı …Tic.Ltd.Şti. ile davalı … arasında 04.04 2011 tarihinde …, … Sokak, … İş Hani, No:…/…, Kat:… işyeri için … tesisat numarası ile Perakende Satış Sözleşmesi düzenlenmiş ve mühürlü 52031630 seri numaralı no.lu Makel sayaçtan … (T) başlangıç endeksiyle 7.4.2011 tarihi itibariyle elektrik enerji tüketmeye başladığı anlaşılmaktadır.
Ardından, … tesisat numaralı işyerinin önceki aboneye ait 04.04.2011 tarihindeki elektrik borcunun 35.145,37 TL olduğu; eski abonenin borcunun davacıya yüklenerek 30.06.2011 – 30.04.2014 tarihleri arasında 18 taksit olarak yapılandırıldığı. Davacı şirketin de kendisine yüklenen eski abonenin borçlarını 45.825,02 TL olarak tamamen ödediği davalıya elektrik borcunun kalmadığı anlaşılmıştır.
Dava dışı eski abone … firmasının 4 defa kaçak elektrik kullanmış olduğundan davacı şirkete yüklenen borcun içerisinde kaçak elektrik borcu da olduğu, davacının işyerini kiraladığı zaman önceki abonenin elektriğinin borçtan dolayı kesik olduğu da anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin abonesi olabilmek için eski abonenin borcunu üstlenmiş olduğu ve taksitlendirilerek ödediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Ancak, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24/4 maddesinde; “Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez” hükmü vardır.
Yönetmelikteki amir hükme rağmen davalı şirketin önceki aboneye ait elektrik borçlarını davacı şirkete yükleyerek tahsil etmesi yönetmeliğe aykırıdır. Davacı şirketin, önceki abonenin hangi kayıt ve şartla olursa olsun ödeme yükümlülüğü yoktur. Davacı firmanın eski abonenin borcundan dolayı kendisine yüklenen borcun tamamını davalıya, 28.04.2014 tarihi itibariyle asıl alacak ve gecikme zammı olarak toplam 45.825,02 TL ödemiştir. Bu nedenle davalı şirketin ödediği 45.825,02 TL’sını temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte geri isteme hakkı vardır.
Davacı, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E dava dosyasındaki 03.05.2013 tarihli dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmuştur. Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Davacının haksız yere davalıya 30.851,36 Tl peşin 2.495,61 Tl taksitler halinde 45.825,02 Tl ödeme yapmıştır. Bu ödemenin son taksitini 26.02.2014 tarihinde yaptığından davacı vekilinin talebi doğrultusunda bu tarih temerrüt tarihi kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmetmek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere bu davanın kabulü ile 45.822,91 Tl nin 28/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın kabulü ile 45.822,91 Tl nin 28/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- 3.130,16-TL Karar ve ilam harcının peşin alınan 782,55-TL den mahsubu ile kalan 2.347,61-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 806,85-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.601,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 6.756,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır