Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2021/1022 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/132 Esas
KARAR NO:2021/1022

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/02/2021
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nun ise müşterek ve müteselsilen kefil olduğunu, sözleşme kapsamında davalının nakit ve gayri nakit borçları doğduğunu, davalılara …. Noterliğinin 10/08/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi çekilerek hesaplarının kat edildiğini ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe, borca faize ve ferilerine itiraz ettiğini, icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, kararlaştırılan faiz oran ve miktarlarının yasalara uygun olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptalini, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası
2-Sözleşme, ihtarname, ihtarname tebliğ evrakı
3-Banka kayıtları
4-Davalı şirketin ortaklarını gösterir … kaydı
5-Davalının nüfus kayıt örneği
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın asıl borçlu ve kefiller tarafından ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun n 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Bu madde hükmüne göre,kefil yönünden alacağın muaccel olması için kat ihtarının borçluya tebliği gerekiyor ise de kat ihtarının kefile tebliğ şartı bulunmamaktadır. Ancak kefile yapılacak tebliğ,kefil hakkında temerrüt faizi uygulanması için değerlendirilir. Dosyada bulunan sözleşmelerde 18/05/2010 tarihli sözleşmenin 52. Maddesinde, 06/10/2017 tarihli sözleşmenin 13.2. Maddesinde müşteri ve kefillerin sözleşmede belirtilen adresine yapılacak tebligatların adlarına yapılmış sayılacağı, sözleşmede bildirilen adres değişikliğinin ticaret siciline kayıt edilerek bildirilmediği takdirde sözleşmede kanuni ikametgah kabul edilen adrese yapılacak tebligatların geçerli sayılacağı düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre, kat ihtarının sözleşmedeki adrese gönderilmesi yeterli olup, borçluların sözleşmedeki adresten ayrılmış olmaları sebebiyle tebliğ yapılmamasının önemi yoktur.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK’nun 584.Maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; ” …Beri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise; “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü düzenlenmiştir. Aynı yasanın 584/2.maddesi gereğince kefilin sorumluluğun artmasına ilişkin değişiklik içinde eş rızası aranacaktır.
Tüm bu açıklamalarla birlikte mahkemece yapılması gereken; alanında uzman bankacı bilirkişiden hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenip, bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp, kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacak bulunmasını ve bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarı ödemeler varsa tenkis edilerek saptanarak takip tarihindeki alacağın tespitini talep etmekdir.
İstanbul Ticaret Odası; firma sicil kayıtları incelenmesinde davalının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu görülmüştür.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; davalı şirket ile davacı arasında 18/05/2010 tarihli 87.600,00-TL, 06/10/2017 tarihli 750.000,00-TL bedelli genel kredi ve teminat sözleşmeleri imzalandığı, davalının 06/10/2017 tarihli sözleşme için 750.000,00-TL, 18/05/2010 tarihli sözleşme için 87.600,00-TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür.
Kat İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından … 6. Noterliğinin 10/08/2020 Tarihli … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin noterliğe bildirilen adreslerden davalı şirketin sözleşmedeki adresine 12/08/2020 tarihinde iade edilmekle birlikte sözleşme çerçevesinde tebliğ edilmiş sayıldığı, diğer davalı kefilin sözleşmedeki adresine tebligat çıkartılmadığı, sözleşmede yer almayan “… mah … Sk … Apt Blok …/… … …” adresinden 13.08.2020 ve “… mah … cad No:144 … … …” adresinden 12.08.2020 tarihinde iade edildiği, ihtarnamede davacı tarafından ödeme yapılmak üzere 1 gün süre verildiği, temerrüt tarihinin tebliğden itibaren 1 gün eklenmek suretiyle 13/08/2020 olduğu görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 159.914,57-TL asıl alacak 1.735,07-TL işlemiş faiz, 86,75-TL %5 gider vergisi, 765,26-TL masraf olmak üzere toplam 162.501,65-TL takip yapıldığı, takipten sonra asıl alacağa %18,60 oranında işletilmesinin talep edildiği, ödeme emrinin 14/09/2020 tarihinde iade edildiği, borçlunun süresi içerisinde 14/09/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme ve banka kayıtları ile asıl borçlu şirketin Ticaret Odası kayıtları dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 14/09/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı ile davalı … arasında, 06.10.2017 tarihinde 750.000,00 TL tutarlı, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin imzalandığı, davalı kefil …’nun, söz konusu sözleşmede 750.000,00 TL’lık müteselsil kefil sıfatıyla imzasının mevcut olduğunu, davalının şirket ortağı olduğu, şirket ortakları ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili verilecek kefalet için eşin rızasının aranmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelere istinaden davalı şirkete 150.000,00 TL limitli … adına … no.lu … Kredi Kartı verildiği, ayrıca … seri no.lu çek karnelerinin verildiğini, dava konusu … Kredi Kartının 03.06.2020, 03.07.2020 ve 03.08.2019 hesap kesim tarihli hesap özetlerinde yer alan dönem borçlarının ödenmesi gereken asgari tutarlarının ödenmediği ve davacı banka tarafından 09.08.2019 tarihinde kredi hesabının kat edildiğini, davacı tarafından, … 6. Noterliği’nin 10.08.2020 tarih ve … yevmiye numarasıyla, davalı asıl borçlu … San. ve Tic.Ltd.Şti. ile davalı kefil …’ya ihtarname keşide edilerek, davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin, işyerinde yetkili çalışanına 13.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile gönderilen ihtarnamenin ise muhatabına tebliğ edilemediği ve 13.08.2020 tarihinde iade edildiği noter şerhinden anlaşıldığını, bu durumda, davalı asıl borçlunun ihtarnamede verilen 24 saatlik sürenin dolmasıyla 14.08.2020 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalı kefilin ise takiple temerrüde düştüğü kanaatine ulaşıldığını, dava konusu alacak tutarının, davacı ile davalı … San. ve Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan … ve Çek Karnesi Kredisi borcundan kaynaklandığını, takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda davacının, davalı asıl borçludan kredi kartı borcu nedeniyle toplam 162.501,65 TL nakit alacak tutarı bulunduğu, dava konusu olan 13 adet çek yaprağının ise davacı banka kayıtlarında “D – İptal Edilmiş” statüsünde bulunduğunu, diğer bir deyişle davacı bankaya iade edilmemiş durumda herhangi bir çek yaprağının bulunmadığını, takip talebinde ise davacı banka tarafından, 162.501,65 TL nakit ve 13 adet iade edilmemiş çek nedeniyle 28.925,00 TL gayri nakit alacak tutarı talep edildiğini, bu durumda davacı bankanın depo talebinin yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde davalı kefil …’nun 750.000,00 TL tutarında geçerli kefaleti bulunduğunu, davalı kefile kat ihtamamesi tebliğ edilemediğinden, adı geçenin takiple temerrüde düştüğü kanaatine ulaşılmakla birlikte; dava konusu şirket kredi kartının kullanıcısının adı geçen kefil olduğunu, ayrıca geciken kredi kartı alacaklarına, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca, gecikme tarihinden itibaren gecikme/temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, hemen yukarıda davalı asıl borçlu için takip tarihi itibariyle hesaplanan ve davalı kefilin kefalet limiti içinde kalan toplam 162.501,65 TL nakit borç tutarından, kefil …’nun sorumlu tutulabileceğini, dava konusu 159.914,57 TL Asıl Alacak tutarına, TCMB’nin 2020-20 sayılı duyurusu uyarınca, takip tarihinden itibaren yıllık %18,60 gecikme/temerrüt faizi üzerinden faiz talep edilebileceğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme de davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalının müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefilin yukarıda ayrıntılı anlatılan kefalet sözleşmesi şekil şartlarını sağladıkları, kefilin şirket ortağı olduğu bu hali ile de eş rızası aranmayacağından kefaletin geçerli olduğu, davacı tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalılardan şirketin sözleşmedeki adreslerine tebliğ edilmekle birlikte asıl şirkete yapılan tebligat her ne kadar iade dönmüş ise de sözleşmedeki adrese gönderildiğinin görüldüğü, bu hali ile tebliğ edilmiş sayılacağı, davalı kefile başvurabileceği, temerrüdün oluştuğu, talebin konusu alacağın … alacağına dayandığı, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca, gecikme tarihinden itibaren gecikme/temerrüt faizi talep edilebileceği, temmerüt faizinin bu kapsama belirlendiği, davacının çek depo bedelleri yönünden çekler iptal edilmekle talep hakkının kalmadığı, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek ;
İcra İnkar Tazminatı yönünden; Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline; takibin 159.914,57-TL asıl alacak, 1.735,07-TL işlemiş faiz, 86,75-TL BSMV olmak üzere toplam 161.736,39-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,60 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanan 32.347,27- TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 11.048,21-TL harçtan, peşin alınan 2.456,58-TL harç mahsup edilerek kalan 8.591,63-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.456,58-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.515,88-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.314,96-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 870,25-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 735,30-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.115,30-TL’nin davalıdan, 204,70-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır