Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2023/510 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/123 Esas
KARAR NO:2023/510

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/12/2020
KARAR TARİHİ:19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yüklenici-işveren sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilimin yüklenici olduğunu, davalının ise işveren olduğu sözleşme kapsamında müvekkili, … ili, … İlçesi … Yalı Mahallesi’nde inşa edilen … JKL Blok Projesinin işveren tarafından belirlenecek iş programına ve kısımlarına uygun olarak muhtelif ince işçilik imalatlarının malzemeli ve işçilikli yapım işlerini üstlendiğini ve ilgili işleri eksiksiz olarak gerçekleştirdiğini, sözleşme dışı olarak fazladan 2 bloğun daha işi yapıldığını, müvekkili tarafından sözleşme kapsamında yapılmış olan ince işçilikler makine alçı, saten alçı boya, alçıpan asma tavan, seramik işçiliği, 4 cm mantolama, kaba sıva, dekoratif+fileli sıva, yeşil alçıpan, grenli boya, şap, stropiyer işlemleri olduğunu, sözleşmede yer alan işler ve malzemeler davalı firma inşaatında kullanılmış, işlerin teslim edildiğini, teslim sonunda da müvekkiline bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, ancak, müvekkili tarafından talep edilmesine rağmen bir süre müvekkili oyalanmış sonunda da müvekkiline bir ödeme yapılmadığını, yapılan işlemler için kullanılacak iskele ve ekipmanlar da müvekkili şirkete ait olarak kullanılmadığını, müvekkili şirket bu ekipmanların kendisi tarafından sağlanacağını davalı firmaya göndermiş olduğu 2201 sayılı teklif ile de belirttiğini, teklifte yapılacak olan uygulamaların genel toplamının 884.403,00TL olduğunu, malzeme ve işçiliğin bu fiyata dahil olduğu açıklama kısmında belirtildiğini, müvekkilinin listede yazılı olan her işi yapmış ve teslim ettiğini, taraflarca imzalanan sözleşmenin “5.İŞİN BEDELİ” başlıklı kısmında sözleşme konusu işlerin tahmini toplam bedeli 819.035.00TL+ KDV yazılmasına rağmen, davalı şirket tarafından bu bedelin çok altında bir tutar olan bir hak ediş raporu imzalanmış, müvekkilinin kalan hak edişi için bir ödeme alamadığını, davalı işveren kalan hakedişi imzalamayı reddettiğini, müvekkilince ödeme isteninceye kadar olan zaman diliminde müvekkiline herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, müvekkilinin söz konusu işi yaparken yüksek miktarda paralar harcamış, hakedişlerin işveren tarafından imzalanmaması nedeniyle zor duruma düştüğünü, ticari itibarı zedelenen müvekkili yaptığı işin hak edişine güvenerek borca girdiğini, bu sebeple hakkında yapılmış icra takipleri bulunduğunu, müvekkiline yüklenmiş olduğu edimi ifa etmiş olmasına rağmen davalı taraf ödemeyi ısrarla yapmadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hak ediş miktarının 20.000TL’sinin teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, yerinde keşif yapılarak müvekkilinin yapmış olduğu işlerin tespit edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 18.10.2018 tarihinde … JKL Blok Projeleri İnce İşler Yüklenici Sözleşmesi akdedildiğini, davacı, akdedilen Sözleşmeyi kabul etmekte, hiçbir itiraz serdetmediğini, Sözleşmenin “DELİLLER” başlıklı XL. maddesinde “İŞVEREN’in defter, belge ve kayıtları kesin delil niteliğindedir.” denmek sureti ile delil sözleşmesi yapıldığını, (Sözleşme s. 36) Delil sözleşmesinin HMK.m.193 gereğince geçerli ve bağlayıcı olduğunun açık olduğunu, Sözleşmenin anılan hükümleri karşısında davacının gerçek dışı iddialarını sözleşme öncesine ait (sözleşme tanzimi ile hükmünü yitiren) teklif metinlerine, tanık, ticari defterleri gibi delillerle ispat etmeye tevessül etmesi kabul edilemeyeceğini, önemle belirtiriz ki davacının teklif mektubu zaten sözleşmeye derc edildiğini, davacının işi yaptığına dair savları gerçek dışı olduğunu, davacının işi süresinde yapmadığı, kendisine 30.04.2019 tarihine kadar süre verildiğini, davacının bu tarihe kadar bitirmediğinde işin başkasına yaptırılacağını ve bedelinin de kendisinden tahsilini kabul ettiği 10.04.2019 tarihli evrakta yazılı olduğunu, davacının 30.04.2019 tarihine kadar işi yapmadığını, bunun üzerine işin onun adına bir başkasına (davacının eski çalışanlarına/ortağına) yaptırıldığını ve bedelin de ödendiği 08.08.2019 tarihli evrak ile sabit olduğunu, yine davacı ayıp ihbarında bulunulmadığını ileri sürdüğünü, oysa hatalı ve kusurlu imalatlardan sözlü olarak bildirildiği davacının imzasını taşıyan ekli tarihsiz evrak ile sabit olduğunu, herhalde davacının teslim tarihinden itibaren faiz talebinin de yasal olmadığını, davalının borcu olmadığı gibi temerrüdü de söz konusu olmadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddini, masraf ve avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce delillerin toplandığı, tanıkların dinlendiği, yemine ilişkin şirket yetkilisine yemin ettirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 22/02/2021 tarihli duruşmasında asıl dava yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verildiği, karşı dava yönünden zorunlu arabuluculuk dava şartı nedeniyle usulden reddedildiği, dosyamızın Mahkememizin 2021/123 Esas sayılı sırasına kaydının yapılarak yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 19/06/2023 tarihli duruşmasında yemin için davalı şirket temsilcisi …’ın hazır edildiği, şirket temsilcisi; ”… İli, … İlçesi, … … Mahallesi’nde inşa edilen … JKL Blok Projesinde sözleşme dışı D – E blokların işleri davacı … İnş. Proje Mimarlık Mühendis San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılmadığına, bu iş kapsamında şirketimizin davacı şirkete borçlu olmadığına, dair namusum şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ederim” beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce davalı tanıklarının dinlenilmesi için … 3. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı;
Tanık …, ”Ben davacı … firmasına 2018 yılı gibi dış cephe, mantolama, dekoratif boya ve sıva işlerini taşeron olarak yaptım. Bu inşaat … …’deki … İnşaatın işleriydi. Ben 2 Blokun dış cephe işlerini yaptım çünkü çok sayıda blok vardı. … firmasının sahibi … Beyle biz anlaştık. İşi aldım. Ben 1-1.5 ay kadar … beye çalıştım ancak maddi durumları iyi olmadığı için ödemelerinde sıkıntı yaşandı.Biz de çalışmamaya başladık. Ben 9-10 kişilik bir ekiple çalışıyordum. Daha sonra … sahibi bizi çağırdı. …’u da çağırdı. Ben de ödeme yapılmadığı için çalışmadığımızı söyledim. … da imkanım yok ödeyemiyorum deyince kendisi de sen o zaman aradan çık çocuklar çalışsın ödemeyi ben yapayım diye …’a söyledi. Biz daha sonra …’ya çalışmaya başladık. İşimizi de yapıp tamamlayıp teslim ettik. Ödemelerimizi de … aldık. … yaklaşık 300.000,00 TL tutarında para aldım. Bir arkadaşımız … de iç alçı boya, sıva işlerini yaptı. Onun çalışmaları da aynı şekilde … tarafından ödendi. … aldığı işleri tamamlayamadı. Gelmemeye başladı. … devreye girince biz işimiz yapıp bitirdik ve devreden çıktık, dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: Benim sigortam başlangıçta … Partnerdeydi, sigorta primimi yatırmadı. Sigortam öyle kaldı. Sonra … benim yeğenlerimin sigortasını alıp bildirimini yaptı ancak benim bazı icralık sorunlarım olduğundan benimki yapılmadı. … …’in sigortası da … idi. Davacı şirket yetkilisi …’un halen bana borcu var 36.000,00 TL’lik çeki, ödemedi” beyanında bulunmuştur.
Tanık …, ”Ben davalı firmada şantiye şefi olarak çalışırım. 2017 yılında davacı firma ile çalışmamız her türlü inşaat malzemesi satışı ile başladı. 2018 yılında davacı taraf şahıs firmasını kapatıp … AŞ’yi kurdu. Kendisi ile malzeme alımı yanında aynı tarihte … Konaklarında ince işçilikli proje çalışmamız oldu. İşin devamında ekonomik sıkıntılar yaşadığı için malzeme alımları ve iskele kurulumlarını dahi biz yaptık. 2019 yılı Nisan ayına kadar işi tamamlaması konusunda süre verildi. Tamamlayamaması halinde ise parasını kendisinin ödemesi koşulu ile işin başka bir taşerona verilmesi kararlaştırıldı. Anılan tarihte işi tamamlayamayınca biz … … … ile birlikte … ile birlikte çalışmalarımıza alt taşeron ve götürü olarak çalıştılar. Kendilerinin sözleşmeleri vardır. … … … her türlü alçıpan, stropiyer işleri yaptı. L blokta 10 tane dairede davacı firmanın daha önce yanlış yaptığı saten boya, vestiyer düzeltme işleri kendisi tarafından yapıldı. … dış cephede mantolama, dekoratif sıva, kaba sıva ve söve imalatlarını tamamladı. J K L blokta üstlenilmiş olan tüm işlerde davacı firmanın daha önce üstlendiği ve hatalı yaptığı işleri tamamıyla düzeltmekle meşguldürler. … Partnerin daha önce çalıştığı, alçı, sıva, boya ekiplerine ödeme yapamadığından onların ödemelerini de biz yaptık. Yeni firma bu 3 blokta bu işleri tamamladı. Eksik hatalı işleri düzeltmekle uğraşmaktadır. Merdiven küpeşte düzeltmeleri, alçı, sıva, komple merdiven boşluklarında saten alçı düzeltmeleri işleri, vestiyer işleri de kendileri tarafından yapıldı, dedi.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: Davacı tarafa teslim edilecek daire anlaşması ile ilgili R, S Bloklarda ters dublex daire 1 adet teslim edildi. Yapılan sözleşme gereği davacı tarafın babası kendisi 2 yıl süre ile oturdular. Ancak işi tamamlayamayınca daire geri alındı, daha doğrusu daireyi hak edemedikleri için daireden kendileri çıktılar. … ve …’a yaptıkları işler kaşılığı 400.000,00 – 500.000,00 TL olarak daire + para verildi. … … … ve … sigortasını biz ödedik ancak çalışmalarını götürü bedel olarak devam ettirdiler. Ödemelerini biz yaptık. … inşaattaki alacaklarını da biz ödedik. Diğer taşeronların ödemelerini de kısmi olarak biz ödedik, dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: … … … başlangıçta başka bir taşeron firma … adına çalışıyordu. Daha sonra … inşaat adına çalıştı. Sonrasında da davacı işleri tamamlayamayınca … İnşaat adına sigortaları adına devam etti, dedi.” beyanında bulunmuştur.
Tanık …, ”Ben davalı firmada genel koordinatör olarak halen çalışırım. Davacı firmadan 2017 yılında malzeme alımı şeklinde çalışmaya başladık. 2018 yılında şahıs firması şirkete dönünce çalışmaya devam ettik. Bizim işlerimizi taşeron olarak yapmak istedi. Bu ince ve kaba işlerle ilgiliydi. Dış cephede kaba sıva, mantolama, dekoratif çalışmalar vardı. İç cephede ise her türlü alçı sıva, saten alçı, stropiyer, kartonpiyer, alçıpan işleri gibi işler bulunmaktaydı. İşe başladıktan sonra ciddi bir maddi sıkıntıları oldu. Ekipman yardımı yaptık. Sözleşmede bir bartır evi vardı. Ters dublex olarak verilecekti. Çok sıkıştığını o evi alması gerektiğini söyledi. Henüz hak etmemiş olmasına rağmen 2018 yılının sonlarına doğru ev kendilerine verildi. Oturmaya başladılar. Ancak daha sonra işin içinden çıkamaz oldu. Hatalı imalatlar yapılmaya başladı. Personeline, alt çalışanlarına ödeme güçlükleri oldu. Hatta ödemediği bir takım işleri onun adına biz ödemek durumunda kaldık. Daha sonra işi yapmayacağı anlaşılınca kendisine bir süre verildi. O sürede de bitiremeyeceği anlaşılınca biz başka taşeronlara işi vermek durumunda kaldık. Bu nedenle davacının işleri yarım kaldı. Ayrıca bu yarım işlerin tamamlanması hem de hatalı imalatların düzeltilmesi konusunda halen yeni taşeronlarla çalışmalar devam etmektedir, dedi.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: … … … ve dışarıdaki işler … tarafından yapılmaktadır. Sözleşmede yazılı olan her türlü ince işçilikler kendileri tarafından yapılmaktadır. … … … tarafından yapılan işler Alçı sıva, saten alçı, kartonpiyer, stropiyer, alçıpan, boya, dublex merdivenlerinin düzeltilmesi, gibi tüm alçı boya işleri ve hatalı işlerin düzeltilmesi, … isi kaba sıva, sövelerin yapılması, dekoratif sıva, boya, pileli sıva işlerinin yapılası işidir. Yeni taşeronlara 500.000,00 TL – 600.000,00 TL ödeme yapıldı, dedi.” beyanında bulunmuştur.
Tanık …, ”ben davalı … Limited Şirketinde 2010 yılından beri satın alma ve depo ile saha arasındaki malzemelerin tedarikinden sorumluyum. davalı … Limited Şirketi konut inşaa eden bir firmadır. davalı … Limited Şirketi davacı … İnşaat … ili, … ilçesi … Mahallesinde inşa edilen … davaya konu, J,K,L, D, E blokların yapılması işini komple dış cephe , kaba sıva, mantolama, dekoratif sıva ve boya ve iç cephe için alçı, alçıpan, saten boya, strompiyer işini verdi. Buna ilişkin taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapıldı. Davacı şirket tarafından eksik bırakılan yapılmayan işler oldu. 2019 yılının nisan ayında davalı … Limited Şirketi davacı şirkete eksik kalan işleri bitirmesi aksi takdirde bu işleri başka firmaya yaptıracağına, bedelini hakedişinden mahsuben ödeyeceğine dair ihtar çekti. İşler yine yapılmayınca eksik bırakılan işler iç cepheye ilişkin işler … … isimli ustaya tamamlatıldı. Bizim şirket … Enginyürekle anlaştıktan sonra davacı … Partnerin bünyesinde sigortalı çalışan olarak girdi. Biz ödemeleri … Enginyüreğe yaptık. Dolayısıyla davacı çalışanı olan … …’e ödemeler yapıldı. Yine aynı şekilde dış cepheye ilişkin eksik kalan işleri 3. Kişi olan …’a yaptırdık. …’la anlaştıktan sonra … da davacı şirketin bünyesine çalışan olarak girdi. Daha sonra biz …’a da ödemeleri yaptık. Davacı şirketin işleri tamamlayamamasının sebebi ekonomik olarak sıkıntı çekmeseydi. Biz de bu şekilde 3. Kişilerle anlaşıp davacı şirketin onayı ile bu kişileri davacı şirkete sigortalı olarak kaydettirip yapılan işlere ilişkin bedelleri ödedik. Ben sözleşmenin detayını bilmiyorum ancak davacı şirket J,K,L bloklarda işe başladı. J ve K blokta davacı şirket hiçbirşey yapmadı. J ve K bloktaki işleri … ve … tamamladı. L blokta ise iç cephede sadece kaba alçı yapıldı diğer hiçbir iş yapılmadı. Normalde davacı şirketin D ve E blokta işler yapması gerektiğini biliyorum ancak bu bloklarda hiçbirşey yapılmadı. D ve E blokların sözleşmeye dahil olup olmadıklarını bilmiyorum. … Partnere yaptığı işlerle ilgili ödeme yapıldığını biliyorum ancak ne kadar yapıldığını bilmiyorum dedi. Benim olayla ilgili bilgim görgüm bundan ibarettir dedi.” beyanında bulunmuştur.
Tanık Kürşat Kurt, ”Ben davalı davalı … Limited Şirketinde 2011 yılından beri İdari İşler sorumlusu olarak çalışmaktayım. Bizim firmamız davacı şirketten 2017 yılından beri malzeme tedarik etmektedir. 2018 yılının sonlarıydı galiba J,K,L blok için davacı şirket bize teklif verdi. Sözleşme yapıldı. İşe başlandı. Belli bir aşamaya kadar sözleşme gereğini yerine getirdi. Ancak hangi blok olduğunu hatırlamadığım 2 bloğu yapamadı. Çünkü finansal sıkıntılar yaşadı. Bununla ilgili davacı şirkete şirketimiz tarafından ihtar gönderilerek eksik işlerin tamamlanması, aksi takdirde 3. Bir kişiye işin tamamlanıp ödemesinin … Partnerin hakedişinden kesilerek ödeneceği ihtar edildi. Ancak ihtara rağmen işler tamamlanmadı. Davacı şirket 2 bloğa hiç başlamadı, diğer bloğu da alçı sıva, boya işleri eksik kaldı. Daha sonra şirketimiz … … ve …’la anlaştı.Bu kişiler bu bloklardaki işleri tamamladı. … … ve … bizimle anlaştıktan sonra davacı şirketin bünyesine sigortalı çalışan olarak girdi. Davacı … de bu şekilde sigortalı olarak kabul etti hatta. Davacı şirket … … ve …’a ödemelerin yapılması yönünde imza altına aldıkları bir anlaşma vardı. Daha sonra … … ve …’a ödemeler şirketimiz tarafından yaklaşık 400.000,00-500.000,00-TL civarında ödeme yapıldı. Ödemelerin bir kısmı nakit bir kısmı daire verilerek ödendi. Davacı şirketle, J,K,L bloğa yönelik sözleşme yapıldı. Davacı şirket sözleşme dışı herhangi bir blokta herhangi bir iş yapmadı. Sözleşme dışında davacı şirketle sözleşme dışı başka blokların yapılmasına ilişkin herhangi bir sözlü anlaşma olmadı. Benim olayla ilgili bilgim görgüm bundan ibarettir dedi.” beyanında bulunmuştur.
Tanık … …, ”Ben davalı … Limited Şirketinin alt taşeronu olan … İnşaat da 2018 yılından beri boya, sıva, alçıpan, kartonpiyer işlerini yaparım. Ben taraflar arasındaki sözleşme içeriğini bilmiyorum. Ancak taraflar arasında D,E, J,K,L blokların yapımına dair anlaşma olduğunu biliyorum. Ancak davacı şirket bazı blokları hiç yapmayıp bazı blokların işlerini de yarım bırakınca davalı … Limited Şirketi ve … A.Ş bu işi benim yapmamı istediler. D ve E bloklarının davacı şirket tarafından %20 si yapılmış haldeydi. Bu bloklarda duvarlarda alçı pan kaplama işlemi yapmıştı ancak bu işler düzgün değildi çünkü duvarda terazi ve gönyede yapılmadığı için duvarda alçı panda çatlamalar oluşmuştu. Bu duvarlarda yeniden alçı pan yapmak zorunda kaldık. L blokta sadece alçı sıva yapmışlardı. Aynı şekilde yapılan bu alçı sıvaların hiç biri düzgün yapılmamıştı. Onları tekrar yapmak zorunda kaldım. Davacı şirket … A.Ş nin bunlardan bilgisi vardı. Hatta bununla ilgili tutanakta tutulmuştu diye biliyorum. L bloğun komple yukarıdan aşağıya alçı sıvalarını düzelttik. J ve K bloğa davacı şirket hiç girmemişti. Buranın işlerinin tamamen biz yaptık. Biz bu eksik kalan işleri yaptığımız sürece davacı … A.Ş nin bünyesine sigortalı olarak girdik. Ödemelerimizi … Şirketi yaptı. Bir kısmını bize daire olarak bir kısmını da nakit olarak ödedi. Ben D ve E bloğun sözleşme kapsamında olup olmadığını bilmiyorum. Benim söylediğim bu 5 blok dışında davacı şirketin başka bir bloğa ilişkin davalı … Limited Şirketi ile aralarında anlaşma olup olmadığını bilmiyorum. A,B,C blokları … İnşaatta çalıştığım dönemde bizzat kendim yaptım. Yaptığımız işlere ilişkin … A.Ş ile aramızda bir tutanak tutuldu. Yapılan işler hakedişler bu tutanakta bulunmaktaydı. Biz J,K,L blokları bitirip D, E bloğa geçtikten sonra … A.Ş yetkilisi … Bey’e hiçbir şekilde ulaşamadık. Kendisi ortadan kayboldu. … A.Ş yetkilisi bize bu eksik işleri almadan önce sizin ödemelerinizi … Limited Şirketi yapacak dedi ve bu durumu imza altına aldı. İşler bittikten sonra ödemelerimizi davalı … Limited Şirketinden aldık. Benim eksik işleri üstlenmemden önce davacı … A.Ş nin yaptığı işlere ilişkin parasını aldığını biliyorum. Benim olayla ilgili bilgim görgüm bundan ibarettir dedi.
Davacı vekilinin beyanına istinaden soruldu; … A.Ş de sigortalı olarak kayıtlara geçtiğimiz tarihi hatırlamıyorum dedi.” beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce, talimat mahkemesince Mali Müşavir ve İnşaat Mühendisi bilirkişilerden 10/05/2022 tarihli raporunda özetle; Dava konusu … İli, … İlçesi, … Siteler Mahallesi, Tapunun 2350 ada 1 sayılı parselinde kayıtlı taşınmaz üzerinde Davalı … … Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından … Belediyesinden alınan 29.06.2017 tarih ve 17/660 sayılı İnşaat Ruhsatı ve eki Belediyesince onaylı projelerine göre yaptırılmakta olan ve Davacı tarafından da taraflar arasındaki … J, K, L Blok projesi İnce İşler Yüklenici projesi kapsamında J, K, L Blok inşaatların Alçı sıva, Stropiyer, Alçıpan, Kara sıva, Yalıtım sıvası ve dekoratif sıva gibi ince işlerin yapımının üstlenildiği inşaatlarda Daire çokluğu nedeniyle verilen yetki dahilinde 04.04.2022 tarihinde Taraf vekilleride hazır olduğu halde davacı tarafından yapılan işler yönünden Mahallinde ve Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme de; Yukarıda Değerlendirme bölümünde de beliritldiği gibi davacı tarafından yapılması gerekli olan işlerin tamamlanmayarak yarım bırakılmış ve yapılan işlerde de ayıpların olduğu ayıplı ve yarım bırakılan işlerin davalı tarafından tamamlandığı, davacı tarafından yapılan işlerin tespitinin yapılmamış olduğu, Davacı tarafından yapılan işleri belirtir seviye tespit tutanağı olmadığında davacı tarafından yapılan işlerin dosya içerisinde mevcut karşılıklı imzalanmış tutanak ve tanık beyanlarına göre davacı tarafından yapılan işlerin projesi üzerinde yapılan hesaplamalar neticesinde parasal tutarının davacı tarafından yapılan işler keşif cetveli (EK-1) de belirtildiği gibi 543.492.48TL olabileceği, Davacı tarafından sözleşme kapsamında yapılacak işlerin tamamının parasal tutarının ise keşif cedveli (EK-2) de belirtildiği gibi 655.094.22TL olabileceği, Davacı şirketin 2018 yılı ticari (yevmiye, kebir) defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2018 yılı (yevmiye) defterinin kapanış tasdiğinin olmadığı, Davacı şirketin 2019 yılı ticari (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2019 yılı (yevmiye) defterinin kapanış tasdiğinin yaptırıldığı, Davalı şirket tarafından, Dava dosyasına sunulan davacı şirket ile ilgili muavin defter dökümü incelendiğinde, davacı ve davalı şirketin 2018 yılı resmi defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, 2019 yılı resmi defter kayıtları arasında yukarıda belirtildiği üzere farklılıkların olduğu, davalı şirket defter ve belgelerinin incelenmesi ile sonucun ortaya çıkacağı, Davacı şirket resmi defterlerine göre; davacı şirketin, davalı şirketten 24.696,94TL alacaklı gözüktüğü, Davalı şirket tarafından, dava dosyasına sunulan davacı ile ilgili muavin defter dökümüne göre, davalı şirketin, davacı şirketten 228.923,87TL alacaklı gözüktüğü, Davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen hakediş faturalarının toplamının 789.388,14TL olduğu ve muavin defter dökümüne göre davalı şirket tarafından kayıtlara alındığının anlaşıldığı, Sözleşmenin ”DELİLLER” başlıklı XL. maddesinde ”İşveren’in defter, belge ve kayıtları kesin delil niteliğindedir.” şeklinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan Mali Müşavir bilirkişinin 06/01/2023 tarihli raporunda özetle; 4.1. Davacı şirketin 2018 yılı ticari (yevmiye, kebir) defter açılış kayıtlarının yaptırıldığı, 2018 yılı (yevmiye) kapanış tasdikinin olmadığı, Davacı şirketin 2019 yılı ticari (yevmiye, kebir) açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, 4.2. Davalı şirket tarafından dava dosyasına sunulan davacı şirket ile ilgili muavin defter dökümü incelendiğinde davacı ve davalı şirketin 2018 yılı defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, 2019 yılı defter kayıtları arasında yukarıda belirtilen farkların olduğu, 4.3. Teknik Bilirkişinin de olduğu heyet tarafından hazırlanan ve dosyada mevcut 10.05.2022 tarihli Bilirkişi Raporunda “Davacı tarafından yapılması gerekli olan işlerin tamamlanmayarak yarım bırakılmış ve yapılan işlerde de ayıpların olduğu, ayıplı ve yarım bırakılan işlerin davalı tarafından tamamlanmış olduğu, Davacı tarafından yapılan işlerin tespitinin yapılamamış olduğu” tespitlerine yer vermişlerdir. Davalı tarafından yarım kalan işin 3. bir kişiye yaptırıldığına dair dosyada sözleşme, hakkediş vb. belgelerin olmadığı, 4.4.Davalı tarafından gönderilen 274.617,29TL ödemenin davacı kayıtlarında yer almadığı, aynı şekilde Davacı tarafından Davalı ya gönderilen 20.996,00TL’nin da Davacı defter kayıtlarında yer almadığı görülmektedir. 4.5.Davacı şirket resmi defterlerine göre davacı şirketin davalı şirketten 24.696,94,-TL alacaklı olduğunun göründüğü, Davalı şirketin defter kayıtlarına göre davacı şirketten 228.923,87.-TL alacaklı olduğunun göründüğü, tarafların 2019 yılı defter kayıtlarının birbirini teyit etmediği, bazı ödemelerin kayıtlara yansıtılmadığı görülmüştür. 4.6.Tarafların Defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme ve karşılaştırmalar sonucunda Davacı … İnşaat Proje Mim. Müh. San. Ve Tic. A.Ş’nın Davalı … İnşaaat Ltd. Şti’den alacağının olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi uyarınca davacının işi tamamladığı davalının iş bedelini ödemediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesi ile, ”Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık kapsamında davacı yüklenici davalı iş sahibi sıfatındadır. Davacı sözleşmenin gereği gibi tamamlanmasına ve ilave işler yapılmasına rağmen davalı iş sahibinin ücreti tam ve eksiksiz ödemediğini ileri sürmüş, davalı ise hatalı ve kusurlu imalatlar ile ek süre verilmesine karşın davacı yanca tamamlanmayan işlerin başkasına tamamlatıldığını, davacının alacağının kalmadığını savunmuştur.
Taraflara arasında bila tarihli “… J-K-L blok projesi” “başlıklı eser sözleşmesi imzalanmış, işin bedeli (sözleşme V.) götürü şekilde 819.035,00 TL olarak belirlenmiş, birim fiyatlar (sözleşme VII.) değişmez fiyat olarak kararlaştırılmış, sözleşmeden itibaren en geç 10 gün içinde işbaşı yapılacağı belirlenmiş, iş miktarında artma ve eksilmeler başlıklı XVIII. maddenin 2 bendinde ilave iş çıkması halinde iş sahibinin onayı aranmıştır. Sonrasında 10/04/2019 tarihinde tutulan tutanak ile iş kapsamı J-K-D-L-E blok olarak belirlenmiş ve yükleniciye 30/04/2019 tarihine kadar ek süre verilmiş, tutanak taraflarca imzalanmıştır. 08/08/2019 tarihinde … projesi kapsamında davacı 306.912,21 TL ödeme almıştır. Yine bila tarihli tutanak ile J-K-D-L-E bloklarda davacı yanca yapılan kusurlu ve hatalı imalatların … … tarafından yapılarak işçilik ve malzeme bedellerinin davacıdan kesileceği konusunda mutabık kalınmıştır. Bu sözleşme ve tutanakların varlığı ve içeriği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalı işveren davacıya çıkardığı 13/05/2020 tarihli ihtarname ile davacının verilen süreye rağmen işi bitirmediğini, hatalı ve eksik bıraktığını, bunun sözleşmeyi fesih hakkı verdiğini, başka ekiplerce yaptırılan işlerin davacı yükleniciye yükleneceğini, fazla ödenen bedelin iadesini talep etmiştir.
Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu, bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. İşin tam ve eksiksiz yapıldığının ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü de iş sahibindedir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan ihtilâflarda yerleşik içtihat ve uygulamalarda sözleşmenin feshedilmediği ya da taşeron-yüklenici tarafından iş tamamlanmaksızın iş sahası terkedilmedikçe gerçekleştirilen iş ve imalâtların yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilmektedir. Bu karinenin aksinin iş sahibi tarafından yasal, yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlanması mümkündür. Eser sözleşmelerinde eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerden bir ya da bir kaçının yapılmamasıdır. Ayıplı iş ise, sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan ya da olmaması gereken bazı bozukluk ve özellikleri taşıyan eserdir. Ayıplı iş ile eksik işi karıştırmamak gerekir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. (Yargıtay, 6.HD., 2021/5735E.,2023/361K)
İş sahibince teslim edilen işteki eksik ve kusurların tesbit ettirilmesinden sonra, işe devam ederek eksik ve kusurları giderdiğini ispat yükü bunu ileri süren yükleniciye aittir. (Yargıtay 15. HD., 2016/6415E., 2017/549K.)
Eser sözleşmesinde, yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için eseri tamamlayarak iş sahibine teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Kural olarak sözleşmenin feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bu kabul, fiili karine niteliğinde olup, iş sahibi bunun aksini ispat edebilir. Bir başka anlatımla iş sahibi, eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayda davacının kusurlu ve hatalı iş yaptığı, işin başkalarına tamamlatıldığı, iş tamamlanmadan iş yerinin başka yüklenicilere terk edildiği, bu kapsamda diğer yüklenicilerin davalı işverenden ödeme aldığı, davacının da kısmen de olsa yazılı beyanı ile bu ödemenin hakedişten mahsubuna muvafakat verdiği, davacının işi tam ve eksiksiz olarak ilave işlerle birlikte tamamlayıp işverene teslim ettiğini ispatlayamadığı, eksik ve hatalı işlerin varlığı tutanakla kabul edilmesine rağmen bu kapsamdaki giderimin ispatlanmadığı, davacının dayandığı yemin delilinden de sonuç alamadığı, davacıya mehil verilmesine rağmen işin süresinde tamamlanamadığı, işin başkaca yüklenicilere tamamlatıldığının yazılı tutanak ile sabit olduğu, bu suretle iş sahasının terk edildiğinin davalı işveren tarafından ispat olunduğu anlaşılmıştır.
İncelenen taraf defterlerine göre sözleşmenin 18/10/2018 başlangıç tarihli olduğu, 2018 yılı itibariyle kayıtların uyuştuğu, 2019 defter kayıtlarının ise uyuşmadığı, zaten bu dönemde 30/04/2019 tarihine kadar işin tamamlanması için davacıya süre verildiği, eksik işlerin tamamlanmasının talep edildiği 04/2019 tarihinden sonra davacı tarafından düzenlenen hakediş faturası da bulunmadığı, davalı şirkete düzenlenen hak ediş faturalarının davalı muavin defterine 789.388,14 TL olarak kaydedildiği, bu miktarın neredeyse götürü bedele yakın olduğu, oysa bir kısım eksik işlerin … tarafından tamamlandığının iki tarafın da kabulünde olduğu, … adına yapılacak ödemelerin davalı hak edişinden düşüleceği, …’in kimin işçisi olduğunun önem arz etmemesi yanında kendi beyanı da gözetildiğinde davacı adına değil kendi hesabına hareket ettiği, davacı şirket kayıtlarına göre de ödemelerin bu miktardan düşülerek netice olarak 24.696,94 TL alacaklı kaldığı, davalı tarafından davacıya yapılan 274.617,29 TL’lik ödemenin davacı defter kayıtlarında yer almadığı, bunun dışında 08/08/2019 tarihinde davacının 306.912,21 TL ödeme aldığını itiraza uğramayan yazılı beyanı ile kabul ettiği, davalı muavin defterine 789.388,14 TL olarak kaydedilen davacı alacağı karşısında davacının kendi defterlerine göre 24.696,94 TL alacak kaydedilmesinin kendi aleyhine delil niteliğinde olduğu, yapılan işlerin parasal tutarı davacının bildirdiği miktara göre hesap edildiğinde dahi 543.492.48 TL olduğu ve bu tutarın 789.388,14 TL’nin altında kaldığı, davacının tamamlanan iş kaydına dair keşif cetvelinin tek taraflı olarak düzenlendiği, ilave işlerin kapsamının sözleşme gereği işveren onayına tabi olduğu ve taraflar arasında delil sözleşmesi (sözleşme XI.) bulunduğu bu yönden usulünce ispat yöntemi ve ticari defteri açıklayan dayanak belgenin bulunmadığı görülmüştür.
Netice olarak davacı yanca eksik ve hatalı olduğu kabul edilen işlerin ne suretle tamamlandığı, ilave işlerin kapsamının ve kendisi tarafından tamamlanarak teslim edildiğinin ispatlanamadığı, ancak bunun karşısında davalı işverence, davacının işi terk ettiğinin tutulan tutanak, dinlenen tanık beyanları, çıkarılan ihtarname ile ispatlandığı anlaşılmakla üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmeyen davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu harcın 341,55-TL peşin harçtan düşümü ile artan 161,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan toplam 2.356,90-TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.19/06/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza