Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/456 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/110 Esas
KARAR NO:2021/456

DAVA :Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/02/2021
KARAR TARİHİ:31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı …’in 07/06/2017 tarihinde aralarında belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalanması suretiyle müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, müvekkili şirket ile davalı arasında proje bazlı fikri hakların korunması amacıyla iş sözleşmesi sona erdikten sonra gizlilik ve rekabet yasağına ilişkin ayrıca sözleşme yapıldığını, davalının müvekkili şirkette 2 yılı aşkın süre çalıştıktan sonra 16.09.2019 tarihinde iş akdinin sona erdiğini, davalının işten ayrılmasından kısa süre sonra müvekkili ile aynı sektörde başka bir şirkette … olarak çalışmaya başladığını, davalı …’in grafik tasarımcısı olduğunu, davalının müvekkili şirkette çalıştığı sürede gizli bilgi niteliğinde olan şirketin iç işleyişi, politikaları, ticari stratejilerine ilişkin bilgileri öğrenme fırsatı bulduğunu, bunların başka bir firmada kullanılmasının müvekkili şirket açısından büyük bir ticari zarara yol açacağının aşikar olduğunu, davalı … ile işe başlamadan önce gizlilik ve rekabet sözleşmesi yapıldığını, davalının ilgili şirketteki konumunun ve yetkilerinin rekabet yasağının ihlalini doğuran düzeyde olduğunu, davalının müvekkili şirkette çalıştığı sürede öğrendiği birçok bilgiyi müvekkili şirketin aleyhine olacak şekilde rakip şirketle paylaştığını, halen ilgili şirket tarafından müvekkili şirket bünyesinde çalışan personellere iş teklifleri geldiğini, davalının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle müvekkili şirketin deneyimli elamanlarını kaybettiğini, projelerin süresinde tamamlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, davalının hukuka aykırı eylemlerinin tespitini ve menini, davalının son brüt maaşının 3 katı olan 39.564,33 TL cezai şartın yasal faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davanın açıldığı 16/02/2021 tarihi itibariyle yerleşim yerinin …/… olduğunu, anılan adresin … Mahkemeleri’nin yetki alanında olduğunu, davanın yetki yönünden reddi ile yetkili mahkemeye gönderilmesi konusundaki itirazlarını sunduklarını, davacı tarafça iddia edilen eylemlerin rekabet yasağına aykırı eylem teşkil etmediğini, müvekkili …’in herhangi bir yol ve yöntemle rekabet yasağı teşkil edecek eylemi olmadığını, davacının somut kanıtlanmış nitelikte ve içerikte deliller ibraz edemediğini, müvekkilinin iş sözleşmesinin istifa şeklinde sona erdiğini, ancak bu eylemi üzerine davacı şirketin hissedarı Mustafa Vardalı’nın durumu kişiselleştirerek müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilinin çok sayıda rahatsız edici sebep nedeniyle herhangi bir yerden iş talebi almamasına rağmen istifa ettiğini, müvekkiline imzalatılan rekabet etmeme şartlı sözleşmenin baskı altında imzalandığını, haksız rekabet hükmü içeren metnin, işe giriş işlemleri yapılma şartı olarak dayatılarak imzalatılan bir metin olduğunu, müvekkiline imzalatılan sözleşmedeki haksız rekabet hükmünde cezai şart ön görülmediğini, davacının personellerinin ayartıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu konu ile ilgili davacının hiçbir delil ibraz edemediğini, davacı şirketin haksız rekabeti teşvik edici uygulamayı bizzat kendisinin kullandığını, bu nedenlerle davacı şirketin tüm taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilin yerleşim yerinin … olması nedeniyle … Ticaret Mahkemesine yetkisizlik verilmesini ilk itiraz olarak ileri sürmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 19. maddesinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmazsa davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir” hükmü düzenlenmiştir.
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK’nın 17. maddesinde “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılabilen bir hususun kamu düzenine ilişkin olduğundan söz edilemez. Kamu düzenine ilişkin olmadığı için buradaki yetki, HMK 114/1-ç maddede düzenlenen dava şartı niteliğinde kesin yetki değildir. Taraflar aralarındaki sözleşmeyi her zaman değiştirebilir ve bazı hükümlerini de ortadan kaldırabilirler. Dava yetki sözleşmesinde belirtilenden başka yerde açılmış ve süresinde yetki itirazında bulunulmamış ise artık önceki yetki sözleşmesini ortadan kaldıran yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğu ve dava açılan mahkemenin yetkili hale geldiğinin kabulü gerekir. HMK 17. madde açıkça tarafların iradesine önem verirken yetki sözleşmesindeki mahkemenin kesin yetkili olduğu ve bu yetkisinin taraflarca ortadan kaldırılamayacağı şeklinde bir sonuca ulaşılması da mümkün değildir. Anlatılanların sonucu olarak sözleşmedeki mahkemenin münhasır yetkisi davalının yetki itirazında bulunulması halinde mahkemece dikkate alınması gerekir ise de bulunulmamış ise mahkemece kendiliğinden gözetilemez.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında iş sözleşmesi ve rekabet yasağı sözleşmesi bulunduğu, sözleşmede yetkili mahkemelerin belirlendiği, davalının süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, taraflarca yetkiye ilişkin beyanda bulunulduğu görülmüştür. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu uyuşmazlığın rekabet yasağından kaynaklanmakta olup, rekabet yasağı sözleşmelerinden kaynaklanan tazminat davalarında ticaret mahkemelerinin görevli olduğu, ancak rekabet yasağı sözleşmesindeki yetki şartı, her iki tarafın tacir olmaması nedeniyle geçersiz olduğundan taraflar arasındaki yetki şartına itibar edilemeyeceği, somut olayda davalının ikametgahı adresinin dava tarihi itibari ile …/… olduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu kanaatiyle davalının talebi doğrultusunda dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7620 Esas 2016/7759 Karar sayılı emsal ilamı; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1769 Esas 2019/665 Karar sayılı emsal ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin yetkisizliğine, davaya bakmakta … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 31/05/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır