Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/75 E. 2023/130 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/75 Esas
KARAR NO : 2023/130 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 12/09/2019 tarihli dava dilekçesini özetle; 31/03/2019 tarihinde sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … ‘ın kontrolündeki … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını, iş gücü kaybından 4.500,00 TL daimi maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olana 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 08/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalının sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı halinde poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, bu nedenle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacının sürekli maluliyeti var ise Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, sosyal güvenlik kurumundan davacıya rücuya tabi ödemenin yapılıp yapılmadığının tespitinin geretiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli 2019/… esas 2019/… karar sayılı gerekçeli kararda yetkisizlik nedeniyle Mahkememize tevdi edildiği 2020/… esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 02/01/2023 tarihli raporunda … ve … kızı 1991 doğumlu … ‘ın 31.03.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının;11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (1a…….0) A % 3, E cetveline göre: %2,2 (yüzdeikivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, Engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, Başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin 26/12/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili ile davalı ile sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücretini talebinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekilinin 11/01/2023 tarihli dilekçesi ile feragate bir diyeceğinin olmadığını, davacı ile anlaşmaya varıldığını ve anlaşma gereği ödemelerin yapıldığını, yargıla gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 313.maddesi gereğince sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, aynı yasanın 313/4. maddesine göre sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı HMK’nun 315/1.maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalı vekili 11/01/2023 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesine masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, davacı vekili 26/12/2022 Tarihli dilekçesi ile sulh olduklarını beyan ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davacı vekilinin sulh olmaya yetkili olduğu, davacı ve davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığı, taraflar arasında sulh iradesinin bulunduğu mahkememizin ilk celsesi vuku bulduktan sonra gerçekleştiği saptanmaktadır. Bu nedenlerle davanın sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh oldukları anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 44,40-TL den düşümü ile kalan 135,50-TL nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Tarafların sulh olduklarından dolayı yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Ücreti vekalet hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde …Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır