Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2021/1116 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/730 ESAS
KARAR NO : 2021/1116

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; adli yardım talebinde bulunduklarını, müvekkilinin ticaretle uğraştığını, işlerinin ters gittiğini ve şu anda herhangi bir işte çalışmadığını, müvekkilinin ticaret yaptığı dönemde davalı ile çalıştığını, davalıdan kumaş tedarikinde yardımcı olmasını istediğinde davalının, müvekkilinden icra takibine konu olan senetleri kumaşçıya vereceği iddiası ile aldığını, müvekkilinin vermiş olduğu senedin karşılığında kumaş beklerken, kumaşların kendisine gönderilmediğini, müvekkilinin işlerinin de bu nedenle bozulduğunu, iş yapamadığını, davalının müvekkilininden almış olduğu senedi davalı tarafından düzenleme ve vade tarihi sonradan müvekkilinin iradesine aykırı şekilde eklenerek müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ticari hayatının davalı nedeniyle son bulduğunu, davalıya ait ticari defter kayıtlarının da incelendiğinde görüleceği üzere senedin esas ilişkisini teşkil eden bir para müvekkiline gönderilmediğini veya senet bedeline karşılık herhangi bir mal müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle adli yardım taleplerinin kabulünü, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulünün hatalı olduğunu, davacının mal kaçırma amaçlı olarak üzerindeki mal varlığını elden çıkardığını, davacının mal kaçırma amaçlı olarak elden çıkardığı taşınmazlar nedeniyle Bursa … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açtıkları dava mevcut olduğunu, dava dilekçesinde dava değerinin yer almamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının iddialarının somut dayanaktan yoksun olduğunu, davacının ticaret yaptığı dönemde müvekkili ile çalıştığını, kumaş gönderileceği ve kumaşçıya verileceği inancıyla bonoların keşide edildiğini iddia ettiklerini, ancak dava dilekçesinde ve eklerinde buna ilişkin herhangi bir belge yer almadığını, davacının iddialarının somut bir dayanağının bulunmadığını, bononun bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olduğunu, davacının iddialarının kabulü mümkün olmayıp müvekkilinin davacıdan olan alacağının sabit olduğunu, davanın kötü niyetli açılmış bir dava olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Mahkememizin 16/12/2021 tarihli celsesinde davalı asil …’ün yemin için Mahkememiz duruşma salonunda hazır olduğu,
Davalı …, ”Yemin metninde bildirilmiş olan her iki senette mal karşılığında ve de avans olarak verilmiş değildir, ben şahıs olarak tacir değilim, dedi.” beyanı etmiştir.
Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında icraya konulan keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan 17.10.2018 düzenleme tarihli biri 15.01.2019 diğeri 15.12.2018 tarihli 45.000’er USD’li 2 ayrı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talep etmiştir. Her iki senette de, ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı nitelikte malen-nakten kayıtları bulunmamaktadır. Bonoda borcun sebebi bu şekilde belirtilmediğinden, davacı önce kambiyo senedinin düzenleme nedeni, sonra bu sebebin gerçekleşmediğini kanıtlamak yükümlülüğündedir.
https://www.ticaretsicil.gov.tr/view/hizlierisim/unvansorgulama.php web adresinden de teyit edilebileceği gibi davalı gerçek kişi tacir olmayıp ticari defterlerin incelenmesi de söz konusu değildir.
2.4.1933 T. 1932/30 E. 1933/6 K. İçtihadı birleştirme kararı gereğince senette borcun sebebi belli olmayıp davacı borcun sebebi bulunduğunu ve sonra da sebebin gerçekleşmediğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, ancak bu ispat yükünün yerine getirilemediği, davacı taraf yemin deliline de dayanmış olmakla davalı tarafa taraflar arasında çekişmeli olan hususlar ile davalıdan kaynaklanan vakıalara ilişkin usule yemin teklifinde bulunulmuş, dava taraf da usulen yemin etmiş olmakla sonuçta ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken maktu 59,30-TL harcın, peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik yatan 4,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Dosyamızda adli yardım talebi kabul edildiği anlaşılmakla, 68,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.16/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”