Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/728 Esas
KARAR NO:2023/454
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/12/2020
KARAR TARİHİ :06/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı 25.12.2018 tarihinde saat 15:52 civarlarında … İli … … Bulvarı … … Caddesi … ofisi kavşağında karşıdan karşıya geçerken davalılardan …’ NİN kullandığı, …’ ye ait …plakalı araçın çarpması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, her ne kadar 25.12.2018 tarihli polis memurlarınca tutulan trafik kazası tespit tutanağında kusur müvekkil davacıya atfedilmiş ise de söz konusu tespit tutanağının hatalı tutulduğunu, olay anına dair görüntülerde de görüldüğü üzere davalılardan … müvekkili görmesine karşın hızını kesmediğini ve göz göre göre müvekkil davacıya çarptığını, davaya konu kazada müvekkil davacının bir kusuru olmayıp; davalılardan … %100 kusurlu olduğunu, Şimdilik belirsiz alacaklarımız olan 500 TL sürekli iş göremezlik, 250 TL geçici iş göremezlik ve 250 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile fazlaya dair hakların tespitine, 50.000,00 TL manevi tazminatın 25.12.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe de olması halinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılması gerektiğini, kazanın gerçekleştiği davacı ve davalıların ikamet ettiği yer dikkate alındığında sadece sigorta şirketinin İstanbul’da olması nedeniyle İstanbul mahkemelerinin yetkili sayılması yerinde olmadığını, anonim şirket olan davalı sigorta şirketinin ekonomik olarak davayı her yerde takibi mümkün iken sadece emekli maaşı olan davalı müvekkillerimin ekonomik olarak İstanbul ilinde ki davayı takip etmeleri mümkün olmadığını, davacının … İli Merkez İlçede ikamet ediyor olmasına karşın davanın İstanbul ilinde açılmış olmasının da açık olarak iyiniyetten uzak olduğunu, bu nedenle seçimlik haklardan hem kaza yeri, hem davacının ikamet adresi ve hemde davalıların ikamet adreslerinin aynı yerde olması, dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış olması karşısında yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, öncelikle yetki itirazı hususunda karar verilmesi talebi mevcut olduğunu, kazada tam ve asli kusurlu olan davacı olduğunu, öncelikle davanın yetki yönünden veya haksızlığı yönünden esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından haksız davanın reddi gerektiğini, maddi tazminat istemine esas alınacak maluli,yet raporu 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğine uygun alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı poliçe teminatı kapsamında olmadığını, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, tazminat hesaplaması aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, hesaplamada TRH-2010 Mortalite Tablosu esas alınması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat talebi hakkaniyete uyun olmadığını, müterafik kusur durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan haksız davanın reddini, zamanaşımından dolayı reddini, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacıların Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, geçici iş göremezlik tazminatı ve kazanç kaybı teminat dışı olduğundan söz konusu taleplerin reddini, davalı şirket temerrüde düşmediğinden haksız faiz talebinin reddini, mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tarafımıza tebliğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte manevi tazminat talebi miktarının hakkaniyete uygun olarak tespit edilmesini, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 313.maddesi gereğince sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, aynı yasanın 313/4. maddesine göre sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı HMK’nun 315/1.maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK 331.maddesi uyarınca davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı vekilinin 25/05/2023 tarihli sulh dilekçesi ile; davacı adına, … Sigorta şirketi ile sulh anlaşması yapıldığını ve ibraz sözleşmesi imzalandığını, davacı dava konusu kaza sebebiyle yönelttiği talepleri bakımından davalı … Sigorta Şirketi ile sulh olunduğunu, bu nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından huzurdaki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, karşılıklı yargılama gider ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, dosyada mevcut kullanılmayan avansların ve harçların tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekilinin ise 05/06/2023 tarihli sulh dilekçesi ile; davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla; huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir talebinin olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını talep etmiş olup, sulh nedeniyle davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Tarafların Sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 870,96-TL den düşümü ile kalan 691,06-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmekle tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır