Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/724 E. 2023/616 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/724 Esas
KARAR NO 2023/616 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/03/2018
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil şirkete aralarında ki ticari ilişkiden kaynaklanan 110.424,60 TL borcu bulunduğunu, buna dayanak söz konusu alacağın faturaları ve ticari defterleri bulunduğunu, borcun ödenmediğinden dolayı …. icra Müdürlüğünün 2017/… esas sayısı ile takip yapıldığını, davalının itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptaline, itirazın kötü niyetli yapılmasından dolayı davalının asıl alacağının yüzde yirmisinden az olmamak şartıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının bulunduğunu, davaya … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu yüzden davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu davanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açıldığını belirterek davanın reddedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, davaya konu faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İş bu dosyamız Mahkememizin … karar sayılı 04/11/2019 tarihli kararında İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisizliği nedeniyle usule uyğun yapılmış bir takip bulunmadığından dava dilekçesinin reddine, dilekçe ve dava dosyasının istem halinde yetkili … İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, karar verilmiştir.
Davacı tarafından Mahkememizin … karar sayılı 04/11/2019 tarihli kararı istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/2612 esas no 2020/1285 karar nolu 26/11/2020 tarihli ilamı ile Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiç biri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına karar verilmekle, Mahkememizin 2020/724 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 110.424,60-TL asıl alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 29/01/2018 tarihin tebliğ edildiği, borçlunun 29/01/2018 tarihinde süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür.
Talimat bilirkişinin düzenlediği 24/01/2022 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı …nin icra takibine koymuş olduğu alacağı 110.424,60 TL’nin, davalıya düzenlediği toplam 13 faturadan kaynaklandığı görülmektedir. Davalının incelenen defterlerinde ise, davalıya ait 57.096,36 TL tutarındaki 7 adet faturanın kayıtlı olduğu, bu tutarda davacıya borçlu olduğu görülmüştür. Mahkemece davacı şirket nezdinde de inceleme yapılması kararının verildiği görülmektedir. Davacının ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme sonrasında, defterlerin tasdiklerinde yasal prosedüre uyulup uyulmadığı, kayıtlarının muhasebe usul ve esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığı, fatura muhteviyatlarının ve faturaların davalıya teslimi hususlarında yapılacak tespitlerden sonra davacının alacağı konusunda daha kesin bir değerlendirmede bulunulabilmesi mümkün olabileceği görüş ve kanaatinde sunmuştur.
Bilirkişinin düzenlediği 15/04/2022 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacının, kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 110.424,60.-TL alacaklı durumda olduğu, talimat ile incelenen davalı ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle davacıya 57.096,36.-TL borçlu durumda olduğu, taraflar arasındaki farkın (110.424,60.-TL – 57.096,36.-TL = ) 53.328,24-TL olduğu, bu farkın davacı tarafından düzenlenen toplam 13 adet faturadan, 6 adet faturanın davalı ticari defterlerinde ise kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, dosyada takibe konu faturaların mevcut olmaması sebebiyle, faturaların ve/fakat faturalardaki malların teslim edimine ilişkin bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, Sayın Mahkemece davalı iddialarının kabulü halinde davacının davalıdan, davalı ticari defterlerinde gözüken 57.096,6-TL alacaklı durumda olduğu, davacı iddialarının kabulü halinde ise, davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 110.424,60.TL alacaklı durumda olduğu, görüş ve kanaatinde rapor sunmuştur.
Bilirkişinin düzenlediği 21/06/2022 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Dosyaya sunulan faturalar ile sevk irsaliyelerinin birbiri ile örtüşmüş olduğu, sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında sadece imzaların mevcut olduğu, bu nedenle malların teslim edimine ilişkin bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, Sayın Mahkemece davalının kendi defterlerinde, davacıya borçlu gözüktüğü rakamın kabulü halinde davacının davalıdan, 57.096,36-TL alacaklı durumda olduğu, davacı iddialarının ve sunulu faturalara ait sevk irsaliyelerine konu malların tesliminin kabulü halinde ise davacının davalıdan 110.424,60.-TL alacaklı durumda olacağı, nihai kararın mahkemenize ait olduğu, görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Bilirkişinin düzenlediği 24/11/2022 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacı tarafından iş bu davaya, davalıya düzenlemiş olduğu 13 adette toplam 110.424,60 TL olan hesap bakiyesinin konu edildiği, bu 13 adet faturadan 6 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, diğer 7 adet’inin ise kayıtlı olduğu, buna istinaden davacının kendi defterlerinde davalıdan buna istinaden davacının kendi defterlerinde davalıdan 110.424,60.-TL alacaklı, davalının ise kendi defterlerinde davacıya 57.096,36.-TL borçlu olduğu, bu durumda taraflar arasında 53.328,24.-TL fatura olduğu, taraf vergi dairelerinden gelen BA ve BS formlarının kök taporumuzdaki tespitleri teyit ettiği; buna göre listedeki 2017/10.aya ait 6 adet faturanın her iki yanca ilgili vergi dairelerine bildirilmiş olduğu bu faturaların tamamının davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, 2017 yılı 11.aya ait davacı tarafından düzenlenen iki adet faturanın, ikisinin de vergi dairesine bildirmişken, davalı tatafından sadece, defterine kaydetmiş olduğu 8.471,25 TL.’lik fatutanın bilditildiği, diğer 9/11/2017 tarih 2440,80-TLlik faturanın ise bildirilmemiş olduğunun anlaşıldığı, 2017/9.aya ait olarak davacı tarafından toplam 5 adette KDV hariç 47.118.-TL lik fatura düzenlendiği, bunların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve ilgili vergi dairesine de bildirmiş olduğu, ancak bunların davalı deftetlerinde kayıtlı olmadığı gibi, bağlı olduğu vergi dairesine de bildirilmemiş olduklarının görüldüğü, görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı ve davalının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, davaya konu alacak tutarı olan 110.424,60 TL alacağın davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı tarafın kayıtlarına göre 57.096,37 TL davacıya borçlu olduğu, bu itibarla davalının 57.096,37 TL yönünden; faturaları ticari defterlerine kaydettiğinden taraflar arasındaki akdi ilişkinin kanıtlandığı, bu faturalar yönünden mal ve hizmet aldığının kabulünün gerektiği, icra takibine konu edilen geriye kalan 53.328,24 TL yönünden ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2015/4268 K. 2016/948 T. 27.1.2016 Tarihli kararında;“…… öte yandan davacı tarafça bu faturanın Ba Bs formları düzenlenmek suretiyle vergi dairesine bildirildiği hususu da dosyada mevcut … Vergi Dairesi yazısında anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davacı ticari defterindeki kaydın ve vergi dairesi yanıtlarının davacı aleyhine delil teşkil edeceği, artık takibe konu fatura kapsamındaki makinenin davalı yanca davacıya satılarak teslim olunduğunun kanıtlandığı gözetilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki kararları ile Yargıtay’ca taraflarca düzenlenen BA/BS formları ve Vergi Dairesine yapılan bildirimlerin fatura konu malın teslim edildiğine ilişkin karine oluşturduğu, bu durumda davalının malın teslim edilmediğinin ispat edilmesi gerektiği kabul edilmesi gerektiği, davacının yasal bildirim sınırının üzerinde olan faturaları BA-BS formları ile vergi dairesine bildirdiği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği analaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir. (Y.3.H.D. 2016/19580E. 2018/5496K., İstanbul BAM 13.H.D. 2018/446E. 2019/120K.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 22.084,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar ve ilam harcı 7.543,10-TL nin peşin alınan 1.333,66-TL den düşümü ile kalan 6.209,44-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.369,56‬-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.514,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 17.563,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır