Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/723 Esas
KARAR NO:2023/574
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/12/2020
KARAR TARİHİ:10/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … şirketine müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu 30.12.2015 tarihli Ticari Kredi ve Rehin Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketçe kredi verildiğini, davalı …’ın bu krediyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi ve rehin sözleşmesinden kaynaklanan borcun müvekkili şirkete geri ödenmediğini, dava dışı borçlu firmaya ve davalıya … 17. Noterliğinin 31.05.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun ödenmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, bunun üzerine dava dışı borçlu şirket hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatmış oldukları icra dosya kapsamında rehin konusu … plaka sayılı arcın 20.501,00TL alacağa mahsuben müvekkili şirkete ihale olduğunu, satış bedelinin alacaklarını karşılamadığından hem firma hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile hem de kefil hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra dosyalarına yapmış olduğu itirazların haksız olduğunu, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin yerleşim yerinin … ili, … ilçesi olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, arabuluculuk aşamasında da yetki itirazında bulunduklarını, sözleşmeye ve sözleşmede müvekkiline atfen atılan imzaya itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin davacı şirket ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, sözleşmede davalı adına atfen atılan imzaların davalıya ait olmadığını, müvekkiline atfedilen imzaların çıplak gözle bile fark edilir düzeyde farkı olduğunu, müvekkilinin davacı ile hiçbir hukuki ilişki, sözleşme, alacak, borç alışverişinin olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve imza itirazına ilişkin bir kısım kurumlardan imza örnekleri asıllarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında 39.772,00-TL asıl alacak, 6.563,10-TL işlemiş faiz, 182,29-TL ihtarname masrafı ve 328,16-TL BSMV olmak üzere toplam 46.845,55-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 25/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 26/11/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Adli Tıp Uzmanı bilirkişinin 30/09/2021 tarihli raporunda özetle; İmza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; muhtelif büyütme oranlarını haiz luplar, dijital stereomikroskop, bilgisayar/scan ve bilgisayar programları kullanılarak yapılan incelemelerde; inceleme konusu kredi borçlusu … Pvc. Doğr. İnş. Eml. Hayvancılık Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti., kredi veren …, müşterek borçlu müteselsil kefil … olan 30.12.2015 tarihli, 30.000-TL bedelli Ticari Kredi Sözleşmesinde bulunan imzaların, karşılaştırma belgelerindeki imzalara kıyasla …’ın el ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı bilirkişinin 19/12/2021 tarihli ek raporunda özetle; İnceleme konusu Kredi Borçlusu … … Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti Kredi Veren …Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil … olan 30.12.2015 tarihli 30.000TL bedelli Ticari Kredi Sözleşmesinde bulunan imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki …’a ait imza örnekleri arasında şekil-tersim tarzları bakımından grafolojik açıdan önemli uygunsuzluk ve farklılıklar bulunduğu, bunun yanı sıra;- imza boyut ve imza kısımları arasındaki orantı, – istif, işleklik, doğrultu, baskı derecesi, kalem yürütme alışkanlıkları gibi grafolojik tanı kriterleri bakımından da aralarında grafolojik açıdan önemli uygunsuzluk ve farklılıklar saptandığı, İnceleme konusu Kredi Borçlusu … … Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti Kredi Veren …Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil … olan 30.12.2015 tarihli 30.000TL bedelli Ticari Kredi Sözleşmesinde bulunan imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki imzalara kıyasla; …’ın eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 04/05/2023 tarihli raporunda özetle; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu sözleşme ve ekinde atılı … adına atılı imzalar ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, inceleme konusu sözleşme ve ekinde bulunan yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında;tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava dışı borçlu şirket ile davacı arasında imzalanan ticari kredi uyarınca dava dışı şirket tarafından kullanılan kredinin geri ödenmemesi ve davalının kefil sıfatıyla sorumlu olduğu iddiasıyla yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı borçlu … Doğr. İnş. Eml. Hayv. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne, davacı şirket ile imzalanan 30.12.2015 tarihli, … numaralı, Ticari Kredi ve Rehin Sözleşmesi kapsamında davacı şirketçe kredi verilmiş, davalı-borçlu …’ın kullandırılan bu krediye ilişkin 30.000-TL limit dahilinde müşterek borçlu ve mülteselsil olarak sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK’nun 584. maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Davalı … sözleşmedeki kefil sıfatıyla atılan imzanın kendi eli ürünü olmadığını aleyhine başlatılan icra takibinde itiraz olarak ileri sürmüştür. Davalı her ne kadar süresinde cevap dilekçesi sunmamış ise de davacının iddialarını tümden inkar etmiş sayılacağından, imza itirazının uyuşmazlığın esasına yönelik aynı vakıalar içerisinde ileri sürüldüğünün ve bu kapsamda itiraza değer verilerek inceleme yapılması gerekliliğine kanaat edilmiştir. Mahkememizce imzaya itiraza ilişkin aldırılan bilirkişi ve adli tıp raporları ile 30.12.2015 tarihli, 30.000-TL bedelli Ticari Kredi Sözleşmesinde bulunan imzaların davalı …’a ait olmadığının tespit edildiği görülmekle davacının kefalete ilişkin borçluluğa dair dayanağın bulunmadığı, bizzat el yazısı ile imza edilmeyen kefaletin sonuç doğurmayacağı, geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Kötü Niyet Tazminatı yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Yine işbu tazminat talebinin teksif ilkesi uyarınca süresinde ileri sürülmesi gerekecektir. Bu yönde tespit veya ispat bulunmadığından yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının süresinde olmayan cevap dilekçesi ile ileri sürülen tazminat taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 269,85-TL maktu harcın 565,78-TL peşin harçtan düşümü ile artan 295,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde imza incelemesi için celp edilen evrak asıllarının mercilerine ayrı ayrı iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde …. İcra Dairesinin …., …. İcra Dairesinin …. sayılı takip dosyalarının iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.10/07/2023
Katip … Hakim …
e-imza e-imza