Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/716 E. 2021/1161 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/716 Esas
KARAR NO :2021/1161 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/04/2016
KARAR TARİHİ:28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 14.04.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin sigortalısı olan dava dışı … şirketine ait aracın 11.12.2014 tarihinde seyir halinde iken davalıya ait inşaat alanındaki inşaat iskelesinden demir profillerin üzerine düşmesi nedeni ile hasarlandığını, polis tarafından kaza ile ilgili 11.12.2014 tarihli tutanak hazırlandığını, 19.08.2015 tarihli ekspertiz raporu alındığını, ekspertiz raporunda hasar miktarının 14.522,41TL olarak belirlendiğini, hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından 15.09.2015 tarihinde ödendiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalıya 14.10.2015 ve 12.11.2015 tarihli ihtarnameler yollandığını, hasarın ödenmemesi nedeni ile icra takibi yapıldığını, takibe itiraz nedeni ile takibin durduğunu ifade ederek icra takibine yapılan itirazın devamını ve davalının hâksız itirazlarından ötürü % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilini Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle, müvekkili ile zarara sebep olan (müvekkilinin taşeronu) … arasında eser sözleşmesi olduğundan zarara neden olan dava dışı … Projeye başvurulması gerektiğini, dava konusu fiilin taşeron firma çalışanı tarafından gerçekleştirilmesi, zararın davacının sigortalısının kusurlu davranışından kaynaklanması ve müvekkilinin kanunen üstüne düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş olması nedeni ile davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Dosyamızdaki tüm deliller toplandıktan sonra iddia, savunma sunulan deliller, hasar dosyası, ile takip dosyası incelenerek davacı nezdinde sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli, hasarın meydana gelmesindeki kusur oranları hususunda resen seçilen bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti dosyaya sundukları rapor ile dava dışı … İnş…. Malz.Tic.San.Ltd.Şti’nin … plaka sayılı aracının 20/06/2014-20/06/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğu, 11/12/2014 tarihli tutanak ile hasar tespit yapıldığı, 19/08/2015 tarihli ekspertiz raporunda hasar bedelinin tespit edildiği, olayın davalıya ait inşaatın dış cephesinde kurulu olan iskelenin söküm işlemi sırasında dava dışı taşeron şirket çalışanlarının dikkatsizliği nedeni ile meydana geldiği, dava dışı taşeron şirketin iskelenin sökümü sırasında gerekli güvenlik önlemlerini almamış olması, iş güvenliği kapsamında gerekli kontrol ve denetim görevini gereği gibi yapmamış olması nedeni ile meydana gelen olayda %70 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin kendisine ait inşaatın dış cephe ile ilgili imalatları her ne kadar taşeron şirkete vermiş ise de taşeronun yaptığı işlerle ilgili iş sahibi olarak yapılan işle ilgili iş güvenliği yönünden gerekli kontrol ve denetimleri yapmamış olması nedeni ile meydana gelen olayda %30 oranında kusurlu olduğu, davacı sigortalısının ise kusuru bulunmadığı, dava konusu talep edilen tutarla onarımı yapan şirketin dosyada mübrez fatura içeriği, hasar gören araca ait görseller, ekspertiz raporu birlikte dikkate alınmak sureti ile hasar tutarı miktarının malzeme ve işçilik dahil 14.522,41 TL olarak kadri maruf olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra; “Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 14.522,41 TL asıl alacak ve 739,45 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine. Fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde İstinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2018/4097 E, 2020/3960 K sayılı 19.11.2020 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle; ” Dosya kapsamına hasara neden olan binanın malik durumunu gösterir tapu kaydı, davalının dayandığı eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı ile dava dışı … firması arasındaki sözleşme şartlarında iş sahibinin, yükleniciyi denetleme ve kontrol yetkisi bulunup bulunmadığı denetlenememektedir. Mahkemece hasara neden olan binanın tapu kaydı dosya içerisine getirtilip davalının bina ile bağlantısı saptanmadan, davalı şirketin iddia ettiği sözleşme celp edilip sözleşme kapsamı değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa rücusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü Kaldırmıştır.
Mahkememizce Kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile kaldırma öncesi alınan rapor, bu rapora dayanılarak verilen hüküm ve bu hükmün istinafça kaldırılmasına ilişkin karar ve karar sonrası toplanan belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 20.10.2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “İsveren sıfatı ile davalı … Proje Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile taşeron sıfatı ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. imzalanan 15.05.2014 tarihli Dış Cephe Isı İzolasyonu Ve Boya Uygulaması sözleşmesinin 9. maddesinde, davalı … Proje Taah, San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye iş güvenliği yönünden gerekli önlemlerin almaması sorumluluğu yüklendiği dikkate alındığında, davalı … İnsaat Proje Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin iş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmaması sonucu binadan düşen cisimler nedeniyle oluşan dava konusu zarardan sorumlu olduğu. 05.06.2018 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının ve zarar miktarının geçerli olduğu;” yönündeki tespit, görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Dava, kasko sigorta sözleşmesin kaynaklanan rücu an tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Yasanını 1481.maddesi gereğince de sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.
Anılan maddede düzenlenen halefiyet yasal sınırlı cüz’i halefiyet niteliğinde olup bu maddeye dayanılarak açılacak dava esas itibari ile sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının onun halefi sıfatı ile sigortacı tarafından açılmasıdır. Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer ve dava tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin ödediği tazminat miktarınca sigortalı yerine geçerek açtığı dava, aslında bir tazminat davası olup bu niteliği itibari ile aynı zamanda şahsi nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsi ve rücuu ödediği bedelle sınırlı olduğu için cüz’i haleftir. Böyle bir davanın açılabilmesi için sigortacı ile sigorta ettiren arasında geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortacının riziko bedelini ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkı bulunması gerekir. İlk şart sigorta bedelinin ödenmesi olup bu, rücuun sınırını da belirler. Sigortacı ödediği bedelden fazlasını isteyemez. İkinci şart sigorta ettiren kimsenin meydana gelen zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkının bulunmasıdır. Bu hak tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya geçer. Sigortacının üçüncü şahıslara rücu hakkı sigortalıya ödeme yaptığı tarihte doğar, kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca ihtara gerek yoktur. Sigortacının poliçe hükümlerin ters düşen bir ödeme yapması halinde zarar sorumlusuna rücu edebilmesi mümkün değildir. Sigortacı sigorta tazminatını geçerli bir sigorta sözleşmesi hükümlerine göre ve sigorta teminatı dahilinde olan zarar için ödemiş olmalıdır. Sigortacı ödediği miktarı değil, ancak ödenmesi gerekli gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir. Davacı kasko sigortacısı kusur ve zararı ispat etmek zorundadır. Sigortacı üçüncü kişiden ancak, onun kusuru oranında talepte bulunabilir. Sigortacı, zarar gören sigortalısına halef olarak bu davayı açtığından onun dava edebileceği kişilere karşı, onun dava açacağı mahkemede dava açabilir. Sigortalının zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise sigortacının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir. Rücu davasında faizin başlangıç tarihi hasar bedelinin sigorta ettirene ödendiği tarihtir. 17.01.1972 gün 1970/2 Esas, 1972/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, sigorta ettirenin halefi sıfatıyla açacağı davanın zamanaşımının, sigorta tazminatını ödeyen sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhine sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımına tabi ve aynı tarihte başlayacağı kabul edilmiştir. Zamanaşımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109. maddesi uyarınca 2 yıldır ve başlangıç tarihi sigortalının zararı öğrendiği kaza tarihidir.
6098 sayılı Yasanın 66.maddesi uyarınca adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.
TBK.nın … malikinin sorumluluğu başlıklı 69. maddesinde “Bir binanın veya diğer … eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı meydana gelecek zararlardan sorumlu tutulmuş olup bu maddede düzenlenen sorumluluk türü, kusursuz sorumluluk olduğundan meydana gelecek zarardan dolayı malikin sorumlu tutulabilmesi için kötü niyetli veya kusurlu olmasına gerek bulunmamakta, zarar ile bina veya imal olunan şey arasında uygun illiyet bağının bulunması ve kanunda aranılan diğer koşulların gerçekleşmesinin yeterli olduğu kabul edilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamış olup malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin, mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi hususların varlığı halinde sorumluluktan kurtulabilir.
6098 sayılı Yasanın 66.maddesi uyarınca adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.
Dosya kapsamında davalı şirket hasara konu eylemin eser sözleşmesi ile dava dışı … firmasının çalışması sırasında gerçekleştiğini, adam çalıştıran statüsünde olmadığını, sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmektedir.
Eser sözleşmesinde kural olarak, iş sahibi, üçüncü kişilerin zarar görmesinden sorumlu tutulamaz. Ancak iş sahibi ile yüklenici arasında yapılan sözleşmede, iş sahibinin, yükleniciyi denetleme ve kontrol yetkisi bulunduğunu belirten hükümlerin varlığı halinde, üçüncü kişilere verilen zararlardan iş sahibi de zincirleme sorumluluk ilkesine göre sorumlu olması gerekmektedir.
Dosya kapsamına hasara neden olan binanın malik durumunu gösterir tapu kaydı getirtilmiştir. … Tapu Müdürlüğü’nden İstanbul İli … İlçesi … Mh 3191 ada 139 parsel sayılı taşınmazın takyidatlı tapu kayıtları temin edilmiştir. 71 adet tapu kaydı bulunmakta olup sahipleri arasında davalı … Proje Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. bulunmamaktadır.
İşveren sıfatı ile davalı … Proje Vaah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile taşeron sıfatı ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. imzalanan 15.05.2014 tarihli DIŞ CEPHE ISI İZOLASYONU ve BOYA UYGULAMASI sözleşmesi sunulmuştur.
Sözleşme 11 maddeden oluşmaktadır. “Birinci madde taraflarla ilgilidir İkinci madde sözleşmenin konusu ile ilgilidir. İstanbul İli … İlçesi … Mh … Sk No:9 121 pafta 3191 ada ada 139 parselde yapılan konutun alçı, alçıpan, seramik, şap, boya ve dış cephe mantolama işlerini kapsadığı belirtilmiştir. Kazanın meydana geldiği bina adresi ile sözleşme konusu bina adresi aynıdır.
Üçüncü madde kullanılacak malzemeler ile ilgilidir. Dördüncü madde fiyatlandırmaya esas ölçmenin nasıl yapılacağı ile ilgilidir. Beşinci maddede işlerin birim fiyatlarının dökümü yapılmıştır. Yedinci maddede işin başlama. yer teslim ve tamamlanma tarihleri belirtilmiştir. Sekizinci maddede ödeme şartları belirtilmiştir. Dokuzuncu maddede işveren sıfatı ile… Proje Taah. San. ve Tic. Lıd. Şti.’nin sorumlulukları sayılmış olup aynen aşağıya alınmıştır.
İşveren inşaat sahasını montaj vününde malzeme ve araçların girebilmesi için ve iş emniyeti açısından boş ve iş güvenliği şartlarına uygun hazırlayarak taşerona teslim edecektir.
Uygulama sırasında kullanılacak su elektrik vb her türlü sarf malzeme işveren tarafından temin edilecektir.“ şeklindedir.
Somut durumda, davacı nezdinde sigortalı bulunan araç davalıya ait binanın dış cephesinde kurulan iskelenin, davalı taşeronu firmanın çalışanları tarafından sökülmesi sırasında iskele demirinin düşmesi ile hasar görmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda hasarın meydana gelmesinde hem bina sahibinin hem dava dışı taşeron şirket çalışanlarının sorumlu, hasar bedelinin ise 14.522, 41 TL kadri maruf olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereğince davacı hem adam çalıştıran hem bina maliki olarak, meydana gelen zarardan kusursuz sorumludur. Davalının kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıran ve zarar ile illiyet bağını keser bir neden dosya kapsamından tespit edilmemiştir. Her ne kadar davalı, taşeron firmanın sorumlu olduğunu savunmuş ise de davalı ile taşeron firma arasında, sorumluluğa dair varılan anlaşma 3.kişi konumunda olan ve taraf olmayan sigortalıya karşı ileri sürülemeyeceğinden, savunmaya itibar edilmemiştir. Davalı ile zarara sebep diğer kişiler arasında, sigortalıya karşı müteselsil sorumluluk esas olup, kusur oranlarının iç ilişkideki rücuda dikkate alınacağı, buna karşın müteselsil sorumluların zararın tamamından sorumlu oldukları nazara alınarak davalı da tespit edilen zararın tamamından sorumlu tutulmuştur.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Yapılan tahkikat kapsamında davalının, sorumlu olduğu miktar ile bu miktarın ödeme tarihinden takip tarihine değin işlemiş faizi yönünden işlemiş faiz Mahkememizce resen hesaplanmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının 15.261,86 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 14.522,41 Tl ye Avans faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin 28/12/2021 tarihli duruşma tutanağında kısa ara kararda hükmolunan esas alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminat tutarı olarak hesaplanan 14.768,00-TL olarak yazılan maddi hatanın sehven yazıldığı, hesaplanması gereken tutarın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatı olan 3.052,37 TL’nin davalıdan alınıp davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarda yazıldığı gibi
1-İş bu davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının 15.261,86 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 14.522,41 Tl ye Avans faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine
% 20 icra inkar tazminatı 3.052,37-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 1.042,53-TL nin peşin alınan 260,92-TL den düşümü ile kalan 781,61-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 290,12-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.563,20-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 3.559,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 16,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır