Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/713 E. 2021/265 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/713 Esas
KARAR NO : 2021/265
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacının “… Merkez Mah. … AVM No: … /İstanbul” adresinde restaurant olarak faaliyette bulunan … adlı iş yeri olduğunu, davalı şirketten “…” hesap numarası ile davalı şirkete elektrik aboneliği olduğunu, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından 21.09.2020 tarihinde 9.045,00-TL olarak söz konusu borç ödendiğini, ödemeden sonra, davalı şirketin görevlileri tarafından, ödenmemiş 30.813,33-TL’lik elektrik borcu olduğu gerekçesiyle müvekkili şirket aranmış ve 09.10.2020 tarihinde kredi kartı ile … İşletme Müdürlüğü’ne gidilerek 30.831,33-TL’lik borç da ödenmiş olduğunu, icra takibi ve ayrıca davalıya ödenen toplam 39.858,33-TL’lik ödemeden sonra, abone borcu sorgulaması yapılmış ve bu sorgulama neticesinde davacı şirketin; 11.05.2020 fatura tarihli 5.162,26-TL, 31.03.2020 fatura tarihli 13.736,03-TL, 29.02.2020 tarihli 18.189,34-TL olmak üzere toplam 37.087,63-TL borcunun bulunduğu tespit edildiğini, bu faturaların haricinde 16.09.2020 tarihli fatura ile 30.601,48-TL daha borcu görüldüğünü, Covid-19 virüs salgını nedeniyle elektrik sayaçları okunmamış, abonelere geçmiş tüketim ortalamalarına göre fatura tahakkuk ettirilmiş, faaliyeti durdurulan işletmelerin sayaç okumalarının da erteleneceği belirtilmiş ise de davacı şirkete re’sen fatura tahakkuk ettirilmeye devam edildiğini, faaliyet göstermeyen, soğuk hava depolarının dahi kapalı olduğu iş yerinde, bu derece yüksek miktarlarda fatura gelmesinin imkansız olduğunu, durum sebebiyle davalı …Ş.’ne, 11.11.2020 tarihli itiraz dilekçesi verilmiş ancak hiç bir sonuç alınamadığını, re’sen tahakkuk edilen faturaların yanı sıra, 16.09.2020 tarihli faturada müşteri grubu kısmında “kaçak” ibaresi bulunduğunu, aylardır hiç kullanılmayan, kapalı olan iş yerine re’sen tahakkuk edilen elektrik faturasında bir de “kaçak” ibaresinin bulunması, aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiğinin açık ispatı olduğunu, re’sen tahakkuk ettirilen elektrik borçlarından dolayı müvekkil şirketin elektriğinin kesilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 11.05.2020 tarihli 5.162,26-TL bedelli fatura, 31.03.2020 tarihli 13.736,03-TL bedelli fatura, 29.02.2020 tarihli 18.189,34-TL bedelli fatura ve 16.09.2020 tarihli 30.601,48-TL bedeli faturanın iptaline, faturaların icra takibine konu edilmesinin önlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuk süreci işletilmemiş olup dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; … numaralı tüketim noktasında ödemesi yapılmamış fatura borçları nedeni ile tedarikçi şirket tarafından 30.04.2020 tarihinde elektriğinin kesilerek hizmet alımının durdurulduğu, tüketim noktasında davalı şirket ekiplerince 10.06.2020, 11.09.2020 ve 26.10.2020 tarihlerinde yapılan kontrollerde “borcundan dolayı elektriği kesilen sayacın kullanıma açılarak elektrik tüketildiği” şeklinde tespitleri ile … seri numaralı kaçak elektrik kullanımı tespit tutanakları tanzim edildiğini, 11.05.2020 fatura tarihli 5.162,26 TL, 31.03.2020 fatura tarihli 13.736,03 TL, 29.02.2020 tarihli 18.189,34 TL ve 16.09.2020 tarihli 30.601,48 TL bedelli faturaların iptali ile bu faturalardan borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş ise de bu faturalar müvekkil şirket tarafından tanzim edilmediğinden talebin muhatabınında müvekkil şirket olmadığını, 16.09.2020 tarihli 30.601,48 TL bedelli fatura 09.10.2020 tarihinde ödenmiş olduğundan huzurdaki davaya konu edilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığını, elektriğin tedarikçi şirket tarafından kesildiği dönemde, davacının elektriğini açarak kullanması sebebiyle hakkında kaçak elektrik kullanımına ilişkin tutanaklar tanzim edilmiş ve tahakkuk yapıldığını ancak dava konusu edilen faturalardan yalnızca 16.09.2020 tarihli ve 30.601,48 TL bedelli fatura müvekkil şirket tarafından kaçak elektrik kullanımına istinaden tanzim edildiğini, HMK 393’üncü madde hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığı yönünde hüküm tesis edilmesini, aksi halde tedbir kararının kaldırılmasını, usuli itirazları dikkate alınarak huzurdaki davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/ … Esas sayılı dosyası
2- Abonelik sözleşmesi ve dosyası
3-Faturalar
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, abone tarafından ödenmeyen elektrik tüketim bedellerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/ … Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş ise de mahkememizin 29/03/2021 tarihli duruşmasında tefrik edilerek 2021/ … Esasını aldığı görülmüştür.
Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
… AŞ dağıtım şirketi olup, … iken şimdiki ünvanı … olan … AŞ, ayrı bir perakende satış şirketidir.
… … A.Ş., abonelik verilmesi, elektriğin perakende satışı ile iştigal eden ve EPDK kararı ile kurulmuş ayrı bir tüzel kişiliğe haiz perakende satış şirketidir. Abonelik sözleşmelerine dayalı normal elektrik tüketim faturalarından kaynaklı uyuşmazlıkların muhatabıdır.
Dağıtım sistem, kapsamında kaçak elektrik kullanımına ilişkin uyuşmazlıklara konu işlemler … A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğinden bu uyuşmazlıkların … … A.Ş. ile ilgisi olmayıp, husumetin kaçak elektrik fatura bedelleri yönünden … A.Ş.’ne yöneltilmesi gerekmektedir.
Dava konusu faturaların incelenmesinde; dava dışı … … A.Ş. tarafından düzenlenen;
-29/02/2020 fatura tarihli 12/03/2020 ödeme tarihli 16.030,40-TL bedelli,
-31/03/2020 tarihli 13/04/2020 ödeme tarihli 12.324,40-TL bedelli,
-11/05/2020 fatura 21/05/2020 ödeme tarihli 4.733,30-TL bedelli üç adet fatura olduğu görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; dava itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı gösterilen … A.Ş dağıtım şirketi olup, … … abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal etmektedir. Gerek dava tarihi gerek fatura ve tutanak tarihinde dava dışı … … ile davalı …’ın ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve ayrı tüzel kişilik olarak faaliyet sürdürdükleri açıktır. Dava konusu faturaların … … tarafından tanzim edildiği, kaçak elektrik faturasına ilişkin olmadığı bu halde yanlış hasma dava açılması maddi hata veya bir yanılgı olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca davacı tarafından davalının itirazına rağmen tarafta iradi değişiklik yönünde yargılama sırasında herhangi talepte de bulunmadığı dikkate alındığında, her iki şirketin ayrı tüzel kişiliği bulunduğundan, somut olayda dağıtım şirketi olarak husumet düşmediği kabul edilmelidir.
Tüm bu açıklamalarla dava dilekçesi ekindeki dava konusu faturaların dahi … … tarafından yapıldığı anlaşılmakla, davalı şirkete husumet düşmediği kabul edilerek davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 29/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır