Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/674 E. 2022/764 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/674 Esas
KARAR NO : 2022/764
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 04/12/2020 tarihli mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkil şirket ile davalı Banka arasında, çocuklara yönelik organizasyon yapılması hususunda, 14/04/2018 tarihli etkinlik sözleşmesinin imzalandığı, etkinliğin 2 etap şeklinde gerçekleştirileceği, ilk etabın 9 etkinlik günü olarak gerçekleştirildiği, ikinci etabın ise 12 etkinlik günü olarak planlandığı, etkinlik sözleşmesinin süresinin belirlenmiş olup, sözleşmenin 31/12/2018 tarihine kadar geçerli olduğunun, sözleşmenin başlamış olan Etap’ın son etkinlik tarihinden sonra geçerli olmak kaydıyla ve her koşulda 1 ay önceden iadeli taahlütlü mektupla veya noter marifetiyle ihbarda bulunarak tek taraflı ve tazminatsız feshedilebileceklerini, söz konusu erdirmenin ikinci etap etkinlikleri kapsayacak şekilde geçerli olarak kullanılabilmesi için 31/08/2018 tarihinden önce kullanılması gerektiğinin karşılaştırıldığı,1. Etap etkinliklerin eksiksiz ve başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği ancak 2. Etabın planlanması için toplantı yapılmasına karar verilmişse de tarafın yoğunluğu gerekçesiyle ertelendiği, davalı şirketin müvekkil şirketi arayarak 2. Etap çalışmalarına geçici süre ile ertelenmesini talep ettiği, müvekkil şirketin davalı şirketin teklifini kabul ettiği, ilerleyen tarihlerde gerçekleştirmek koşuluyla etkinliklerin ötelenmesine onay vermişse de davalı şirketin müvekkil şirketten geriye dönük tarihli etkinliğin iptal edildiğine dair bir belge imzalatmak istediği müvekkilce iptal ifadesi içeren bu talebin kabul edilmediği, müvekkilin zarara uğradığı, iş birliği yaptığı firmalar gözünde itibarına zarar verildiği, yeni iş kayıplarına yol açtığı, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmak kaydıyla davanın kabulünü, sözleşme şartlarına aykırılık nedeniyle müvekkilin yaşadığı kazanç kaybı için fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL kar kaybı ( ticari avans faizi ) ve 10.000 TL manevi tazminatın ( ticari faiz ) sözleşmeyle kararlaştırılan 03/09/2018 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş’nin mahkememize sunmuş olduğu 27/01/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacının taleplerinin zaman aşımına uğramış olup bu sebeple de taleplerinin reddinin gerektiğini, davanın iyi niyet ihtiva etmediğini, davacınını iddialarının tamamının sadece iddiadan ibaret olduğunu ve ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafın kazanç (kar kaybı) kaybına ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın huzurdaki davada belirttiği zararları talep etmesinin olanaklı olmadığını, zararın müspet zarar olup sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğduğunu, müspet zararın içerisine davacı tarafın sözleşmeye duyduğu güven ile üçüncü kişilerle yapamadığı işler sebebiyle uğradığını iddia ettiği kazanç kaybının girmediğini, dolayısıyla müspet zarar ile menfi zararın ise bir arada istenilebilmesinin mümkün olmadığını, kendisine gelen teklifleri reddettiğine dair bir delilin ibraz edilmemiş olduğunu, dolayısıyla davacı tarafça dosyaya sunulan metinlerin teklif metni olup diğer şirketlerin de davacıdan teklif aldıktan sonra projeyi davacı ile yapıp yapmayacağının da garantisinin olmadığını, tekliflerin içerikleri incelendiğinde de müvekkil banka ile olan proje sebebi ile reddedilmelerinin mümkün olmadığını, davacının zarar olarak başkaca bildirdiği bir husus, sunduğu bir delilin olmadığını dolayısıyla da davacı tarafından dosyaya zarara uğradığını gösterir hiç bir evrak, belge kayıt sunulamamış olduğundan davasını ve zararını tanıklarla ispatlamasının mümkün olmadığını, davacı tarafın iddiaları hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddini, usule ilişkin itirazlarımız kabul görmemesi halinde esasa yönelik itirazlarımız ve beyanlarımız kapsamında davanın müvekkil banka yönünden esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan konuşan kitaplar- minik eller büyük hayaller kitap okuma etkinlikleri sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla kar kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 03/01/2022 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yanını davalı ile yaptığı Etkinlik Sözleşmesinden kaynaklanan aykırılıklar nedeniyle davacınını gördüğü zarar ve muhtemel kazanç kaybı için fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL kar kaybı ile 10.000,00 TL Manevi tazminatın tahsil edilmesi hususundan ibaret olduğu, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirdiği, taktir mahkemeye ait olmaz üzere davalı tarafından etkinliğin dondurulmuş ve ileri tarihe ötelenmiş akabinde gerçekleştirilmemiş olmasından dolayı davacının kar kaybının oluştuğu yönünde karar verilmesi durumunda sözleşmenin ikinci fazı yapılmadığı için, yukarıda da izhar olduğu gibi ilk bakışta sat nominal değerleme ile davacının zararı azaltma yükümü, davalının sunduğu bilgilere nazaran, davacının iş süreçlerinde fevkalade mahmul olduğunu anlaşılması dikkate alındıkta, sayın Mahkemenini TBK md.114/2 yollanması ile ulaşılan TBK md. 50-52 ahkamı arasında yer bulan ilkeleri gözeterek bu meblağdan %25 oranında tenzilat ile bu merhalede: kaçırılan fırsatın varlığı savının ayrıca davacı tarafından ispatlanamamış olduğu da gözetilerek ve somut halde salt sözleşmesel ilişkinin davalı yandan sadır suretle ifanın eylemi surette itfaına bağlı olarak değerlendirme yapılarak… Talebe salih kara mahkumiyetinin 25.155,00 TL olarak değerlendirilmesinin muhterem mahkemenin takdiri bünyesinde kalacağı görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazları değerlendirmek üzere bilirkişiye verilmiştir.Bilirkişinin düzenlediği 18/08/2022 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; HMK md. 282 hükmü gereği bilirkişinin görüşünün takyidi değil sadece takdiri olması gözetilerek, her türlü hukuki nitelemenin delillerle doğrudan temas eden yüce Mahkemeye ait olduğu işaret edilmek kaydıyla, muhasebesel değerlendirmelerinin yukarıda yer bulduğu gibi yapılmış olduğu ifade edilmek suretiyle, kök raporda belirtilen %25 oranında indirim seçeneğinin de muhterem mahkemenin hukuki tavsifi bünyesinde olduğu mütalaasıyla, kök raporda o alana dair görüşün korunduğu görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin 03/10/2022 tarihli ıslah dilekçesini özetle; Ek bilirkişi raporunda tespit edilen 25.155,00 TL olarak değerlendirilen yoksun kalınan kar hesabı doğrultusunda, dava dilekçesinde 1.000,00 TL olarak belirtilen talebini 24.155,00 TL arttırarak 25.155,00 TL’lik kar kaybının sözleşmeyle kararlaştırılan 03/09/2018 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle ile dava dilekçesinde talep ettiği 10.000,00 TL manevi tazminatın sözleşmeyle kararlaştırılan 03/09/2018 tarihinden ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasında konuşan kitaplar- minik eller büyük hayaller kitap okuma etkinlikleri sözleşmesinin imzalandığı, anılan sözleşme gereği ilk etap organizasyonlarının yapıldığı, ikinci etap organizasyonlarının davalının talebi üzerine önce ertelendiği daha sonra ikinci etabın gerçekleştirilemeyeceği ve projenin iptal edildiği iddiasıyla kar kaybı ve manevi tazminat talep edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde taraflara 31/08/2018 tarihinden önce sözleşmeyi tek taraflı ve teminatsız fesih hakkı verildiği, davalının cevap dilekçesinde belirttiği sözleşmenin iptaline ilişkin iradenin “September 03,2018” yani 03/09/2018 tarihinde davacıya bildirdiği bu itibarla sözleşmede belirlenen tek taraflı fesih hakkının süresinde olmadığı, davalının sözleşmenin feshine ilişkin haklı gerekçesinin bulunmadığı, mahkememizce bilirkişi marifetiyle sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle davacının kar kabının tespit edildiği, bilirkişiler tarafından tespit edilen 25.155,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise; haksız fiil sonrası kişinin uğradığı manevi acı ve ıstırap karşılığı hak sahibi manevi zararının tazminin isteyebilecektir. Mahkeme hak sahibinin uğradığı manevi elem ve ticari hayattaki güven zedelenmesinin karşılığında manevi zararı genel hükümlere göre belirleyecektir. Hak sahibi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabileceğinden tüzel kişiler de manevi zararının giderilmesini isteyebilirler. Bu davada kusur ve manevi zararın varlığı aranır. İspat külfeti iddia eden yani hak sahibi davacıdadır. Malvarlığına yönelen bir eylemin kişinin manevi üzüntüsüne sebep verebilirse de böyle bir üzüntünün TBK 58. maddesi ve TMK 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliği taşımayacağı, manevi zarara yönelik somut bir kanıtın sunulmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının kazanç kaybına ilişkin olarak 25.155,00-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 1.718,33-TL nin peşin ve ıslahla alınan 600,54-TL den düşümü ile kalan 1.117,79-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 654,94-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.590,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi Tazminat yönünden; Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır